• Sonuç bulunamadı

2.1. GÜNDELİK HAYAT

2.4.7. Meşhur Edip ve Şairler

Sorân Emirliği dönemide yaşamış edip ve şairlerden isimlerini tespit edebildiklerimiz şunlardır:

Ali Aşık, Hacı Kadir Koyî, Kâsıd, Şair Mevlana Hamza ve oğlu Ali b. Hamza. Şimdi bunlar hakkında elde ettiğimiz bilgileri aktaralım.

2.4.7.1. Ali Aşık

Ali Aşık diye tanınan bu şair ve edebiyatçının asıl adı Ali b. Muhammed’dir. 1782 yılında Revandûz şehrinde doğdu. Orada büyüdü ve yetişti. Bir süre öğrenim gördü. Bir müddet Emir Büyük Muhammed Paşa’nın hizmetinde çalıştı. 1815 yılında

281 Nuri Abdurrahim İbrahim, Molla Yahya el-Mizûrî ve cuhûduhu’l-‘ilmiyye, Mecelletü fezîn, sayı: 15, Duhok, 1999, s. 173.

282 Müderris, ‘Ulemâuna fî hidmeti’d-dîn ve’l-‘ilm, 621.

283 Muhammed Ali el-Karadâğî, Verdü’l-Kürd fî hadîkati’l-Kürd, Dâru Aras, II. baskı, Erbil, 2007, s. 178.

vefat etti. Revandûz şehrinde bir kıza âşıktı. Uzun seneler geçtikten sonra sevdiğiyle sözlendi. Evlendiği gece henüz gerdeğe girmeden önce aniden öldü. Ayna zamanda eşi de öldü. Ali Aşık’ın çok sayıda aşk şiirleri vardır. Bu şiirler bugüne kadar kitapların kenarlarında kalmış olup bir araya getirilmemiştir.284

2.4.7.2. Hacı Kadir Koyî

Hacı Kadir Koyî, 1810 yılında Köysancak yakınlarında Kur Karac köyünde doğdu. Birkaç yıl sonra Babası Ahmed vefat etti. Bunun üzerine annesiyle birlikte Köysancak’a göç etti. Orada annesi onu Kur’an okumayı ve dini ilkeleri öğrenmesi için Küttablara gönderdi. İslam ilimleriyle ilgili ilk dersleri bu şehrin camisinde aldı. Bir müddet sonra annesi de vefat etti. Bundan sonra Molla Ömer Künbedî adında bir akrabası onu himayesine aldı. O dönemde öğrenim gören diğer öğrenciler gibi ilim elde etmek için dolaşıyordu. Bu yolculuğundaki yol arkadaşı Abdullah Celîzâde Koyî idi. Öğrenim görmek için dört yıl İran Kürdistan’ında kaldı. Sonra Köysancak’a döndü. Şeyh Nebi Mâvelî ve müritleri ile olan mücadelesinde Hacı Kadir’in şiirden başka bir silahı yoktu. O da şiirle rakibine hücum etti. Bunun üzerine Şeyh, mutasavvıflardan oluşan müritlerini onun üzerine saldı. Daha sonra Hacı Kadir İstanbul’a gitti. Orada ikamet etmeye başladı, 1897 yılında orada vefat etti ve orada defnedildi. Vefat ettiğinde yaşı sekseni aşmıştı.285

2.4.7.3. Kâsıd

Asıl adı Hacı Bekir Ağa b. Muhammed Ağa b. Havîz Ağa b. Muhammed Emin b. Molla Bekir Ağa el-Havîzî’dir. 1785 yılında Köysancak’ta doğdu ve orada 1853 yılında orada vefat etti ve aile mezarlığında defnedildi. Şiirdeki mahlası Kâsıd idi. Köysancak’ta meşhur âlimlerin yanında okudu. Molla unvanını elde etti. Katıldığı edebi, siyasi ve sosyal meclisler oldukça canlıydı ve bu oturumlar, katılanlar için kendi liyakatleri ölçüsünde adeta edebiyat, siyaset, sanat ve sosyal medreseler konumundaydı. Kâsıd, usta bir şair, medrese ve büyük bir kütüphane

284 Reşîd Fendî, el-Fikrü’l-kavmî el-Kürdî, Beyne Hânî ve Hâcî Kadir el-Kûyî, Hacı Haşim matbaası, Duhok, Erbil, 2008, s. 104-105.

sahibi biriydi. Molla ve Hacı Bekir lakaplarıyla da bilinmekteydi. Farsça yazan Kürt şairlerinden olup Kürtçe yazdığı şiirleri kaybolmuştur.286

2.4.7.4. Şair Mevlana Hamza ve Oğlu Ali b. Hamza

Mevlana Hamza ve oğlu Ali Hamza Sorânlı iki şairdir. Verâniyye aşiretindendirler. Harîr köyü halkındandırlar. Kitapları, şiirleri ve birçok haşiyeleri vardır. Söylendiğine göre bu ikisine ait Kürtçe yazılmış bir şiir divanı vardır.287

286 Fendî, el-Fikrü’l-kavmî el-Kürdî, s. 68. 287 Karadâğî, Verdü’l-Kürd, s. 55.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

SORÂN EMİRLİĞİNDE İKTİSADİ HAYAT

Sorân Emirliği’de iktisadi yapı büyük ölçüde toplanan vergiler sayesinde ayakta kalmaktaydı. Sorân emirleri, vergi toplamaya önem vermişlerdir. Çünkü vergiler, Emirlik idaresinin, kendi otoritesine boyun eğen bütün bölgelerin ana gelir kaynağıydı. Vergi tahsili sistemi o dönemde ağırlıklı olarak toprak vergisine dayanıyordu.288 Bu uygulama, Osmanlı sisteminden alınmıştı ya da büyük ölçüde o

sisteme benzemekteydi. Sorân Emirliği, egemenliği altında bulunan bütün bölgelerden vergi topluyordu. Ancak vergi sisteminin bütün özellikleri hakkında elimizde yeterli bilgi bulunmamaktadır. Bununla birlikte Emir Muhammed’in vergi sistemi çerçevesinde yaptığı bazı düzenlemelerden birtakım sonuçlar çıkarabiliriz.289

Doktor Ravs, Emirliğin vergi sistemi hakkında bazı bilgiler vermiştir. Seyyah Fraser, ondan naklen Emir Muhammed’in, Erbil’in çevresindeki toprakları “iltizam” yoluyla aşiret reislerine dağıttığını söylemiştir. 290 Doktor Ravs, aynı zamanda Emir

Muhammed’in yönetimi altında bulunan Altınköprü ve Erbil’in, ovalık, çiçeklerl ve her türlü yeşillikle bezeli bir durumda olduğunu ifade etmiştir.291

Sorân Emirliğinde vergiler ve harçlar çeşitli kısımlara ayrılmaktaydı. Bir kısmı çiftçilerin vermeleri gereken vergilerdi. Diğer bir çeşidi topraktan ve toprak ürünlerinden alınan vergilerdi. Üçüncü bir çeşidi de hayvanlardan alınan ve ayrıca ziraatla ve ziraat mekanlarıyla ilgili olan vergileriydi. Bir de gayrı müslimlerden

288 Nebez, el-Emiru’l-Kürdî, s. 119.

289 Osman, Kürdistan el-Cenûbiyye, s. 333-334.

290 Mesud Muhammed, Hacı Kâdir Koyî, Alemü’l-Kürd matbaası, Bağdat, 1976, I, 118. 291 Celîl, Ekradü’l-imbaraturiyyeti’l-‘Usmaniyye, s. 134.

alınan “cizye” vardı. Tüccarlardan farklılıklarına göre alınan harçlar da bir başka vergi çeşidiydi. Sanatkarlardan ve ürünlerinden292 alınan miktarlar da söz konusuydu.

Muhammed Paşa, Emir olmadan önce babası Mustafa Bey’in Harîr mıntıkasındaki haraç ve zekat kontrol görevlisiydi.

3.1. TARIM VE HAYVANCILIK

Zirai faaliyetler ve hayvan yetiştiriciliği, Sorân Emirliğinin temel geçim kaynağıydı. Bunlardan sonra da ticari faaliyetler ile her türlü ticari ilişkiler geliyordu. Sanatkarlık faaliyetleri de son sırada yer alıyordu.