2.3. Suat Yıldırım’ın Meâlinin Genel Özellikleri
2.3.2. Meâlle Ġlgili Yapılan EleĢtiriler
Meâl yazmak zor olduğu kadar ehliyet isteyen bir iĢtir. Meâl yazmaya niyetlenen kiĢi Ģunu iyi bilmelidir ki, yapmaya çalıĢtığı meâl, belirli bir kitleye has değildir. Kur‟ân-ı Kerim, genelde bütün insanlığı ilgilendiren, Ġlâhî bir kitaptır. Ancak çeviri yapılacak dil Türkçe olduğu için, özelde de Türk milletinin hizmetine sunulacak bir eser olacaktır.
35
Mütercimin yaptığı tercüme, tefsir ilmi ve Kur‟ân ilimleri alanında ihtisas sahibi yüzlerce ilim adamının huzuruna çıkacaktır. Ortaya çıkacak tercüme, ilim adamlarınca, tetkik edilecek ve varsa eksiklikleri ortaya çıkarılacaktır. Mütercim, bütün bunlara hazırlıklı olacak, eleĢtirilerden haklı olanları dikkate alarak düzeltmelerini yapacaktır. Çünkü üzerinde çalıĢma yaptığı eser Kur‟ân‟dır ve kimsenin tekelinde değildir.
Mütercim aynı zamanda, yaptığı tercümeyi her platformda savunabilecek durumda olmalıdır. Hangi âyete niçin o Ģekilde meâl verdiğini, meâlinde bir yenilik yaptıysa neden böyle bir Ģeye ihtiyaç duyduğunu açık ve net bir Ģekilde ifade edebilmelidir. Suat Yıldırım‟ın meâline de bazı ilim çevrelerinden eleĢtiriler yöneltilmiĢtir. Ancak Yıldırım, bu eleĢtirilerden kendi açısından kayda değer bulduklarını dikkate aldığını ve
yeni baskılarında düzeltme yoluna gittiğini belirtmektedir.67
Kendisinin hezeyân68
olarak değerlendirdiği bazı eleĢtirilere de çeĢitli makâlelerinde cevaplar vermiĢtir. Suat Yıldırım‟ın meâline yöneltilen eleĢtirileri, çevirilere yönelik eleĢtiriler ve yönteme yönelik eleĢtiriler olmak üzere iki ana baĢlık altında değerlendirmek mümkündür.
2.3.2.1. Dücane Cündioğlu’nun EleĢtirileri
Yapılan çeviriye yöneltilen eleĢtirilerden, Yıldırım‟ın cevap verdiği ve uygun gördüğü yerlerde düzeltmeler yapıp teĢekkür ettiği veya mektup yazıp açıklamalarda bulunma ihtiyacı hissettiği kiĢiler olmuĢtur. Bunlardan birincisi Dücane Cündioğlu. Cündioğlu Yeni ġafak gazetesindeki köĢesinde, 5-16 Ocak 1999 tarihleri arasında "Kur'ân-ı Hakîm ve Açıklamalı Meâli" adlı 8 yazı kaleme almıĢtır. Daha sonra, ilk basımı 1999 tarihinde yapılan “Kur‟ân Çevirilerinin Dünyası” adlı eserinde „Açıklamalı Meâlin EleĢtirisi‟ baĢlığı altında Suat Yıldırım‟ın meâli üzerine yazdığı köĢe yazılarını yayınlamıĢtır. Cündioğlu bu yazılarında, Suat Yıldırım‟ın yapmıĢ olduğu çevirilerdeki gördüğü ve uyarılarda bulunduğu hataların büyük bir kısmının 2. Baskıda düzeltildiğini
söylemektedir.69
Dücane Cündioğlu, açıklamalı meâli değerlendirmesine baĢlarken, eserin sanki alelacele kalem alınmıĢ izlenimi verdiğini söylemektedir. Bunun, tashih hatalarındaki çokluğa ve
67 Yıldırım, Meâl, SunuĢ.
68
Yıldırım, "Kur'ân ĠncilleĢtiriliyor tahrikine Prof. Dr. Suat Yıldırım cevap verdi. Ġddialar Hezeyandan Ġbaret!”, Zaman, 20.02.2006; “Meâlim Hakkında Hezeyanlar”, Yeni Ümit, 2006, sy. 71, s. 6.
36
sunuĢ kısmında açıklamalara bakarak görülebileceğini söyleyen70
Cündioğlu, aynı aceleciliğin açıklamaların yazımında da yapıldığını belirtmektedir. Açıklamaların, âyetlerin ardından yapılmasının, okuyucunun metni takip etmesini zorlaĢtırdığını söyleyen Cündioğlu, “Oysa mevcut açıklama notları numaralandırılarak metnin altına
konulsaydı bu mahzurların hiçbiri vârid olmayacaktı” teklifinde bulunmaktadır.71
Dücane Cündioğlu, açıklama notları konulmaksızın Kur‟ân çevirisinin
yapılamayacağını düĢündüğü için Suat Yıldırım‟ın “açıklamalı” meâl hazırlamasının bu
düĢüncesini desteklediğini söyleyip takdirlerini belirtmektedir.72
Ancak böyle bir çalıĢmanın gayet zor olduğunu belirten Cündioğlu, Yıldırım‟ın meâlinin açıklama kısımlarının da sorunlu olduğunu söylemektedir. Yıldırım‟ın açıklamalarının bir kısmının “Tefsir kültüründen bîhaber olan cahil kesimlere, onları tatmin edecek sıradan
ansiklopedik bilgiler vermek seviyesinde kaldığını” söyleyen73
Cündioğlu, eleĢtirilerini daha da ileri götürerek, bu açıklamaların ortaokul öğrencilerinin seviyesinde olduğunu
söyleyip, mütercimi okuyucuyu ciddiye almamakla suçlamaktadır.74
Yıldırım‟a göre meâller, geniĢ kitleler için hazırlanır ve doğru bilgileri kolay anlaĢılır bir tarzda sunmalıdır. Ġlmî olmak için karmaĢık olmaya gerek yoktur. Bu sebeple Yıldırım bu
eleĢtiriyi dikkate almaya değer bulmadığını ifade etmektedir.75
Açıklamalar kısmında birden çok ihtimalli âyetlerin tek taraflı açıklandığını belirten Cündioğlu, Ġsra,17/60, Tâhâ 20/96-97, ĠnĢirah 94/596. Âyetlerdeki açıklamaları örnek
göstermektedir.76
Ancak Yıldırım‟ın meâlinin son baskısında bu eleĢtirileri dikkate
almadığını ve aynı açıklamaları kullandığını görmekteyiz.77
Yıldırım‟ın Türkçenin imkânlarının daha fazla kullanımı adına parantezlere yer vermemesini de eleĢtiren Cündioğlu, parantezsiz meâl olamayacağı görüĢündedir. Hatta Kur‟ân‟ı parantezsiz okuma hayalinin protestanlaĢmıĢ müslümaların peĢinden koĢtukları
bir hurafe olduğunu iddia etmektedir.78
Bunun devamında Türkçenin imkânlarının da yeterli bir biçimde kullanılmadığını savunan Cündioğlu, Yıldırım‟ın meâlin sunuĢ
70Cündioğlu, age, s. 165. 71 Cündioğlu, age, s. 168. 72 Cündioğlu, age, s. 168. 73 Cündioğlu, age, s. 168. 74 Cündioğlu, age, s. 175.
75 Yıldırım, Meâl, SunuĢ.
76
Cündioğlu, age, s. 175-176.
77 Yıldırım, Meâl, s. 287, 317, 596.
37
kısmındaki “Asla bağlı kalacağım diye Türkçe anlatımın muğlak bırakılmasının veya Türkçenin imkânlarının değerlendirilmemesinin, meâllerden istifadeyi azalttığını
zanne-diyorum.”79 cümlesinden yola çıkarak, Türkçenin imkanlarının kullanımında “Asla
bağlı kalmak” kaydının korunması gerektiğini düĢünmektedir.
Meâlde bulunan Kur‟ân‟ın Kur‟ân‟la tefsir edilmesi yönteminin müspet bir özellik olduğunu söyleyen Dücane Cündioğlu, ancak bu özelliğin baĢka hiçbir meâlde bulunmadığı fikrine katılmamaktadır. Batı dillerinden bu yöntemle birçok tercüme yapıldığını belirten (Sale, The Koran, 1962, Kasimirski, Le Koran, 1832. Vd.) Cündioğlu, Türkçeye yapılan çeviriler arasında böyle bir çalıĢmanın bulunmadığını ve Yıldırım‟ın bir hayli mesai harcayarak yaptığı çalıĢmanın hakkını teslim etmek
gerektiğini söylemektedir.80
Meâlin baĢ tarafında bulunan harita, Türkçe Kur‟ân meâlleri arasında bir yeniliktir. Ancak Cündioğlu herhangi bir Kitâb-ı Mukaddes çevirisini açtığınızda böyle bir
haritayı görebileceğinizi söylemektedir.81
Cündioğlu‟nun bir diğer eleĢtirisi de, âyetlerin tek tek numaralandırılması ve her âyetin sanki cümle baĢıymıĢ gibi paragraf baĢından baĢlatılması. Cündioğlu‟na göre bu bir Protestan geleneğidir. Kitâb-ı Mukaddes‟te kullanılan bu yöntem, her âyeti bir cümle
olmayan Kur‟ân-ı Kerim‟de uygulanamaz.82
Cündioğlu‟nun, meâlin içeriğine yönelik yaptığı, Bakara 2/54, 84-85,83
Yusuf
12/52-53,84 Hûd 11/57, 62,85 ve Fatiha 1/786 gibi âyetlerdeki eleĢtirileri dikkate alan Suat
Yıldırım, gerekli düzeltmeleri yapmıĢtır. Ancak, Fatiha 1/6,87
Bakara 2/28, 4288 ve Hûd
11/87,89 âyetlerindeki eleĢtirileri değerlendirmeye alıp düzeltmeler yapmamıĢtır.
Sonraki baskılarında da aynen kullanmıĢtır.
79 Yıldırım, Meâl, SunuĢ.
80 Cündioğlu, age, s. 172-173. 81 Cündioğlu, age, s. 173. 82 Cündioğlu, age, s. 173. 83 Cündioğlu, age, s. 177. 84 Cündioğlu, age, s. 178. 85 Cündioğlu, age, s. 187. 86 Cündioğlu, age, s. 180. 87 Cündioğlu, age, s. 177. 88 Cündioğlu, age, s. 182. 89 Cündioğlu, age, s. 187.
38
2.3.2.2. Lütfullah Cebeci’nin Meâl Hakkındaki Değerlendirmeleri
Suat Yıldırım‟ın meâline tercüme hataları yönünden yapılan eleĢtirilerden birisi de Lütfullah Cebeci‟nin, 2003 yılında, Ġzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Ġlâhiyat
Fakültesinde düzenlenen, Kur‟ân Meâller Sempozyumu‟nda sunduğu bildiridir.90
Cebeci‟nin bu bildirisi Yıldırım‟ın meâlinin tanıtımını ve Bakara sûresinin tahlîlini ihtivâ etmektedir. Son baskıda Yıldırım, Cebeci‟nin eleĢtirdiği yerlerin büyük bir
kısmında düzenleme yapmakla insaflı eleĢtirileri dikkate aldığını göstermektedir.91
Ġkinci olarak, Suat Yıldrırım‟ın, Kitâb-ı Mukaddes‟e yaptığı atıflar yönteme yönelik eleĢtirilerin baĢında gelmektedir. Bu eleĢtiriler televizyon programlarında ve medyada “Kur‟ân ĠncilleĢiyor” baĢlığı altında günlerce iĢlenmiĢtir. Ancak Yıldırım bu
eleĢtirilerin haksız, insafsız ve kötü niyetli olduğunu düĢünmektedir.92