• Sonuç bulunamadı

1.1.4. Gerçekçi Matematik Eğitimi Realistic Math Education (RME)

1.1.4.1. Matematikleştirme

RME yaklaşımına göre matematik öğretiminde matematikleştirme anahtar

süreçtir ve bunun iki temel nedeni vardır. Bunlardan birincisi, matematikleştirme

sadece matematikçilerin işi değil, her insanın işidir. İkinci nedeni yeniden keşfetme

fikri ile ilgilidir (Üzel, 2007).

Freudenthal’a göre tüm matematik kavramlar insanın gerçek hayatı

matematikleştirmesi suretiyle ortaya çıkmıştır (Gravemeijer, 1994). Freudenthal,

organize etme işini matematikleştirme olarak adlandırmıştır. Yani Freudenthal,

gerçek hayat problemlerinden başlayarak matematiksel kavrama ulaşma şeklinde

işleyen sürece “matematikleştirme” adını vermiştir. Matematikleştirme kavramını

açıklarken ‘gerçekten konuya’ ve ‘matematiksel konular’ ifadelerini vurgulamıştır.

Buradan Freudenthal’in matematikleştirme kavramının kapsamına hem uygulamalı

matematiği hem de pür matematiği dahil ettiği sonucunu çıkarabiliriz (Gravemeijer

ve Terwel, 2000). Bu anlamda, onu matematiksel aktiviteler üzerinde duran fakat

matematiksel söyleme odaklanan diğer matematik eğitimcilerinden ayıran başlangıç

noktası diğer matematikçilerin pür araştırmaları üzerinde yaptığı farklı

biçimlendirmeleridir. Örneğin yeniden keşif gibi (Lakatos, 1976).

Matematikleştirme

kelimenin

tam

anlamıyla

“daha

matematiksel”

anlamındadır. “Daha matematiksel” kelimesiyle matematik içinde bir seviye

yükselmesi anlatılmaktadır. Seviye yükselmesini açıklığa kavuşturmada matematiğin

karakteristik özelliklerinden genellik, kesinlik, doğruluk ve kısalık gibi özellikler

düşünebilir. Matematikleştirme sözcüğü ile ne anlaşıldığını açıklamak için bu

özelliklere bakacak olursak (Gravemeijer, 1994; Treffers, 1987):

Genellik: Genelleme (benzerlikler arama, sınıflandırma, yapılandırma)

Kesinlik: Yansıtma, doğrulama, kanıtlama (sistematik bir yaklaşım kullanarak

detaylandırma ve varsayımları test etme vb.)

Doğruluk: Modelleme, sembolleme, tanımlama (yorumlama ve geçerliliği sınırlama)

Kısalık: Sembolleme ve şemalaştırma (standart usül ve yöntemleri geliştirme)

Matematikten konuyu matematikleştirme ve gerçek bir durumdan konuyu

matematikleştirme aynı özellikleri taşımaktadır. Çünkü Freudenthal’e göre

matematiğin başlangıç noktası gerçek hayat problemleridir. Gerçek durumun

matematikleştirilmesi herkes için matematik çağrısı ile uyar (Damerow ve Westbury,

1985; Keitel, 1987).

Arcavi (2002)’ye göre matematikleştirme öğrencilerin önceki deneyimlerinden

ve anlam oluşturma yeteneklerinden yararlanarak problemleri alışılmamış yollarla

çözme üzerine inşa edilmekte ve formal matematiğe nazaran daha yavaş ve dikkatli

gelişmektedir.

Freudenthal küçük çocuklar için matematik eğitiminin her şeyden önce

gündelik hayattaki gerçek durumların matematikleştirilmesini hedeflemesi

gerektiğini söylemiştir. Gravemeijer ve Doorman (1999) bu fikri destekleyerek

matematikleştirme aracılığıyla öğrencilerin matematiği yeniden keşfetme sürecini

deneyerek gördüklerini, günlük yaşam deneyimleriyle ve matematik arasında ayrılık

olmadığını, bireyler için her ikisinin de aynı gerçeğin parçaları olduğunu

anladıklarını belirtmişlerdir.

Freudenthal

(1986)

gelecekte öğrenciler için endişesini “Genelde

matematikçiler problem çözmede günlük yaşam durumlarını kullanmazlar.

Geleceğimizin vatandaşlarının büyük çoğunluğunun okulda öğrendiği matematik –

didaktik amaçlar için- hiç bir felsefi veya bilimsel görüşü yansıtmamaktadır.”

sözleriyle ifade etmiştir (s. 326).

Treffers (1987), matematikleştirme sürecini a. Yatay matematikleştirme ve b.

Dikey matematikleştirme olmak üzere iki çeşit olarak ifade etmektedir.

a. Yatay

Matematikleştirme:

Treffers (1987) yatay matematikleştirmeyi

öğrencinin gerçek bir durumla oluşturulmuş bir problemi çözmek ve organize etmek

için matematiksel bir araç kullanması olarak tanımlamıştır.

Yatay matematikleştirmede her zaman başvurulabilir ve uygulanabilir yaşam

deneyimleri söz konusudur. Yatay matematikleştirme bireyi yaşam dünyasından

semboller dünyasına götürür. Başka bir deyişle yaşam dünyası gerçekte yaşananların

deneyimidir (Freudenthal, 1991).

b. Dikey Matematikleştirme: Dikey matematikleştirme, bir dizi matematiksel

kuralları kullanarak matematiği çeşitli yollarla formüle etme işidir (Gravemeijer,

1994). Dikey matematikleştirme genel bir problemi matematiksel bir problem

haline dönüştürmekte kullanılır. Freudenthal’e göre dikey matematikleştirmede

daha önceden ezberlenenlerin hatırlanması, soyut olan semboller dünyası içinde

hareket edilmesi söz konusudur. Freudenthal semboller dünyasının soyut

olmasından

dolayı

dikey

matematikleştirmenin

sınıf

ortamı

dışında

uygulanamayacağı inancındadır (Gravemeijer ve Terwel, 2000).

Dikey matematikleştirmenin farklı matematiksel düzeylerde çözümlere olanak

tanıyan sorunlarla bağlı olarak geçekleştirilebileceği söylenebilir. Freudenthal yatay

ve dikey matematikleştirme arasındaki sınırın kişinin kendisi tarafından belirlenmesi

gerektiğini belirtmektedir. Bir matematiksel etkinliğin belli bir yönünün “dikey” ya

da “yatay” olduğu kişinin matematiksel gerçekliğindeki bazı uzantılara bağlıdır.

Örneğin bir simgeleme aktivitesi bir öğrenci için rutin bir aktivite olabilir ki bu yatay

matematikleştirme durumunda olur. Fakat aynı şekilde simgeleme başka bir öğrenci

için yeni bir buluş ise o zaman dikey matematikleştirme gerçekleştirilmiş olur. Eğer

öğrenci açık bir şekilde kendi çözüm yöntemini daha özel, daha organize veya daha

kısa bir matematiksel açıklama biçimi şeklinde değiştiriyor ise dikey

matematikleştirme en açık biçimde görülür (Gravemeijer ve Terwel, 2000).

RME öğrenilen matematiğin başlangıç noktası olarak gerçek bir dünya

durumu veya bir içerik problemini ele alır. Sonra yatay matematikleştirme

aktiviteleriyle bu problem keşfedilir. Bu, öğrencilerin problemi düzenlemeleri,

problemin matematiksel görünüşlerini tanımlamaya çalışmaları, düzen ve ilişkileri

keşfetmeleri anlamına gelir. Sonra kullanılan dikey matematikleştirme ile öğrenciler

matematiksel kavramlar geliştirirler (Treffers, 1991).

Yatay matematikleştirmeden dikey matematikleştirmeye giden süreç Şekil

2’deki gibi şöyle özetlenebilir:

Şekil 2. Öğrenme Süreci Modeli (Olkun ve Toluk, 2003)

Yatay matematikleştirme (………); dikey Matematikleştirme (

)

Yatay ve dikey matematikleştirme kriterlerinin kullanılıp kullanılmamasına

göre Treffers (1987) matematik eğitimini dört başlık altında sınıflandırmıştır. Bu

sınıflandırmalar Tablo 2’de gösterilmiştir.

Tablo 2. Matematik Öğretiminin Dört Çeşidi (Freudenthal, 1991) Çeşit Yatay Matematikleştirme Dikey Matematikleştirme

Mekanik - -

Deneysel + -

Yapılandırmacı - +

Gerçekçi + +

Mekanik veya geleneksel yaklaşımdamatematik salt kurallardan, formüllerden

oluşan bir disiplindir. Bu kurallar ve formüller öğrencilere direkt verilir ve

öğrenciler bunların gerçek hayatta ne işlerine yaradıklarını ya da yarayacaklarını

bilmeden bir yığın kuralı ezberlerler. Eğer öğrenciler ezberlediklerinden farklı bir

problem durumla karşılaşırlarsa bocalayıp hata yaparlar. Dolayısıyla bu yaklaşımda

ne yatay ne de dikey matematikleştirme kullanılmaktadır.

Deneysel yaklaşımda öğrenciler içinde yaşadıkları çevreden materyallerle

çalışmaktadırlar. Yani öğrencilere çözmeleri için verilen informal bir durum vardır.

Ancak öğrenciler verilen bu informal durumu formül ya da modelle ifade etmeleri,

Matematiksel Dil Algoritma

genellemelere varmaları için teşvik edilmezler. Dolayısıyla bu yaklaşımda sadece

yatay matematikleştirme kullanılmaktadır.

Yapılandırmacı yaklaşımda yatay matematikleştirmede kullanılan oyun ve

çeşitli etkinliklere yer verilmektedir. Ancak bu oyun ve etkinlikler öğrenenin gerçek

dünyasında yeri olmayan suni/ hayali durumlar üzerine inşa edilmiştir. Bu nedenle

yapısalcı yaklaşımda sadece dikey matematikleştirme kullanılmaktadır.

Gerçekçi yaklaşımda öğrenmenin başlangıç noktası bir gerçek hayat problemi

ya da durumudur. Öğrenciler yatay matematikleştirmeyle problemi tanımlayıp

organize ederler, problemin matematiksel yönünü ifade etmeye çalışırlar ve bu

süreçte ilişkileri fark ederler. Sonra dikey matematikleştirmeyi kullanarak

matematiksel kavramları geliştirirler. Yani bu yaklaşımda hem yatay hem de dikey

matematikleştirme bir arada kullanılmaktadır.

Benzer Belgeler