• Sonuç bulunamadı

28

 Küçükken zorluklardan kaçmamız gerektiğinde dolapların içine, kanepelerin altına saklanırdık.

Seminer verirken ya da konferanslarda arkasına saklanabilecek kürsü konuşmacıyı rahatlatır.

Saklanabileceğimiz bir cisim bulamadığımızda kavuşturduğumuz kollarımızın arkasına sığınırız.

 Bir iş yerinde masa otoriteyi temsil eder. Bu iş yeri doktor muayenehanesi olabileceği gibi resmi bir görevlinin odası da olabilir.

 Bazı durumlarda kişi karşısındakine üstünlüğünü hissettirmek isteyebilir böyle durumlarda masanın arkasına oturarak araya bir mesafe koymak uygundur. Unutulmaması gereken nokta iletişimde iş birliği söz konusu olduğunda masanın bize sağladığı rahatlığın karşımızdaki kişiyi bizden uzaklaştırabileceği gerçeğidir. Doktor muayenehanelerinde masa engeli nedeni yaşanan hasta gerginliğini en aza indirmek için psikologlar odalarını yeniden düzenleme yoluna gitmişlerdir.

 Doğrudan rekabeti düşündürmeyen karşı karşıya oturma, birbirleri ile mümkün olduğunca göz teması kurmak isteyen iki sevgilinin oturuş biçimidir.

 Bu oturma biçimi duygusal ve bedensel temasa imkan verdiği için, kendilerini yakın hisseden insanların birbirlerine daha da yakınlaşmalarına yardım eder. Böyle bir yakınlaşma insanların birbirlerine olan duygularını dış dünyaya göstermek amacını da taşımaktadır. Birbirlerine dönük omuzların paralel hattan ayrılmaları ilginin çevreye yönelmesini veya konuşulan konulardaki anlaşmazlıkları ifade eder.

Örnek:

 Amerika’da yapılan bir araştırmada psikologun muayenehanesine 10 denek sıra ile görüşmeye anlıyor.

Psikolog bu kişilere hep masanın arkasından görüşüyor. İkinci on kişi ile olan görüşmede ise deneklerle psikolog arasına masa konmuyor. Psikolog görüşmesini arada herhangi bir engel olmadan yapıyor.

Yapılan ankette ilk grupta kendini rahat hisseden bir kişi varken, ikinci grupta kendini rahat hissedenlerin sayısı beş. Psikolog ve görüşme tarzında olmayan farkı oturma düzeni belirliyor. Sadece oturma düzenindeki değişiklik insanların duygularında da değişikliğe sebep oluyor

Yuvarlak Masa

 Yuvarlak masa katılanlar arasında eşitliği çağrıştırır. Çeşitli uluslararası toplantılarda yuvarlak masaların kullanıldığı saptanmıştır. Katılım en fazla sağlandığı masalardır.

 Tarihte toplantılarını yuvarlak masada yaptığı bilinen ilk yönetici Kral Arthur olmuştur. Şövalyelerini yuvarlak bir masa etrafına toplan Kral, böylece onlara eşit güç ve değer verdiğini göstermek istemiştir.

Gerçekten de yuvarlak masa, çevresine oturanların kendilerini rahat, güvende ve sakin hissetmelerine imkan verir ve tartışmalar için elverişli bir atmosfer yaratır.

 Şekil’de, gücü temsil eden A’nın sağında oturan B, C’ye göre daha üstün konumdadır. H’nin konumunda oturan kişi ise ikinci derecedeki güç merkezidir. Grup lideri yüzünü kapıya döner ve büyük bir ihtimalle arkasında duvar veya cam vardır. Arkası kapı olan bir oturuş biçimi, bir lidere uyan oturma konumu değildir.

29

 Ancak yuvarlak masa etrafında oturanlar arasında bile güç ve statü farkı vardır. Toplantı başkanının ve gücü temsil eden kişinin oturduğu yerin sağı ve solu diğer grup üyelerinden daha ayrıcalık taşır. Bu iki arasında da sağda oturan ağır basar. Bu büyük bir ihtimalle insanların çoğunun sağ elini kullanmasından kaynaklanan bir anlam taşımaktadır. Gücü temsil eden uzaklaştıkça statü düşer. Tam karşıda liderle rekabet içinde olan ve ikinci derecedeki güç merkezi olan kişi oturur. Katılım gerektiren uzun soluklu toplantıları yuvarlak masada yapmakta yarar vardır.

Dikdörtgen Masalar

 Dikdörtgen masalarda da oturanların güç ve statüleri açısından benzer bir durum söz konusudur. Gücü temsil eden kişi kapıya dönük olarak ve masanın başına oturur. Sağı ve solunda kendisine en yakın kişiler yer alır. Merkezden uzaklaştıkça güç azalır. Tam karşısında ise ikinci derecedeki güç merkezi yer alır.

 Burada büyük ihtimalle lider İsmail’dir. Liderler genelde masanın baş tarafına otururlar ve kesinlikle arkalarını boşluğa, pencere veya kapıya vermezler. Böyle bir toplantıya bir grubun başında ilk olarak girerler, ilk olarak çıkarlar ve yüksekte otururlar. Yükseklik liderlik duygusunu pekiştirir. Kalabalık bir gösteride göstericilerin başı mutlaka yüksek bir yere çıkar.

 Parlamentolarda meclis başkanının koltuğu hep yukarda bir yerdedir. Bu şekilde meclis başkanı milletvekillerine hep yukarıdan bakar ve otorite oluşturur. Bugün dünya ülkelerinden bazılarında örneğin Taylan’da kraliyet mensubu biri sokaktan geçtiğinde hala insanlar yerlere kapanmaktadır, her zaman ondan aşağıda olmak zorundadırlar. Hakimin yukarda bulunması da bunun göstergesidir. Bir şeyi yüceltiyorsak yukarı çıkarırız.

 İsmail’i lider kabul ettiğimizde liderin konumuna göre en avantajlı kişi Müjdat’tır. Liderin sağ kolu konumundadır. “Sağ kol” sözü neredeyse dünyanın bütün dillerinde vardır. İkisinin açıları birbirlerinin mahrem bölgelerini rahatsız etmelerini engeller. Mahmut da aynı şekilde avantajlıdır. O da lidere yakındır ve herhangi bir rekabet duygusu oluşturmaz.

 Açılar açısından Seyfi en dezavantajlı konumdadır. Çünkü karşılıklı duruş aynı cinsler üzerinde olumsuz bir etki yaratır ve muhalefet duygusu oluşturur.

 Mustafa ve Atilla’nın konumları ise toplantıdan en uzak katılıma en kapalı oturuş yeridir. Önerileri daha az dikkate alınacak, katılımları daha az değerli olacaktır. Bütün bu konumlar lidere göre değerlendirildiğinde bu durum böyledir.

 Dikdörtgen masalardaki iktidar oyunları yüzünden tüm dünyada bakanlar kurulu toplantıları, büyük şirketlerin yönetim kurulu toplantıları hep dikdörtgen masalarda yapılır.

Kare Masalar

 Kısa, sonuca yönelik toplantıların yapıldığı masalardır. Katılım sağlama şansı azdır. Dikdörtgen masalarda gerçekleştirilen iktidar oyunları kare masalarda yapılmaz ama bu masalarda da iletişim azdır.

Katılım gerektirmeyen ve çabuk bitmesi gereken toplantılar için önerilir.

 Mimarinin de insan duygularını etkileyen etkileri söz konusudur. Yüksek salonlar boşluk ve ölüm duygusu verir. İnsanlar genelde boşluk duygusundan rahatsız olurlar. Tüm mimarlar da benzeri objelerle bu korku ve sonsuzluk duygusunu yok etmeye çalışırlar. Tavanların yüksek olması bu korkularımızı perçinler.

30

 Bir masa etrafında birbirlerine göre yerleşme durumlarının olanların birbirleriyle olan geçmiş ilişkilerinden kaynaklandığını-eğer ilk defa karşılaşıyorsa- gelecekteki ilişkilerini nasıl belirleyebileceğini gördük. Bu sebeple özellikle iş hayatında kullanılan masaların ve bu masalara oturma biçiminin ne kadar büyük önem taşıdığı önemlidir. Oturma düzeninin taşıdığı önemin farkında olmak istenilen iletişim sonucunu elde etmek açısından gereklidir.

 Özellikle günümüzde ofis düzenleri, toplantı masaları, oturulan yer ve bölgeler iş yaşamında ufak tefek savaşların yaşandığı, şirketin gidişini etkileyebilen, kişisel etkinlik derecenizi belirleyen taktikler sağlar hale gelmiş durumda. Profesyoneller bunları bilinçli bir titizlikle, liderliklerini pekiştirecek müzakerelerden başarılı çıkmalarını sağlayacak şekilde kullanıyorlar.

 Yaptığımız görüşmelerde karşımızdaki kişiyi rahatlatmak istiyorsak görüşmede aradan masayı kaldırmak faydalı olacaktır. Onun yerine bir sehpa bulundurmak faydalı olacaktır. Açıların aynı yöne bakması faydalı olacaktır.

 1815 Viyana Antlaşması ile Avrupa düzeni sağlanacaktır. Avusturya-Macaristan Dışişleri Bakanı Meternih’in adıyla anılan ve Meternih düzeni de denilen bu antlaşmaya 15 devlet katılır, fakat kimin nereye oturacağı ve kimin toplantı salonuna önce gireceği hakkında bir türlü karar verilemez. Bu tartışmalar çok uzun sürer ve sonunda yuvarlak masada yapılacak toplantının salonuna giriş için tam 15 kapı açılır ve tüm devletlerin temsilcileri aynı anda içeri girerler.

 Hitler, belediye kararı ile Berlin gettolarında yaşayan Yahudiler’in evlerine giriş kapılarının alçak tutulmasını sağlar. Bu gettolarda belirli yüksekliğin üzerinde kapı yapılması yasaklanır. Burada yaşayan tüm Yahudiler evlerine girip çıkarken başlarını önlerine eğmek zorunda kalırlar.

Aynalama

 İlginin artması iki kişinin birbirlerinin hareket hızlarını, jest ve mimiklerini ve beden duruşlarını kopya etmelerine yol açmaktadır. Hareketlerimiz düşüncelerimizin aynasıdır. Eğer karşımızdaki ile benzer davranıyorsak bu karşımızdakini rahatlatır. Bu, bacak bacak üstüne atış yönünden elleri kullanış biçimine kadar karşımızdakini taklit etmemizle gerçekleşir. Üst düzey satış eğitimlerinde satıcılara karşısındakinin ses yüksekliği ve konuşma hızını taklit etmeleri öğretilir. Beden dilinde yakalanan bu uyum aynalama olarak adlandırılır.

 Aynalama politika ve iş yaşamında profesyonelce kullanılmaktadır. Özellikle şirketteki yöneticilerin giyim tarzının, konuşma şeklinin ve hareketlerinin taklit edilmesiyle de bilinçli ya da bilinçsizce yapılır. Fotoğrafta 1998 Aralık ayında dönemin İtalyan Başbakanı D’Alema’yla Alman Başbakanı Schroeder’i Bonn’da yaptıkları görüşmede görüyoruz. Koltuk açıları ortak noktada buluşabilecek şekilde ayarlanmış. Ayaklarını birbirine değecek kadar yakın olmalarına rağmen aynı yönde atmışlar.

Her ikisinin elleri de aynı konumda. İnsanlar birbirlerini otomatik olarak aynalar.

LİDER

Lider, belirli bir amaca ulaşmak için ortak bir çabayı yöneten kişidir. Dolayısıyla örnek bir lider, doğru hedefi seçen ve ikinci olarak da buna ulaşmak için en etkili yolları bularak uygulayan kişidir (Mango, 2005:218).

31 Liderler, bir grubun parçası olmasına rağmen bu gruptan ayrı özellikleri olan, başarı ve başarısızlıklarıyla çevrelerini etkileyen seçkin insanlardır. Liderlerin başarılı olması, etrafındaki kişilerin haklarını koruması, onları amaçlarına ulaştırması ve sonuçta hem kendinin hem de onu izleyenlerin başarılı olmasına bağlıdır.

Benzer Belgeler