• Sonuç bulunamadı

Marksist Kent ÇalıĢmaları: Kentin Sermaye ve Sınıf Mücadelesi ile

3. Kentsel Mekan TartıĢmaları ve Kadının Mekansal Algı ve Kullanımını

3.2. Marksist Kent ÇalıĢmaları: Kentin Sermaye ve Sınıf Mücadelesi ile

Marksist kentsel yaklaşımlardaki sermaye birikimi ve sınıf mücadelesinin merkeziliği ekonomik ve politik çevreleri birbirine bağlayan bir perspektif sunması açısından önemlidir. Bu perspektif ile kent çatışık ve kriz içindeki sermaye birikim sürecinin yeri olarak görülmektedir82

.

Marksist kent çalışmalarında temel olarak 1960‟lı ve 1970‟li yıllarda Henry Lefebvre, Manuel Castells ve David Harvey‟e referans verilmektedir. Kentsel eşitsizlikler konusunda Marksizm‟in yeniden yorumlanması ile kent kuramında, kapitalist sermaye ile kentsel toprakların üretimi ile ilişki ilk önce Lefebvre tarafından kurulmuştur. Mekanın ideoloji ve politikadan ayrı bilimsel bir nesne olmadığını belirten Lefebvre, siyasal süreçlerle şekillenen mekanın aynı zamanda sosyal ve tarihsel bir ürün de olduğunu belirtmektedir. Lefebvre‟ye göre sosyal bir ürün olarak mekanın üretimi herhangi bir metanın üretimine benzetilebilir. Bununla beraber metanın üretimi ile mekanın üretimi arasında karşılıklı bir ilişki söz konusudur. Lefebvre kapitalist sistemin kurulmasında mekanın nasıl hizmet ettiği ve hegemonyanın bundan nasıl istifade ettiği üzerine odaklanmıştır. Mekan ona el koyan hegemonik grupların yönetimi ve sömürmesi için üretilir83

. Kentsel eşitsizlikleri üreten ve mekanda süreğenleştiren kapitalizm ve mekan arasındaki ilişkiyi sorgulayan Lefebvre açık bir şekilde tanımlanmış ve çelişkilerden bütünüyle arındırılmış bir kapitalist mekan (dünya piyasası) tanımı yapmanın mümkün olmadığını belirtmiştir. Lefebvre kapitalizm ve mekan ilişkisini şu şekilde açıklamaktadır:

“Toprağa dayalı, ticari ve finansal sermaye gibi birçok bileşeni olan kapitalizm bir sınıfın hegemonyası doğrultusunda işlemektedir. Hegemonya toplum üzerinde bütüncül bir şekilde- kültür ve enformasyon- ve genel olarak birey dolayımıyla tecrübe edilmektedir. Hegemonya pratiğinin mekanı dokunulmamış

82

Mike, Geddes, “Marxism and Urban Politics”, Theories of Urban Politics, Second Edition, (ed. By Jonathan S. Davies and David L. Imboscio), Sage, Londra, 2009, ss. 55-73, s. 55-58.

83 Henry Lefebvre, “Reflections On The Politics of Space”, Radical Geography: Alternative

Viewpoints on Contemporary Social Issues, (der. Richard Peet), Methuen&Co Ltd, Londra, 1977, ss. 339-353, s. 341.

bırakma olasılığı yoktur. Aksine kapitalizm mekanın üretim biçimi yoluyla mekana yerleşmektedir”84

.

Bu anlamda hegemonik ve eşitsiz olarak kurulmuş toplumsal süreçler ve mekanlar karşılıklı olarak birbirini üretmektedirler. Lefebvre mekanın öneminden bahsederken sermaye emek çatışmasını günümüzde her şeyden önce endüstriyel toplumun değil, kentsel toplumun çelişkisi olarak ifade etmiştir. Kentsel mekan için ve kentsel mekan üzerindeki mücadele, modern sınıf mücadelesinde hem bir aşama hem de engeldir85.

Castells, Lefebvre‟yi endüstriyelleşmeyi kentleşme içine yerleştirdiği ve gündelik hayatın yabancılaşması üzerinde fazlaca durduğu için Marksizm‟den uzaklaşmakla eleştirmiştir. Castells, kökleri Althusser‟in yapısalcılığında aranacak bilimsel Marksist bir analiz geliştirmiştir. Althusser‟ci yapısalcılık mekanı sosyal yapının bir ifadesi olarak ele almakta ve buradan yola çıkan Castells, Lefebvre‟ye benzer biçimde kenti üretimden ziyade yeniden üretimin alanı86

ve Lefebvre‟den farklı olarak ise “kenti kolektif tüketimin mekanı” olarak tanımlamaktadır. Kent sorununun esas olarak bütün toplumsal grupların günlük yaşamının temelinde yer alan ortak tüketim araçlarının- konut, eğitim, sağlık, ulaşım, kültür, ticaret vb.- örgütlenmesi ile ilişkili olduğunu belirtmektedir87

. Ekonomik sistemin temel bir unsuru olarak emtiaların oluşumu yasası- emeğin teknik ve sosyal ayrımı, ekonomik ve sosyal çıkarların geniş bir mekan üzerinde dağılımı, kurumsal sistemin homojenleşmesi- mekansal bir formun, kentin, belirli bir sınıfın sosyal dominasyon alanı ile gelişimini beraberinde getirmiştir88

. Yani, mekansal eşitsizlik bu araçların örgütlenmesindeki kentsel gruplar arası güç ilişkisinin bir yansımasıdır89

. Bu nedenle kentsel sorunlar mekanın örgütlenmesi olarak değil toplumsal ilişkiler ağı içine

84 Henry Lefebvre, The Production of Space, (translated by Donald Nicholson Smith), Blackwell

Publishing, Oxford, UK, 1991, s. 10-11.

85 Mike Geddes, a.g.m., s.56. 86

Mike Geddes, a.g.m., s.56.

87 Manuel Castells, Kent, Sınıf, İktidar, (çev. Asuman Erendil), Bilim ve Sanat, Ankara, 1997, s. 14. 88 Manuel Castells, a.g.e., s. 14

89 Manuel Castells, The Urban Question A Marxist Approach (çev. Alan Sheridan), Eward Arnold

yerleştirilerek toplum örgütlenmesinin temelinde yatan toplumsal sınıfların diyalektiği ile ilişkili olarak kavranmalıdır90

.

Harvey de Lefebvre gibi toplumsal süreçler ve mekansal biçimler arasındaki ayrımın yapay olduğunu, aksine bunların sanki büyülü bir atlıkarıncaya binmiş gibi etkileşim içinde olduğunu belirtmektedir91

. Castells kolektif tüketimi “kent”in merkezine yerleştirirken, Harvey‟in çalışması sermaye birikim sürecini ön plana çıkarmaktadır. Birikim kapitalist üretim biçimi altında büyüyen güçlerin motorudur. Bu nedenle de yüksek ölçüde dinamik ve kaçınılmaz olarak yayılmacıdır. İçinde yaşadığımız dünyayı sürekli ve mükerrer bir şekilde yeniden şekillendiren daimi devrimci bir gücü oluşturmaktadır92

.

Kapitalist birikim sürecinde gittikçe artan emtia miktarını emecek pazarın bulunamaması sonucu aşırı birikimden (overaccumulation) dolayı ortaya çıkan kapitalist krizleri aşmak için kullanılan yöntemlerden biri yeni pazarlar için yeni coğrafi mekanlara açılmaktır. Bu da bizi birikim sürecinin zorunlu bir sonucu/ürünü olarak mekansal örgütlenme ve coğrafi büyüme/yayılmanın sorgulanması noktasına getirmektedir. Ürünün nihai kullanıcısını bulması için dolaşıma girmesi ve pazara ulaşması zorunluluğu kapitalist üretim biçiminin ucuz ve hızlı iletişim ve ulaşım yollarını bulmalarını gerektirdiğinden her türlü mekansal bariyer aşılmak durumundadır93

.

Kentsel sorunları kapitalist sistemin işleyişine bağlayan Harvey kapitalist birikim sürecinin mekansal yapıların üretimi ile nasıl ilişkilendiğini analiz etmektedir. Özellikle, kentsel mekanın toprak ve mülkiyet unsurlarını klasik Marksist kavramlar olan rant ve yapı, mülkiyet, finans, mülk sahipliği gibi sermayenin ikincil dolaşımı üzerinden analiz etmektedir. Harvey için kentsel sistem, yapılı çevre

90 Manuel Castells, Kent, Sınıf…, s. 13. 91

David Harvey, “The Geography of Capitalist Accumulation: A Reconstruction of The Marxian Theory”, Radical Geography: Alternative Viewpoints on Contemporary Social Issues, (der. Richard Peet), Methuen&Co Ltd, Londra, 1977, ss. 263-293.

92 David Harvey, a.g.m., s. 280. 93

yoluyla artı değerin dolaşımı ve yönetimi gibi, nispi ve tekelci kira ve mülk değerlerine bağlıdır94

.

Marksist kentbilim çalışmalarına temel oluşturan bu üç yazarın kentsel kuramları feministler tarafından çeşitli açılardan eleştirilmiştir.