ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
3. TAHKİKTE ESAS ALINAN NÜSHALAR VE TAKİP EDİLEN YÖNTEM 1 Tahkikte Esas Alınan Nüshalar
3.1.4. Manisa İl Halk Kütüphanesi Nr 67/3 (Rumuz ن)
Bu nüsha 8 ciltten oluşmakta olup Nisa suresi 3. ciltte yer almaktadır.
1.Cilt: Ebatları 272X180-190X120 mm olup hattın cinsi nesihtir. Sayfalarda 21 satır bulunup
36
cilt olup cildinde mikleb, şemse ve salbek bulunmaktadır. Cildin istinsah tarihi ve müstensihine dair bir kayıt bulunmamaktadır. 2.Cilt: Bakara suresinin 143. ayeti ile başlamaktadır. 217 varaktan oluşan bu cilt yazı, kağıt ve cild ebatları bakımından birinci cilt ile aynı özellikleri taşımaktadır. Cildin istinsah tarihi ve müstensihine dair bir kayıt bulunmamaktadır. Al-i İmran suresinin tefsiriyle bitmektedir. 4.Cilt: 212 varaktan oluşan bu cilt Araf suresi ile başlayıp Yunus suresi 48. ayet ile bitmektedir. 5.Cilt: Bu cilt Yunus suresinin 48. ayetinin tefsiriyle başlamaktadır . Müstensihi ve istinsah tarihine dair herhangi bir kayıt olmayan bu cilt, İsra suresinin son ayetinin tefsiri ile bitmektedir. 6.Cilt: 217 varaktan oluşan bu cilt Kehf suresi ile başlayıp Kasas suresi ile bitmektedir. Diğer ciltler ile aynı özelliklere sahiptir. Cildin istinsah tarihi ve müstensihine dair bir kayıt bulunmamaktadır. 7.Cilt: 223 varaktan oluşan bu cilt Ankebut suresi ile başlayıp Hucurat suresi ile son bulmaktadır. Diğer ciltler ile aynı özelliklere sahiptir. Cildin istinsah tarihi ve müstensihine dair bir kayıt bulunmamaktadır. 8.Cilt: Zuhruf suresi ile başlayıp Nas suresi ile bitmektedir. 280 varaktan oluşan cildin ebatları 250X170-190X115 mm olup sayfalarda 25 satır bulunmaktadır. Hattın cinsi okunaksız nesih olup koyu kahverengi mürekkep kullanılmıştır ve metin aharlı, filigransız ve koyu sarı kağıt üzerine yazılmıştır.
3.Cilt: Nisa suresinin tefsirinin içerisinde bulunduğu bu cilt şu ifadeler ile başlamaktadır:
اهجوز اهنم قلخو ةدحاو سفن نم انقلخ يذلا الله مسب ميحرلا نمحرلا الله مسب ءاسنلا ةروس ءاسنو اريثك لااجر امهنم ثبو
.
215 varaktan oluşan bu cild yazı, kağıt ve cild ebatları bakımından diğer ciltler ile aynı özellikleri taşımaktadır. Cilt, En’am suresinin son ayetinin tefsiri ile bitmektedir. Son cümleleri şu şekildedir:
يريشقلا لاق قحلا مكب هباسح نأ تلاماعملاب مكربخيل تلااح تافو مكربتخيل مكرصع مكح رصقو مكيلإ ةبوتلا ريص :
قباس مكيف همكحو Müstensihi Muhammed b. Yusuf olan cildin istinsah tarihi belli değildir. Ayrıca manzum şeklinde olan müellifin ferağ kaydı cildin sonunda bulunmaktadır. Bu nüshayı seçmemizin asıl nedeni tertibinin güzel olması ve hattının açık olmasıdır.
3.2. Diğer Nüshalar
1- Milli Kütüphane-Ankara 06 Mil Yz FB 54 2- Milli Kütüphane-Ankara 06 Mil Yz A 302 3- Diyarbakır İl Halk Kütüphanesi 21 Hk 879/1 4- Erzurum İl Halk Kütüphanesi 25 Hk 23902 5- Milli Kütüphane-Ankara 18 Hk 192
37 7- Manisa İl Halk Kütüphanesi 45 Ak Ze 1402 8- Manisa İl Halk Kütüphanesi 45 Hk 66/1 9- Manisa İl Halk Kütüphanesi 45 Hk 66/3
10- Manisa İl Halk Kütüphanesi 45 Hk 66/4 11- Manisa İl Halk Kütüphanesi 45 Hk 67/1 12- Manisa İl Halk Kütüphanesi 45 Hk 67/2 13- Manisa İl Halk Kütüphanesi 45 Hk 67/4 14- Manisa İl Halk Kütüphanesi 45 Hk 67/5 15- Manisa İl Halk Kütüphanesi 45 Hk 67/6 16- Manisa İl Halk Kütüphanesi 45 Hk 67/7 17- Manisa İl Halk Kütüphanesi 45 Hk 3450 18- Manisa İl Halk Kütüphanesi 45 Hk 6010
19- Kastamonu İl Halk Kütüphanesi 37 Hk 2281
20- Bursa İnebey Yazma Eser Kütüphanesi 16 Ha 86
21- Bursa İnebey Yazma Eser Kütüphanesi 16 Ha 86
22- Bursa İnebey Yazma Eser Kütüphanesi 16 Ha 104
23- Bursa İnebey Yazma Eser Kütüphanesi 16 Ha 136
24- Konya Bölge Yazma Eserler Kütüphanesi 15 Hk 1942/1
25- Milli Kütüphane-Ankara 55 Vezirköprü 459
26- Milli Kütüphane-Ankara 06 Mil Yz A 7882/1
27- Konya Bölge Yazma Eserler Kütüphanesi 15 Hk 1942/1
28- Konya Bölge Yazma Eserler Kütüphanesi 15 Hk 1942/11
29- Konya Bölge Yazma Eserler Kütüphanesi 15 Hk 2091
30- Konya Bölge Yazma Eserler Kütüphanesi 15 Hk 2091/11
31- Kütahya Vahidpaşa İl Halk Kütüphanesi 43 Va 1693 32- Atıf Efendi Yazma Eser Kütüphanesi 34 Atf 156 33- Atıf Efendi Yazma Eser Kütüphanesi 34 Atf 157 34- Atıf Efendi Yazma Eser Kütüphanesi 34 Atf 158 35- Atıf Efendi Yazma Eser Kütüphanesi 34 Atf 159 36- Atıf Efendi Yazma Eser Kütüphanesi 34 Atf 160
37- Nuru Osmaniye Yazma Eser Kütüphanesi 34 Nk 249
38- Nuru Osmaniye Yazma Eser Kütüphanesi 34 Nk 250
39- Nuru Osmaniye Yazma Eser Kütüphanesi 34 Nk 251
40- Nuru Osmaniye Yazma Eser Kütüphanesi 34 Nk 252
41- Nuru Osmaniye Yazma Eser Kütüphanesi 34 Nk 253
42- Nuru Osmaniye Yazma Eser Kütüphanesi 34 Nk 254
43- Nuru Osmaniye Yazma Eser Kütüphanesi 34 Nk 255
44- Manisa İl Halk Kütüphanesi 45 Ak Ze 1402 45- Manisa İl Halk Kütüphanesi 45 Hk 66/3
38
46- Konya Karatay Yusufağa Kütüphanesi 42 Yu 7234
47- Milli Kütüphane-Ankara 18 Hk 192
48- Milli Kütüphane-Ankara 06 Mil Yz A 674
49- Süleymaniye Kütüphanesi Süleymaniye Fatih 236 50- Süleymaniye Kütüphanesi Süleymaniye Fatih 239
51- Süleymaniye Kütüphanesi Süleymaniye Hacı Mahmud Ef. 122
52- Süleymaniye Kütüphanesi Süleymaniye Hamidiye 63
53- Süleymaniye Kütüphanesi Süleymaniye Hamidiye 64
54- Süleymaniye Kütüphanesi Süleymaniye Kadızade Mehmed 20
55- Süleymaniye Kütüphanesi Süleymaniye Kadızade Mehmed 24
56- Süleymaniye Kütüphanesi Süleymaniye Laleli 144 57- Süleymaniye Kütüphanesi Süleymaniye Laleli 145 58- Süleymaniye Kütüphanesi Süleymaniye Laleli 146
59- Süleymaniye Kütüphanesi Süleymaniye Mahmud Paşa 57
60- Süleymaniye Kütüphanesi Süleymaniye Reisülküttab 41
61- Süleymaniye Kütüphanesi Süleymaniye Rüstem Paşa 36
62- Süleymaniye Kütüphanesi Süleymaniye Saliha Hatun 39 63- Süleymaniye Kütüphanesi Süleymaniye Saliha Hatun 40
64- Süleymaniye Kütüphanesi Süleymaniye Serez 156
65- Süleymaniye Kütüphanesi Süleymaniye Serez 157
66- Süleymaniye Kütüphanesi Süleymaniye Süleymaniye 92
67- Süleymaniye Kütüphanesi Süleymaniye Turhan V. Sultan 15 68- Süleymaniye Kütüphanesi Süleymaniye Turhan V. Sultan 16
69- Süleymaniye Kütüphanesi Süleymaniye Yazma Bağışlar 14
70- Süleymaniye Kütüphanesi Süleymaniye Yozgat 95
71- Süleymaniye Kütüphanesi Süleymaniye Yusuf Ağa 39
72- Süleymaniye Kütüphanesi Atıf Efendi 156
73- Süleymaniye Kütüphanesi Nurosmaniye 249
74- Süleymaniye Kütüphanesi Nurosmaniye 258
75- Süleymaniye Kütüphanesi Nurosmaniye 252
76- Süleymaniye Kütüphanesi H.Selim Ağa Hüdai Efendi 106 77- Süleymaniye Kütüphanesi Millet Feyzullah Efend 88
78- Süleymaniye Kütüphanesi Murad Molla 78
79- Süleymaniye Kütüphanesi Mevlana 69
80- Süleymaniye Kütüphanesi Milli Ktp. 54
81- Süleymaniye Kütüphanesi Vahit Paşa 1693
82- Süleymaniye Kütüphanesi Amasya İl Halk 68
83- Süleymaniye Kütüphanesi Burdur İl Halk 2091-01 84- Süleymaniye Kütüphanesi Çankiri İl Halk 192
39
3. 3. Tahkikte Takip Edilen Yöntem
Eserin tahkikinde genel esaslar açısından İsam Tahkikli Neşir Esasları benimsenmiş olup takip edilen yöntemi maddeler halinde şu şekilde özetlemek mümkündür:
1- Tefsiri yapılan ve istişhad edilen ayetlerin sure ve ayet numaralarına metinde işaret edilmiştir.
2- Metinde yer alan hadislerin kaynağına yer verilmiş ve gerekli görülen durumlarda hadislerin metnine de yer verilmiştir.
3- Metinde yer alan sahabe ve tabiîn sözleri ile ilgili kaynaklara bakılarak bulunduğu yerler belirtilmiştir.
4- Metinde yer alan kişi isimleri ile ilgili (meşhur olanları hariç) kısa bir şekilde bilgi verilmiştir.
5- Ayetleri tefsir ederken istişhad edilen şiirlerin kaynaklarına yer verilmiştir.
6- Metindeki ayetler hareke ile yazılmış ve tefsiri yapılan ayetler koyu punto ile belirtilmiştir. 7- Metinde gerekli görülen yerlere noktalama işaretleri konulmuştur ve metin paragraflara bölünmüştür.
8- Elif-i memdude ile bitip ancak hemzeleri düşürülen kelimeler metinde hemzeleri ile yazılmıştır.
9- Asıl nüshada hatalı görülen kelime dipnotta gösterilerek yerine diğer nüshalardan daha doğru bulunan kelime yerleştirilmiştir.
10- El yazması bir eser üzerine çalışılması sebebiyle atıf yapılan yerlerde varak numaralarına yer verilmiştir.
11- Ayetlere göre tefsir kısımlara ayrılıp düzenlenmiştir. Her ayetten önce üç yıldız konulmuş, parça parça tefsir edilmeden önce ayetler tam olarak yazılmış daha sonra ise müfessirin tefsir ettiği ayetler yazılmıştır.
12- Ebû Mansur, Kuşeyri ve bütün müfessirlerin tefsirlerinin aslına dipnotta işaret edilmiştir. 13- Esas alınan nüshaların rumuzları şu şekildedir:
1- “ م “ Manisa İl Halk Kütüphanesi 45 Hk 66/2. 2- “ س “ Süleymaniye Kütüphanesi Süleymaniye 93. 3- “ د “ Damad İbrahim Paşa 118
SONUÇ
Necmüddin en-Nesefî Hicrî 537 yılında Semerkand’da vefat etmiş, Türk asıllı bir alimdir. Fıkıh, kelam, tefsir, tasavvuf, dil, edebiyat, terâcim gibi birçok ilimde söz sahibi olup daha sonraki dönemlere tesir etmiştir. Tefsir, fıkıh, hadis, kıraat, teracim ve belagat gibi ilim dallarında pek çok telifatı bulunan Nesefî, beş yüzden fazla alimden ders almıştır. Bu da onun ilmi üretkenliğini etkilemiştir. Ayrıca Nesefî Arapça ve Farsçayı iyi derecede öğrenmiştir.
Zemahşeri gibi çok önemli müfessirlerle aynı dönemde yaşamıştır. Zemahşerî ile görüşmüşse de onun fikirlerinden etkilenmemiştir. Hatta Nesefî tefsirinde birçok defa Mutezile mezhebinin görüşlerine sert tenkitler yöneltmiştir.
Nesefî, sadece tefsir ile değil, aynı zamanda kendisinin adıyla meşhur olan Nesefî Akaidi ile de nâm salmıştır. Ancak akaid boyutu öne çıkarılarak müfessirlik boyutunun ikinci plana atılması onun müfessirlik kişiliğine bir haksızlıktır. Zira tefsir yönü akaid yönünden çok daha ilerdedir.
Üç tefsir kitabı telif eden Nesefî bunlardan Tefsiru’n-Nesefî’yi farsça, et-Teysîr ve el- Ekmelü’l-atvel adındaki tefsirleri ise Arapça olarak telif etmiştir. Nesefî tefsirinde akranlarını ve seleflerini birkaç yönden geçmiştir: et-Teysîr’i okuyan, Nesefî’nin tefsirle alakalı araştırmaların dil, belagat, edebiyat, nahiv, fıkıh, akaid, ve tabii ilimler açısından hakkını verdiğini görecektir. Nesefî tefsirinde bütün bu alanları daha önce yapılmamış bir tarzda ve açık bir şekilde işlemiştir. Bu da tefsirine kendine has bir yenilik ve orijinallik katmıştır.
Çeşitli ilim dallarında derinleşmiş olan bu Türk âlim, et-Teysîr’de açık bir ilmi şahsiyet ortaya koymuştur. Bu durum onun tefsir üslubuna da yansımıştır. Nesefî tek bir alanda uzmanlaşmadığı gibi tefsiri de tek bir bakış özelliğinde olmamıştır. et-Teysîr’i okuyan, Nesefî’nin Celaleyn tefsiri gibi bir tefsir yazdığını zannedebilir. Ancak Nesefî yazmış olduğu “basit/kolay” anlamına gelen “et-Teysir” zannedildiği gibi basit, sıradan bir tefsir olmayıp bu tefsirinde bütün güzellikleri toplamayı başarmıştır. Böylelikle okuyucu için başka bir tefsire ihtiyaç bırakmamıştır. Nesefî bu tefsirinde rivayet ve dirayet üslubunu birleştirerek kendine has güzel bir yöntem geliştirmiştir.
Tefsirde sadece rivayetleri ve nüzul sebeplerini zikretmemiş, aralarından en iyi ve münasip olanını seçmiştir. Rivayetlerin yanında kıraatleri de zikretmiştir. Nesefî tahsil etmiş olduğu kıraat ilminden de faydalanmıştır.
41
Nesefî manaları ve belagatı ortaya çıkarmak için her ayetin kıraatlerini zikretmiştir. Hatta bu konuda müstakil “Zelletü’l Kârî” ismiyle bir kitap telif etmiştir. Metot olarak uzun rivayetlerden kaçınmış ve İsrailiyyatan uzak durmaya çalışmıştır.
Nesefî tefsirinin en önemli özelliklerinden birisi de tefsirinde fıkıh, kelam, tasavvuf, tarih, belagat, edebiyat vb. ilimleri birleştirmesidir. Tefsirini sadece fıkıh, belagat ya da tasavvuf veya edebiyat gibi belli bir alanla sınırlandırmamıştır.
Nesefî tefsirinde akıl ve ruh arasında bir denge kurarak adeta akıl ve tasavvufu bir araya getirmiştir. Mantık ve akıl yönünden Mâtürîdî’den, tasavvuf yönünden de Kuşeyrî’den faydalanmıştır. Belki de Nesefî tefsirini diğer tefsirlerin önüne geçiren ve ayıran en önemli özellik de akıl ve ruhu mezc etmiş olmasıdır.
Nesefî tefsirinde Ehl-i Sünnet ve akidesini savunmuştur. Kur’an’ı sadece tefsir etmekle yetinmemiş, bilakis Ehl-i Sünneti savunmak için tefsirini adeta bir silah olarak kullanmış ve Mutezile, Rafıziler, Hinduizm, Dehriyye ve sapık fırkaların bozuk akidelerini ortaya çıkarmak için bütün gayretini sarf etmiştir.
Yukarda da değindiğimiz üzere Nesefî sadece Araplara tefsir yazmakla yetinmemiş, çok iyi bildiği Farsça’da da bir tefsir yazmıştır. Bu tefsirinde Nesefî Farsça bilenlere Farsça tefsirini göstermek için et-Teysîr’e bazı Farsça cümleler almıştır.
Özet olarak Nesefî büyük bir Türk âlimi olup bütün ilim dallarında yetkinliğini bu tefsirinde kullanarak donanımlı ve çok boyutlu ilmi kişiliğini burada açık bir şekilde göstermiştir.
42