• Sonuç bulunamadı

3.14.1. Makine ve Donanımda Maliyet Düşürme Teknikleri

Aşağıda kısaca tanıtılan teknikler genel olarak sabit tesislerin verimli kullanılmasını hedef almakla birlikte, direkt veya dolaylı olarak isçilik maliyetlerinin düşürülmesini de sağlamaktadır. Bunlar; Proses planlama ve kontrol: Her ürün için, kalite ve maliyet açısından en uygun bir üretim prosesi vardır. Henüz ürün geliştirme ve tasarım aşamasındayken ürünün veya ürün parçalarının hangi proseslerden geçirilirse en uygun maliyetle üretilebileceği planlanmadığı takdirde çoğu zaman pahalı, yanlış veya zorlamalı prosesler kullanılmak zorunda kalındığından maliyetler yükselmektedir.

Üretim planlama ve kontrol: Etkili bir üretim planlama ve kontrol sisteminin olmaması birçok işletmede bazı işlem istasyonlarını aşırı yüklerken, bir kısmının da boş kalmasına neden olmaktadır. Ayrıca acil işler çoğaldığında sık sık tip değiştirme, kalıp değiştirme gibi zaman kayıpları olmakta, sabit maliyetler artmaktadır. Etkili bir üretim planlama kontrol sistemi ile kayıp zamanları asgariye indirmek, boş kapasiteyi değerlendirmek, yarı mamul stoklarını asgariye indirmek, üretimi en uygun zamanda gerçekleştirmek ve bu suretle maliyetleri düşürmek mümkündür.

Çeşit azaltma-artırma: Aşırı ürün çesidi eldeki üretim kaynaklarının planlanmasını ve optimum kullanılmasını güçleştirmekte, üründen ürüne geçerken yapılan hazırlık ve ayar nedeniyle kapasite kayıplarına yol açmakta, bazen ek yatırım gerekmektedir. Çeşit sayısının az olması ise, bir yandan değişik özellikte ürünler arayan müşterilerin başka üreticilere yönelmesine yol açarken, diğer yandan, özellikle üniversal tip makine ve donanıma sahip işletmelerde, bazı kapasitelerin boş kalmasına neden olabilmektedir. Dolayısıyla her iki aşırı uç da maliyetlerin yükselmesine neden olmaktadır. Etkili bir üretim planlama ve kontrol ile, genelde ürün çeşidini azaltmadan, aynı anda üretimde olan çeşidi azaltmak verimliliği artıracak, maliyetleri düşürecektir.

Öte yandan, özellikle kapasite fazlası olan işlem istasyonlarında işlem görerek üretilebilecek yeni ürünler veya ürün çeşitleri, marjinal net katkı sağladığı sürece, kapasite fazlalıklarının değerlendirilerek sabit maliyetlerin düşürülmesine yardımcı olabilir. Duruş analizi: Makine ve donanımda maliyetleri artıran çok önemli bir unsur duruş kayıplarıdır. Genellikle işletmelerde büyük, yani uzun süreli duruşların üzerinde durulur. Oysa süre olarak kısa fakat sıklık olarak çok olan birtakım duruşlar toplamda büyük duruşlardan daha fazla zaman kaybına neden olabilir. Duruşların kayda geçirilmesi, istatistik olarak değerlendirilmesi ve değerlendirme sonucuna göre önlem alınması duruş kayıplarını azaltacak, maliyetleri düşürecektir.

Koruyucu bakım toplam verimli bakım: Makine çalışırken durdurulup koruyucu bakım yapılması hala birçok işletmede zaman kaybı olarak görülmekte ve bu nedenle çok az işletmede uygulanmaktadır. Oysa koruyucu bakıma 1 saat ayrılmadığı takdirde arızalar nedeniyle kayıpların toplamının 5 saati bulduğu istatistiksel olarak tespit edilmiş bir gerçektir. Öte yandan tüm bakım ve onarımların bakım ekibi tarafından yapılması yerine, kapsamlı bir etüt yapılarak bazı yetki ve sorumlulukların makine operatörlerine aktarılması, makine ve donanımın daha titiz kullanılmasına ve duruş sürelerinin önemli ölçüde kısalmasına yardımcı olacak, böylece maliyetler düşecektir (Tan, 1989, 42).

3.13.2. İşçilik Maliyetlerinin Düşürülmesi

İşçilik maliyetlerinin düşürülmesi denildiğinde çoğu işletmelerde akla gelen ilk çözüm işçi çıkarmak, yani tensikat olmaktadır. Objektif olarak incelendiğinde tensikat, çoğu zaman, bazı yönetim yanlışlarının bir baska yanlışla kapatılmaya çalışılmasıdır. Toplam işçilik giderlerinde bir azalma olsa da geri kalan personelde yaratılan “sıra bize de geliyor” endişesi ve bunun doğurduğu verim düşüklüğü nedeniyle, birim ürün başına işçilik maliyetini yükselmektedir. Oysa, malzeme ve makine için önerilen maliyet düşürme tekniklerinin hemen hemen tümü işçilik maliyetlerinin düşmesini de sağlamaktadır. Doğrudan işçilik maliyetlerini düşürülmesine yönelik diğer başlıca yaklaşımlar şunlardır:

Kadro planlaması: Bir işgücü planlaması yapılmadan, duyulan güncel ihtiyaçlar doğrultusunda eleman alınması, daha sonra bu ihtiyaç ortadan kalktığında veya azaldığında elde değerlendirilemeyen bir işgücü kapasitesinin kalmasına ve dolayısıyla maliyetlerin yükselmesine yol açmaktadır. Doğan ihtiyaçların geçici mi yoksa sürekli mi olduğu araştırılarak, geleceğe yönelik ihtiyaçlar ve gelişmeler de dikkate alınarak yapılacak bir kadro planlaması ile gerekli işgücünün nitelik ve niceliğini isabetli belirlemek ve buna göre işgücünü hem nitelik hem de sayı olarak en uygun düzeyde tutmak maliyetleri azaltacaktır.

İşe göre eleman: İşçilik maliyetlerinin düşürülmesinde çok önemli bir diğer yöntem “işe göre adam” prensibidir. “8 metre uzun atlamayı gerektiren bir iş için 8 metre uzun atlayabilen 1 kisiye ihtiyaç vardır, 1’er metre atlayan 8 kişiye degil.” Bunu yapabilmek için işin gerektirdiği eleman niteliklerini iyi belirlemek, buna göre eleman istihdam etmek en doğrusudur. Aradığımız nitelikte elemanı her zaman kolaylıkla bulamayabiliriz. Bu takdirde aradığımıza en yakın olanını seçip, eğiterek istediğimiz düzeye gelmesini sağlamaya çalışmak akılcı bir yol olacaktır.

Metot etüdü: Her işlem için daima daha iyi bir metot vardır. Metot etüdü yapılarak, yararlı ise dönüşemeyen işgücü ve makine kapasitesini üretime dönüştürmek, bazı işlemleri ortadan kaldırmak, bazılarını basitleştirmek, bazılarını ise birleştirerek bir defada çok işlem yapmak, böylece daha az yorularak, daha az

emek ve zaman harcayarak mal veya hizmet üretmek mümkündür. Ayrıca malzeme hareketlerini asgariye indirmek, gereksiz taşımaları elimine etmek de maliyetleri önemli ölçüde düşürür.

Ödüllendirme ve cezalandırma sistemi: Testiyi kıran ile suyu getirenin ayırt edilmesi çalışanların üzerinde önemle durduğu bir konudur. Bu ayırım yapılmadığı zaman iyi çalışanlar da giderek morali bozulmaya başlamakta ve tembelliğe yönelebilmektedir. Sadece ödüllendirme veya sadece cezalandırma yeterli sonuç vermemektedir. Her iki yolu da kapsayan, adil, dengeli, kolay anlaşılabilir ve ölçülebilen kıstaslara dayalı uygun bir ödüllendirme ve cezalandırma sistemi çalışanları verimliliğe özendirmede etkili olacaktır (Tan, 1989, 42).

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

TOPLAM KALİTE YÖNETİMİ ÜZERİNE BİR MOBİLYA İŞLETMESİNDE UYGULAMA

4.1. Çalışmanın Amacı Kapsamı ve Önemi

Bu tez çalışmasında yapılan alan araştırması, işletmelerde TKY’nin mevcut bulunan örgüt kültürü içinde uygulanmasının işletme açısında sonuçlarını belirlemeye yöneliktir. Araştırmanın uygulama alanı olarak mobilya sektörü seçilmiştir. Mobilya sektörü, yarattığı katma değer, ihracat gelirleri ve istihdam sayesinde ülkelerin ekonomik kalkınmasına önemli katkılar sağlayan sektörlerin başında gelmektedir. Mobilya sektörü bağlantılı birçok sektörde de lokomotif görevi görmekte ve öncülük etmektedir.

Emek yoğun bir sektör olan mobilya sektörün gün geçtikçe daha rekabetçi ve zorlu bir hale dönüşmektedir. Artan üretici sayısı model çeşitliliğine sebep olmuştur. Bu artış nihayi tüketici için bir fiyat ve hizmet avantajına dönüşmüş olsada üreticiler ver hizmet sunan firmalar için kontrol yönetimi yapılmadığı takdirde yıkıma sebep olan sonuçlar ortaya çıkarmaktadır.

Mobilya sektöründe yaşanan problemlerin çözümünde, güncel ve geçerli bir yönetim felsefesi olan Toplam Kalite Yönetimi işletmelere rehberlik edebilir. Her alanda kaliteyi yerleştirerek rekabet üstünlüğü sağlama amacına yönelik olarak TKY, mobilya sektöründeki işletmelere bir çözüm önerisi olarak sunulabilir. İşletmeler, kısa vadede pazar payındaki ve kâr marjındaki düşüşü durdurmak, uzun vadede de rekabet üstünlüü sağlamak amacıyla TKY’ni uygulayabilirler.