• Sonuç bulunamadı

2. MALİ ANALİZ TEKNİKLERİ

2.4. Oran (Rasyo) Analizi

2.4.2. Mali Yapı Oranları

Kaldıraç oranları olarak da adlandırılan mali yapı oranları, işletmelerin kaynak yapısının ve uzun vadeli borçlarını ödeme güçlerinin ölçülmesinde kullanılan oranlardır. Bu oranlar ile işletmelerin aktifinde bulunan varlıkların nasıl finanse edildiği (Kısa vadeli/uzun vadeli kaynaklar/özkaynaklar) ve pasifte bulunan özkaynakların diğer kaynaklarla olan dengesi araştırılır. Diğer bir deyişle, varlık finansmanında kullanılan yabancı ve özkaynak dengesinin tespit edilmesinde kullanılan oranlardır. (Çabuk ve Lazol, 2017, s.207)

20

2.4.2.1. Yabancı Kaynak Oranı (Kaldıraç Oranı)

İşletme varlıklarının yüzde kaçının yabancı kaynaklarla finanse edildiğini gösteren orandır. “Kaldıraç oranı, toplam borç oranı, borçlanma oranı” olarak da adlandırılır. (Akgüç, 2017, s.542)

Genel olarak bu oranın gelişmiş ülkelerde %50 seviyelerinde olması yeterli kabul edilmekte olup, %50’nin üstüne çıkması işletme için faaliyetlerin ve borç ödeyebilme gücünün tehlikede olduğuna işarettir. Ancak gelişmekte olan ülkelerde, enflasyonist baskılar ve düşük özkaynak destekleri de göz önüne alındığında, bu oranın %50’nin biraz üstünde olmasının kabul edilebildiği bilinmektedir. Ülkemizde de sektörlere göre değişmekle beraber bankalar bu oranın genel itibarla %60-%70 bandının üstüne çıkmamasını isterler.

Yabancı Kaynak Oranı = Toplam Yabancı Kaynaklar

Toplam Varlıklar x 100

2.4.2.2. Özkaynakların Aktif Toplamına Oranı

İşletme sahiplerinin işletme varlıklarının yüzde kaçını finanse ettiğini gösteren orandır.

Özkaynakların Aktif Toplamına Oranı = Toplam Özkaynaklar

Toplam Varlıklar x 100

Oranın yüksek olması işletmenin kullanmış olduğu kısa ve uzun vadeli kredilere ilişkin faiz tutarlarının işletmeye getireceği olumsuz etkilerin göreceli olarak düşük olduğunu, borçlarını ödeyebilme gücünün yüksek olduğunu gösterir. Genel olarak bu oranın da yabancı kaynak oranı gibi gelişmiş ülkelerde %50 seviyelerinde olması yeterli kabul edilmekte olup, %50’nin altına inmesi işletmenin borçlarını ödeme konusunda zor duruma düşme olasılığının

21

yükseldiğine işaret eder. Ancak gelişmekte olan ülkelerde, enflasyonist baskıların varlığı ve düşük özkaynak destekleri de göz önüne alındığında, bu oranın %50’nin biraz altında (minimum %30-35) olması yeterli olarak değerlendirilebilmektedir. kabul edilebildiği bilinmektedir. Tabii ki ilgili oran değerlendirilirken, özkaynak yapısının da irdelenmesi gerekir. Ödenmiş sermaye, enflasyon düzeltmeleri, geçmiş yıllar karları/zararları, değerleme artışları, kayda alınan emtialar, özel fonlar gibi özkaynakta yer alan kalemlerin ağırlıklarının ne olduğu önem arz etmektedir. (Akgüç, 2017, s.556)

2.4.2.3. Yabancı Kaynakların Özkaynaklara Oranı

Bu oran işletmelerin borçlanma yoluyla dışardan sağlamış olduğu yabancı kaynakların işletmenin özkaynakları ile olan ilişkisini gösterir. Toplam özkaynakların toplam yabancı kaynaklara bölünmesi ile elde edilen “Finansman

Oranı” olarak da ifade edilir.

Yabancı Kaynak Özkaynak Oranı = Toplam Yabancı Kaynaklar

Toplam Özkaynaklar x 100

Finansman Oranı = Toplam Özkaynaklar

Toplam Yabancı Kaynaklar x 100

Her iki oran da birbirini tamamlar niteliktedir. Eğer toplam yabancı kaynaklar toplam özkaynaklardan büyükse, işletmenin faiz ödemelerinin bir baskı oluşturduğu, alacaklarını tahsil edememesi durumunda öz sermayenin eriyeceği ve işletmenin borçlarını da ödeyememe riski ile karşı karşıya kalması gibi olumsuz durumlar meydana gelebilir. Ancak tam tersine toplam özkaynaklar toplam yabancı kaynaklardan büyükse, işletmenin daha az faiz yüküne katlandığı, üretilen mal ve hizmet kalemlerinde yaşanan ani fiyat artışlarından çok fazla etkilenmeyeceği düşünülebilir. (Akdoğan ve Tenker, 2007, s.549)

22

Genel olarak her iki oranın da %100 olması, yani yabancı kaynakların özkaynakların dengeli kullanılmış olması uygun kabul edilmektedir. Ancak ülkemiz gibi gelişmekte olan ve enflasyonun çok düşük olmadığı, botç yükünün yüksek olduğu ülkelerde, yabancı kaynakların özkaynalara oranı %150-200 civarı olması kabul edilebilir bir durumdur.

2.4.2.4. Kısa Vadeli Yabancı Kaynakların Toplam Kaynaklara Oranı

İşletme varlıklarının yüzde kaçının kısa vadeli yabancı kaynaklarla finanse edildiğini gösteren orandır. Yüksek bir oranın işletmenini üreteceği mal ve hizmetlere ait borçlarını kısa vadede çevirmesini gerektirir ki bu durum işletme için olumsuz sonuçlar doğurabilir. Aslında bu oran ile borçlar arasında kısa ve uzun vade ayrımı yapılarak işletmenin duran varlıklarını kısa vadeli borçlanma ile mi finanse edildiğinin, bundan dolayı net işletme sermayesinde kayıplar yaşayıp yaşamadığının tespiti yapılır. (T. C Anadolu Üniversitesi, 2004, s.232)

KVYK Toplam Kaynaklara Oranı = Kısa Vadeli Yabancı Kaynak

Toplam Kaynaklar(Pasif Toplam) x 100

Genel olarak 1/3 yani ortalama %30 olarak kabul edilen bu oran ülkemiz gibi gelişmekte olan, enflasyonist etkileri yüksek ve borç yükü fazla olan ülkelerde %50 seviyelerinde olması kabul edilebilir bir durumdur.

2.4.2.5. Uzun Vadeli Yabancı Kaynak Toplam Kaynaklara Oranı

İşletme varlıkların ne kadarlık bölümünün uzun vadeli yabancı kaynaklarla karşılandığını gösterir. Pasif içinde uzun vadeli yabancı kaynaklarının ağırlığının sayısal ifadesidir. (T. C Anadolu Üniversitesi, 2004, s.232)

23

UVYK Toplam Kaynaklara Oranı = Uzun Vadeli Yabancı Kaynak

Toplam Kaynaklar(Pasif Toplam) x 100

Genel olarak ortalama %20 seviyelerinde kabul edilen bu oran ülkemiz gibi gelişmekte olan, enflasyonist etkileri yüksek ve borç yükü fazla olan ülkelerde daha düşük seviyelerde olması kabul edilebilir bir durumdur.

2.4.2.6. Maddi Duran Varlık Maddi Öz sermaye Oranı

İşletmenin özkaynaklarının maddi duran varlık finansmanında ne derece kullanıldığını gösteren orandır.

MDV Maddi Öz sermaye Oranı = Maddi Duran Varlıklar(net)

Maddi Öz Sermaye x 100

Bu oran işletmenin birikmiş amortismanlar düşülerek netleştirilen maddi duran varlıklarının, özkaynaklardan maddi olmayan duran varlıklarla ilişkili olarak aktifleştirilmiş giderlerin çıkarılmasından sonra kalan öz sermayesine bölünmesi suretiyle hesaplanır. (Akdoğan ve Tenker, 2007, s.657)

Genel olarak oranın yüksek olması olumsuz bir husus, oranın küçük çıkması ise kreditörler açısından olumlu bir husus olarak görülmektedir. Çünkü işletmenin maddi duran varlıklarına uzun vadeli borçlanmalar ile kaynak sağlaması öz sermayesinin ağırlıkla faaliyet döngüsünde kullanılması istenmektedir.