• Sonuç bulunamadı

4. MACARİSTAN TARIMI VE UYGULANAN POLİTİKALAR

4.4. Macaristan’ın Tarım Sektörü Açısından Gelişimi

Sosyalist bloğun çöküşü sonrası geçiş döneminde tarımın ihmal edilmesi nedeniyle endüstriyel boyutta gelişmiş; tarımda ileri gidilememiştir. Bu nedenlerle verim ve üretim teknikleri açısından Macaristan’da ilerleme kaydedilememiştir. Ancak 2000’li yıllar ve sonrasında devlet programları ve AB üyeliği ile tarım alanında yatırımlar ve projeler desteklenmeye başlanmıştır. AB üyeliği, tarım konusunda yeniden bir uyanma meydana getirmiştir.

AB üyeliği ile tarım alanında koruma amaçlı gümrükler kaldırılmış, AB ülkelerinden tarım ürünleri iç pazara girmeye başlamıştır. Ayrıca AB ortak tarım politikası kapsamında devlet teşvikleri de revize edilmiştir.

Modern teknoloji ile işletilen çiftliklerin olmasına rağmen verimlilik seviyesi AB seviyesinin altındadır. 121 büyük devlet çiftliği özelleştirme içerisinde yer almıştır. Tarım arazisi ülke yüzölçümünün % 63’ünü kapsamaktadır. Verimli toprakların tamamına yakını özel işletmelerin elindedir.

4.4.1.Macaristan’daki Özelleştirme Uygulamalarının Tarihi

“Macaristan, 1. Dünya Savaşı’nın ardından Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun çökmesiyle birlikte bağımsızlığını ilan etmiştir. Haziran 1919’da, Bela Kun’un önderliğindeki ülke Sovyet Cumhuriyet olarak tanıtılmıştır: hükümet işçi sınıfının diktatörlüğünü ilan etmiş; sanayileri, işletmeleri, taşımacılığı, banka sistemini, kültürel enstitüleri ve 40 hektardan fazla olan tüm arazileri kamusallaştırmıştır. Bela Kun’un komünist rejimi birkaç ay sonra sona ermiştir: Ayni yıl, Ağustos’un 1’inde, Rumen Ordusu ülkeyi işgal ederek, rejimi yıkmıştır. Doğu bloğu ülkelerinde meydana gelen çöküş 1990 yılına geldiğinde artık Devlet işletmeciliği yerini özel mülkiyete geçmeye başlamıştır. İşletme biçimleri, elbise değiştirir gibi devlet tarafından işletmelerin üzerine geçirilemediğinden, işletmeler bu yüzyıllık hukuki formülasyonu kendileri için en uygun biçimde kullanmak istediklerinden, mülkiyet reformu çok dallanıp budaklanmış ve derinleşmiştir.

Macaristan toplu özelleştirme programının yapılmadığı tek eski komünist ülkedir. Bunun yerine, İngiliz stili çerçevesinde kuruluşların tek tek özelleştirilmesi yöntemi benimsenmiş ve kural olarak alıcıların bedelin en azından bir kısmını nakit olarak ödemesi kararlaştırılmıştır.

1995 yılında parlamento özelleştirme yasasını çıkarmıştır. Yasa ile birlikte bir de özelleştirme ajansı kurulmuştur. Yasa tek tek özelleştirme yaklaşımının yanı sıra işçilerin

17

çalıştıkları kurumların hisselerini almaları gibi olanaklar da getirmiştir. Başlangıçta Macaristan Özelleştirme İdaresi’ne devredilen 2000’e yakın kamu mülkiyetindeki şirketten, özelleştirme sonrasında kurumun elinde kalan şirket sayısı 457’den azdır.

Macaristan özelleştirme politikası, AB’ye üye olmadan önce hayata geçirdiği bir politikadır.

Özelleştirme yöntemleri bakımından da farklılıklar göstermektedir. Bunlar Spontane özelleştirme, Doğrudan özelleştirme, eski sahiplerine iade ederek özelleştirme yöntemleri kullanılmaktadır. Diğer özelleştirme uygulamalarından farklı olarak spontane özelleştirme uygulaması özelleştirmenin özel bir yöntemi değildir. Eski sosyalist ülkelerde eskiden yönettikleri şirketlerin serbest ekonomiye geçmesi ile en iyi kısımlarını kendilerine bırakmalarıdır. Bu tür özelleştirmede satılan mülkiyetler açık artırma yerine yöneticilerin kişisel temasları yoluyla satılması özelleştirme sürecinde şeffaflık ve toplumsal kabul edilebilirlik açısından ters düşmekteydi. Bir baksa özelleştirme yöntemi ise diğer ülkelerde gözüken çalışanlara belli bir bedel karşılığında devir yoluyla özelleştirmedir.

Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinden biri olan Macaristan’da da diğer ülkelerdeki gibi özelleştirme bir sistem değişikliğinin parçasıdır. Bu yüzdendir ki özelleştirmede diğer Avrupa ülkelerindeki gelirlere ulaşılamamış sermayenin tabana yayılması veyahut diğer sosyal amaçlara ulaşılamamıştır. Bunun bir başka sebebi ise gelişmiş bir sermaye piyasasına sahip olmamalarıdır. Bu yüzden ucuz pahalı demeden devletin ekonomiden çekilmesi hedefine uygun olarak yabancı sermayeyi ülkeye çekmek o yıllarda temel amaçları olmuştur. Bu amaçlarına da büyük bir ölçüde ulaşmışlardır.

Macaristan’da günümüzde özelleştirme programı hemen hemen tamamlanmış, telekomünikasyon, gaz dağıtımı, elektrik, bankacılık ve sanayi sektörlerindeki devlet işletmeleri özelleştirilmiştir. Bu politikalar sonucunda özel sektörün GSYİH durumu %80’lerin üstüne çıkmıştır.

Doğrudan yabancı sermayeyi çekme ve özelleştirme uygulamaları olarak Çek Cumhuriyeti ve Polonya kadar başarı sağlayamasa da yapısal dönüşümü hızla tamamlamış finansal piyasalarına işlerlik kazandırmıştır. 2000–2005 yılı özelleştirme gelirleri 14.291,04 milyon $ olmuştur. Bu gelir ki ülkemizdeki 1986–2005 ( yaklaşık 17.463 Milyon $ ) özelleştirme gelirlerinin yaklaşık %80’ine karşılık gelmektedir.

Hem yapısal dönüşüm hem de sermaye mülkiyetinin tabana yayılması anlamında özelleştirmeler başarılı olduğu söylenebilmektedir. Aynı zamanda özelleştirme gelirleri olarak da azımsanmayacak gelirler elde etmişlerdir. Bu bağlamda özelleştirmenin amaçlarına uyum sağladığını daha açık bir ifade ile başarılı olduğunu söyleyebiliriz. Diğer bir yandan ise;

18

AB’ye üye olması ile birlikte günümüzde bu özelleşmenin Macar vatandaşları dışında yabancı sermayeli kişilerin eline geçmesi de kaçınılmaz olmuştur. Stratejik konumu ve parasal değerinin Euro’ya göre düşük olması gibi nedenler yabancı sermayeli şirketlerin Macaristan’da yatırım yapmasını teşvik eder nitelikte bulunmaktadır. Bu rekabet piyasasında Macarların direnecek ekonomik durumu olmadığı için ülke açık Pazar konumuna gelmiştir.

O yıllardaki özelleştirmenin ve AB üyesi ülkenin ülke bütçesine etkileriyle ilgili yapılan analizde bazı istatistikî bilgiler elde edilmiştir.” (Şanöz 2007)

Çizelge 4.2. AB’ye Üye Olduktan Sonraki Macaristan Bütçe Açıkları Nedenlerinin Regresyon Sonuçları Model no Bağımlı değişken Sabit terim KH BS EO R2 AIC SC 1 BA 15,07 -0,949 (0,279) - - 0,28 4,66 4,59 2 BA 14,02 - -0,345 (0,319) - 0,24 4,71 4,64 3 BA -6,784 - - 0,084 (0,807) 0,01 4,97 4,90 4 BA 30,82 -0,857 (0,340) -0,306 (0,377) - 0,11 4,69 4,58 5 BA 42,49 -1,652 (0,465) -0,149 (0,779) -0,347 (0,673) -0,18 4,91 4,77 6 BA 43,58 -2,031 - -0,502 0,17 4,63 4,52 7 BA 16,39 - -4,18 (0,315) 0,211 (0,562) -0,10 4,91 4,81 Kaynak: Çınar 2005

“Macaristan’daki bütçe açıklarının nedenlerine ilişkin regresyon sonuçlarına göre 0,05 ve 0,10 anlam seviyelerinde hiçbir modeldeki katsayılar istatistiki olarak anlamlı değildir. AB üyesi ülkelerdeki bütçe açıkları nedenlerine ilişkin yapılan analiz sonuçları şöyle özetlenebilir;

Bazı AB ülkelerindeki bütçe açıkları kamu harcamaları, toplam borç stokları, enflasyon oranı ve faiz oranından etkilenirken bazı AB ülkelerindeki bütçe açıkları ise bu değişkenlerden etkilenmemektedir. Bunun nedeni ise ülkeler arasındaki ekonomik, sosyal,

19

kültürel ve politik farklılıklardır. Birinci grup AB ülkelerindeki bütçe açıkları bazı faktörlerden etkilenirken; birinci gruba kıyasla daha az gelişmiş kabul ettiğimiz ikinci grup AB ülkelerindeki bütçe açıkları ise daha farklı faktörlerden etkilenmektedir. Örneğin Belçika’daki bütçe açıkları analize dahil edilen bütün bağımsız değişkenlerden etkilenirken; Yunanistan, Litvanya, Slovakya ve Macaristan’daki bütçe açıkları üzerinde analize dahil edilen hiçbir bağımsız değişkenin tesiri bulunmamaktadır.

Sonuç olarak; bütün ülkelerde olduğu gibi AB’ye üye olan ülkelerdeki bütçe açıkları da enflasyon oranı, faiz oranı, toplam borç stokları, kamu harcamaları gibi değişkenlerden etkilenmektedir. Ekonomik gelişmelerini tamamlamış birinci grup ülkelerde görülen bütçe açıklarının nedeni kamu harcamalarının fazla olması ve hızla artmasıdır. Macaristan’da görülen bütçe açığının nedeni ise daha çok enflasyon oranından etkilenmektedir. Bunun temel nedeni ise AB’ye sonradan dahil olması ve AB standartlarına göre ekonomik gelişmişliğini tamamlayamamasıdır.” (Çınar 2005)

4.5.Macaristan’ın AB Ortak Tarım Politikasına Girişi

Benzer Belgeler