• Sonuç bulunamadı

Müşriklerin Melek Tasavvuru (19–23. Ayetler)

BÖLÜM 3: NECM SÛRESĐNĐN GELENEKSEL OKUNUŞU

3.5. Müşriklerin Melek Tasavvuru (19–23. Ayetler)

Lât ve Uzza’ya ve diğer üçüncüsü Menat’a ne dersiniz. Erkek size de dişi ona mı? Öyle ise bu çok insafsızca bir paylaştırmadır. Onlar ancak sizin ve atalarınızın (Đlâh edindiğiniz şeylere taktığınız) isimlerdir. Allah onlar hakkında hiçbir delil indirmemiştir. Onlar (Putperestler) yalnız zanna ve nefislerin arzusuna tabi oluyorlar.

Andolsun ki; kendilerine Rableri katından yol gösterici gelmiştir.98

Cenab-ı Allah, risalet müessesini anlatınca, Hz. Peygamber (s.a.s)’in ilk defa yapması gereken şeyi zikretmiştir. Bu da Tevhid’i (Allah’ın birliği) savunup, insanları müşrik olmaktan alıkoymaya uğraşmaktır. Buna göre Hak Tealâ’nın baksanıza ne dersiniz ifadesi, onların görüşlerini, bizzat görüşleriyle iptal etmeye bir işarettir. Bu tıpkı güçsüz ve aciz bir kimsenin, krallık iddiasında bulunup, sonra da insanların, bu işi son derece akıldan uzak bir şey olarak görerek, bunun böyle olduğu ortada olduğunda, hiçbir delil getirmeksizin ve işi yadırgayarak “şuna da bakın krallık iddia ediyor”

demeleri gibidir. Đşte bundan ötürü Cenab-ı Hak böyle buyurmuştur ki bu: “Bunlar aciz halde iken nasıl bunları Allah’a ortak koşabiliyorsunuz?” demektir.99

Ayetlerde anılan Lât, Uzza ve Menat Kureyşliler’in en fazla önem verdikleri putların isimleridir. Araplar melekleri Allah’ın kızları saydıklarından100 onları sembolize eden putlara da kadın isimleri verirler ve kendileri için Allah katında şefaatçi olacaklarına inanarak onlara taparlardı.101 Burada zikredilen putların Kâbe’nin içinde olduğunu söyleyenler bulunmakla beraber, kaynaklardaki bilgiler bunların başka yerlerde ve ayrı tapınaklarda bulunan putlar olduğunu göstermektedir. Bunlardan başka çeşitli kabilelerin kendilerine mahsus, kapıcıları ve bakıcıları bulunan tapınakları da vardı.

Klasik tefsir kaynaklarında Putların isimleri ve mensup oldukları kabilelerle ilgili bilgiler mevcuttur. Bunlara kısaca değinecek olursak: Taberî: Müşriklerin putların isimlerini Allah’ın isimlerinden türettiklerini, böylelikle onlara bir kutsallık kazandırdıklarını, meselâ Allah isminden Lât’ı, Azîz isminden Uzza’yı türettiklerini ve bunları da Allah’ın kızları olarak telakki ettiklerini belirtmektedir. Ve bu ayette Allah’ın onlara şöyle dediğini açıklamaktadır: Ey böyle olduğunu sanan müşrikler ne

98 Necm, 53/19–23.

99 Râzî, Mefâtîhu’l-Gayb, XX,509.

100 Mukatil b. Süleyman, Tefsîr’u Mukatil b. Süleyman, III,290.

101 Taberî, Camiu’l-Beyan, XIII,78; Đbn Atıyye, el-Muharrerü’l-Vecîz, XIV,102.

50

dersiniz Lât, Uzza ve üçüncüleri olan Menat Allah’ın kızları mı? Siz erkekleri kendinize evlat olarak seçiyorsunuz da, hoşlanmadığınız kızlar Allah’ın evlatları mı?

Hoşlanmadığınız için mi onları öldürüyorsunuz? 102

Lât Kureyş’in putuydu. Lât hacılara un çorbası yapan bir adamdı, öldüğü zaman cahiliye Arapları onun başında toplanmışlar ve ona ibadet etmeye başlamışlardı.103 Nahle’de kendi evi vardı. Taif’te yahut Kâbe’de olduğunu söyleyenler de olmuştur.104 Lât beyaz bir kaya parçasıydı. Üzerinde nakışlar vardı. Taif’te onun adına bir mabet yapılmıştı ve bu mabedin hizmetçileri bulunmaktaydı. Taifliler yani Sakif kabilesi ve onlara uyanlar Kureyş’in dışındaki Arap kabilelerine karşı bu putla öğünürlerdi.105 Uzza Nahle’de bulunan ve müşriklerce önemli kabul edilen ve tapınılan bir ağaçtı.

Gatafan kabilesi ona tapardı onu ilk Đlah edinen Đbn Es’ad’tı.106 Bu ağacın Mekke fethedildiğinde Hz. Peygamber (s.a.s) tarafından, Halid b. Velid (r.a)’i gönderip kestirildiği107 ve ağaç kesilince, içinden başı açık, saçı başı dağınık, başına vuran ve çığlıklar koparan ve lânetler savuran bir dişi şeytan çıktığı Halid b. Velid onu öldürdüp Hz. Peygamber (s.a.s)’e gelip durumu anlatınca, Peygamber (s.a.s) de “O Uzza’dır ve artık bir daha tapınılmayacaktır…” dediği rivayet edilmektedir.108

Menat ise Mekke ile Medine arasında Kudeyd’in yanındaki Müşellel’de idi. Huzaa, Eys ve Hazreç kabileleri cahiliye döneminde ona taparlardı.109 Lât insan sûretinde idi, Uzza nebat türünden bir ağaç, Menat ise kaya idi. Đnsan bitkiden daha şerefli, bitki de cansız varlıklardan daha şereflidir. Dolayısıyla burada menatın en son zikredilmesi, diğer üçüncüsü ifadesinin kullanılması Allah’ın Menat’ı tahkir etmek ve yermek için onlara göre değer bakımından öbürlerinden sonra geldiğini göstermek içindir diyenler de olmuştur.110 Arap yarımadasında bu üç puttan daha başka putlar da vardı. Ancak bu üçü meşhurları olduğu için burada zikredilmişlerdir.

102 Taberî, Camiu’l-Beyan, XIII,77.

103 Đbn Kesîr, Tefsîru’l-Kur’an’il Azîm, IV,255.

104 Âlûsî, Rûhu’l-Meânî, XXVII-XXVIII,54; Taberî, Camiu’l-Beyan, XIII,77; Beyzavî, Envarü’t-Tenzil, V,256.

105 Kutub, Seyyid, Fîzılâl’il-Kur’an, XXVI,126.

106 Elmalılı, Hak Dini Kur’an Dili, VII,4590.

107 Beyzavî, Envârü’t-Tenzîl ve Esrârü’t-Te’vîl, V,256.

108 Râzî, Mefâtîhu’l-Gayb, XX,510.

109 Đbn Kesîr, Tefsîru’l-Kur’ani’l- Azîm, IV,252

110 Ebû Hayyân, Bahru’l- Muhît, VIII,160; Âlûsî, Rûhu’l-Meânî XXVII-XXVIII,56.

51

Erkek sizin de, dişi onun mu? Soru cümlesi ile onların düşüncelerinin ne kadar gülünç olduğunu, tevbîh (azarlama) üslubu ile ifade edilmektedir. Allah’a çocuk isnad edip çocuğunun dişi olduğunu iddia etmek ve erkekleri kendilerine ait kılmak ne kadar mantıksız bir çıkarımdır. Şayet bu bölüştürme iki mahlûk arasında bile yapılsa ne kadar insafsızdır.111 O halde bunu Rabbinizle aranızda nasıl yaparsınız. Bunlar sizin ve atalarınızın vehimlerinden ve taktığı adlardan başka bir şey değildir.

Bu ayetler açıklanırken kaynaklarda Garanik diye meşhur olmuş bir olaydan söz edilir.

Garanik sözlükte: Beyaz su kuşu, kuğu, turna, beyaz tenli genç ve güzel kız anlamlarına gelen gurnuk (gırnik) kelimesinin çoğuludur.112 Kureyş kabilesi mensupları putlarının Allah’ın kızları olduğuna inanır ve Kâbe’yi tavaf ederken “Lât, Uzza ve üçüncüsü olan Menat hürmetine! Çünkü bu üçü ulu kuğulardır ve şüphesiz şefaatleri umulan varlıklardır.” Diyerek, onları yüksekte uçan kuşlara veya diğer bir anlayışa göre melekleri Allah’ın kızları olarak gördükleri için genç ve güzel kızlara benzetirlerdi.113 Đslâm kaynaklarında garanik kelimesi, Hz. Peygamber (s.a.s)’in müşriklerin gönlünü Đslâm’a ısındırmayı arzu ettiği bir sırada, şeytanın telkiniyle vahiylere Allah kelâmı olmayan bazı sözler karıştırdığını114 ve daha sonra Cebrail (a.s)’in itirazıyla bundan vazgeçtiğini iddia eden rivayetler münasebetiyle kullanılmış115 Daha çok zikrettiğimiz Necm sûresindeki ayetlerle, Hacc sûresindeki: Senden önce hiç bir Nebî ve Resûl göndermedik ki, bir şey temennî ettiği zaman, şeytan onun bu temennîsine dair vesvese vermiş olmasın. Ama Allah şeytanın vesvesesini giderir. Sonra Allah ayetlerini sağlamlaştırır. Allah hakkıyla bilendir hüküm ve hikmet sahibidir. Allah şeytanın verdiği bu vesveseyi, kalplerinde hastalık bulunanlar ile kalpleri katı olanlara bir imtihan vesîlesi kılmak için böyle yapar. Hiç şüphesiz ki o zalimler derin bir ayrılık içindedirler.116 Ayetlerin nazil oluşuna ilişkin tartışmalara konu olmuştur.

Kurtûbî bu ayeti tefsir ederken, bu haberler masum peygamber (s.a.s)’e atılmış iftiralardır. Onun böyle konuşması yahut şeytanın onun diline böyle bir şey atması

111 Đbn Kesîr, Tefsîru’l-Kur’ani’l- Azîm, IV,255.

112 Zeyyad Ahmed Hasan, Đbrahim Mustafa, Hamit Abdülkadir, Muhammed Ali en-Neccar, el- Mu’cemü’l-Vesıt, Daru’l-Marife, Mısır, 1973, II,651.

113 Mâturîdî, Te’vilât, IV,606.

114 Taberî, ebu Cafer Muhammed b. Cerir, Tarih’i –Taberî Tarihü’r-Rüsul ve’l-Mülük, Daru’l-Marife, Kahire ts. , II,338

115 Đbn Sâ’d, Tabakatü’l-Kübra, I,205;

116 Hac, 22/52–53.

52

mümkün değildir. Bunlar Hz. Peygamber (s.a.s)’e, vahye ve Kur’an’a atılmış iftiralardır demiştir.117