• Sonuç bulunamadı

lojistik sektörü hazır kıta bekliyor rekabetçiliği destekleyecek adımlar

2

recek rüzgarı alamadık” diyor. Bunu

2014 yılında gerçekleşen iki seçi-me bağlayan Nuhoğlu, “Yani bireysel performanslar, şirketin performans-ları büyümek için önemlidir ama tek başına yeterli değildir. Bunun yanın-da uygun bir ortamınyanın-da olması gere-kir. Yürütülen politikalar, uluslarara-sı ilişkiler ülkenin ve firmaların büyü-mesi için önemlidir” diyor.

lojistik sektörü hazır kıta bekliyor

rekabetçiliği destekleyecek adımlar

atılırsa sektör koşmaya başlayacak

TRANS

medya

Aralık 2014

35

www.transmedya.com

Avusturya’nın Türk TIR’larını trene zorlaması firmaların rekabet gücünü azaltan engellerdin biri. Türk şoförler bu uygulamayı protesto etmişti

KİşİSEL PERFORMANSLA ANcAK BİR YERE KADAR GELİNEBİLİR Büyümek için hazır kıta bekleyen sek-törler olduğunu ama bir türlü o ivmeyi yakalayamadıklarını söylediğimizde Nu-hoğlu, şu eklemeyi yapıyor: “O ivmenin yakalanamamasının nedenini de biraz önce söyledim. Türkiye’de lojistik altya-pısı çok güçlü. Ama lojistiğin daha iyi-ye taşınabilmesi ve görevini yapabilme-si için muhakkak ki; hem yapabilme-siyayapabilme-si hem ekonomik olarak uygun ortamın yara-tılması gerekir. Bu yapılamıyorsa kişisel performansla ancak bir yere kadar ge-linebilir.”

2014’TE DAHA İYİ OLABİLİRDİK 2014’ten büyük beklentilerinin olduğu-nu, bu beklentilerle kıyaslandığında ka-yıp bir yıl yaşadıklarını ifade eden Nu-hoğlu, “2014’te sektör olarak büyü-dük ama çok daha iyi şeyler yapabilir-dik” diyor. 2015’te de seçim olduğu-nu söylediğimizde Nuhoğlu; “Umarız ki, 2015’teki seçim erkene alınır ve erken biter. Böylece yılın ikinci yarısını kurtarı-rız. O anlamda baktığımızda bir belirsiz-lik var diyebiliriz” diye konuşuyor.

2018’E KADAR YOL HARİTASı BELLİ OLDU

Geçtiğimiz yıl Türkiye tarihinde ilk defa lojistiğin 10. Kalkınma Planı’na girdi-ğini ve Taşımacılıktan Lojistiğe diye bir alan belirlendiğini kaydeden UND Baş-kanı, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun açıkladığı Ekonomide Öncelikli Dönü-şüm Programı Eylem Planı içerisinde yer alan Taşımacılıktan Lojistiğe Dönü-şüm Eylem Planı’nın da meclisten

geçe-rek kabul edilmesinin kendilerini sevindi-ren önemli bir gelişme olduğunu söylü-yor. 2018 yılına kadar bütün yol haritası-nın ortaya konduğunu aktaran Nuhoğ-lu, Başbakanlık Genelgesi ile oluşturu-lacak Koordinasyon Kurulu’nun önemi-ne vurgu yapıyor. Nuhoğlu, Koordinas-yon Kurulu’nda kimlerin olacağını da sı-ralıyor: “Ulaştırma, Denizcilik ve Haber-leşme Bakanlığı, Bilim, Sanayi ev Tekno-loji Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakan-lığı, Ekonomi BakanBakan-lığı, Gümrük ve Ti-caret Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Kal-kınma Bakanlığı ve ilgili sivil toplum ku-ruluşları var. İlk defa bu koordinasyonda kamu var, TOBB ve UND’de var. Bazı ko-nularda da UTİKAD var, LODER, KARİD, TND var. Sonuç olarak bu tanımlanmış sivil toplum kuruluşları var.”

LOjİSTİğİN DİLİ BİR OLDU Nuhoğlu, Koordinasyon Kurulu’nun oluşturulmasının çok önemli olduğu-nun altını özellikle çiziyor ve şöyle de-vam ediyor: “Görevi ve sorumlulukla-rı olarak baktığımızda önemi çok fazla.

Ama en önemlisi artık ortak bir dil oluş-turulacak. Çünkü son 5-6 yılda şunu gördük: Özellikle de lojistik kavramla-rın ön plana çıktığı dönemde; tedarik zinciri, değer akış haritaları, lojistik köy-ler… Tüm bunların konuşulduğu za-man bazı kavram kargaşası oluştu. Or-tak bir dil oluşturulamadı. OrOr-tak anla-yış, ortak bakış açışı geliştirilemedi. Ör-neğin lojistik köyleri Ulaştırma Bakanlı-ğı başka türlü yorumladı, Ekonomi Ba-kanlığı başka türlü, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı başka türlü yorumladı. Sanayi Bakanlığı hatta Kalkınma Bakanlığı da

başka türlü tarif etti. İşte bütün bunları ortadan kaldıracak bir yapı söz konusu.

O da Lojistik Koordinasyon Kurulu’dur.”

REKABETÇİLİK ARTAcAK

2014’te rekabetçiliği artıracak ortamın oluşmadığını söyleyen Nuhoğlu ancak bu dönüşüm programının bunu sağla-yacağını ifade ediyor: “ Sektörde faali-yet gösteren firmaların rekabet güçleri-nin artırılması, ortak proje yürütme işbir-liklerinin ve birlikte çalışmalarının gelişti-rilmesi, Ar-Ge projelerinin desteklenme-si, yurtdışı lojistik merkez ihtiyaçlarının karşılanması, ülke ve sektör bazında yeni ihracat güzergahlarının oluşturulması...

Özetle ülke ve sektör bazındaki 2023 ih-racat hedeflerinin karayolu taşımacılığı kotaları ile eşleştirildiği bir çalışma yapı-lacak. Burada net olarak ortaya çıkacak tablo şu: Ben hangi ülkeye 2023’te ne ihraç edeceğim, bu ihraç edeceğim malı oraya getirecek olan kamyonların kota-ları var mı yok mu? Geçiş belgeleri var mı, yok mu? Örneğin hangi sektör han-gi miktarda İtalya’ya ihracat yapacak?

Bugün 100 liralık ihracat yapan 2018’te kaç liralık ihracat yapacak, 2023’te kaç liralık yapacak? Peki bunu kim taşıya-cak? Bunu taşırken de İtalya belgesinin kaç olması lazım? İkili belgenin kaç ol-ması lazım, İtalya üzerinden gidilecek ül-keler için transit belge kaç adet olacak?”

LOjİSTİK PERFORMANS HEDEFİ ÇOK öNEMLİ

UND Başkanı Nuhoğlu, ilk defa bir hü-kümetin meclis kararı ile Dünya Banka-sı Lojistik Performans Endeksi’nde hedef koyduğunu aktararak bunun önemine

DOSYA

işaret etti. “Dünya Bankası’nın hazırladığı Lojistik Performans Endeksi’nde şu an 30. sıradayız. 2018 öncesi 15’in altına düşeceğiz. Bu zaten tek başına bizi he-men perhize sokacak, hehe-men vücudu-muzu güçlendirecek, beyin hem de fizik-sel kapasitemizi artıracak bir olay. Çünkü Lojistik Performans Endeksi’nin 6 tane kriteri var. Ama her birinin altında 100’e yakın eylem planları var” diyen Nuhoğlu, böylece uluslararası arenada bu hedef-lerle Türkiye’nin kıyaslayabilir hale gele-ceğini söylüyor.

KAMU PERFORMANSıNı

YüKSELTİRSE HERKESİNKİ YüKSELİR

“OECD 204 raporunda çok net bir şey var: Türk çalışanı eğer Türkiye’deki bir yabancı sermayede çalışıyorsa normal şirkete göre iki kat daha fazla katma de-ğer sağlıyor. O zaman kişiyle bir prob-lem yok. Ne ile probprob-lem var? Yönetim problemi var. Eğer sizin performansını-zı belirlemede kamu etkin ise o zaman kamunun da performansını yükseltme-si lazım” diyen Nuhoğlu, karar alıcıların da bu konudaki bilgisini, yönetim kalite-sini artırması gerektiğini savunuyor. Ka-rar alma sürecinin nasıl olması gerektiği-ni de anlatan Nuhoğlu şunları söylüyor:

“OECD raporlarında karar alıcıların ne tür segmentasyonla ne tür yöntemlerle karar aldıkları tanımlanmışır: Önce du-rum analizi yapılır, sonra ilgili kişilerden o konuda görüş alınır, sonra bunlar aka-demik dünyasında tartışılır, daha sonra bu alınacak karardan etkilenecek kesim-le kamu yan yana gelir. Bunun sonucun-da düzenleme yapılır.”

KARARLAR TüM TARAFLARcA ALıNMALı

“Sabah kalkıp, ben karar aldım, ben bakanım, ben müsteşarım deyip karar aldığınız zaman uluslararası anlaşmala-ra ters düşersiniz çünkü Türkiye ulusla-rarası anlaşmalara kendisini entegre et-mişti” diyen Nuhoğlu, bunu şöyle açı-yor: “ İmzalamadığımız en son ILO’nun bir çalışma konusu vardı, o da

geç-ti. Yüzde 90-95 oranında hem AB ku-rallarına, hem malların serbest dolaşı-mına hem onların yaşam standartları-nı belirleyen tüm mevzuata imza attık.

Ama şimdi bakıyorsun ki, bunlardan uzaklaşıyorsun. Bu doğal olarak sizi ge-riye iter. Yani Türkiye rekabet endek-sinde 55’inci ise 2023’te 10’uncu falan olamaz. Rekabetin temel kuralları bel-lidir. Bir kişisel rekabet edeceksiniz, iki kurumlarınızla rekabet edeceksiniz, üç kamunuzla rekabet edeceksiniz. Reka-bet topyekündür. Bu sistem oluşturul-madan, farkında olunoluşturul-madan, böyle bir şeye ihtiyacım varı oluşturmadan yapı-lacak hiçbir şey yok.”

ARTıK OYUNU BİR SİSTEME GöRE OYNAYAcAğız

10. Kalkınma Planı’nın bu anlamda önemli bir sistem oluşturduğunu anla-tan Nuhoğlu, “Tanımlanmış bir sistem-dir. Bu sistemi sürdürecek ve bunu ba-şarıya taşıyacak olan ise onun liderleri-dir. Liderlerin başarısı ve başarısızlığı or-taya çıkacak. Sistem olmadığında ba-şarılı mıdır, başarısız mıdır

ölçemiyor-sun. Sistem yoksa değerlendiremiyor-sun. Ölçemediğin şeyi de iyileştiremez-sin. Her şeyi ölçmek zorundasınız. Her-kes tanımlanmış kendi performansını ve diğerlerininkini görecek. Çünkü ta-nımlanmış hedefler var ortada” diyor.

MESELE özEL SEKTöRüN öNüNüN AÇıLMASıDıR

Nuhoğlu’na sivil toplum kuruluşlarının kuruldaki etkinliğinin ne olacağını so-ruyoruz. “Şimdi şu konuda uzlaşalım.

Çok önemli bir şey söyleyeceğim. Et-kinlik bilgi ile doğru orantılıdır. Muhak-kak ki kanun koyucular kamudur ama bilgiyi toplayacak olan, sahada olan iş dünyasıdır. İş dünyasının tamamıdır.

Yani patronundan, memuruna, şoförü-ne kadar hepsidir. Bu bilgi doğru ve bil-gili kişiler tarafından analiz edilerek su-nulması önemli. Beklenti zaten budur.

Ama oradaki temel yapı, bu bilgilerin doğru toplanması ve doğru bilgiye ula-şılmasıdır. İşte o zaman bilginin liderliği söz konusu olur.

Türkiye’de sivil toplum da kamu da yıl-lardır birbirini dinleyen ve birbirinden bilgi alan bu bilgi ile yeni stratejiler ge-liştiren ve düzenlemeler yapan durum-dadır. Devlet Kalkınma Planlama Teş-kilatı bakanlık seviyesine çıkarılınca do-Taşımacılıktan Lojistiğe

Dönüşüm Eyle Planı Taşımacılıktan

Lojistiğe Dönüşüm Eyle Planı çok önemli. 2018 yılana kadarki tüm yol haritamız orta-ya konuyor. Başbakanlık genel-gesi ile oluşturulacak Koordinas-yon Kurulu ile lojistiğin bir dili olacak, kavram kargaşası orta-dan kalkacak. Kısacası her ba-kanlık lojistiği farklı yorumlaya-mayacak ve oluşturulacak yol haritasında aynı hedefte ilerle-yeceğiz.500 metrekarelik show-room da bulunuyor.

TRANS

medya

Aralık 2014

37

www.transmedya.com

ğal olarak etkin bir bürokrasiyle de ger-çekten özel sektörün önünü açacak bir yapı oluştu. Devlet Planlama Teşkila-tı bakanlık seviyesine getirilince bu ko-nudaki sorumlulukları daha iyi tanımla-nınca Bakanlar Kurulu’nda da bu Baş-bakan ve diğer Baş-bakanlar tarafından sa-hiplenince doğal olarak ciddi bir kay-nak oldu. Bir de; başvuru, ölçülecek, takip edilecek bir yol haritası oldu. Bu çok önemli.”

UND’NİN DEİK’TE OLMASı özELLİKLE İSTENDİ

UND Başkanı Çetin Nuhoğlu, TOBB’da Ulaştırma ve Lojistik Sektör Meclis Baş-kanı görevini de yürütürken bu göre-ve DEİK Yönetim Kurulu Üyeliği de ek-lendi. Nuhoğlu’na bunun sektöre na-sıl bir kazanım getireceğini soruyoruz.

Nuhoğlu, DEİK’te hem Yönetim Kurulu hem de İcra Kurulu üyesi olduğunu lirterek “DEİK’te artık yeni görevler be-lirlendi. Özellikle iş dünyası ile dış dün-yanın koordinasyonu konusunda yeni görevler verildi. Bu anlamda da dik-kat ederseniz yönetim kurulunda ger-çekten bu ülkede başarılı olmuş, ülkesi için hep daha iyi şeyler yapmak isteyen önemli iş adamlarımız var. Böyle baktı-ğınız zamanda hepimizin saatleri ve gö-revleri önemli. Bu da şunu gösteriyor:

Beklenti fazla. Hükümetin DEİK’ten bir beklentisi var. Çünkü DEİK’te bir tarafta TİM var, öbür taraf da İKV var, diğer ta-raf da YASED var, TÜSİAD var, MÜSİAD var, TOBB var. DEİK bütün güçleri bir yere topladı ve bir yerden hareket eden bir yapı oluşturuldu. Bölünerek müca-dele değil, bütün gruplar bir yerde top-lanarak bir yerden mücadele edece-ği bir yapı oluşturuldu. Bakan özellik-le UND’nin DEİK Yönetim Kurulu’nda olmasını beyan etmiştir. Çünkü ihraca-tın temeli sadece malların satışı değil-dir. Onların taşınması da önemlideğil-dir. Ta-şınma işinde de UND’nin önemli göre-vi vardır. Taşıma olmadığı sürece malla-rın satılması tek başına bir şey ifade et-miyor” diye konuşuyor.

YABANcı ARAÇ SORUNU HALA EN BüYüK SORUNUMUz UND Başkanı yabancı araç sorunun hala sektörün en büyük sorunu oldu-ğunu söylüyor. Nuhoğlu, “Çünkü birin-cisi yabancı araçların sahip olduğu bazı yetkinliklere sahip değiliz. İkincisi de son zamana kadar yönetmelikler de bu sorunun çözümünü desteklemiyordu.

Ama bu konuyla ilgili iki önemli düzen-leme yapıldı. Ama hala özellikle zaman

açısından rekabetçi değiliz” diyor ve ek-liyor: “Yani ben bir Bulgar nakliyeciy-le rekabet edeceksem hem onun aynı maliyetini ödemem lazım bu süre için-de, hem de aynı sürede gitmem lazım.

Temel sorunumuz budur. Avusturya’da trene binmemiz zamanın önündeki en büyük sorun.”

YETKİLENDİRİLMİş YüKüMLü UYGULAMASıNıN DESTEğE İHTİYAcı vAR

UND’nin 2014 yılında büyük destek verdiği Yetkilendirilmiş Yükümlü uygu-lamasını da soruyoruz. Nuhoğlu bu so-rumuza şöyle cevap veriyor: “Gümrük ve Ticaret eski Bakanımız Hayati Yazı-cı bu konuya çok önem veriyordu. Biz ona söz verdik. Bu yıl sonuna kadar en az 20 tane yetkilendirilmiş taşıyıcı ola-cak dedik. O da mevzuattaki bazı iyileş-meleri yapacaktı. O da farkındaydı ama bu sürece başlansın devam edilsin ora-daki hem parasal yükümlülükleri düşü-receğim hem de genişleteceğim diye anlaşmıştık. Yeni bakana da bu konuyu arz edeceğiz.”

FİRMALARLA şOFöRLER ARASıN-DAKİ DAvA SAYıSı 2 BİNE ULAşTı UND Başkanı Çetin Nuhoğlu, şoförler tarafından firmalara açılan dava sayısı-nın 2 bine ulaştığını belirterek, bunun nedenini yasadaki anlamsızlığa bağ-lıyor: “Şoför sorunu, Türkiye’nin çok önemli bir sorunudur. Daha doğrusu Türkiye’deki çalışanlar sorunu önemli bir sorundur. Bütün sektörlerde bir rafta kaliteli insan sorunu var, diğer ta-rafta ise işsizlik var. Bir tata-rafta yetkin in-san aranırken diğer tarafta ise yetkin ol-mayan insanlar var. Bugün Suriyelile-re sarılanlar var. Çalışan insan bulama-dım diyen var. Türkiye’de birçok sektör çalışanlarla kavgalı. Sadece uluslarara-sı taşımacılar değil; oteller, diğer hizmet sektörleri hatta kuaförler bile…

Çün-kü çok anlamsız bir yasa var ortada. Bu yasa tanımlanmamış. Bugün siz, işten ayrıldım diyorsunuz, tüm haklarımı al-dım diye ibra ediyorsunuz sonra tam 9 yıl 11 ay sonra dava açabiliyorsunuz.

Bu TCK’ya da aykırı. Kandırılmışsanız bir yıl içinde dava açabilirsiniz.”

şOFöRLüK ÇOK ÇİLELİ BİR İş Nuhoğlu, şoförlüğün çok çileli bir işe dönüştüğünü söylüyor. “Her gün köprüden gidip geleceğinizi düşü-nün. Aynı şekilde Halkalı’yı düşüdüşü-nün.

Halkalı’da ortalama 12-15 saat bek-liyorsunuz. Cuma, Cumartesi, Pazar Kapıkule’de üç gün bekliyorsunuz.

İran’da 10 gün bekliyorsunuz. Bu beklemeler insanın normal yaşam kalitesini sürdürmesine engel olu-yor. O kadar düşük yaşam seviyesin-de neseviyesin-den insanlar çalışsınlar ki?” En önemli gider kalemimiz yakıttır. On-dan sonra da şoför giderleridir. Şoför ücretlerini arttırdığınız zaman bu se-fer de rekabetçiliğiniz ortadan kalk-mış olur. Bizim Avrupa’ya taşıdığımız maliyetlerin yüksek olması, süreleri-mizin ve insanın ihtiyacı olan mini-mum konfor seviyesinde bir iş suna-mamamız, beklemeler, stres, güm-rüklerde yaşananlar, yurt dışında po-lislerle muhatap olunması gibi bü-tün bu nedenlerden dolayı şoför o işi yapmaktan kaçınıyor.”

HAzAR RO-RO MUTLAKA OLAcAK İran’a karşı geliştirilen Hazar’dan Ro-Ro geçişi ile ilgili son durumu da soruyoruz.

Nuhoğlu, “O güzergah bizim için önemli.

Var gücümüzle çalışıyoruz. Hazar Ro-Ro mutlaka olacak. Ama o süreç o kadar basit değil. Türkmenistan Cumhurbaş-kanı ve bizim cumhurbaşCumhurbaş-kanımız bizzat söylediler. Bu hatta sadece bir konu yok.

Azerbaycan var, Türkmenistan var, Kaza-kistan var. Oradaki yol var. Bunların çok iyi planlanması lazım.”

ercedes-Benz Türk, 1986 yılında kurulan Aksaray Kamyon Fabrikası’nda 200 bininci kamyonunu üretti. Bu önem-li geönem-lişme, Mercedes-Benz Türk Aksa-ray Kamyon Fabrikası’nda kamyon ve otobüs bölümlerinden sorumlu Da-imler Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Wolf-gang Bernhard, Mercedes-Benz Kam-yon Başkanı Stefan Buchner, Wörth Fabrikası ve Mercedes-Benz Kamyon Global Üretim Müdürü Gerald Jank,

Benzer Belgeler