• Sonuç bulunamadı

Charnes, Cooper ve Rhodes tarafından 1978’de geliştirilen ve etkinliği ölçmede yaygın olarak kullanılan veri zarflama analizi parametrik olmayan bir yöntemdir. İlk dönemlerde kâr amacı olmayan kamu kurumlarının etkinliklerinin hesaplanmasını amaçlayan bu teknik, sonraki dönemlerde kâr amaçlı kurum ve kuruluşlarda da sıklıkla kullanılmaya başlanmıştır. (Yalama ve Sayım, 2008)

Literatürde bulunan veri zarflama analizi çalışmaları incelendiğinde, birden çok kuruluşun etkinliğinin hesaplanmasında kullanıldığı görülmektedir. Bu çalışmalardan bazıları şu şekildedir;

Esenbel, Erkin ve Erdoğan (2001), İMKB’de işlem gören Dokuma, Giyim Eşyası ve Deri Sektöründe faaliyet gösteren şirketlerin etkinliklerini 2000 yılına ait verilerini kullanarak VZA metodu ile ölçmüşlerdir. Araştırmaya katılan 15 firmanın 6’sının göreli olarak etkin olduğu ve bu firmaların sektörün önde gelenleri olduğu saptanmıştır. Yalçıner, Atan, Kayacan ve Boztosun (2004), İMKB 30 endeksinde işleme tâbi olan firmaların etkinliklerini VZA ile ölçmeleri sonucunda, seçilen firmalar %50’lik bir başarıya sahip oldukları biçiminde yorumlanmıştır.

Özdemir ve Kula (2007), veri zarflama analizi ile 2006’ya ait çimento sanayi verileri üzerinde yaptıkları çalışmada, Cari Oran, Finansal Kaldıraç Oranı, Özkaynak / Toplam Aktif, KVYK / Toplam Pasif, MDV / Öz Kaynaklar olmak üzere 5 girdi; Net Kâr / Öz Sermaye, Net Kâr / Net Satışlar ve Net Kâr / Toplam Aktif olmak üzere 3 çıktı değişkeni kullanmışlardır. Araştırmaya dahil edilen 17 firmanın 7’sinin etkin olduğu tespit edilmiştir.

Budak (2011), 2008, 2009 ve 2010 yıllarında Türkiye’de faaliyetini sürdüren ticari bankaların, VZA tekniğini kullanarak etkinliklerini hesaplamıştır. 13 ticari banka 2008’de, 10 banka 2009’da ve 9 bankanın ise 2010 yılında etkin oldukları ölçülmüştür. Yıldız (2007), İMKB’de işlem gören ve imalat sanayi alanında faaliyetini sürdüren 105 işletmenin etkinliklerini VZA ile değerlendirmiştir. 2005 yılı itibariyle ele alınan bu çalışmada firmaların maliyet etkinliğinin ölçülmesi adına toplam aktif ve toplam sermaye olarak 2 girdi ve net satışlar ve net kârlar olarak 2 çıktı değişkeni belirlenerek hem sektör hem de işletme bazında analiz yapılmıştır. Analiz sonucunda firmaların %70’inin etkin ve en etkin sektörün kağıt ve kağıt ürünleri sektörü olduğu verisine ulaşılmıştır.

Gerek, Ediş ve Yakut (2012), çalışmalarında çıktıya yönelik ölçeğe göre sabit getirili VZA modelini çimento sektörüne uygulamışlardır. 1998-2009 arası dönemini seçtikleri,

4 girdi değişkeni ve 6 çıktı değişkeni kullandıkları araştırmaları sonucunda sürekli etkin olan bir firmaya rastlanmadığı ve firma etkinliklerinin 12 yıl boyunca dalgalı bir seyir izlediği yorumuna varılmıştır.

Akyüz, Yıldız ve Dizkırıcı (2013), Çalışmalarında Borsa İstanbul’da işlem gören özel ve kamu sermayeli 11 bankanın göreli etkinliklerini hesaplamışlardır. Bankaların etkinliklerini ölçümledikleri ve 2007-2011 dönemi verilerini kullandıkları araştırmada VZA’nin girdi yönlü CCR modelinden yararlanmışlardır. 3 girdi değişkeni, 2 adet çıktı değişkeni olan ölçümde 27 bankanın tam etkin olduğu tespit edilmiştir.

Al-Shammari (1999), Ürdün Amman Finans Borsası (AFM) imalat sanayi sektöründe işlem gören 55 firmanın 1995 yılı itibariyle etkinliklerini ölçmek için VZA’nın BCC modelinden yararlanmıştır. Bu çalışmada 3 girdi (çalışan sayısı, ödenmiş sermaye, duran varlıklar) ve üç çıktı (hisse başına pazar değeri, net satışlar, vergi sonrası net kâr) kullanılmıştır. Analiz sonucunda, 12 firmanın etkin olduğu ve ortalama etkinlik skorunun %54,7 olduğu neticesine ulaşılmıştır.

Yalama ve Sayım (2008), İMKB’ye kote olan imalat sektöründeki firmaların veri zarflama analizi ile performanslarını değerlendirmiş ve birbiriyle karşılaştırmıştır. Çalışmaları neticesinde 157 imalat sanayi işletmesinin 2005 Aralık ayı dönemine ait etkinlik skoru olan %83,94 sonucuna ulaşmışlardır. Bu sonuçlar ışığında etkin ve etkinsiz işletmelere yönelik potansiyel iyileştirme oranları hesaplanarak gerekli önerilerde bulunulmuştur.

Ata ve Yakut (2009), 1996-2006 dönemi itibariyle, Türkiye’de bulunan ve imalat sektöründe faaliyetlerini sürdüren şirketlerin etkinliklerini VZA tekniği ile değerlendirmiştir. Dört adet girdi ve altı adet çıktı kullanılan çalışma sonucunda devamlı etkin bulunan firmalara ulaşılamamıştır. Firmaların etkinliklerini arttırabilmeleri için, sahip oldukları kaynaklarını verimli, disiplinli ve doğru sonuçlar üreten uygulamalar amacıyla üretime dahil etmelerinin gerekliliği önerilmiştir.

Tosunoğlu ve Uysal (2012), İMKB’de işlem gören ve İSO500’de bulunan yabancı sermayeli imalat sektöründe faaliyet gösteren işletmelerinin 2009 yılı itibariyle etkinlik oranlarını VZA yöntemiyle hesaplamışlardır. Sekiz girdi ve iki çıktı kullanılan analizde

29 firmanın 8’i etkin, 21’inin ise etkinsiz olduğu saptanmıştır. Analiz sonuçlarından yola çıkarak etkin olmayan firmaların etkin hale gelebilmeleri için girdi ve çıktılarında yapılması gereken iyileştirmeler de belirtilmiştir.

Osamwoyni ve Imafidon (2016), Nijerya Menkul Kıymetler Borsası’nda işlem gören 58 imalat işletmesinin 2004-2010 arası teknik ve ölçek etkinliklerini analiz ettikleri çalışmaları sonucunda, firmaların ortalama teknik etkinlik skorlarını %85, ölçek etkinlik skorunu da %76 olarak tespit etmiştir. Seçilen 58 firmadan 31’inin üretim olanakları sınırında, 27’sinin ise üretim imkanları sınırının altında faaliyet gösterdiği saptanmıştır. Akyüz, Yıldırım ve Balaban (2015), İMKB’ye kote olan kağıt ve kağıt ürünleri, basım ve yayın sanayinde üretim yapan 16 kuruluşun 2012 itibariyle etkinlik oranlarını VZA yardımıyla hesaplamışlardır. Araştırma sonucunda, sektördeki etkinlik skoru %60,8 olarak tespit edilerek; Hürriyet, Koza, Duran, Doğan ve Denta firmalarını da kaynaklarını etkin kullanan referans firmalar olarak belirlenmiştir.

Kara ve Aydın (2011), Türkiye’de faaliyet gösteren demir çelik üreticileri arasından seçilen örneklemden yola çıkarak sektörün etkinlik seviyesini, VZA ve Malmquist Toplam Faktör Verimliliği endeksi kullanarak tespit etmişlerdir. Elde ettikleri analiz sonuçlarına göre, demir çelik endüstrisinde ölçeğe göre artan getirinin varlığı saptanmıştır. Etkinsiz olanlar teknik etkinlik düzeylerinden hareketle Tobit model yardımıyla analiz edilmiş ve buna göre özel sektör kredilerinin GSYİH’ya oranı, sanayi sektörü büyüme hızı ve yatırım teşvik sayısının etkin olmayan kaynakları ortaya çıkarmada önemli olduğu sonucuna varılmıştır.

Kula ve Özdemir (2007), Borsa İstanbul’da işlem gören çimento sektöründeki etkinlik oranlarını girdi yönlü olarak VZA ile tespit etmiştir. 2006 yılı baz alınarak ve bazı finansal oranların girdi-çıktı değişkenleri olarak kullanıldığı bu çalışmada, işleme tabi tutulan 17 firmadan 7’sinin göreli olarak etkin olduğu belirlenmiştir. Etkinsiz firmaların girdi ve çıktı değişkenlerinin olması gereken seviyeleri de oransal anlamda belirtilmiştir. Vassiloglou ve Giokas (1990), banka sektöründe göreli etkinliği hesaplamak amacıyla Yunanistan’daki ticari bankaları VZA yardımıyla inceledikleri çalışmalarında, 20 adet

KVB’nin 1987 yılına ait verilerini kullanmıştır. Çalışma sonucunda analize dahil edilen bankaların 9’unun etkin olduğu sonucu tespit edilmiştir.

Sherman (1984), 15 adet hastane üzerinde uyguladığı VZA uygulaması sonucunda 15 hastanenin 7’sinin etkin olduğu sonucuna ulaşmıştır. Bu çalışmasında 3 adet girdi ve 3 adet çıktı verisi kullanmıştır.

Bakırcı (2006), 1999 ve 2004 yılları verilerini kullanarak otomotiv sanayiinde faaliyet gösteren şirketlerin etkinliğini ölçülmeyi amaçladığı çalışmasında; ölçeğe göre sabit ve değişken getiri varsayımları kapsamında, girdi ve çıktı yönelimli bir VZA uygulaması gerçekleştirmiştir. 13 şirketin verilerinin kullanıldığı bu çalışma Frontier Analist ile hesaplanmıştır. Çalışma sonucunda, 3 firmanın her iki yılda da etkin, 4 firmanın ise 2004 yılında 1999 yılına oranla etkinlik oranlarını arttırdığı tespit edilmiştir. Etkinsiz firmalara da etkinliklerini arttırmaları adına çözüm önerilerinde bulunulmuştur.

Behdioğlu ve Özcan (2009), Türkiye’de faaliyetini sürdüren 29 adet ticaret bankasının etkinlik ölçümünü VZA ile gerçekleştirdikleri bu çalışmalarında; 4 adet girdi ve 3 adet çıktı kullanarak ölçeğe göre değişken getiri varsayımından yararlanmışlardır. DEA Solver programını kullandıkları analizin sonucunda en yüksek etkinlik seviyesine yabancı sermayeli bankaların ulaştığını tespit etmişlerdir.

Doğan ve İlkay (2009), Kapadokya bölgesindeki belediyeler üzerinde uyguladıkları VZA yöntemine 14 adet belediye dahil edip, 4 farklı modelden faydalanmışlardır. Seçtikleri 14 belediyenin 2004 ve 2008 yılındaki etkinlik değerlerini ölçmeyi amaçladıkları bu çalışmaları sonucunda her yıl her model için etkin ve etkinsiz olan belediyeleri tespit etmişlerdir.

Kaya, Öztürk ve Özer (2010), İMKB’ye kote olan metal eşya ve makine sektöründe bulunan 25 firma için gerçekleştirdikleri VZA çalışmasında; 2008 yılının 4 dönem verilerini kullanmışlardır. Analizde 7 girdi ve 3 çıktı verisi ile çalışarak, model çözümleri için DEAP 2.1 paket programı tercih etmişlerdir. Elde edilen etkinlik bulguları, ay bazında değerlendirilerek; 2008 yılı için 25 firmanın 14’ü etkin kabul edilmiştir.

Çoban ve Yılmaz (2015), İç Anadolu Bölgesi illerine imalat ve hizmetler sektöründe uygulanan yatırım teşviklerinin, istihdam oranları üzerindeki etkinlik verilerini, 2008- 2014 dönemini ele alarak VZA yöntemi ile ölçtükleri çalışmalarında girdi olarak; kullanılan değişkenler, yatırım teşvikleri, belge sayısı ve sabit yatırım tutarlarını; çıktı olarak ise yatırım teşvikli istihdam sayılarından faydalanmışlardır. Çalışmalarının sonucunu imalat ve hizmetler sektörü olarak iki alanda sınıflandıran Çoban ve Yılmaz; hizmetler sektöründe Ankara, Kayseri, Eskişehir ve Aksaray illerini ilk sıralarda tespit ederken, son sıralarda Kırşehir, Çankırı, Sivas ve Niğde’nin yer aldığı; imalat sektörünün ilk sıralarında Karaman, Niğde, Sivas ve Eskişehir’in; son sıralarında ise Kırıkkale, Konya, Ankara ve Kırşehir’in bulunduğu sonucuna ulaşmışlardır.

Benzer Belgeler