• Sonuç bulunamadı

Evonik Tek Kelimeyle; Verimli™

C- Laboratuvar muayeneleri

Hastalığın teşhisi direkt ve indirekt teşhis metotları ile yapılmaktadır. Bu yöntemlerin tamamı, ülkemizde OIE Manual’de bildirilen yöntemlerle yapılmaktadır. Bu hastalık için referans Enstitü, Bornova Veteriner Kontrol Entitüsü’dür.

Materyal: Ölü kanatlılardan alınan trakeal, oro-farengeal, kloakal svaplar ve organ örnekleri teşhis amacıyla kullanılmaktadır. Solunum sistemi organlarından alınan materyaller ile sindirim siste-minden alınan örneklerin ayrı alınması yararlıdır.

Alınan örnekler, çevreyi bulaştırmayacak şekilde laboratuvara gönderilmelidir.

Virus izolasyonu ve identifikasyonu: Bu amaçla Avian Influenza

POULVAC ECOLÝ A4 ilan 5'er mm taþma paylý.pdf 1 26.06.2015 12:37:44

hazırlanan inokulum 9-11 günlük embriyolu ta-vuk yumurtasının (ETY) koriyoallontaik sıvısına ekim yapılır ve 35-37 C de 4-7 gün inkubasyona bırakılır. İnkubasyon sirasında ölen yumurtalar-dan ve/veya süre sonunda tüm yumurtaların koriyoallantiok sıvıları toplanarak hemaglüti-nasyon aktivitesi incelenir. HA pozitif olan CAS ayrılarak identifikasyon işlemine başlanır. Virus identifikasyonunda, virusun hemaglutinasyon (HA) özelliği saptanır ve kesin identifikasyon hemaglutinasyon inhibisyon (HI; Tip A NP, MP teşhis) ile gerçekleştirilir. Kesin olarak identifiye edilen viral etkenin, HA ve NA özellikleri incele-nerek alt tiplendirmesi gerçekleştirilir. Hastalık etkenin patojenite özelliklerinin belirlenmesi için SPF civcivler kullanılabildiği gibi mole-küler tekniklerden de yararlanılır. Elde edilen tiplendirme bulgularının birbirleri ile ilişkilerini ortaya koymak için filogenetik çalışmalar yapılır.

Serolojik Testler: Serolojik yöntemler hastalığın indirekt teşhisinde kullanılabilir. AI spesifik anti-korlar, en erken 5-7 gün sonra belirlenebilir. Sero-lojik teknikler arasında AGP, ELISA ve VN sıklıkla kullanılmaktadır.

Moleküler Teknikler: Hastalığın teşhisinde, PCR temelli moleküler tekniklerden (RT-PCR) de ya-rarlanılmaktadır. Bu tekniklerle, virusunun Inf-luenza A olup olmadığı, alt tipleri (H ve N) ve patojenite özellikleri ortaya konabilmektedir.

Hastalığın kanatlı hayvanlarda hızlı teşhisinin ya-pılması, kontrol önlemlerinin alınması açısından önem taşımaktadır.

Tedavi

AI virüs infeksiyonlarının tedavisi yoktur.

Koruma ve Kontrol

Bu bölümde öncelikle koruma ve kontrolle ilgili ge-nel bilgiler değerlendirilmiştir. Sonraki aşamada ise ülkemizde ve dünyada görüler son vakalar çerçeve-sinde yapılması gereken detaylı çalışmalara değinil-miştir.

Koruma ve kontrolde en temel unsur, hastalık etke-nini taşıyan su kuşları ve yaban hayatındaki diğer kanatlıların, üretimi yapılan kanatlılarla temasının önlenmesidir. Bu nedenle açık besi yapılan kanat-lıların sürekli kontrol edilmesi ve yukarıda belirti-len kanatlılarla temasının engelbelirti-lenmesi gereklidir.

Hastalık tespit edilen kanatlıların itlafı başta olmak

üzere karantina uygulaması, hastalığın kontrolü için önemlidir. İnfeksiyondan şüpheli ve/veya infeksiyon bildirilen ülkelerden hayvansal kaynaklı ürünlerin ve canlı hayvanların girişinin engellenmesi ve tama-mıyla kontrol edilmesi gereklidir. Ülke içinde hayvan hareketlerinin sınırlandırılması/kontrollü yapılması ve açık pazarların kontrolü diğer önemli bir konudur.

Hastalık görülen kümeslerde/yerlerde, hasta hayvan ile temasta bulunan insanların (kanatlı yükleme, aşılama gibi) diğer bölgelerdeki kanatlılarla teması önlenmelidir. Bu konulara ilave olarak kümesler ve entegreler bazında biyogüvenlik önlemlerinin eksik-lik olarak yerine getirilmesi alınabilecek temel ön-lemlerin başında gelmektedir.

Hastalığın yoğun olarak görüldüğü bazı ülkelerde, hastalığa bağlı kayıpları azalmak amacıyla farklı yöntemlerle hazırlanan aşılar kullanılmaktadır. Aşı-lar, klasik aşılar (inaktif) ve rekombinant aşılar ol-mak üzere iki grupta incelenmektedir. Adjuvantla hazırlanan inaktif aşılar, içerdikleri suşa göre homo-log ve heterohomo-log olarak gruplanmaktadır. Homohomo-log inaktif aşılar, sahada problem olan suşlardan ha-zırlanırlar. Bu aşılar iyi bir koruma sağlarken düşük düzeyde virus çevreye saçılır. En büyük dezavantaj ise, aşılı sürülerde saha infeksiyonun ayrılmasına izin vermemesidir. Bu aşılar Meksika ve Pakistan’da uzun süredir kullanılmaktadır. Heterolog suşlardan inaktif aşılar, homolog aşılara benzer şekilde hazırlanır ve sahada infeksiyonda etkili suşların H antijen yapısı ile aynı fakat N antijen yapısı farklı suştan hazırla-nır (DIVA; Differentiating infected from vaccinating animals). Örneğin sahada etkin olan H7N1 suşu ise aşılamada kullanılan suşun N antijeni N1’den fark-lı bir suştan (H7N3 gibi) hazırlanmafark-lıdır. Bu aşıların avantajı, saha suşuna bağlı şekillenen vakaların ko-laylıkla ayırt edilebilmesidir. Dezavantajı ise homo-log aşılara benzer olarak virüs saçımının olmasıdır.

Rekombinant aşılar, yüksek ve düşük patojeniteli H5 ve H7 suşlarına karşı etkili olan gen bölgelerinin, ta-vuk çiçeği veya infeksiyöz laringotracheitis virusuna aktarılması ile hazırlanır ve korumaya esas antijenik yapılar aktarılan virusun çoğalması ile eksprese edi-lir. Son yıllarda revers genetik aşıların hastalık kont-rolü amaçlı kullanımı gündemdedir. Ülkemizde şu an için ruhsatlı AI aşısı bulunmamaktadır.

Son vakalar, AI salgınlarının kontrolünde klasik yak-laşımların dışında detaylı programlara gereksinim ol-Avian Influenza

Cobb_Turkish Choose the best 21x29.7 19/01/2015 10:41 Page 1

Cobb_Turkish Choose the best 21x29.7 19/01/2015 10:41 Page 1

duğunu göstermektedir. İşletme kapasitelerinin art-tığı ve bölgesel kanatlı üretiminin yoğun yerlerde, hastalık görüldüğü durumda hastalığın kontrolünde ciddi güçlükler olduğu görülmektedir. Amerika Bir-leşik Devletleri’ndeki son vakalar, hastalığın kontro-lünün bu nedenle çok zor olduğunu göstermiştir. Bu kapsamda yapılacak işlemleri üç aşamada değerlen-direbiliriz.

1. Risk değerlendirme

2. Hastalık çıktığında yapılacak uygulamalar 3. Sürekli yapılacak işlemler

1. Risk Değerlendirme: Hastalık çıkmadan önce yapılacak işlemleri kapsamaktadır. Hastalığın yayılmasında, evcil kanatlılarda görülmesinde ve devamlılığında etkili risk faktörleri vardır. Bunlar aşağıda sıralanmıştır ve ülkemiz açısından önemi değerlendirilmiştir.

a. Göçmen su kuşları: AI viruslarının uluslararası dolaşımında en önemli rolü göçmen su kuşları oynamaktadır. Bu nedenle göçmen su kuşlarının göç yolları üzerinde bulunan ülkeler/bölgeler bu hastalığa maruz kalma oranı daha yüksektir. Ülkemiz de göç yolları üzerinde bulunmaktadır ve mevsimsel olarak Ekim-Nisan ayları arasında, göçmen su kuşlarının geçici olarak konakladığı bir ülke konumundadır (Şekil 3).

b. Sulak alanlar: Ülkemizde yaklaşık 300 adet sulak alan bulunmaktadır (Şekil 4). Bu sulak alanlar göçmen su kuşları için kısa süreli ve/

veya uzun süreli konaklama alanalarıdır. Bu alanlarda konaklayan göçmen kuşlar, serbest yaşayan kuşlara ve/veya evcil kanatlılara AI viruslarını bulaştırabilirler. Ayrıca sulak alan-larda, AI viruları ile infekte göçmen kuşların dışkıları, virus için bir kaynak oluşturur ve çevresel faktörlere bağlı olarak 30 güne ka-dar dışkıda canlılığını muhafaza edebilirler. Bu nedenle sulak alanlar, hastalığın bulaşmasında temel rol oynayabilir.

Şekil 3. Göç yolları

Şekil 4. Türkiye’deki sulak alanlar

c. Serbest yaşayan kuşlar: Belirli bölgelerde yerleşik olarak yaşayan bu kuşların, özellikle sulak alanlarda göçmen kuşlarla temasa gel-mesi sonucunda AI virusları ile infekte olabilir-ler. İnfekte olan bu kuşlar, evcil kanatlılar için en önemli risk faktörüdür.

d. Köy kanatlıları: Bu kapsamda köylerde ve açıkta beslenen tavuklar, hindiler, kaz ve ör-dekler ihtiyaç/hobi amaçlı beslenen kanatlılar bulunmaktadır. Bu hayvanların kontrolsüz ola-rak beslenmesi, hem göçmen kuşlarla hem de göçmen kuşlarla temas eden serbest kuşlarla teması artırır. Bu durum bu kanatlılardan AI viruslarının evcil kanatlılara bulaşmasını sağ-lar. AI vakalarında en önemli risk, bu virusu taşıyan göçmen kuş/serbest yaşayan kuşlarla açıkta beslenen köy kanatlılarının direkt te-masıdır ve çoğu vakada hastalık bu şekilde başlamaktadır. Ülkemizde köy kanatlı popu-lasyonu ve çeşitliliği (tavuk, hindi, ördek, kaz) artmaktadır. Özellikle sulak alanlarda ve tica-ri işletmeletica-rin yoğun olduğu yerlerde AI tica-riski ciddi düzeydedir.

e. İnfekte kanatlılar: İnfeksiyona maruz kalmış kanatlıların hareketlerinin kontrol edilmeme-si sonrasında hastalık bir yerden diğer yerlere taşınabilir. Ayrıca hastalığın belirlenmesinden sonra, hasta ve/veya ölen kanatlıların imha edilmesi ve bu hayvanların yaşadıkları alanla-rın dezenfekte edilmesi gerekmektedir.

f. İnfekte kanatlı ürünleri: Hastalığa maruz ka-lan kanatlıların et ve/veya yumurtasının satıl-ması/dolaşıma sunulması bir risk faktörüdür.

Bu nedenle hastalıktan şüpheli vakaların hızlı teşhisinin yapılarak karantina önlemlerinin uygulanması gerekmektedir.

Avian Influenza

Tylan Premix ile

Benzer Belgeler