• Sonuç bulunamadı

Araziden derlenen plaser numuneleri, laboratuvar ortamında önce doğal ortamda, ardından 80 oC sıcaklığa ayarlanmış olan etüvde 4 saat süre ile kurutulmuştur. Kurutma işlemi bittikten sonra gerekli görüldüğünde numuneler üzerinde plastik dövücülerle kısa süreli vurma işlemi yapılarak tanelerin fiziksel olarak daha iyi ayrılması sağlanmıştır. Bu işlemi izleyen tartım işlemine tabi tutulan numuneler yarılama yöntemi ile miktarları azaltılarak hazırlanmış olan yıkama kapları ve yıkama tavaları düzeneğine koyulmuş, burada yıkamaya tabi tutularak organik maddelerden ayrıştırılarak yoğunlaştırılmışlardır.

Yıkama işlemleri tamamlandıktan sonra tekrar her numune, 4 saat süre ile 80

oC sıcaklıktaki etüvde kurutulmuş, daha sonra gerekli görüldüğünde numuneler

üzerinde tekrar plastik dövücülerle kısa süreli vurma işlemi gerçekleştirilerek tanelerin fiziksel olarak daha iyi ayrılması sağlanmıştır. Bütün bu işlemler tamamlandıktan sonra, önceden hazırlanmış olan dip kap, 0.106 mm, 0.425 mm ve 0.5 mm aralıklı eleme kaplarını içeren bir düzenek içerisine konularak elemeye tabi tutulmuşlardır. Eleme sonucunda her bir elek kabının üzerinde kalan numunelerin sırasıyla ayrı ayrı poşetlenmiş, numaralandırılmış, tartılmış ve ağırlıkları belirlenmiştir.

Elek düzeneğinin 0.5 mm aralıklı eleme kabı üstünde kalan numuneler gerekli görüldüğü takdirde incelemek kaydıyla ayrılmış ve geriye kalan elek aralıklarındaki elenmiş numuneler çeyrekleme yöntemiyle ayrıma tabii tutulmuştur. Bu yöntem yardımıyla her bir elek aralığında kalan numuneler kimyasal analizler için yaklaşık 30 gr olacak şekilde azaltılmıştır. Çeyreklenen numunelerin geri kalan kısımları numaralandırılmış ve poşetlenerek şahit numune olarak arşivlenmiştir.

Kimyasal analizler için hazırlanan bu örneklerden 39 adedi için elek düzeneğinde bulunan dip kap, 0.106-0.425 mm ve 0.425-0.5 mm aralıklarının her birinden numuneler uygun poşetlere konularak Kanada’da bulunan ACME (ACME Analytical Laboratories Ltd. Vancouver) laboratuvarında kimyasal (tüm kayaç) ve kıymetli metal (Au, Pt, Pd) analizleri gerçekleştirilmiştir.

Elde edilen kimyasal verilerin sonuçları istatistiksel yöntemler (standart sapma, standart hata, varyans analizleri) uygulanarak her bir elek aralığının

birbirlerinden farkı olup olmadığına ve farklı sonuçlar yansıtıp yansıtmadığına bakılmıştır.

Ayrıca 5 adet numunenin tüm elek aralıklarına (dip kap, 0.106–0.425 mm ve 0.425–0.5 mm arası) ait plaserlerinin parlatma kesitleri yapılması düşünülmüştür. Bunun için öncelikle parlatma kesit yapabilmek için gerekli olan polyester, dondurucu, hızlandırıcı, kalıp çıkarabilecek altı kapalı uygun kaplar, karışım hazırlamak için uygun kaplar (Şekil 1.5), karıştırma çubukları, korunmak için eldiven, ağız maskesi ve gözlükten oluşan malzemeler temin edilmiştir.

Şekil 1.5.Parlatma kesitleri için kalıp çıkarılabilecek altı kapalı uygun kaplar.

Parlatma numunesi hazırlama aşamasında öncelikle uygun bir kap içerisinde polyester ile dondurucu karıştırılıp daha sonra üzerine kurumayı hızlandırıcı eklenerek bir karışım hazırlanmıştır. Bu karışım, önceden hazırlanmış olan plaser numunelerinin bulunduğu plastik kaplar içerisine dökülerek karıştırıcılar ile yoğun ve hızlı bir şekilde karıştırılarak kum tanelerinin arasına hava kalmaksızın nüfuz etmesi sağlanmıştır. Hazırlanan örnekler oda sıcaklığında yaklaşık 6 saat bekletildikten ve kuruduklarına (sertleştiğine) emin olunduktan sonra parlatma numuneleri plastik kaplar içerisinden çıkarılmıştır. Daha sonra bu numuneler, kayaç kesme makinesinde bir kısmı parlatma kesitinde, bir kırmı da petrografik kesit yapımında kullanılmak üzere kesilerek iki kısma ayrılmıştır.

Parlatma kesit olarak ayrılan kısım, pürüzsüz düzgün bir yüzey elde etmek için kaba aşındırma (600, 400, 320, 240 ve 120 mikron) ile ince aşındırma (9, 6, 3 ve 1 mikron) ve parlatma aşamasından geçirilerek cevher mikroskobuyla incelenebilecek aşamaya getirilmiştir. Diğer kısmından ise petrografik kesit yapılarak mikroskop altında cevher ve opak mineral tayinleri yapılmıştır.

12

Elde edilen tüm bu veriler doğrultusunda ve tek yönlü varyans analiz sonucunda elek aralıklarının birbirinden farklı olmadığı, opak minerallerin 0.106– 0.425 mm arasında kalan kısımda daha yoğun olduğu belirlenmiştir. Bu sonuçlar doğrultusunda geriye kalan 23 plaser numunesinin yalnız 0.106–0.425 mm aralığındaki numunelerden kimyasal analiz yaptırılmıştır.

İnceleme alanında özellikle ağır metal ve kıymetli metal yönünden önemli olabilecek 61 adet lokasyon belirlenerek plaserlere kaynaklık yapabilecek tepe ve sırtlardaki kayaçlardan birden fazla, diğer yerlerden ise tek bir kayaç numunesi ayrılmıştır. Daha sonra seçilen bu numuneler laboratuar ortamında sırasıyla çeneli kırıcı, bilyeli kırıcı ve agat havan içerisinde öğütülerek toz haline getirilmiş ve bu numuneler çeyrekleme yöntemiyle 30 gr’lık paketler halinde ayrılarak ACME (Analytical Laboratories Ltd.) laboratuvarında ICP/MS analizleri (ana oksit, bazı iz element ve kıymetli metal (Au, Pt, Pd)) için gönderilmiştir.

Tüm bu çalışmalar sonucunda kayaç ve plaser numunelerinden elde edilen kimyasal veriler doğrultusunda kıymetli metal ve ağır metal yönünden önemli bulgular gösteren numunelerden (plaser, kayaç) 50 adet daha parlatma kesiti yapılarak cevher mikroskobu altında incelemeye tabi tutulmuştur.

İncelenen parlatma kesitlerinden elde edilen sonuçlar doğrultusunda önemli görülen numunelerin (kayaç, plaser) belirlenen noktalarından Gazi Üniversitesi- Teknik Eğitim Fakültesi-Metalurji Eğitimi Bölümü’nde Taramalı Elektron Mikroskop (SEM) altında analizleri yaptırılmış ve yorumlanmaya çalışılmıştır.

Araziden derlenen kayaç numunelerinden incekesitler yaptırılmış ve bunlar polarizan mikroskop altında incelenerek, mineral parajenezi, minerallerin optik özellikleri, yapı ve dokuları saptanmıştır. Adı geçen bu kesitlerden daha sora uygun görülen yerlerin dijital fotoğraf makineleri ile optik fotoğrafları çekilmiştir.

Bütün elde edilen veriler ve saha gözlemleri doğrultusunda, kayaçların makro özellikleri, yanal ve düşey yöndeki değişimleri, alterasyon zonları ve bunların yayılımı, ağır metal ve kıymetli metallerin oluşumunu, taşınmasını ve zenginleşmeyi etkileyebilecek stratigrafik yapılar, litolojik, paleocoğrafik ve jeomorfolojik özellikler, yapısal durumlar, magmatik, metamorfik ve sedimanter etkiler incelenerek alterasyonlar, cevherleşme-zenginleşmeler ve bölge hakkında yorum yapılmaya çalışılmıştır.

Benzer Belgeler