• Sonuç bulunamadı

VAS aktivite

5.2. Kas Kuvvet

Kronik bel ağrısında lomber ve abdominal bölge kaslarının yanı sıra alt ekstremite kaslarının kuvvetinde de değişiklikler görülebilir. Literatürde kronik bel ağrısında kuadriseps kas kuvvetinde veya enduransında azalma olduğunu gösteren

çalışmalar olduğu görülmektedir (17, 18, 97, 98). Lee ve ark. (98) kronik bel ağrılı bireylerde kuadriseps kas kuvvetinin kontrol grubuna göre azaldığını göstermişlerdir. Cai ve ark. (18) kronik bel ağrısı olan 18 rekreasyonel koşucu ve 18 sağlıklı koşucunun alt ekstremite kas kuvvetini değerlendirdikleri çalışmalarında, kronik bel ağrısı olan grupta diz ekstansör tepe torkunun sağlıklı gruba göre azaldığını göstermişlerdir.

Suter ve ark. (17) kronik bel ağrısı olan ve olmayan erkek golf oyuncularında lumbal ekstansör kaslar ile kuadriseps kasının fonksiyonel kapasitesi arasındaki ilişkiyi araştırdıkları çalışmalarında, kronik bel ağrısı olan grupta kuadriseps kasının inhibisyonu ile bel kaslarınının enduransındaki azalma arasında ilişki olduğunu göstermişlerdir. Ayrıca kuadriseps kasının bel ağrılı bireylerde tam olarak aktive olamadığını belirtmişlerdir. Ancak Rossi ve ark. ise genç sporcularda, diz ekstansiyon kuvveti ile bel ağrısı insidansı arasında ilişki olmadığını göstermişlerdir (99).

Çalışmamızın kronik bel ağrılı bireylerde kuadriseps ve hamstring kas kuvvetinin asemptomatik bireylerden farklı olabileceği yönündeki bir diğer hipotezi de, sonuçların bel ağrılı ve asemptomatik bireylerin alt ekstremite kas kuvvetleri arasında fark olmadığını göstermesi nedeniyle doğrulanmadı. Rossi ve ark. nın sonuçları bizim sonuçlarımızı destekler niteliktedir. Ancak literatürde bel ağrısında alt ekstremite kas kuvveti değişimlerini araştıran çalışmaların bazılarına sadece erkek bireylerin dahil edilmesi, birçok çalışmanın sporcu bireyler üzerinde yapılması ve çalışmaların çoğunda özür düzeyinin belirtilmemesi veya bizim çalışma grubumuzdakinden farklı olması gibi metodolojik farklılıklar nedeniyle karşılaştırma yapmak güçleşmektedir.

Kronik bel ağrısında alt ekstremite kas kuvvetinde azalma olduğunu gösteren çalışmalar, bu azalmanın nedenini, kullanmama atrofisine bağlı genel kas zayıflığı, bel ağrılı bireylerin doğası gereği kas yapılarının zayıf olması olarak açıklamışlardır. Çalışmamızda kronik bel ağrılı grupta hafif özür seviyesi olmasının alt ekstremite kas kuvvetinin asemptomatik grup ile benzer olmasının en önemli nedeni olduğu düşünüldü. Hafif özür düzeyi bireylerde aktivite kısıtlılığına neden olmamakta ve kullanmama atrofisinin önüne geçmektedir. Ancak ortalama özür düzeyi ve ağrı şiddeti arttığında farklı sonuçlar elde edilebileceği dikkate alınmalıdır.

Çalışmamızda ağrı ve özür düzeyi ile kuadriseps ve hamstring izokinetik kas kuvveti arasında ilişki bulunmadı. Bazı araştırmacılar kronik bel ağrılı bireylerde fiziksel ölçümler ile semptomlar arasındaki ilişkinin zayıf olduğu, psikososyal ve çalışma ortamı faktörlerinin fiziksel parametrelerden daha güçlü bir engellilik göstergesi olduğunu belirtmişlerdir (100). Çalışmamızda depresyon düzeyi ile kuadriseps kas kuvveti arasında negatif ilişki bulmamız bu görüşü destekler niteliktedir.

Kuadriseps ve hamstring izokinetik kas kuvveti değerleri ile statik postüral stabilite değerleri arasındaki ilişkiye bakıldığında hem kuadriseps hem hamstring kas kuvvetindeki artışın postüral salınımları azalttığı görülmektedir. Statik postüral stabilite ile kas kuvveti arasındaki ilişki benzer nörofizyolojik yapıların denge ve alt ekstremite kas kuvvetinin kontrolünden sorumlu olması ile açıklanabilir. Örneğin Ia afferentlerinden gelen bilgiler, hem dengenin düzenlenmesi hem de motor nöron üzerinde etkili olan presinaptik inhibisyon aracılığıyla patlayıcı kuvvet üretiminde etkili olmaktadır (101). Ayrıca kortikaleksitabilite hem istemli kas aktivasyonundan hem de postüral görevlerin yerine getirilmesinde reflekslerinin kontrolünden sorumludur (102, 103). Ancak nörofizyolojik olarak benzer yapılar tarafından kontrol ediliyor olmaları denge ve kuvvetin birbirinden bağımsız olmadığını düşündürse de bu sonuca varabilmek için daha güçlü bir ilişkiye ihtiyaç vardır. Çalışmamızın sonuçları statik denge ile alt ekstremite arasındaki ilişkinin zayıf olduğunu göstermektedir.

Çalışmamızın bir diğer sonucu ise dinamik postüral stabilite ve tek ayak üzerinde denge ile alt ekstremite kas kuvveti arasında ise negatif yönde bir ilişki olduğuydu. Ön çapraz bağ yaralanması olan bireylerde tek ayak üzerinde denge ve kuadriseps ve hamstring kas kuvvetini araştıran bir çalışmanın sonuçları bizim sonuçlarımızdan farklıdır. Bu çalışmaya göre, erkeklerde kas kuvveti ve tek ayak üzerinde denge ilişkili bulunmazken kadınlarda kas kuvveti ile denge ilişkili bulunmuştur ve kas kuvvetindeki artışın postüral salınımların hızını azalttığı gösterilmiştir (104). Sağlıklı bireylerde dinamik denge ve alt ekstremite kas kuvvetinin ilişkisini araştıran bir derlemede ise yetişkinlerde alt ekstremite kuvveti ile dinamik denge arasındaki ilişkinin zayıf olduğu ve bu iki nöromusküler komponentin

birbirinden bağımsız olarak ele alınıp, bağımsız olarak değerlendirilip, tedavi edilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır (101).

Farklı gruplar üzerinde yapılmış farklı çalışmalar dinamik denge ve alt ekstremite kas kuvvetinin pozitif yönde ilişkili veya ilişkisiz olduğunu göstermiştir. Çalışmamızda ise negatif yönde bir ilişki olduğu gösterildi. Karşılaştırılan çalışmalardaki denge değerlendirme yöntemleri ve örneklem gruplarının benzer olmaması nedeniyle farklı sonuçlar elde edilmiş olabilir. Alt ekstremite kas kuvveti dinamik ve tek ayak üzerinde denge arasındaki ilişkinin anlaşılabilmesi için daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır.

Benzer Belgeler