• Sonuç bulunamadı

Bilindiği üzere Hititler, dini hayatlarındaki önemli bayramlarında, kült gezileri gerçekleştirmişlerdir. Bu kült gezilerine bazen kral ve kraliçe birlikte katılmışlar bazen de ayrı ayrı kentlerde bulunmuşlardır. Bayram kutlamaları sırasında çeşitli kentlere ve bu kentlerde bulunan kutsal mekânlara giderek çeşitli ritüeller düzenlemişlerdir.

Hititler, tapınaklarla ve kutsal mekânlarla donattıkları başkent Hattuša haricinde, diğer önemli kentlerde de tapınaklar yapmış veya bu kentlerde bazen doğal bazen de yapay olarak çeşitli kutsal mekânlar oluşturmuşlardır. Bu mekânları, günümüze kadar ulaşan bayram kutlamalarını içeren metinlerden ve bayram kutlamalarının yapıldığı bilinen veya kutsal olduğu düşünülen mekânlardan elde edilen arkeolojik malzemelerden öğrenilmektedir.

3. 1. Ankuwa

Hititler tarafından kutsal bir kent olduğu düşünülen Ankuwa hakkındaki ilk bilgiler, Assur Ticaret Kolonileri döneminden kalma yazılı belgelerden öğrenilmektedir. Bu belgelerde Ankuwa ifadesine rastlanıldığı görülmektedir290

. Ankuwa ifadesinin geçtiği metinler, bugünkü Yozgat ilinin Alişar Höyük adlı yerleşimde bulunmasından dolayı, araştırmacıların büyük çoğunluğu Ankuwa‟nın Alişar Höyük‟e yerleştirilmesini kabul etmişlerdir291

. Alişar Höyük‟ün birçok Hitit kentinin aksine ovada kurulmuş bir Hitit kenti olduğu belirtilmiştir. Bu höyükte yapılan incelemelerde, Hitit yapı katlarının mimarlığında gri renkte kireçtaşının kullanıldığı görülmüştür292

.

290 Ünal 1981a, 435.

291

Del Monte-Tischler 1978, 21; Hoffner 2009, 86; Genz 2011, 6; Gates 1995, 220; Collins 2002, 26,103; Sevin 2003, 169; Burney 2004, 15, 23, 235; Gorny tarafından Ankuwa‟nın, Yozgat Alişar Höyük ile eşleştirilmesi için bkz. Popko 2000, 445; Hitit krallarının yapmış oldukları kült gezileri ve bunların süreleri dikkate alındığında Ankuwa, Alişar Höyük veya Çadır Höyük‟e yerleştirilmesi uygundur. Gavaz 2011, 175,176.

292 Darga 1985, 30,66. Ayrıca burada, bu taşların yine önemli bir Hitit yerleşimi olan Alacahöyük

Hititler siyasi hayattaki varlıkları boyunca Ankuwa kentine, dini alanda özel ilgi duymuşlardır. Hitit İmparatorluk dönemine tarihlenen metinlerde, Ankuwa kenti ismi geçen metinlerin, din alanında, özellikle bayram kutlamalarını ilgilendiren metinler olduğu görülmüştür. III. Hattušili ve karısı Puduhepa dönemine tarihlenen bir metinde, Ankuwa kentinin yaşadığı yangın felaketinden kurtulabilmesi için, Ankuwa kentinin bir modelinin tanrılara adak olarak sunulacağından bahsedilmiştir293. Ayrıca, Ankuwa kentinde bazı bayram kutlamalarının yapıldığı, özellikle Yağmur Bayramı‟nın bu kentte kutlanıldığı da belirtilmiştir294

.

Ankuwa kentinde diğer Hitit kentlerinde olduğu gibi birçok tanrı/tanrıçaya tapınılmıştır. Ankuwa‟yı ilgilendiren yazılı belgelerden öğrenildiğine göre, bu kentte tanrıça Katahha kültünün ön planda olduğu veya diğer tanrı/tanrıçalara göre daha çok tapınım gördüğü öğrenilmiştir295. Ayrıca bu belgelerden, kentte bulunan bazı

kişilerin Hitit dini ritüel ve bayram kutlamalarında kurt adam olarak görev aldıkları görülmektedir296

. Kentte 5 ilahi/şarkı okuyan kadının Ankuwa kentinde bulunduğu belirtilmiştir297. Kentte yaşayan bu kadınlar, büyük bir ihtimalle, bu kentte, yakın

çevrede veya başkent Hattuša‟da gerçekleştirilmiş olan dini ritüellerde yer almış olabilirler.

Yazılı metinlerde Ankuwa olarak geçen Yozgat Alişar Höyük‟ ün önemli bir kutsal merkez olduğunu gösteren bir diğer önemli deliller de arkeolojik niteliklidir. Bu höyükte yapılan araştırmalarda, ritüellerde, tanrılara sunu yapılırken kullanıldığı düşünülen kol biçimli ritüel kaplardan (Res. 20) bulunmuştur298. Bu höyükte bulunan

293 Ünal 1981a, 444, 448.

294

Schwemer 2008, 23; Ayrıca Ankuwa kentinde kutlanılan Yağmur Bayramı ve diğer bayramlar için bkz. Ünal 1981a, 450. Gavaz ise Ankuwa kentinin KI.LAM bayramı metinlerinde geçtiğini, ancak metinde verilen bilginin, KI.LAM bayramının bu kentte kesin olarak kutlanıldığını göstermesi konusunda yetersiz olduğunu belirtmiştir. Gavaz 2011, 90,91.

295

Del Monte-Tischler 1978, 21.

296

Bu kurt adamların özellikle KI.LAM bayramında görev aldıkları düşünülmektedir. Rutherford 2005, 628.

297 Ünal 1981a, 449. Ayrıca Ankuwa kentinde, tapınağın ihtiyaçları başta olmak üzere, yerel kültle

ilgili işlerden sorumlu oldukları bilinen, metinlerde AGRIG olarak geçen kişilerin bulunduğu da belirtilmiştir. Burney 2004, 6.

kol biçimli ritüel kapların yanı sıra, ritüel dünya ile ilişkisi olduğu bilinen üçgen biçimli malzemelerden de (Res. 65) bulunmuştur299

.

Günümüzde Alişar Höyük olarak bilinen ve Assur Ticaret Kolonileri ve Hititler döneminde Ankuwa olarak adlandırıldığı bilinen bu mekân, gerek yazılı belgelerden gerekse de arkeolojik araştırmalarda ele geçen buluntulardan hareketle, Hitit dini hayatında önemli bir yeri olduğu ve Hititler tarafından kutsal bir mekân olarak görüldüğü söylenebilir.

3. 2. Arinna

Özellikle bayram kutlamaları metinlerinde geçtiği bilinen Arinna kentinin, bu metinlerden öğrenildiğine göre, başkent Hattuša ile arasında bir günlük mesafe bulunmaktadır. Bu bir günlük mesafenin ortalama olarak 20-25 km. olduğu düşünülmektedir300

.

Arinna kentinin yerleştirilmesi için birkaç öneride bulunulmuştur. Ancak yapılan bu öneriler arasında, belirtilen mesafe de dikkate alınarak Arinna‟nın Alacahöyük‟e yerleştirilmesi birçok araştırmacı tarafından kabul edilmiştir301.

Hitit öncesi dönemde de iskân edilmiş bulunan Arinna kenti, Eski Tunç Çağı‟nın son evresine tarihlenen, Hatti prens-prensesleri ile aynı zamanda rahip- rahibelerinin mezarları bulunmuştur. Bu mezarlarda yapılan kazılarda öteki dünya ile bağlantısal olan objeler de bulunmuştur. Bu yerleşmede ele geçirilen bu buluntular, Hititlerden önce de burasının kutsal bir yer olduğunu göstermesi açısından önemli bir yere sahiptir302.

Daha önce de belirtildiği üzere, Arinna kenti Hitit metinlerinde genellikle bayramlarla ilgili olan yerlerde geçmektedir. Bayram metinlerinden, bu kentte, AN. TAH. ŠUMSAR, Nuntarriyašhaš, KI.LAM ve Purulliyaš bayramlarının kutlanıldığı

299 Süel 2010a, 739. Üçgen malzemelerin Hitit dini hayatındaki anlamı, önemi ve benzer buluntu

yerleri hakkında bkz. Süel 2010a, 737-756.

300

Baltacıoğlu 2004, 14,15. Bu mesafe kralın giderken kullandığı GIŠGIGIR ve GIŠhuluganni- olarak adlandırılan araçlara ve yolda kullanılan hayvanın cinsine göre değişebilmektedir. Ayrıca Hitit krallarının Arinna ve diğer kült merkezlerine giderlerken kullandıkları araçlar için bkz. Gavaz 2012a, 133-135.

301

Erkut 1992, 159-165; Alp 2002, 38; Gorny 1997, 556; Erkut 1996, 194; Burney 2004, 214; Gavaz 2011, 177.

öğrenilmiş ve özellikle AN. TAH. ŠUMSAR

Bayramı‟nda kentin çok önemli bir yeri olduğu vurgulanmıştır303

.

Fırtına Tanrısı ve Güneş Tanrıçası‟nın, Hititler tarafından tapınılan önemli tanrılar olduğu bilinmektedir. Arinna kentinde kültü bulunan, Hatti döneminde Wurunšemu olarak adlandırılan Güneş Tanrıça‟sı kültü, bu kentte devamlılığını sürdürerek, metinlerde Arinna‟nın Güneş Tanrıça‟sı ismini almıştır. Bu tanrıça, özellikle Hurri etkisinin arttığı dönemlerde de etkinliğini sürdürmüş ve Hurrilerin Güneş Tanrıçası Hepat ile bütünleştirilmiştir304. Arinna kentinin Güneş Tanrıçası‟na,

Hitit kralları tarafından da saygı gösterildiği bilinmektedir. I. Hattušili, Anadolu‟nun Güneydoğu‟su üzerine yaptığı askeri seferlerin dönüşünde Arinna Güneş Tanrıçası‟na hediyeler sunmuştur305. II. Muršili‟nin Arinna‟nın Güneş Tanrıçası

kültüne büyük önem vererek, Hitit panteonunun en üst sıralarına taşıdığı bilinmekte, sefere çıkmadan önce de onun onuruna festivaller düzenlediği belirtilmektedir306

. Arinna kentinde, Güneş Tanrıçası‟nın kültü haricinde Fırtına Tanrısı‟nın da kültü bulunmaktadır307

.

Arinna olarak bilinen Alacahöyük‟te yapılan araştırmalarda, bir sarayın varlığı tespit edilmiş ve bu sarayın da bir bölümünün tapınak olarak kullanıldığı belirtilmiştir308

(Res. 38). Arinna kentinin hemen girişinde bulunan sfenksler, bu saray-tapınağın anıtsal girişidir309. Sfenksli kapı (Res. 39) aracılığıyla girilen bu tapınak, yaklaşık olarak 5000 m2‟lik geniş bir alanı kaplamaktadır. Tapınağı koruduğu düşünülen sfenkslerde yapılan incelemelerde, baş kısımlarının Hator tarzında olmasından dolayı, bu sfenkslerde Mısır etkisi görülmektedir310

.

303 Ten Cate 1966, 62; Erkut 1996, 194, Alparslan 2009, 122.

304 Garstang 1910, 146,314, 353; Arıkan 1996, 46; Bryce 2003, 158; “Bütün ülkelerin kraliçesi,

efendim, Arinna’nın Güneş Tanrıça’sı! Hatti ülkesinde sen Arinna’nın Güneş Tanrıça’sı adını alırsın, sedir ağacı ülkelerinde ise Hepat adını taşırsın.” Beckmann 1989, 99,100; Hutter 1997, 77; Hoffner 1998, 109.

305 Sevinç 2008, 14. 306

Güterbock 1958, 245; Akurgal 2005, 84. Ayrıca Arinna Güneş Tanrıçasının, Arnuwanda, II. Muršili, ve III. Hattušili ve Puduhepa dönemlerinde Hurri etkisindeki Hepat ile bir tutulmasına rağmen, bu tanrıçanın kültünün ön planda olduğu bilinmektedir. Ten Cate 1969, 84-86.

307 Bryce 2003, 158; Baltacıoğlu 2006, 27. 308

Schirmer 1982, 11.

309 Darga 1992, 130; Özgüç 2002a, 468. 310 Özgüç 2002a, 468; Darga 1992, 131.

Arinna tapınak girişinde bulunan duvarlarda, tanrılara ibadet sahnelerini içeren kabartmalar bulunmaktadır311. Tapınağın anıtsal girişine yapılan bu

kabartmaların, Arinna‟da kutlanan bayram törenlerini yansıttığı düşünülmektedir312

(Res. 40). Kabartmalarda görülen tasvirlerden, burada büyük bir bayram töreninin yapıldığı düşünülmektedir. Bu kabartmaların birinde Fırtına Tanrısı‟nın sembolü olduğu bilinen boğa önünde bir sunak yer almaktadır313

(Res. 41). Burada kral, tanrısına sunu yaparken resmedilmiştir. Kabartmalarda böyle bir tasvirin görülmesi, burada tanrıların bulunduğu, bayram kutlamalarında tanrılara yapılan sunuları göstermesi açısından oldukça önemlidir.

Arinna kentinde bulunan bu kabartmaların Hurri etkisinin yoğun olarak yaşandığı M. Ö. XIII. y.y.‟da değil de, özellikle sfenkslerde görülen etkilerden dolayı M. Ö. XIV. yy.‟a tarihlendirilmektedir314.

Arinna kentinin kutsal bir kent olduğu hakkında, yazılı metinler, tapınağın girişinde bulunan ve bayram törenlerini anlattığı düşünülen kabartmalar gibi kanıtların haricinde, özellikle dini ritüellerde kullanılan malzemeler de bulunmuştur. Bu kentte yapılan araştırmalarda, tanrılara içki sunma ritüellerinde kullanıldığı bilinen kol biçimli ritüel kaplar315

(Res. 42), tanrıça ve boğa heykelcikleri, diğer tanrıların kutsal hayvanlarının heykelleri şeklinde yapılmış olan, boğa, aslan, kaplan biçimli BIBRU lardan da bulunmuştur316. Yine bu kentte ele geçen öküz başı biçimli

bir ritonun da ayrı bir önemi vardır. Bu öküz başı ritonunun başının ortasında üçgen bezeme bulunmaktadır317

.

Günümüze kadar ulaşan yazılı metinlerin verdiği bilgiler, tapınağın anıtsal girişinde bulunan ve bayram törenlerini tasvir ettiği düşünülen kabartmalar ve yapılan arkeolojik çalışmalardan elde edilen kült malzemelerinden hareketle Hitit

311 Bu kabartmalarda çeşitli konular işlenmiştir. Bu kabartmalarda işlenen konular için bkz. Akurgal

2005, 121; Ensert 2005, 34; Baltacıoğlu 2006, 27.

312 Darga bu kabartmaların, Haššumaš veya KI.LAM Bayramı‟nı anlattığını belirtmiştir. Darga 1992,

143; Erkut ise bu kabartmalarda tasvir edilen bayramın AN. TAH. ŠUMSAR Bayramı‟nı anlattığını,

kabartmalardan birinin önünde bulunan bitkinin de AN. TAH. ŠUMSAR bitkisi olduğunu belirtmiştir.

Erkut 1996, 194. 313 Kırdemir 2000, 164. 314 Darga 1992, 143,152. 315 Süel 2010, 458. 316 Özgüç 2002a, 468.

317 Dinsel hayatla ilgili olduğu düşünülen bu üçgen şeklinin Arinna‟dakine benzerleri Hattuša

metinlerinde Arinna olarak geçen Alacahöyük‟ün, Hitit dininde önemli bir kutsal mekân olduğu tahmin edilmektedir.

3. 3. Arušna

Hitit metinlerinde, Arušna318

olarak geçen bu kentin, yine aynı isimle anılan tanrısal bir varlığa sahip olduğu bilinmektedir. Bu kentin nerede olduğu ise tam olarak bilinmemektedir. Ancak metinlerde, Kummanni, Adaniya, Tarhuntašša ve diğer Güney ve Güneydoğu Anadolu kentleriyle birlikte geçmesinden dolayı, bu kentin Güneydoğu Anadolu Bölgesi veya Kilikya Ovası civarında aranması gerektiği belirtilmiştir319. Bu kentin tanrısallığının kült eşyalarını belirten metinlerde, kült

eşyalarının isimlerinin Luvi ve Hurri dilinde olması320, bu kentin Anadolu‟nun güney

kısımlarında olabileceği görüşünü desteklemekte ayrıca, Mısır Firavunu II. Ramses döneminden kaldığı tahmin edilen yer adı listelerinde geçen “arwš3n” ifadesinin, Hitit metinlerinde geçen Arušna olabileceği belirtilmektedir321. Bu bilgiler göz önüne

alındığında, yukarıdaki düşüncelere katılararak Arušna kentinin, Anadolu‟nun güney kesimlerinde olabileceğini düşünmekteyiz.

Arušna kentinde bulunan ve cinsiyeti tam olarak belli olmayan Arušna kenti tanrısal varlığının dişi cinste olduğunu gösteren bazı ipuçları bulunmaktadır. Bu ipuçları tanrısallığın kendisine sunulan hediyelerdir. Bu hediyeler, bir kadın elbisesi ve tanrıçalara mahsus olan (DUTITTU) göğüs süsü‟dür322. Hediyelerin niteliğinden

de anlaşılacağı üzere, Arušna kenti tanrısallığına sunulan hediyeler, bu tanrısallığın bir tanrıça olabileceğini gösterir niteliktedir.

Arušna kenti tanrısallığının, bir rüya aracılığı ile Puduhepa‟dan bazı isteklerde bulunduğu bilinmektedir. Puduhepa da, tanrısallığın rüyada belirttiği isteklerini yerine getirmeyince, tanrısallığın kızgınlığı ortaya çıkmıştır323. Hem kızgınlığının sebebini hem de tanrısallığın bu öfkesinin nasıl geçirilebileceği

318 Arušna‟nın, yerleşimi kesin olarak yapılabilmiş değildir. Bu kentin, Hitit metinlerinde geçtiği

yerler için bkz. Del Monte-Tischler 1978, 41, 42; Del Monte 1992, 13,14.

319 Miller 2010, 510. 320 Ünal 1983, 38. 321 Miller 2010, 510,511. 322 Ünal 1983, 36. 323 Miller 2010, 510; Ünal 1983, 39.

konusunda ise, kehanet yoluna başvurularak, tanrısallığın hiddetinin nasıl giderileceği öğrenilmeye çalışılmıştır. Ancak hem kehanet araştırmasının yapıldığı metin hem de bu tanrısallıkla ilgili diğer metinlerin çok fazla tahrip olması sebebiyle bu kehanet soruşturması hakkındaki bilgilerimiz sınırlı kalmıştır324

. Ayrıca bu tanrıça Hitit kralı III. Hattušili ile Tarhuntašša kralı Ulmi-Tešup arasında yapılan antlaşma metninde, yemin tanrıları arasında geçtiği de görülmektedir325

.

Belirtildiği üzere, bu tanrısallığa, Puduhepa tarafından sunulan adaklar ve antlaşmalarda yemin tanrıları arasında gösterilmesi, bu tanrısallığın Hitit dini hayatında önemli bir yeri olduğunu göstermektedir. Hititlerce önem verilen bu tanrısallığın kültünün bulunduğu kent de, tanrısal varlık için kutsal mekânlar oluşturulmuş olabilir. Bu bilgilerden hareketle bu kent, Hititler tarafından, kutsal bir mekân olarak görülmüş olabilir.

3. 4. Bitik Höyük

Ankara‟nın Kazan ilçesine bağlı Bitik köyünde yer alan Bitik Höyük‟ün, önemli bir Hitit yerleşmesi olduğu bilinmektedir326. Bu höyükte yapılan

araştırmalarda, Hitit dini hayatını gösteren en önemli buluntulardan biri olan ve “Bitik vazosu” olarak adlandırılan bir kült vazosu bulunmuştur (Res. 43). Bu vazonun üzerine, Hititlerin dini hayatlarında kutlamış oldukları bayram törenlerini anlatan bir tören alayı327, “Hiero Gamos” yani kutsal evlilik töreni328

resmedilmiştir (Res. 44). Vazo üzerine işlenen bu tasvirin, Hititlerin kutladıkları Haššumaš Bayramı törenlerini anlatan bir vazo olduğu da belirtilmiştir329

.

Bitik vazosunda, insan başları profilden verilirken, beden ise normal bir şekilde resmedilmiştir. Vazo kabartmalarında görülen bu detayın, vazodaki Mısır

324 Beal 2002, 81.

325 Beckmann 1996, 106.

326 Bitik Höyük‟ün hangi Hitit yerleşimi olabileceği konusunda bir teklif yapılmamıştır. 327

Güterbock 1957, 63.

328 Collins 2002, 124, Akurgal 2005, 132,133. 329 Darga 1992, 56.

etkisini gösterdiği belirtilmiş330, vazonun yapıldığı tarih olarak ise Eski Krallık

dönemi gösterilmiştir331

.

Bitik vazosunda kurban ve hediye taşıyan insanlar tasvir edilmiştir332

. Vazoda gösterilen bu sahne, Bitik Höyük‟te açık bir şekilde, dini bir ritüelin olduğunu göstermektedir. Bu höyükte bulunan bu vazodan dolayı, Eski Krallık döneminde Haššumaš Bayramı‟nın kutlanıldığı bir mekân ve dolayısıyla Bitik Höyük‟ün kutsal bir mekân olduğu düşünülmektedir333.

3. 5. Haitta

Hitit metinlerinde geçen Haitta kentinin yeri tam olarak bilinmemektedir334. Hitit krallarının AN. TAH. ŠUMSAR

Bayramı‟nda yapmış oldukları kült gezileri dikkate alındığında, Haitta‟nın, başkent Hattuša‟nın güneyinde Yozgat civarında olabileceği belirtilmiştir335

.

Haitta kenti KBo 15.28336 numaralı metinde geçmektedir. Bu metinde Haitta kentinde bulunan üç kâhin, Hitit kraliçesine mektup yazarak, kehanet kuşlarının Haitta kentinden uçarak, Zuliya nehrine indiklerini belirtmiştir. AN. TAH. ŠUMSAR

Bayramı kutlamalarında ise bayramın 32. günü olduğu tahmin edilen günde kral Haitta kentinde gecelemektedir. Bu bayram kutlamalarını anlatan KBo X 20 I 17337

numaralı belgenin 7. ve 8. satırlarında, kralın, bayram kutlamaları sırasında bu kente uğradığından bahsedilmektedir.

Görüldüğü üzere Haitta kentinde, gerek kehanet kuşların ve kâhinlerin bulunması, gerekse de AN. TAH. ŠUMSAR

Bayramı‟nın kutlamaları sırasında kralın

330 Darga 1992, 56.

331 Özgüç 1958, 18; Özgüç bu vazonun, Mezopotamya‟da kutsal evlenme ritüellerinin önemini

kaybettiği bir dönemde, Anadolu‟da bu törenleri temel konu olarak alan vazonun yapıldığını belirtmektedir. Özgüç 1998, 36; Collins 2002, 131. Darga 1992, 61.

332 Özgüç 1958, 3.

333 Güterbock 1957, 63; Özgüç 1958, 3; Sevin 2003, 169; Koç 2006, 86. 334

Bu kent, metinlerde Zuliya Nehri, Piškuruunuva Dağı, gibi yerlerle birlikte geçmekte ve Cornelius tarafından Yozgat ilindeki Kaicit Köy olabileceği belirtilmiştir. Del Monte-Tischler 1978, 64.

335 Gavaz 2011, 184. 336 Hoffner 1998, 85. 337

KBo X 20 I 17: Gavaz 2011, 115,116.

7 Ertesi gün kral, Haitta şehrinde geceyi geçirir. Tanrı NISABA‟yı 8 yukarıya dağa taşırlar.

bu kente uğrayarak dini ritüellerde bulunması ve geceyi burada geçirmesi, bu kentin Hititler tarafından kutsal bir mekân olarak görüldüğü düşünülmektedir.

3. 6. Hakmiš

Hitit dini hayatında oldukça önemli bir yeri olduğu bilinen Hakmiš338 kentinin günümüzde, Amasya-Doğantepe olabileceği belirtilmiştir339.

Bilindiği üzere Nerik kenti, Kaškalar tarafından işgal edildikten sonra, bu kentte bulunan Fırtına Tanrısı‟nın kültü, Hakmiš kentine taşınmış ve Fırtına Tanrısı‟nın kült işlemleri bu kentte yapılmaya devam etmiştir. Boğazköy‟den yaklaşık olarak 100-110 km. uzaklıkta bulunan Doğantepe‟de Fırtına Tanrısı‟na ait olduğu düşünülen bir heykel bulunmuştur (Res. 45). Bu heykelin tahrip olmamış halinin boyutunun 34 cm. olduğu tahmin edilmektedir. Kolları ve bacakları kaybolmuş olan bu heykel, taş bir kalıba dökülerek kolları ile bacaklarının sonradan takıldığı belirtilmiştir340. Fırtına Tanrısı‟na ait olan bu heykel Doğantepe‟nin Fırtına

Tanrısı kültünün bulunduğu bir Hitit yerleşimi olduğunu göstermesinden dolayı oldukça önemli bir yere sahiptir.

Bilindiği üzere Nerik kenti Fırtına Tanrısı‟nın önemli bir kült merkezidir. Doğantepe‟nin yakınlarında yer alan Oymaağaç‟ta yapılan araştırmalarda, Nerik adını içeren yazılı belgeler bulunmuştur. Bulunan bu yazılı metinlerden hareketle Oymaağaç Höyük‟ün Nerik olabileceği düşünülmektedir341

.

Belirtildiği üzere Nerik kenti, Kaška işgaline uğradıktan sonra, Nerik kentinin Fırtına Tanrısı için yapılan kültsel aktiviteler, Hakmiš kentinde yapılmaya devam etmiştir. KUB XVII 21342

numaralı metinde Nerik kentinde yapılması gereken dini

338 Hakmiš kentinin Amasya civarında olabileceği ve Hakmiš kentinin geçtiği metin yerleri için bkz.

Del Monte-Tischler 1978, 66, 67. Forlanini ise, bu kentin Mecitözü yakınlarındaki Büyük Höyük olabileceğini de belirtmiştir. Forlanini 1986, XVI, 2; Del Monte 1992, 22, 23.

339 Dönmez 2010, 15; Dönmez 2010a, 229.

340 Doğantepe heykelciği belirtilen özelliklerinin yanında Hititlerin maden işlemede ulaştıkları

seviyeyi göstermesi açısından da oldukça önemli bir yere sahiptir. Darga 1992, 101, 102.

341 Dönmez 2010a, 229.

342KUB XVII 21: Alp 2002,74; Gavaz 2011, 210.

5 Biz tanrılara saygılı olduğumuzdan onların bayramları ile ilgileniyoruz. 6-7 Kaškalar, Nerik şehri ülkesini aldıklarından

8 biz Nerik‟in Fırtına tanrısı ve Nerik‟in tanrıları için 9 kurbanları Hattuša‟dan Hakmiš‟e

törenlerin Hakmiš kentinde yapıldığından bahsetmektedir. Hakmiš kenti sahip oldupu dini önemi, Nerik kenti kurtarıldıktan sonra da kaybetmemiş ve bu kentte, bayram kutlamaları dini ritüellerin yapılmasına devem edilmiştir343

.

Doğantepe ile eşitlenen Hititlerin Hakmiš kentinde bulunan Fırtına Tanrısı heykelciği ve günümüze kadar ulaşan yazılı belgelerden öğrenildiği üzere, Hakmiš kenti Hititler tarafından kutsal bir mekân olarak görülmüş ve burada bulunan kutsal mekânlarda dini ritüeller uygulanmış olabilir.

3. 7. Hanhana

Hitit metinlerinde Hanhana olarak geçen kent, Ankara-Çankırı yolu üzerinde 110. km.‟de bulunan İnandık köyünde bulunan İnandıktepe‟ye yerleştirilmesi yapılmaktadır344

.

Hanhana‟da yapılan araştırmalarda, Hitit dini hayatını yansıtan önemli bir kült vazosu bulunmuştur (Res. 46). Bilim dünyası tarafından “İnandık vazosu” olarak bilinen bu vazoda, bayram töreni kutlamaları ve ritüelleri tasvir edilmiştir345 (Res. 47). Vazo üzerinde tasvir edilen cinsel içerikli sahneden dolayı, bu vazoda, “Hiero

Gamos” yani kutsal evlilik/birleşme ritüelinin olabileceği, bu sebeple vazonun

Hititlerin kutladıkları ve ritüel törenlerinde Hitit prenslerinin görüldüğü Haššumaš Bayramı‟nın törenlerinin anlatıldığı belirtilmiştir346. Vazonun tarihlendirmesi ise şekil bakımından gösterdiği özellikler neticesinde, Eski Krallık dönemi olarak gösterilerek347, vazonun M. Ö. 2600‟lü yıllara tarihlenen Sumer kültürünün ürünü olan ve üzerinde “Hiero Gamos” tasvirleri yer alan “Uruk vazosu” ile benzerlikler gösterdiği de belirtilmiştir348

. Bu bakımdan İnandık vazosu, Mezopotamya kökenli olduğu bilinen “Hiero Gamos” kültünün, bu dönemde Anadolu‟da devam ettiğini ve

10 gönderiyoruz. Kurban ekmeklerini, kurban içkilerini, sığırları (ve) koyunları

343 Murat 2008, 189.

344 Alp 1979, 13; Alp 1986, 248; Özgüç 1998, (Giriş) XXI; Sevin 2003, 169; Hitit metinlerinde

Hanhana kentinin geçtiği yerler ve burası için yapılan bazı muhtemek yerleştirme teklifleri için bkz.

Benzer Belgeler