• Sonuç bulunamadı

Kur’an Kavramlarını Öğreniyorum: Tövbe, İstiğfar, İhsan, Îsar

II. KUR’AN’IN MESAJINI ANLIYORUM

4. Kur’an Kavramlarını Öğreniyorum: Tövbe, İstiğfar, İhsan, Îsar

DÜŞÜNELİM, ARAŞTIRALIM

Peygamberimiz (s.a.v) bir hadisinde “Günahlarına tövbe eden kişi, hiç gü-nah işlememiş gibi olur”30 buyurmaktadır. Buna göre bir tövbenin geçerli ola-bilmesi için hangi şartlar gereklidir? Araştırınız.

Tövbe

Kelimenin Arap dilindeki aslı “tevbe” olsa da dilimizdeki kullanımı daha çok “tövbe” şeklindedir.

Sözlükte “pişmanlık, bir şeyden dönme, vazgeçme” anlamlarına gelen tövbe, İslâmî bir kavram olarak, kulun işlediği kötülük ve günahlara pişman olması, onları terk etmesidir. Allah’a yönelmek, onun emir ve yasaklarına uymak suretiyle Allah’a sığınmak, bağışlanmayı dilemektir. Günahlar-dan dolayı tövbe etmek farzdır. Kur’an’da tövbe kavramı seksenden fazla yerde geçer. Tövbe eden kimseye de tövbekâr denir.31

Tövbe, kulluğun bir göstergesidir, pişmanlıktır. Yaratandan af dilemek, bir daha aynı hatayı işlememe-ye söz vermektir. Tahrîm suresi 8.

ayette “Ey iman edenler! Allah’a içtenlikle tövbe edin!..” buyrula-rak, tövbenin samimi (nasûh) olma-sı istenmiştir. Buna göre tövbe, cid-di ve bilinçli bir tavırdır ve kesinlikle günaha bir daha dönmemek üzere yapılmalıdır. Hz. Peygamber (s.a.v), her konuda olduğu gibi tövbe konu-sunda da bizler için en güzel örnek olmuş, mü’minleri tövbe etmeye davet etmiştir.32 Bu hadislerden biri şöyledir: “Ey insanlar Allah’a tövbe edin ve ondan affedilmenizi isteyiniz! Çünkü ben ona günde yüz defa tövbe ederim.”33

Kur’an ayetlerinden öğrendiğimize göre geçerli bir tövbenin bazı şartları vardır: Öncelikle iş-lenen günaha pişmanlık duyulmalıdır. Ardından, o günah terk edilmeli, bir daha aynı duruma düşülmemesi için son derece kararlı olunmalıdır. Tövbenin geçerli olmasında, farzların yerine getirilmesi, borçların ödenmesi, kul haklarına riayet edilmesi ve helal lokma yenilmesi de son derece önemlidir.

30 Tirmizî, Deavât, 100; İbn Mâce, Zühd, 30.

31 Komisyon, Dinî Kavramlar Sözlüğü, DİB Yayınları, Ankara, 2006, s. 657.

32 Buhârî, Deavât, 4; Müslim, Tevbe, 1, 78.

33 Müslim, Zikr, 42.

“Ey (günah işlemekle) kendilerine yazık etmiş kullarım! Allah’ın rahmetinden (sizi bağış-lamasından) ümidi kesmeyiniz! Çünkü Allah bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki o, çok bağışlayıcıdır, çok merhametlidir.”34

34 Zümer suresi, 53. ayet.

HİÇ DÜŞÜNDÜNÜZ MÜ?

Bir arkadaşınıza karşı hatalı davrandığınızda, mesela verdiğiniz bir sözü yerine ge-tiremediğinizde, sizden küçük ya da büyük herhangi bir kimseyi üzdüğünüzde kendinîzi nasıl hissedersiniz?

Herhalde çok üzülür ve kendinîzi affettirmek istersiniz. Öyle değil mi?

İşte bizi yaratan ve bize sahip olduğumuz her şeyi armağan eden Yüce Allah’ın istek-lerine uygun davranmadığımızda da aynı hassasiyeti göstermeliyiz. Bizi çok seven ve mutlu olmamızı isteyen Rabb’imiz, her şeyin çok daha iyisine layıktır.

DÜŞÜNELİM

“Kim bir kötülük işler yahut nefsine zulmeder, sonra da Allah’tan ba-ğışlanmasını dilerse Allah’ı çok bağışlayıcı ve merhamet edici bulur.”

(Nisâ suresi, 110. ayet)

İstiğfar

Sözlük anlamı “örtmek” demek olan istiğfar, hata ve günahların Allah tarafından bağışlanma-sını istemektir.

“Gufran” ve “mağfiret” kelimeleri de aynı kökten olup Allah’ın, kulun kusur ve günahlarını ört-mesi, günahlarını bağışlayarak ona azap etmemesi anlamına gelir. Allah’ın isimlerinden olan “Ga-fur” ve “Gaffâr” isimleri de istiğfar kelimesi ile aynı köktendir ve Allah’ın, günahları örten, kulları bağışlayan yönünü ifade eder.

Kur’an’da yaklaşık otuz kadar yerde istiğfar kavramına yer verildiğini görürüz. Bu ayetlerde yalnızca Allah’tan af dilenmesinin gereğine işaret edilir. Allah’ın mağfiret edici olduğu ısrarla vur-gulanır, özellikle seher vakitlerinde istiğfar edenler övülür.35

Pek çok ayette istiğfar ve tövbe emirlerinin bir arada yer aldığını görürüz. Çünkü tövbe ve istiğfar, birbiriyle son derece bağlantılıdır. Bazı ayetlerde önce istiğfar ile Allah’tan bağışlanma dilenmesi emredilmiş, ardından da işlenen günahlardan kesin bir şekilde vazgeçip Allah’a yö-nelmek suretiyle tövbe edilmesi istenmiştir. Buna göre af dilemenin ilk yolunun istiğfar olduğunu, bunun peşinden de tövbenin gelmesi gerektiğini söyleyebiliriz. Önceki peygamberlerin kavimlerine yaptığı tavsiyelerden biri olan şu ayette bu du-rumu açık bir şekilde görmekteyiz. Hz. Hud (a.s.) halkına şöyle seslenir:

“Ey kavmim! Rabb’inizden bağışlanma dileyin, sonra ona tövbe edin ki üzerinize bol bol yağmur göndersin ve gücü-nüze güç katsın. Günahkârlar olarak yüz çevirmeyin!”36

Bu ayet, aynı zamanda istiğfar ve tövbenin Allah’ın rahmetini, yağmuru ve bereketi beraberinde geti-receğinin de bir müjdesidir.

Hud suresinin 90. ayetinde de aynı şe-kilde önce istiğfar, daha sonra tövbe emredilmiştir. Ancak af dilemek anlamına gelen istiğfar ile “gü-nahtan vazgeçme”

anla-35 Örnek olarak bkz. Âl-i İmrân suresi, 17; Zâriyât suresi, 18. ayetler.

36 Hud suresi, 52. ayet.

mına gelen tövbe arasındaki tek fark bu değildir. İki eylem arasındaki bir başka fark da şudur:

Kişi ancak kendi günahından dolayı tövbe edebilirken istiğfarı başkaları için de yapabilir. Yani başkasının affını Allah’tan dileyebilir. Bunu Yusuf suresinin 97–98. ayetleri ile örneklendirelim.

Hz. Yakub(a.s.)’un oğulları ondan “Ey babamız! Allah’tan suçlarımızın bağışlanmasını dile!..”

isteğinde bulunmuşlar; bunun üzerine Hz. Yakub (a.s.) “Rabbimden sizin bağışlanmanızı dile-yeceğim...” demiştir.

O halde istiğfar, kendimiz için bir af dileme olmanın yanı sıra, başkalarının affedilmesi ya da doğruyu görmeleri için de yapılabilecek bir duadır. Diğer peygamberlere olduğu gibi Peygamberi-mize(s.a.v) de Kur’an’ın birçok ayetinde ümmeti için istiğfar etmesi emredilmiştir.37

İhsan

37 Örnek olarak bkz. Muhammed suresi, 19. ayet.

DÜŞÜNELİM

“...İyilik edin! Şüphesiz Allah iyilik edenleri (ihsan sahiplerini) sever.”

(Bakara Suresi, 195. ayet)

Yaptığınız iyiliklerin ya da işlerinizi en güzel şekilde yapmanızın karşılığını hangi alanlarda gördünüz? Fikirlerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız.

İhsan kavramı, sözlükte “bir şeyi iyi ve güzel yapmak, iyi, güzel ve yararlı fiil işlemek, iyilik etmek, ikramda bu-lunmak” anlamlarına gelir. Kur’an’da sözlük anlamına paralel olarak iyi-lik etmek, iyi davranmak, güzel işler yapmak ve bir görevi en iyi şekilde, hakkıyla yapmak anlamlarında kulla-nılmıştır.

Allah’a kulluk olan her görevi en iyi şekilde, önemseyerek ve layıkıyla yap-mak ihsandır. “Allah her şeye karşı ihsanı farz kılmıştır.”38 hadisinde de ifade edildiği gibi, ihsan kavramı, iman ve ibadette olduğu gibi, toplumsal iliş-kilerde, yönetim ve yargı gibi insanla ilgili her alanda, bir görevi şartlarına, kurallarına ve tekniğine uygun olarak sağlam, güzel, kaliteli ve en mükem-mel şekilde yapmayı ifade eder.

Allah’ın evrendeki her şeyi en güzel şekilde var etmesi de ihsan kavramı ile ifade edilmiştir.

İnsanlar açısından bakıldığında ihsanın üç yönünden söz edilebilir:

1. Allah’a karşı ihsan: Şartlarına uygun olarak iman etmek, O’nun emir ve yasaklarına uymaktır.

2. İnsanlara karşı ihsan: İnsanın ana-babasına, eş ve çocuklarına, komşu ve akrabalarına, insanlara iyilik yapması, iyi davranması, haklarına riayet etmesi ve kusurlarını bağışlamasıdır.

3. Kişinin kendisine karşı ihsanı: İnsanın, iman edip salih ameller işleyerek Allah’ın rızasını, rahmet, mağfiret, nimet ve cennetini kazanmasıdır. Allah’a ve insanlara yapılan ihsan da aslında kişinin nefsine karşı ihsanıdır. İman da iyi davranışlar da hep insanın kendisi içindir.39

İhsanın bir diğer tarifi de meşhur Cibril hadisinde yer alır. Hz. Cebrail’in (a.s.) “İhsan nedir?”

sorusuna Hz. Muhammed (s.a.v), “Allah’ı görüyormuşçasına ibadet etmendir. Her ne kadar sen onu görmesen de o, seni görmektedir.” cevabını vermiştir.40

38 Müslim, Sayd, 57.

39 Komisyon, Dinî Kavramlar Sözlüğü, s. 301.

40 Buhârî, Îmân, 37; Müslim, Îman, 1; Nesâî, Îman, 6.

DÜŞÜNELİM, TARTIŞALIM

Başkasını kendine tercih etmek ya da kendisini başkasının yerine koy-mak (empati), sizce insanlar arası ilişkilerin gelişimine nasıl bir katkı sağlar?

Îsâr

İnsanın eli açık olmasına, başkalarına verebilmesine genel anlamda cömertlik diyoruz. Cö-mertlik, elde var olanı, ondan mahrum olana ikram etmektir. İşte “îsâr”, cömertliğin zirvesidir. Baş-kalarını da düşünmek, yeri geldiğinde kendinden daha zor durumdaki mü’min kardeşini kendine tercih etmek demektir. Muhtaç olduğu hâlde, elindeki bir şeyi zor durumdaki bir başkasına verip yokluğa katlanmak demektir. İsar, yapılması nefse zor geleceğinden bir Müslüman’ın inancının gücünü yansıtan ideal bir davranış örneği sayılır.

Îsâr, kendinden başkası ile ilgilenebilmektir. Başkalarının sıkıntısına, ihtiyaçlarına ortak olabil-mektir. Ancak son derece samimi bir kalple yapılmalıdır. Gösteriş için değil, sırf Allah’ın rızasını elde etmek için yapılan bir eylem gerçek övgüyü hak eder. Ayrıca zaten bize ait olmayan bir şeyi başkalarına vermek de îsâr sayılamaz.

Îsâr, elbette yerinde ve insana lazım olan şeylerde yapılır. Allah’a yaklaşmaya, itaat ve ibadet-lere yönelik hususlarda îsâr yapılmaz. Mesela ancak namazın setr-i avret şartını yerine getirecek kadar örtüsü bulunan kimse, bunu öncelikle kendisi kullanır.

Îsârın en güzel tarifini, şu ayet-i kerimelerde görürüz:

“Onlar kendi canları çektiği, kendileri de muhtaç oldukları halde yiyeceklerini yoksula, yetime ve esire yedirirler: Biz sizi sadece Allah rızası için yediriyoruz, sizden ne bir karşılık ne de bir teşekkür bekliyoruz. Biz, çetin ve belâlı bir günde Rabbimizden (O’nun azabına uğramaktan) korkarız (derler). İşte bu yüzden Allah, onları o günün fenalığından esirger;

(yüzlerine) parlaklık, (gönüllerine) sevinç verir.”41

Yüce Allah îsâr sahibi cömert kullarını şu ayeti ile de över: “…Onlar, kendileri muhtaç olsalar bile, başkasını daha çok düşünürler…”42

İnanan insan, başkalarını da düşünür, paylaşmayı sever. Bu sebeple “Bana dokunmayan yı-lan, bin yıl yaşasın!” gibi sözleri doğru görmek, bir Müslüman için kesinlikle söz konusu olamaz.

Çünkü kimin başına ne geleceğini Allah’tan başka kimse bilemez. Unutmayalım ki ne ekersek onu biçeriz. İnsanlara nasıl davranırsak bize de aynı şekilde davranılır. Yaptığımızın karşılığını bu dünyada ya da ahiret yurdunda mutlaka alırız. Biz bir kimsenin ihtiyacını karşılarsak Allah da bizim kıyamet günündeki bir ihtiyacımızı karşılayacaktır.43

41 İnsan suresi, 8–11. ayetler.

42 Haşr suresi, 9. ayet.

43 Buhârî, Mezâlim, 3; Müslim, Birr, 58.

DÜŞÜNELİM

Zor durumda olan biriyle karşılaştığınızda neler hissedersiniz? Arkadaşla-rınızla konuşunuz.

A. Aşağıdaki çoktan seçmeli soruları cevaplayınız.

1. Aşağıdakilerden hangisi Mekke dönemi ayetlerinin özelliklerinden değildir?

A. Genelde kısa ve etkili anlamlar içeren cümlelerden oluşur.

B. Oruç, zekât ve hac gibi ibadetlerle ilgili hükümleri konu edinen ayet ve surelerdir.

C. Yemin ile başlayan vurgulu ifadeler vardır.

D. Ölüm ve sonrasındaki ebedi hayattan bahseder.

E. Ahiretteki ceza ve mükâfat gibi temel inanç konularına yer verir.

2. Aşağıdakilerden hangisi Medine dönemi ayetlerinin özelliklerindendir?

A. Kur’an’ın 15 suresinde geçen ve “Doğrusu öyle değil!” anlamında bir uyarı olan Kellâ lafzı bulunur.

B. Genellikle “Ey insanlar” hitabı ile başlar.

C. Aile ve toplumu ilgilendiren meseleleri ele alır.

D. Secde ayeti bulunan surelerdir.

E. Kısa ve etkili cümleler vardır.

3. Aşağıdaki cümlelerden hangisi Taha suresinde yer alan duaya ait olmayan bir cümledir?

A. Gönlüme ferahlık ver.

B. Dilimdeki tutukluğu çöz.

C. İşimi bana kolaylaştır.

D. Sözümü anlasınlar.

E. İşlerimi hayırla tamamla.

B. Kur’an’da örneklerle anlatılan insan tiplerini tanımlayarak birer örnek veriniz.

ÜNİTE DEĞERLENDİRME SORULARI

Mü’min Müslüman Kafir

Münafık

C. Aşağıdaki sure kimliğindeki bilgi eksiklerini doldurunuz.

D. Aşağıdaki kutularda yer alan kelimelerin karşılarına terim anlamlarıyla eşleştiriniz.

Surenin Kimliği Adı: Furkan Suresi Ayet sayısı:

Kur’an’daki Yeri:

İniş Zamanı:

Îsar İstiğfar

İhsan Tövbe

İyilik, iyilik yapmak, bir şeyi hakkıyla yapmak.

Dönmek, bir şeyden vazgeçmek, pişman olarak günahlar sebebiyle Allah’tan af dilemek.

Bağışlanma isteği, af dilemek.

Başkalarını düşünmek, bir başkasını kendine tercih etmek.

KUR’AN-I KERİM’İ GÜZEL OKUMA

Hazırlık Soruları

1. Furkan suresinin 32. ve Müzzemmil suresinin 4. ayetlerinin anlamını Kur’an-ı Kerim mealinden okuyunuz.

2. Kur’an’ı güzel okuyan bir büyüğünüzle, “Kur’an’ı Güzel Okumanın Önemi ve Öğreticinin Rolü” konulu bir röportaj yapınız. Elde ettiğiniz bilgileri arkadaşlarınızla paylaşınız.

3. Âli İmrân suresi ve içeriği hakkında bilgi toplayınız.

4. Ahzâb suresi ve içeriği hakkında bilgi toplayınız.

5. Yüzünden okuyacağınız bölümlerin anlamlarını bir Kur’an-ı Kerim mealinden okuyunuz.

BİRBİRİMİZİ DİNLEYELİM

Bir arkadaşınızın yüzünden okuduğu bölümü dikkatle takip ediniz. Yapılan okuma ve tecvid hatalarını not alınız. Arkadaşınızın okuması bittikten sonra bu hatalar üzerinde konuşunuz.

BİRBİRİMİZİ GELİŞTİRELİM

Sınıfınızda birkaç grup oluşturunuz. Yüzünden okunacak bölümleri grup arkadaşlarınıza okuyunuz. Birbirinizin hatalarını tespit edip düzelterek okuyu-şunuzu geliştiriniz.

Yüzünden okunacak her bir bölü-mü en az on defa okuyunuz. İlk ve son okuyuşlarınızın süresini kronometre ile belirleyerek bir çizelgeye kaydedi-niz. Okuyuş hızındaki gelişiminizi göz-lemleyiniz.

KENDİMİZİ GELİŞTİRELİM

٢٢ ُءْ�ُ�ْ�ا ِباَ� ْ�َ ْ�ا ُةَ��ُ� ٣٣ ٤٢٦

ُ�َﺭﻮْﺳ

ﺎَﻣَﻭ ۜ ِ ��ﺍ َﺪْﻨِﻋ ﺎَﻬُﻤْﻠِﻋ ﺎَﻤ�ﻧِﺍ ْﻞُﻗ ۜ ِﺔَﻋא��ﻟﺍ ِﻦَﻋ ُﺱﺎ�ﻨﻟﺍ َכُﻠَ�ْ َ�

َﻦ�۪ﺮِﻓﺎَﻜْ�ﺍ َﻦَﻌَﻟ َ ��ﺍ �ﻥِﺍ ۝ ًﺎﺒ�۪ﺮَﻗ ُﻥﻮُﻜَﺗ َﺔَﻋא��ﻟﺍ �ﻞَﻌَﻟ َ��۪ﺭْﺪُﻳ َﻻَﻭ �ﺎﻴِﻟَﻭ َﻥﻭُﺪِﺠَﻳ َﻻ ۚ ًﺍﺪَﺑَﺍ ﺎ ٓ َﻬﻴ۪ﻓ َﻦﻳ۪ﺪِﻟﺎَﺧ ۝ ۙ ً��۪ﻌَﺳ ْﻢُﻬَﻟ �ﺪَﻋَ�َﻭ ﺎ ٓ َﻨَﺘْﻴَﻟ ﺎَﻳ َ�ﻮُﻟﻮُﻘَﻳ ِﺭﺎ�ﻨﻟﺍ ِ� ْ�ُﻬُﻫﻮُﺟُﻭ ُﺐ�ﻠَﻘُﺗ َ�ْﻮَﻳ ۝ ۚ ً�� ۪ﺼَﻧ אَ�ْﻌَﻃَﺍ א ٓ ��ِﺍ א ٓ َ��ﺑَﺭ �ﻮُﻟﺎَﻗَﻭ ۝ َﻻ� ُ��ﺮﻟﺍ אَ�ْﻌَﻃَ�َﻭ َ ��ﺍ אَ�ْﻌَﻃَﺍ ِ ْ�َﻔْﻌِﺿ ْﻢِ ِ�ٰﺍ ﺎ ٓ َﻨـ�ﺑَﺭ ۝ َﻼﻴ۪ﺒ�ﺴﻟﺍ ﺎَﻧﻮ�ﻠَﺿَﺎَﻓ ﺎَﻧَ�� ٓ َ َ�ـُﻛَﻭ ﺎَﻨَﺗَﺩא َ�

َﻻ �ﻮُﻨَﻣٰﺍ َﻦﻳ۪ﺬ�ﻟﺍ ﺎَ ��َﺍ ﺎ ٓ َﻳ ۝ ً۟��۪ﺒَﻛ ًﺎﻨْﻌَﻟ ْﻢُﻬْﻨَﻌْﻟ�َﻭ ِﺏﺍَﺬَﻌْﻟﺍ َﻦِﻣ َﺪْﻨِﻋ َﻥﺎَﻛَﻭ ۜ �ﻮُﻟﺎَﻗ ﺎ�ﻤِﻣ ُ ��ﺍ ُﻩَ�� َ�َﻓ ٰ�ﻮُﻣ �ْﻭَﺫٰﺍ َﻦﻳ۪ﺬ�ﻟﺎَﻛ �ﻮُﻧﻮُﻜَﺗ ًﻻْﻮَﻗ �ﻮُﻟﻮُﻗَﻭ َ ��ﺍ �ﻮُﻘ�ﺗﺍ �ﻮُﻨَﻣٰﺍ َﻦﻳ۪ﺬ�ﻟﺍ ﺎَ ��َﺍ א ٓ َ� ۝ ًא�ﻴ ۪ﺟَﻭ ِ ��ﺍ ِﻊـِﻄُﻳ ْﻦَﻣَﻭ ۜ ْﻢُﻜَﺑﻮُﻧُﺫ ْﻢُﻜَ� ْﺮِﻔْﻐَ�َﻭ ْﻢُﻜَ�ﺎَﻤْﻋَﺍ ْﻢُﻜَ� ْﺢِﻠْﺼُﻳ ۝ ۙ ًﺍﺪﻳ۪ﺪَﺳ َ�َﻋ َﺔَﻧﺎَﻣَ ْﻻﺍ ﺎَﻨْﺿَﺮَﻋ ﺎ�ﻧِﺍ ۝ ًﺎﻤﻴ۪ﻈَﻋ ًﺍﺯْﻮَﻓ َﺯﺎَﻓ ْﺪَﻘَﻓ ُﻪَﻟﻮُﺳَﺭَﻭ َ ��ﺍ َﻦْﻘَﻔْﺷَ�َﻭ ﺎَﻬَﻨْﻠِﻤْﺤَﻳ ْﻥَﺍ َ ْ�َﺑَﺎَﻓ ِﻝﺎَﺒِﺠْﻟ�َﻭ ِﺽْﺭَ ْﻻ�َﻭ ِﺕ�َﻮٰ���ﻟﺍ

ُ ��ﺍ َﺏِّﺬَﻌُﻴِﻟ ۝ ۙ ًﻻﻮُﻬَﺟ ًﺎﻣﻮُﻠَﻇ َﻥﺎَﻛ ُﻪ�ﻧِﺍ ۜ ُﻥﺎَ ْ�ِ ْﻻﺍ ﺎَﻬَﻠَﻤَﺣَﻭ ﺎَﻬْﻨِﻣ َﺏﻮُﺘَ�َﻭ ِﺕﺎَﻛِﺮْﺸُﻤْﻟ�َﻭ َ�۪ﻛِﺮْﺸُﻤْﻟ�َﻭ ِﺕﺎَﻘِﻓﺎَﻨُﻤْﻟ�َﻭ َ�۪ﻘِﻓﺎَﻨُﻤْﻟﺍ

۝

� ًﺎﻤﻴ ۪ﺣَﺭ ً�ﺭﻮُﻔَﻏ ُ ��ﺍ َﻥﺎَﻛَﻭ ِۜﺕﺎَﻨِﻣْﺆُﻤْﻟ�َﻭ َ�۪ﻨِﻣْﺆُﻤْﻟﺍ َ�َﻋ ُ ��ﺍ

'

٤٢٥ ِباَ� ْ�َ ْ�ا ُةَ��ُ� ٣٣ ٢٢ ُءْ�ُ�ْ�ا

�ﻦِ ِ��َﻮْﺧِﺍ ٓ َﻻَﻭ �ﻦِ ِ�ﺎ ٓ َﻨْﺑَﺍ ٓ َﻻَﻭ �ﻦِ ِ�ﺎ ٓ َﺑٰﺍ ۪ � ��ِ�ْﻴَﻠَﻋ َﺡאَ�ُﺟ َﻻ ٓ َﻻَﻭ �ﻦِ ِ�ﺎ ٓ َ ِ� َﻻَﻭ �ﻦِ ِ��َﻮَﺧَﺍ ِﺀﺎ ٓ َﻨْﺑَﺍ ٓ َﻻَﻭ �ﻦِ ِ��َﻮْﺧِﺍ ِﺀא ٓ َ�ْﺑَﺍ ٓ َﻻَﻭ ِّﻞُﻛ ٰ�َﻋ َ�ﺎَﻛ َ ��ﺍ �ﻥِﺍ ۜ َ ��ﺍ َ�۪ﻘ�ﺗ�َﻭ ۚ �ﻦُ ُ�ﺎَﻤْﻳَﺍ ْﺖَﻜَ�َﻣ ﺎَﻣ ِ ۜ ّ ِ��ﻨﻟﺍ َ�َﻋ َ�ﻮ�ﻠَﺼُﻳ ُﻪَﺘَﻜ ِﺌ ٓ ٰﻠَﻣَﻭ َ ��ﺍ ��ِﺍ ۝ ًﺍﺪﻴ۪ﻬَﺷ ٍﺀ ْ َ�

�ﻥِﺍ ۝ ًﺎﻤﻴ۪ﻠْ َ� �ﻮُﻤِّﻠَﺳَﻭ ِﻪْﻴَﻠَﻋ �ﻮ�ﻠَﺻ �ﻮُﻨَﻣٰﺍ َﻦﻳ۪ﺬ�ﻟﺍ ﺎَ ��َﺍ ﺎ ٓ َﻳ ِ�َﺮِﺧٰ ْﻻ�َﻭ ﺎَﻴْﻧ�ﺪﻟﺍ ِ� ُ ��ﺍ ُﻢُﻬَﻨَﻌَﻟ ُﻪَﻟﻮُﺳَﺭَﻭ َ ��ﺍ َﻥﻭُﺫْﺆُﻳ َﻦﻳ۪ﺬ�ﻟﺍ َ�۪ﻨِﻣْﺆُﻤْﻟﺍ َ�ﻭُﺫْﺆُﻳ َﻦﻳ۪ﺬ�ﻟ�َﻭ ۝ ًﺎﻨﻴ۪ﻬُﻣ ًﺎﺑﺍَﺬَﻋ ْ�ُﻬَﻟ ��َ�َ�َﻭ ًﺎﻧﺎَﺘْ ُ� �ﻮُﻠَﻤَﺘْﺣﺍ ِﺪَﻘَﻓ �ﻮُ�َ�َﺘْכﺍ ﺎَﻣ ِ ْ�َﻐِﺑ ِ�ﺎَﻨِﻣْﺆُﻤْﻟ�َﻭ َכِﺗﺎَﻨَﺑَﻭ َכِﺟ�َﻭْﺯَ ِﻻ ْﻞُﻗ � ِ��ﻨﻟﺍ ﺎَ ��َﺍ ﺎ ٓ َﻳ ۝ ً۟ﺎﻨﻴ۪ﺒُﻣ ًﺎﻤْﺛِ�َﻭ

ٓ ٰ�ْﺩَﺍ َכِﻟٰﺫ ۜ �ﻦِﻬِﺒﻴ۪ﺑ َﻼَﺟ ْﻦِﻣ �ﻦِﻬْﻴَﻠَﻋ َ�۪ﻧْﺪُﻳ َ�۪ﻨِﻣْﺆُﻤْﻟﺍ ِﺀﺎ ٓ َ ِ�َﻭ َْ� ْ ِ�َﻟ ۝ ًﺎﻤﻴ ۪ﺣَﺭ ً�ﺭﻮُﻔَﻏ ُ ��ﺍ َﻥﺎَﻛَﻭ ۜ َﻦْﻳَﺫْﺆُﻳ َﻼَﻓ َ� ْ�َﺮْﻌُﻳ ْﻥَﺍ ِ� َﻥﻮُﻔِﺟْﺮُﻤْﻟ�َﻭ ٌﺽَﺮَﻣ ْﻢِ ِ�ﻮُﻠُﻗ ۪� َﻦﻳ۪ﺬ�ﻟ�َﻭ َﻥﻮُﻘِﻓﺎَﻨُﻤْﻟﺍ ِﻪَﺘْﻨَﻳ

ۛۚ ًﻼﻴ۪ﻠَﻗ �ﻻِﺍ ﺎ ٓ َﻬﻴ۪ﻓ َכَﻧﻭُﺭِﻭﺎَﺠُﻳ َﻻ �ﻢُﺛ ْ�ِ ِ� َﻚ�ﻨَ�ِﺮْﻐُﻨَﻟ ِﺔَﻨﻳ۪ﺪَﻤْﻟﺍ َﺔ�ﻨُﺳ ۝ ًﻼﻴ۪ﺘْﻘَﺗ �ﻮُﻠِّﺘُﻗَﻭ �ﻭُﺬِﺧُﺍ �ﻮ ٓ ُﻔِﻘُﺛ ﺎَﻣ َﻦْﻳَﺍ ۛۚ َ�۪ﻧﻮُﻌْﻠَﻣ ۝

۝

� ًﻼﻳ۪ﺪْﺒَﺗ ِ ��ﺍ ِﺔ�ﻨُﺴِﻟ َﺪِﺠَﺗ ْﻦَﻟَﻭ ۚ ُﻞْﺒَﻗ ْﻦِﻣ �ْﻮَﻠَﺧ َﻦﻳ۪ﺬ�ﻟﺍ ِ� ِ ��ﺍ

٢٢ ُءْ�ُ�ْ�ا ِباَ� ْ�َ ْ�ا ُةَ��ُ� ٣٣ ٤٢٤

َﺡﺎَﻨُﺟ َﻻ

ِ�َ�َﻭ ۜ ُﺀﺎ ٓ َ َ� ْ�َ� َכْﻴَﻟِﺍ ﻱ۪ ٓ ﻮـْ�ـُﺗَﻭ ��ُ�ْﻨِﻣ ُﺀﺎ ٓ َ َ� ْ�َ� ۪�ْ�ُ�

�ﺮَﻘَﺗ ْﻥَﺍ ٓ ٰ�ْﺩَﺍ َﻚِﻟٰﺫ ۜ َﻚْﻴَﻠَﻋ َﺡﺎَﻨُﺟ َﻼَﻓ َﺖْﻟَﺰَﻋ ْﻦ�ﻤِﻣ َﺖْﻴَﻐَﺘْﺑﺍ ُﻢَﻠْﻌَﻳ ُ ��� َﻭ ۜ �ﻦُﻬ�ﻠُﻛ �ﻦُﻬَﺘْﻴَﺗٰﺍ ﺎ ٓ َﻤِﺑ َ ْ�َﺿْﺮَ�َﻭ �ﻥَﺰْﺤَﻳ َﻻَﻭ �ﻦُﻬُﻨُﻴْﻋَﺍ َכَﻟ �ﻞِﺤَﻳ َﻻ ۝ ًﺎﻤﻴ۪ﻠَﺣ ًﺎﻤﻴ۪ﻠَﻋ ُ ��ﺍ َﻥﺎَﻛَﻭ ۜ ْ�ُﻜِﺑﻮُﻠُﻗ ۪� ﺎَﻣ َﻚَﺒَﺠْﻋَﺍ ْﻮَﻟَﻭ ٍ��َﻭْﺯَﺍ ْﻦِﻣ �ﻦِ ِ� َﻝ�ﺪَﺒَﺗ ْﻥَﺍ ٓ َﻻَﻭ ُﺪْﻌَﺑ ْﻦِﻣ ُﺀﺎ ٓ َﺴِّﻨﻟﺍ ٍﺀ ْ َ� ِّﻞُﻛ ٰ�َﻋ ُ ��ﺍ َﻥﺎَﻛَﻭ ۜ َכُﻨﻴ۪ﻤَﻳ ْﺖَﻜَ�َﻣ ﺎَﻣ �ﻻِﺍ �ﻦُﻬُﻨْﺴُﺣ ِّ ِ��ﻨﻟﺍ َ�ﻮُﻴُﺑ �ﻮُﻠُﺧْﺪَﺗ َﻻ �ﻮُﻨَﻣٰﺍ َﻦﻳ۪ﺬ�ﻟﺍ ﺎَ ��َﺍ ﺎ ٓ َﻳ ۝ ً۟ﺎﺒـﻴ۪ﻗَﺭ ﺍَﺫِﺍ ْﻦِﻜٰ�َﻭ ۙ ُﻪﻴٰﻧِﺍ َﻦ�۪ﺮِﻇﺎَﻧ َ ْ�َﻏ ٍ�ﺎَﻌَﻃ ٰ�ِﺍ ْﻢُﻜَ� َﻥَﺫْ�ُ� ْﻥَﺍ ٓ �ﻻِﺍ َ� ِ۪�ْﺄَﺘْﺴُﻣ َﻻَﻭ �ﻭُﺮِﺸَﺘْﻧﺎَﻓ ْ�ُﺘْﻤِﻌَﻃ ﺍَﺫِﺎَﻓ �ﻮُﻠُﺧْﺩﺎَﻓ ْﻢُﺘﻴ۪ﻋُﺩ

ُ ��� َﻭ ۘ ْﻢُﻜْﻨِﻣ ْ۪�َﺘْﺴَﻴَﻓ � ِ��ﻨﻟﺍ ﻱِﺫْﺆُﻳ َﻥﺎَﻛ ْﻢُﻜِ�ٰﺫ �ﻥِﺍ ۜ ٍﺚﻳ۪ﺪَﺤِﻟ ْﻦِﻣ �ﻦُﻫﻮُﻠَ�ْﺴَﻓ ًﺎﻋﺎَﺘَﻣ �ﻦُﻫﻮُﻤُﺘْﻟَﺎَﺳ ﺍَﺫِ�َﻭ ِ ۜ ّﻖَﺤْﻟﺍ َﻦِﻣ ْ۪�َﺘْ َ� َﻻ َﻥﺎَכ ﺎَﻣَﻭ ۜ �ﻦِ ِ�ﻮُﻠُﻗَﻭ ْﻢُﻜِﺑﻮُﻠُﻘِﻟ ُﺮَﻬْﻃَﺍ ْﻢُﻜِ�ٰﺫ ۜ ٍﺏﺎَﺠِﺣ ِﺀ� ٓ َﺭَﻭ ْﻦِﻣ ُﻪَﺟ�َﻭْﺯَﺍ �ﻮ ٓ ُﺤِכْﻨَﺗ ْﻥَﺍ ٓ َﻻَﻭ ِ ��ﺍ َﻝﻮُﺳَﺭ �ﻭُﺫْﺆُﺗ ْﻥَﺍ ْﻢُﻜَ�

�ﻭُﺪْﺒُﺗ ْﻥِﺍ ۝ ًﺎﻤـﻴ۪ﻈَﻋ ِ ��ﺍ َﺪـْﻨِﻋ َﻥﺎَﻛ ْﻢُﻜِ�ٰﺫ �ﻥِﺍ ۜ ًﺍﺪَﺑَﺍ ٓ ۪ﻩِﺪْﻌَﺑ

۝

� ًﺎﻤﻴ۪ﻠَﻋ ٍﺀ ْ َ� ِّﻞُכِﺑ َﻥﺎَﻛ َ ��ﺍ ��ِﺎَﻓ ُﻩﻮُﻔْﺨُﺗ ْﻭَﺍ ًﺎ�ْ� َ�

٤٢٣ ِباَ� ْ�َ ْ�ا ُةَ��ُ� ٣٣ ٢٢ ُءْ�ُ�ْ�ا

ﺎَ ��َﺍ ﺎ ٓ َﻳ ۝ ًﺎﻤ�۪ﺮَﻛ ً�ﺮْﺟَﺍ ْﻢُﻬَﻟ �ﺪَﻋَ�َﻭ ۚ ٌﻡ َﻼَﺳ ُﻪَﻧْﻮَﻘْﻠَﻳ َﻡْﻮَﻳ ْﻢُﻬُﺘ�ﻴِﺤَﺗ ًﺎﻴِﻋﺍَﺩَﻭ ۝ ۙ ً�ﺮﻳ۪ﺬَﻧَﻭ ً�ﺮِّﺸَﺒُﻣَﻭ ًﺍﺪِﻫﺎَﺷ َכﺎَﻨْﻠَﺳْﺭَﺍ ﺎ ٓ �ﻧِﺍ � ِ��ﻨﻟﺍ ْﻢُﻬَﻟ �ﻥَﺎِﺑ َ�۪ﻨِﻣْﺆُﻤْﻟﺍ ِﺮِّ َ�َﻭ ۝ ً��۪ﻨُﻣ ًﺎﺟ�َﺮِﺳَﻭ ۪ﻪِﻧْﺫِﺎِﺑ ِ ��ﺍ َ�ِﺍ َ�۪ﻘِﻓﺎَﻨُﻤْﻟ�َﻭ َﻦ�۪ﺮِﻓﺎَﻜْ�ﺍ ِﻊـِﻄُﺗ َﻻَﻭ ۝ ً��۪ﺒَﻛ ًﻼْﻀَﻓ ِ ��ﺍ َﻦِﻣ ﺎَ ��َﺍ ﺎ ٓ َﻳ ۝ ًﻼﻴ۪ﻛَﻭ ِ ��אِ� ٰ�َﻛَﻭ ۜ ِ ��ﺍ َ�َﻋ ْﻞ�ﻛَ�َ�َﻭ ْﻢُ�ٰﺫَﺍ ْﻉَﺩَﻭ ْﻦِﻣ �ﻦُﻫﻮُﻤُﺘْﻘ�ﻠَﻃ ��ُﺛ ِ�ﺎَﻨِﻣْﺆُﻤْﻟﺍ ُ�ُﺘْﺤَﻜَﻧ ﺍَﺫِﺍ �ﻮ ٓ ُﻨَﻣٰﺍ َﻦﻳ۪ﺬ�ﻟﺍ

ۚ ﺎَ َ�ﻭ�ﺪَﺘْﻌَﺗ ٍﺓ�ﺪِﻋ ْﻦِﻣ �ﻦِﻬْﻴَﻠَﻋ ْ�ُכَ� ﺎَﻤَﻓ �ﻦُﻫﻮ�ﺴَﻤَﺗ ْ�َﺍ ِﻞْﺒَﻗ ﺎ ٓ �ﻧِﺍ � ِ��ﻨﻟﺍ ﺎَ ��َﺍ ﺎ ٓ َﻳ ۝ ًﻼﻴ۪ﻤَﺟ ًﺎﺣ�َﺮَﺳ �ﻦُﻫﻮُﺣِّ�َ�َﻭ �ﻦُﻫﻮُﻌِّﺘَﻤَﻓ ْﺖَﻜَ�َﻣ ﺎَﻣَﻭ �ﻦُﻫَﺭﻮُﺟُﺍ َ�ْ�َﺗٰﺍ ۪ �ـ�ﻟﺍ َכَﺟ�َﻭْﺯَﺍ َﻚَﻟ אَ�ْﻠَﻠْﺣَﺍ ٓ ِ�ﺎَﻨَﺑَﻭ َכِّﻤَﻋ ِ�ﺎَﻨَﺑَﻭ َכْﻴَﻠَﻋ ُ ��ﺍ َﺀﺎ ٓ َﻓَﺍ ﺎ ٓ �ﻤِﻣ َכُﻨﻴ۪ﻤَﻳ َﻥْﺮَﺟﺎَﻫ ۪��ﻟﺍ َכِﺗ َﻻﺎَﺧ ِ�ﺎَﻨَﺑَﻭ َﻚِﻟﺎَﺧ ِ�ﺎَﻨَﺑَﻭ َﻚِﺗﺎ�ﻤَﻋ َﺩ�َﺭَﺍ ْ�ِﺍ ِّ ِ��ﻨﻠِﻟ ﺎَﻬَﺴْﻔَﻧ ْﺖَﺒَﻫَﻭ ْ�ِﺍ ًﺔَﻨِﻣْﺆُﻣ ًﺓَ�َﺮْﻣ�َﻭ ۘ َﻚَﻌَﻣ ْﺪَﻗ ۜ َ�۪ﻨِﻣْﺆُﻤْﻟﺍ ِﻥﻭُﺩ ْﻦِﻣ َכَﻟ ًﺔَﺼِﻟﺎَﺧ ۗ ﺎَﻬَﺤِﻜْﻨَﺘْ َ� ْﻥَﺍ � ِ��ﻨﻟﺍ ْﻢُ ُ�ﺎَﻤْﻳَﺍ ْﺖَﻜَ�َﻣ ﺎَﻣَﻭ ْﻢِﻬِﺟ�َﻭْﺯَﺍ ۪ � ْﻢِﻬْﻴَﻠَﻋ ﺎَﻨْﺿَﺮَﻓ ﺎَﻣ ﺎَﻨْﻤِﻠَﻋ ٓ

۝

� ًﺎﻤﻴ ۪ﺣَﺭ ً�ﺭﻮُﻔَﻏ ُ ��ﺍ َ�ﺎَﻛَﻭ ۜ ٌﺝَﺮَﺣ َכْﻴَﻠَﻋ َﻥﻮُﻜَﻳ َﻼْﻴَﻜِ�

٢٢ ُءْ�ُ�ْ�ا ِباَ� ْ�َ ْ�ا ُةَ��ُ� ٣٣ ٤٢٢

ْﻢُﻬُﺘ�ﻴِﺤَﺗ

ْ�َﺍ ً�ﺮْﻣَﺍ ٓ ُﻪُﻟﻮُﺳَﺭَﻭ ُ ��ﺍ َ�َﻗ ﺍَﺫِﺍ ٍﺔَﻨِﻣْﺆُﻣ َﻻَﻭ ٍﻦِﻣْﺆُﻤِﻟ َ�ﺎَﻛ ﺎَﻣَﻭ �ﻞَﺿ ْﺪَﻘَﻓ ُﻪَﻟﻮُﺳَﺭَﻭ َ ��ﺍ ِﺺْﻌَﻳ ْﻦَﻣَﻭ ۜ ْ�ِﻫِﺮْﻣَﺍ ْﻦِﻣ ُ�َ َ�ِﺨْﻟﺍ ُ�ُﻬَﻟ َﻥﻮُﻜَﻳ ِﻪْﻴَﻠَﻋ َﺖْﻤَﻌْﻧَ�َﻭ ِﻪْﻴَﻠَﻋ ُ ��ﺍ َﻢَﻌْﻧَﺍ ﻱ۪ ٓ ﺬـ�ﻠِﻟ ُﻝﻮُﻘَﺗ ْﺫِ�َﻭ ۝ ًﺎﻨﻴ۪ﺒُﻣ ًﻻ َﻼَﺿ

ُ ��ﺍ ﺎَﻣ َכِﺴْﻔَﻧ ۪� ۪�ْﺨُﺗَﻭ َ ��ﺍ ِﻖ�ﺗ�َﻭ َכَﺟْﻭَﺯ َכْﻴَﻠَﻋ ْﻚِﺴْﻣَﺍ ٌﺪْﻳَﺯ ٰ�َﻗ ﺎ�ﻤَﻠَﻓ ۜ ُﻪ� ٰ�ْﺨَﺗ ْ�َﺍ �ﻖَﺣَﺍ ُ ��� َﻭ ۚ َﺱﺎ�ﻨﻟﺍ َ�ْﺨَﺗَﻭ ِﻪﻳ۪ﺪْﺒُﻣ ۪ � ٌﺝَﺮَﺣ َ�۪ﻨِﻣْﺆُﻤْﻟﺍ َ�َﻋ َﻥﻮُכَﻳ َﻻ ْ َכِ� ﺎَﻬَﻛﺎَﻨْﺟ�ﻭَﺯ ً�ﺮَﻃَﻭ אَ�ْﻨِﻣ ٓ ًﻻﻮُﻌْﻔَﻣ ِ ��ﺍ ُﺮْﻣَﺍ َ�ﺎَﻛَﻭ ۜ ً�ﺮَﻃَﻭ �ﻦُﻬْﻨِﻣ �ْﻮَﻀَﻗ ﺍَﺫِﺍ ْ�ــِ ِ�ﺎ ٓ َﻴِﻋْﺩَﺍ ِﺝ�َﻭْﺯَﺍ

ِ ��ﺍ َﺔ�� ُ� ۜ ُﻪَﻟ ُ ��ﺍ َﺽَﺮَﻓ ﺎَﻤﻴ۪ﻓ ٍﺝَﺮَﺣ ْﻦِﻣ ِّ ِ��ﻨﻟﺍ َ�َﻋ َ�ﺎَﻛ ﺎَﻣ ۝ َﻦﻳ۪ﺬ�ﻟَﺍ ۝ ۙ ً�ﺭﻭُﺪْﻘَﻣ ً�ﺭَﺪَﻗ ِ ��ﺍ ُﺮْﻣَﺍ َﻥﺎَﻛَﻭ ۜ ُﻞْﺒَﻗ ْﻦِﻣ �ْﻮَﻠَﺧ َﻦﻳ۪ﺬ�ﻟﺍ ِ�

ۜ َ ��ﺍ �ﻻِﺍ ًﺍﺪَﺣَﺍ َ�ْﻮَﺸْﺨَﻳ َﻻَﻭ ُﻪَﻧْﻮَﺸْﺨَ�َﻭ ِ ��ﺍ ِ� َﻻﺎَﺳِﺭ َ�ﻮُﻐِّﻠَﺒُﻳ ْﻢُכِ�ﺎَﺟِﺭ ْﻦِﻣ ٍﺪَﺣَﺍ ﺎ ٓ َﺑَﺍ ٌﺪ�ﻤَﺤُﻣ َﻥﺎَﻛ ﺎَﻣ ۝ ًﺎﺒﻴ ۪ﺴَﺣ ِ ��ﺎِﺑ ٰ�َﻛَﻭ ً۟ﺎﻤﻴ۪ﻠَﻋ ٍﺀْ َ� ِّﻞُכِﺑ ُ ��ﺍ َﻥﺎَﻛَﻭ ۜ َ ّ۪�ِﺒ�ﻨﻟﺍ َ�َﺗﺎَﺧَﻭ ِ ��ﺍ َﻝﻮُﺳَﺭ ْﻦِﻜٰ�َﻭ

۝

� ۙ ً��۪ﺜَכ ً�ﺮْכِﺫ َ ��ﺍ �ﻭُﺮُכْﺫﺍ �ﻮُﻨَﻣٰﺍ َﻦﻳ۪ﺬ�ﻟﺍ ﺎَ ��َﺍ א ٓ َ� ۝ ُﻪُﺘَﻜِﺌ ٓ ٰﻠَﻣَﻭ ْ�ُﻜْﻴَﻠَﻋ ّ۪�َﺼُﻳ ﻱ۪ﺬ�ﻟﺍ َﻮُﻫ ۝ ًﻼﻴ ۪ﺻَ�َﻭ ً�َﺮْﻜُﺑ ُﻩﻮُﺤِّﺒَﺳَﻭ

۝

� ًﺎﻤﻴ ۪ﺣَﺭ َ�۪ﻨِﻣْﺆُﻤْﻟﺎِﺑ َﻥﺎَﻛَﻭ ۜ ِﺭﻮ�ﻨﻟﺍ َ�ِﺍ ِﺕﺎَﻤُﻠ��ﻟﺍ َﻦِﻣ ْﻢُﻜَﺟِﺮْﺨُﻴِﻟ

 ٤٢١ ِباَ� ْ�َ ْ�ا ُةَ��ُ� ٣٣ ٢٢ ُءْ�ُ�ْ�ا

ﺎ ٓ َ ِ�ْﺆُﻧ ًﺎﺤِﻟﺎَﺻ ْ� َ�ْﻌَﺗَﻭ ۪ﻪِﻟ� ُ�َﺭَﻭ ِ �ِ� �ﻦُכْﻨِﻣ ْﺖُﻨْﻘَﻳ ْ�َ�َﻭ َﺀﺎ ٓ َ ِ� ﺎَﻳ ۝ ًﺎﻤ�۪ﺮَכ ًﺎﻗْﺯِﺭ ﺎَﻬَﻟ ﺎَﻧْﺪَﺘْﻋَ�َﻭ ۙ ِ ْ�َﺗ�ﺮَﻣ ﺎَﻫَﺮْﺟَﺍ َﻦْﻌَﻀْﺨَﺗ َﻼَﻓ � ُ�ْﻴَﻘ�ﺗﺍ ِ�ِﺍ ِﺀא ٓ َ�ِّﻨﻟﺍ َﻦِﻣ ٍﺪَﺣَﺎَﻛ � ُ�ْﺴَﻟ ِّ ِ��ﻨﻟﺍ

ۚ ًﺎﻓﻭُﺮْﻌَﻣ ًﻻْﻮَﻗ َﻦْﻠُﻗَﻭ ٌﺽَﺮَﻣ ۪ﻪِﺒْﻠَﻗ ۪� ﻱ۪ﺬ�ﻟﺍ َﻊَﻤْﻄَﻴَﻓ ِ�ْﻮَﻘْﻟﺎِﺑ ٰ� ۫ ﻭُ ْﻻﺍ ِﺔ�ﻴِﻠِﻫﺎَﺠْﻟﺍ َﺝ� َ�َﺗ َﻦْﺟ� َ�َﺗ َﻻَﻭ �ﻦُﻜِﺗﻮُﻴُﺑ ۪� َﻥْﺮَﻗَﻭ ۝

ۜ ُﻪَﻟ� ُ�َﺭَﻭ َ ��ﺍ َ�ْ�ِﻃَ�َﻭ َ�ﻮٰכ�ﺰﻟﺍ َ�۪ﺗٰ�َﻭ َ�ﻮٰﻠ�ﺼﻟﺍ َﻦْﻤِﻗَ�َﻭ ِﺖْﻴَﺒْﻟﺍ َ� ْ�َﺍ َﺲْﺟِّﺮﻟﺍ ُ�ُכْﻨَﻋ َﺐِﻫْﺬُﻴِﻟ ُ ��ﺍ ُﺪ�۪ﺮُﻳ ﺎَﻤ�ﻧِﺍ ��ُכِﺗﻮُﻴُﺑ ۪� ٰ�ْﺘُﻳ אَ� َ�ْﺮُכْ��َﻭ ۝ ۚ ً��۪ﻬْﻄَﺗ ْ�ُﻛَﺮِّﻬَﻄُ�َﻭ

۝

� ً۟��۪ﺒَﺧ ًﺎﻔﻴ۪ﻄَﻟ َﻥﺎَﻛ َ ��ﺍ �ﻥِﺍ ۜ ِﺔَﻤْﻜِﺤْﻟ�َﻭ ِ ��ﺍ ِﺕאَ�ٰﺍ ْ�ِ�

ِ�ﺎَﻨِﻣْﺆُﻤْﻟ�َﻭ َ�۪ﻨِﻣْﺆُﻤْﻟ�َﻭ ِﺕﺎَﻤِ� ْ�ُﻤْﻟ�َﻭ َ�۪ﻤِﻠْﺴُﻤْﻟﺍ �ﻥِﺍ ِ�אَ�ِﺩﺎ�ﺼﻟ�َﻭ َ�۪ﻗِﺩﺎ�ﺼﻟ�َﻭ ِ�אَ�ِﻧﺎَﻘْﻟ�َﻭ َ�۪ﺘِﻧﺎَﻘْﻟ�َﻭ ِ�ﺎَ� ِ�ﺎَﺨْﻟ�َﻭ َ�۪� ِ�ﺎَﺨْﻟ�َﻭ ِ��َﺮِﺑﺎ�ﺼﻟ�َﻭ َﻦ�۪ﺮِﺑﺎ�ﺼﻟ�َﻭ ِﺕﺎَﻤِﺋﺎ ٓ �ﺼﻟ�َﻭ َ�۪ﻤِﺋﺎ ٓ �ﺼﻟ�َﻭ ِ�ﺎَﻗِّﺪَﺼَﺘُﻤْﻟ�َﻭ َ�۪ﻗِّﺪَﺼَﺘُﻤْﻟ�َﻭ ً��۪ﺜَﻛ َ ��ﺍ َﻦ�۪ﺮِﻛﺍ�ﺬﻟ�َﻭ ِﺕﺎَﻈِﻓﺎَﺤْﻟ�َﻭ ْﻢُﻬَﺟﻭُﺮُﻓ َ�۪ﻈِﻓﺎَﺤْﻟ�َﻭ

۝

� ًﺎﻤﻴ۪ﻈَﻋ ً�� ْ�َ�َﻭ ً�َﺮِﻔْﻐَﻣ ْ�ُﻬَﻟ ُ ��ﺍ ��َ�َﺍ ِ��َﺮِﻛﺍ�ﺬﻟ�َﻭ

٢١ ُءْ�ُ�ْ�ا ِباَ� ْ�َ ْ�ا ُةَ��ُ� ٣٣ ٤٢٠

ْﺖُﻨْﻘَﻳ ْﻦَﻣَﻭ

ْ�ُﻬْﻨِﻤَﻓ ِۚﻪْﻴَﻠَﻋ َ ��ﺍ �ﻭُﺪَﻫﺎَﻋ ﺎَﻣ �ﻮُﻗَﺪَﺻ ٌﻝﺎَﺟِﺭ َ�۪ﻨِﻣْﺆُﻤْﻟﺍ َﻦِﻣ

۝

� ۙ ًﻼﻳ۪ﺪْﺒَﺗ �ﻮُﻟ�ﺪَﺑ אَ�َﻭ ۘ ُﺮِﻈَﺘْﻨَﻳ ْ�َ� ْ�ُﻬْﻨِﻣَﻭ ُ�َ�ْﺤَﻧ ٰ�َﻗ ْ�َ�

َﺀﺎ ٓ َﺷ ْﻥِﺍ َ�۪ﻘِﻓﺎَﻨُﻤْﻟﺍ َﺏِّﺬَﻌُ�َﻭ ْﻢِﻬِﻗْﺪ ِﺼِﺑ َ�۪ﻗِﺩﺎ�ﺼﻟﺍ ُ ��ﺍ َﻱِﺰْﺠَﻴِﻟ

ُ ��ﺍ �ﺩَﺭَﻭ ۝ ۚ ًﺎﻤﻴ ۪ﺣَﺭ ً�ﺭﻮُﻔَﻏ َﻥﺎَﻛ َ ��ﺍ �ﻥِﺍ ۜ ْ�ِ�ْﻴَﻠَﻋ َﺏ�ُ�َﻳ ْﻭَﺍ َ�۪ﻨِﻣْﺆُﻤْﻟﺍ ُ ��ﺍ َ�َﻛَﻭ ۜ ً� ْ�َﺧ �ﻮُﻟﺎَﻨَﻳ َْ� ْﻢِﻬِﻈْﻴَﻐِﺑ �ﻭُﺮَﻔَﻛ َﻦﻳ۪ﺬ�ﻟﺍ ْﻢُﻫﻭُﺮَﻫﺎَﻇ َﻦﻳ۪ﺬ�ﻟﺍ َﻝَﺰْﻧَ�َﻭ ۝ ۚ ًﺍﺰﻳ۪ﺰَﻋ �ﺎ�ِﻮَﻗ ُ ��ﺍ َﻥﺎَﻛَﻭ ۜ َﻝﺎَﺘِﻘْﻟﺍ َﺐْﻋ�ﺮﻟﺍ ُﻢِِ�ﻮُﻠُﻗ ۪� َﻑَﺬَﻗَﻭ ْﻢِﻬﻴ ۪ﺻﺎَﻴَﺻ ْﻦِﻣ ِﺏﺎَﺘِﻜْ�ﺍ ِﻞْﻫَﺍ ْﻦِﻣ ْ�ُﻬَﺿْﺭَﺍ ْﻢُכَﺛَﺭْﻭَ�َﻭ ۝ ۚ ًﺎﻘ�۪ﺮَﻓ َﻥﻭُﺮِﺳْﺄَﺗَﻭ َ�ﻮُﻠُﺘْﻘَﺗ ًﺎﻘ�۪ﺮَﻓ ِّﻞُﻛ ٰ�َﻋ ُ ��ﺍ َ�ﺎَﻛَﻭ ۜ ﺎَﻫ ۫ ُﺆَﻄَﺗ َْ� ًﺎﺿْﺭَ�َﻭ ْﻢُﻬَﻟ�َﻮْﻣَ�َﻭ ْ�ُﻫَﺭﺎَﻳِﺩَﻭ َﻥْﺩِﺮُﺗ � ُ�ْﻨُﻛ ْﻥِﺍ َﻚِﺟ�َﻭْﺯَ ِﻻ ْﻞُﻗ � ِ��ﻨﻟﺍ ﺎَ ��َﺍ ﺎ ٓ َﻳ ۝ ً۟�ﺮﻳ۪ﺪَﻗ ٍﺀْ َ�

�ﻦُﻜْﺣِّﺮَﺳُ�َﻭ �ﻦُכْﻌِّﺘَﻣُﺍ َ ْ�َﻟﺎَﻌَﺘَﻓ ﺎَﻬَﺘَﻨﻳ۪ﺯَﻭ ﺎَﻴْﻧ�ﺪﻟﺍ َ�ﻮٰﻴَﺤْﻟﺍ َﺭﺍ�ﺪﻟ�َﻭ ُﻪَﻟﻮُﺳَﺭَﻭ َ ��ﺍ َ�ْﺩِﺮُﺗ � ُ�ْﻨُﻛ ْﻥِ�َﻭ ۝ ًﻼﻴ۪ﻤَﺟ ًﺎﺣ�َﺮَﺳ

۝

� ًﺎﻤﻴ۪ﻈَﻋ ً�ﺮْﺟَﺍ �ﻦُﻜْﻨِﻣ ِﺕﺎَﻨِﺴْﺤُﻤْﻠِﻟ �ﺪَﻋَﺍ َ ��ﺍ �ﻥِﺎَﻓ َ�َﺮِﺧٰ ْﻻﺍ ْﻒَﻋﺎَﻀُﻳ ٍﺔَﻨِّﻴَﺒُﻣ ٍﺔَﺸِﺣﺎَﻔِﺑ ��ُכْﻨِﻣ ِ�ْﺄَﻳ ْﻦَﻣ ِّ ِ��ﻨﻟﺍ َﺀﺎ ٓ َ ِ� ﺎَﻳ

۝

� ً�� َ۪� ِ ��ﺍ َ�َﻋ َכِﻟٰﺫ َ�ﺎَﻛَﻭ ۜ ِ ْ�َﻔْﻌِﺿ ُ�ﺍَﺬَﻌْﻟﺍ אَ�َﻟ

٤١٩ ِباَ� ْ�َ ْ�ا ُةَ��ُ� ٣٣ ٢١ ُءْ�ُ�ْ�ا

ًﺍﺫِ�َﻭ ِﻞْﺘَﻘْﻟﺍ ِﻭَﺍ ِﺕْﻮَﻤْﻟﺍ َﻦِﻣ ْﻢُﺗْﺭَﺮَﻓ ْﻥِﺍ ُﺭ�َﺮِﻔْﻟﺍ ُﻢُﻜَﻌَﻔْﻨَﻳ ْﻦَﻟ ْﻞُﻗ

ِ ��ﺍ َﻦِﻣ ْ�ُﻜُﻤِﺼْﻌَﻳ ﻱ۪ﺬ�ﻟﺍ ﺍَﺫ ْﻦَﻣ ْﻞُﻗ ۝ ًﻼﻴ۪ﻠَﻗ �ﻻِﺍ َﻥﻮُﻌ�ﺘَﻤُﺗ َﻻ ْﻦِﻣ ْ�ُﻬَﻟ َﻥﻭُﺪِﺠَﻳ َﻻَﻭ ۜ ًﺔَﻤْﺣَﺭ ْ�ُﻜِﺑ َﺩ�َﺭَﺍ ْﻭَﺍ ًﺍﺀﻮ ٓ ُﺳ ْﻢُﻜِﺑ َﺩ�َﺭَﺍ ْﻥِﺍ ْ�ُﻜْﻨِﻣ َ�۪ﻗِّﻮَﻌُﻤْﻟﺍ ُ ��ﺍ ُ�َﻠْﻌَﻳ ْﺪَﻗ ۝ ً�� ۪ﺼَﻧ َﻻَﻭ �ﺎﻴِﻟَﻭ ِ ��ﺍ ِﻥﻭُﺩ

۝

� ۙ ًﻼﻴ۪ﻠَﻗ �ﻻِﺍ َﺱْﺄَﺒْﻟﺍ َﻥﻮُﺗْﺄَﻳ َﻻَﻭ ۚ ﺎَﻨْﻴَﻟِﺍ �ﻢُﻠَﻫ ْﻢِ ِ��َﻮْﺧِ ِﻻ َ�۪ﻠِﺋﺎ ٓ َﻘْﻟ�َﻭ ُﺭﻭُﺪَﺗ َﻚْﻴَﻟِﺍ َﻥﻭُﺮُﻈْﻨَﻳ ْﻢُﻬَﺘْﻳَ�َﺭ ُﻑْﻮَﺨْﻟﺍ َﺀﺎ ٓ َﺟ ﺍَﺫِﺎَﻓ ۚ ْﻢُﻜْﻴَﻠَﻋ ًﺔ�ﺤِﺷَﺍ ُﻑْﻮَﺨْﻟﺍ َﺐَﻫَﺫ ﺍَﺫِﺎَﻓ ِ �ْﻮَﻤْﻟﺍ َﻦِﻣ ِﻪْﻴَﻠَﻋ ٰ�ْﻐُﻳ ﻱ۪ﺬ�ﻟﺎَﻛ ْﻢُﻬُﻨُﻴْﻋَﺍ ۚ �ﻮُﻨِﻣْﺆُﻳ َْ� َכِﺌ ٓ ٰﻟ ۬ ﻭُﺍ ِۜ ْ�َﺨْﻟﺍ َ�َﻋ ًﺔ�ﺤِﺷَﺍ ٍﺩﺍَﺪِﺣ ٍﺔَﻨِﺴْﻟَﺎِﺑ ْ�ُﻛﻮُﻘَﻠَﺳ َﻥﻮُﺒَﺴْﺤَﻳ ۝ ً�� َ۪� ِ ��ﺍ َ�َﻋ َﻚِﻟٰﺫ َﻥﺎَﻛَﻭ ۜ ْﻢُﻬَﻟﺎَﻤْﻋَﺍ ُ ��ﺍ َﻂَﺒْﺣَﺎَﻓ ْ�ُ ��َﺍ ْﻮَﻟ �ﻭ�ﺩَﻮَﻳ ُ�ﺍَﺰْﺣَ ْﻻﺍ ِﺕْﺄَﻳ ْ�ِ�َﻭ ۚ �ﻮُﺒَﻫْﺬَﻳ َْ� َﺏﺍَﺰْﺣَ ْﻻﺍ ﺎَﻣ ْﻢُﻜﻴ۪ﻓ �ﻮُﻧﺎَﻛ ْﻮَﻟَﻭ ۜ ْﻢُﻜِﺋﺎ ٓ َﺒْﻧَﺍ ْﻦَﻋ َﻥﻮُﻠَ�ْ َ� ِﺏ�َﺮْﻋَ ْﻻﺍ ِ� َﻥﻭُﺩﺎَﺑ ٌﺔَﻨَﺴَﺣ ٌ�َﻮْﺳُﺍ ِ ��ﺍ ِﻝﻮُﺳَﺭ ۪� ْﻢُﻜَ� َﻥﺎَﻛ ْﺪَﻘَﻟ ۝ ً۟ﻼﻴ۪ﻠَﻗ �ﻻِﺍ �ﻮ ٓ ُﻠَﺗﺎَﻗ

۝

� ۜ ً��۪ﺜَﻛ َ ��ﺍ َﺮَכَﺫَﻭ َﺮِﺧٰ ْﻻﺍ َﻡْ�َ�ْﻟ�َﻭ َ ��ﺍ �ﻮُﺟْﺮَﻳ َﻥﺎَﻛ ْ� َ�ِﻟ ُﻪُﻟﻮُﺳَﺭَﻭ ُ ��ﺍ ﺎَﻧَﺪَﻋَﻭ ﺎَﻣ ﺍَﺬٰﻫ �ﻮُﻟﺎَﻗ ۙ َﺏﺍَﺰْﺣَ ْﻻﺍ َﻥﻮُﻨِﻣْﺆُﻤْﻟﺍ َ�َﺭ ﺎ�ﻤَﻟَﻭ

۝

� ۜ ًﺎﻤﻴ۪ﻠْ َ�َﻭ ًא�ﺎَﻤﻳ۪ﺍ ٓ �ﻻِﺍ ْ�ُﻫَﺩﺍَﺯ אَ�َﻭ ۘ ُﻪُﻟ� ُ�َﺭَﻭ ُ ��ﺍ َﻕَ� َ�َﻭ

٢١ ُءْ�ُ�ْ�ا ِباَ� ْ�َ ْ�ا ُةَ��ُ� ٣٣ ٤١٨

ْﻦَﻟ ْﻞُﻗ

َ�ﻴ۪ﻫٰﺮْﺑِ�َﻭ ٍﺡﻮُﻧ ْﻦِﻣَﻭ َﻚْﻨِﻣَﻭ ْﻢُﻬَﻗﺎَﺜﻴ۪ﻣ َ ّ۪�ِﺒ�ﻨﻟﺍ َﻦِﻣ ﺎَﻧْﺬَﺧَﺍ ْﺫِ�َﻭ

ۙ ًﺎﻈﻴ۪ﻠَﻏ ًﺎﻗﺎَﺜﻴ۪ﻣ ْ�ُﻬْﻨِﻣ ﺎَﻧْﺬَﺧَ�َﻭ ۖ َ�َ�ْﺮَﻣ ِ�ْ�ﺍ َ�ﻴ۪ﻋَﻭ ٰ��ُ�َﻭ ًﺎﺑﺍَﺬَﻋ َﻦ�۪ﺮِﻓﺎَﻜْ�ِﻟ ��َ�َ�َﻭ ۚ ْ�ِﻬِﻗْﺪِﺻ ْ�َ� َ�۪ﻗِﺩﺎ�ﺼﻟﺍ َﻞَ�ْﺴَﻴِﻟ ۝ ْﻢُﻜْﻴَﻠَﻋ ِ ��ﺍ َﺔَﻤْﻌِﻧ �ﻭُﺮُכْﺫﺍ �ﻮُﻨَﻣٰﺍ َﻦﻳ۪ﺬ�ﻟﺍ ﺎَ ��َﺍ ﺎ ٓ َﻳ ۝ ً۟ﺎﻤﻴ۪ﻟَﺍ

ۜ ﺎَﻫْﻭَﺮَﺗ َْ� ًﺍﺩﻮُﻨُﺟَﻭ ًﺎﺤ�۪ﺭ ْ�ِﻬْﻴَﻠَﻋ ﺎَﻨْﻠَﺳْﺭَﺎَﻓ ٌﺩﻮُﻨُﺟ ْ�ُﻜْﺗَﺀﺎ ٓ َﺟ ْﺫِﺍ ْﻦِﻣَﻭ ْﻢُﻜِﻗْﻮَﻓ ْﻦِﻣ ْﻢُﻛ ۫ ُﺅﺎ ٓ َﺟ ْﺫِﺍ ۝ ۚ ً�� ۪ﺼَﺑ َﻥﻮُﻠَﻤْﻌَﺗ ﺎَﻤِﺑ ُ ��ﺍ َﻥﺎَﻛَﻭ َﺮِﺟﺎَﻨَﺤْﻟﺍ ُﺏﻮُﻠُﻘْﻟﺍ ِﺖَﻐَﻠَﺑَﻭ ُﺭﺎَﺼْﺑَ ْﻻﺍ ِﺖَﻏﺍَﺯ ْﺫِ�َﻭ ْﻢُﻜْﻨِﻣ َﻞَﻔْﺳَﺍ �ﻮُﻟِﺰْﻟُﺯَﻭ َﻥﻮُﻨِﻣْﺆُﻤْﻟﺍ َ ِ�ُﺘْﺑﺍ َﻚِﻟﺎَﻨُﻫ ۝ ﺎَﻧﻮُﻨ�ﻈﻟﺍ ِ ��ﺎِﺑ َﻥﻮ�ﻨُﻈَﺗَﻭ ْ�ِ ِ�ﻮُﻠُﻗ ۪� َﻦﻳ۪ﺬ�ﻟ�َﻭ َﻥﻮُﻘِﻓﺎَﻨُﻤْﻟﺍ ُﻝﻮُﻘَﻳ ْﺫِ�َﻭ ۝ ًﺍﺪﻳ۪ﺪَﺷ ًﻻﺍَﺰْﻟِﺯ ٌﺔَﻔِﺋﺎ ٓ َﻃ ْﺖَﻟﺎَﻗ ْﺫِ�َﻭ ۝ ً�ﺭﻭُﺮُﻏ �ﻻِﺍ ٓ ُﻪـُﻟﻮُﺳَﺭَﻭ ُ ��ﺍ ﺎَﻧَﺪَﻋَﻭ ﺎَﻣ ٌﺽَﺮَﻣ ٌ��۪ﺮَﻓ ُﻥِﺫْﺄَ� ْ�َ�َﻭ ۚ �ﻮُﻌِﺟْﺭﺎَﻓ ْﻢُﻜَ� َﻡﺎَﻘُﻣ َﻻ َﺏِ ْ�َﻳ َﻞْﻫَﺍ ﺎ ٓ َﻳ ْﻢُﻬْﻨِﻣ َﻥﻭُﺪ�۪ﺮُﻳ ْﻥِﺍ ۜ ٍ�َﺭْﻮَﻌِﺑ َ ِ� ﺎَﻣَﻭ ٌ�َﺭْﻮَﻋ ﺎَﻨَﺗﻮُﻴُﺑ �ﻥِﺍ َﻥﻮُﻟﻮُﻘَﻳ � ِ��ﻨﻟﺍ ُﻢُﻬْﻨِﻣ َﺔَﻨْﺘِﻔْﻟﺍ �ﻮُﻠِﺌُﺳ �ﻢُﺛ ﺎَﻫِﺭﺎَﻄْﻗَﺍ ْﻦِﻣ ْﻢِﻬْﻴَﻠَﻋ ْﺖَﻠِﺧُﺩ ْﻮَﻟَﻭ ۝ ً�ﺭ�َﺮِﻓ �ﻻِﺍ �ﻭُﺪَﻫﺎَﻋ �ﻮُﻧﺎَﻛ ْﺪَﻘَﻟَﻭ ۝ ً��ــ َ۪� �ﻻِﺍ ﺎ ٓ َ ِ� �ﻮُﺜ�ﺒَﻠَﺗ ﺎَﻣَﻭ ﺎَﻫْﻮَﺗٰ َﻻ

۝

� ًﻻ ۫ ُﺆْﺴَﻣ ِ ��ﺍ ُﺪْﻬَﻋ َ�ﺎَﻛَﻭ ۜ َﺭﺎَﺑْﺩَ ْﻻﺍ َﻥﻮ�ﻟَﻮُﻳ َﻻ ُﻞْﺒَﻗ ْﻦِﻣ َ ��ﺍ

) ٤١٧ ِباَ� ْ�َ ْ�ا ُةَ��ُ� ٣٣ ٢١ ُءْ�ُ�ْ�ا

ﷳﷲﷱ �ﻥِﺍ ۜ َ�۪ﻘِﻓﺎَﻨُﻤْﻟ�َﻭ َﻦ�۪ﺮِﻓﺎَﻜْ�ﺍ ِﻊِﻄُﺗ َﻻَﻭ َ ��ﺍ ِﻖ�ﺗﺍ � ِ��ﻨﻟﺍ ﺎَ ��َﺍ ﺎ ٓ َﻳ َכْﻴَﻟِﺍ ٓ ٰ�ﻮُﻳ ﺎَﻣ ْﻊِﺒ�ﺗ�َﻭ ۝ ۙ ًﺎﻤﻴ۪ﻜَﺣ ًﺎﻤﻴ۪ﻠَﻋ َ�ﺎَכ َ ��ﺍ ْﻞ�ﻛَﻮَﺗَﻭ ۝ ۙ ً��۪ﺒَﺧ َ�ﻮُﻠَﻤْﻌَﺗ א َ�ِﺑ َﻥﺎَﻛ َ ��ﺍ �ﻥِﺍ ۜ َכِّﺑَﺭ ْ�ِ�

ْﻦِﻣ ٍﻞُﺟَﺮِﻟ ُ ��ﺍ َﻞَﻌَﺟ ﺎَﻣ ۝ ًﻼﻴ ۪כَﻭ ِ ��ﺎِﺑ ٰ�َﻛَﻭ ۜ ِ ��ﺍ َ�َﻋ َ�ﻭُﺮِﻫﺎَﻈُﺗ ۪ﺊ ٓ �ﻟﺍ ُ�ُכَﺟ�َﻭْﺯَﺍ َﻞَﻌَﺟ ﺎَﻣَﻭ ۚ ۪ﻪِﻓْﻮَﺟ ۪� ِ ْ�َﺒْﻠَﻗ ْ�ُﻜِ�ٰﺫ ۜ ْ�ُﻛَﺀﺎ ٓ َﻨْﺑَﺍ ْ�ُﻛَﺀﺎ ٓ َﻴِﻋْﺩَﺍ َ�َ�َﺟ אَ�َﻭ ۚ ْﻢُכِﺗﺎَﻬ�ﻣُﺍ �ﻦُﻬْﻨِﻣ َﻞﻴ۪ﺒ�ﺴﻟﺍ ﻱِﺪْ َ� َﻮُﻫَﻭ �ﻖَﺤْﻟﺍ ُ�ﻮُﻘَﻳ ُ ��� َﻭ ۜ ْﻢُﻜِﻫ�َﻮْﻓَﺎِﺑ ْ�ُﻜُ�ْﻮَﻗ �ﻮ ٓ ُﻤَﻠْﻌَﺗ َْ� ْ�ِﺎَﻓ ۚ ِ ��ﺍ َﺪْﻨِﻋ ُﻂَﺴْﻗَﺍ َﻮُﻫ ْﻢِِ�ﺎ ٓ َﺑٰ ِﻻ ْ�ُﻫﻮُﻋْﺩُﺍ ۝ ْ�ُﻜْﻴَﻠَﻋ َﺲْﻴَﻟَﻭ ۜ ْ�ُﻜﻴ۪ﻟ�َﻮَﻣَﻭ ِﻦﻳّ۪ﺪﻟﺍ ِ� ْ�ُכُﻧ�َﻮْﺧِﺎَﻓ ْ�ُﻫَﺀﺎ ٓ َﺑٰﺍ َﻥﺎَﻛَﻭ ۜ ْﻢُﻜُﺑﻮُﻠُﻗ ْﺕَﺪ�ﻤَﻌَﺗ אَ� ْﻦِﻜٰ�َﻭ ۙ ۪ﻪِﺑ ْ�ُﺗْﺄَﻄْﺧَﺍ ﺎ ٓ َﻤﻴ۪ﻓ ٌﺡאَ�ُﺟ ْﻢِﻬِﺴُﻔْﻧَﺍ ْﻦِﻣ َ�۪ﻨِﻣْﺆُﻤْﻟﺎِﺑ ٰ�ْﻭَﺍ � ِ��ﻨﻟَﺍ ۝ ًﺎﻤﻴ ۪ﺣَﺭ ً�ﺭﻮُﻔَﻏ ُ ��ﺍ ۪� ٍﺾْﻌَﺒِﺑ ٰ�ْﻭَﺍ ْ�ُﻬُﻀْﻌَﺑ ِﻡﺎَﺣْﺭَ ْﻻﺍ �ﻮُﻟ ۬ ﻭُ�َﻭ ۜ ْﻢُ ُ�ﺎَﻬ�ﻣُﺍ ٓ ُﻪُﺟ�َﻭْﺯَ�َﻭ �ﻮ ٓ ُﻠَﻌْﻔَﺗ ْ�َﺍ ٓ �ﻻِﺍ َﻦ�۪ﺮِﺟﺎَﻬُﻤْﻟ�َﻭ َ�۪ﻨِﻣْﺆُﻤْﻟﺍ َﻦِﻣ ِ ��ﺍ ِﺏﺎَﺘِﻛ

۝

� ً�ﺭﻮُﻄْﺴَﻣ ِﺏﺎَﺘِﻜْ�ﺍ ِ� َﻚِﻟٰﺫ َﻥﺎَﻛ ۜ ًﺎﻓﻭُﺮْﻌَﻣ ْﻢُﻜِﺋﺎ ٓ َﻴِﻟْﻭَﺍ ٓ ٰ�ِﺍ

2. Ahzab Suresi

KORO ÇALIŞMASI YAPALIM

Yüzünden okuyacağınız her bir bölümü, öğretmeniniz kelime kelime oku-duktan sonra koro hâlinde tekrar ediniz.

ALTINI ÇİZELİM

Yüzünden okuyacağınız her bir bölümü CD, mp3 veya öğretmeninizden din-leyiniz. Dinleme esnasında tespit edebildiğiniz tecvid kurallarının altını kurşun kalemle çiziniz.

SIRA BENDE

Yüzünden okuyacağınız bölümdeki her bir ayeti, öğretmeninizin belirlediği sıraya göre okuyunuz.

AÇIKLAYALIM - UYGULAYALIM

Yüzünden okuyacağınız her bir bölümü CD, mp3 veya öğretmeni-nizden dinleyiniz. İçinde geçen tecvid kurallarını açıkladıktan sonra, harflerin mahreçlerine ve tecvid kurallarına uygun olarak okuyunuz.

٧٥ َن ٰ�ْ�ِ� ِلٰا ُةَ��ُ� ٣ ٤ ُءْ�ُ�ْ�ا

ْﻢُכْﻨِﻣ ٍﻞِﻣﺎَﻋ َﻞَﻤَﻋ ُﻊﻴ ۪ﺿُﺍ ٓ َﻻ ّ۪�َﺍ ْﻢُ ��َﺭ ْﻢُﻬَﻟ َ�ﺎَﺠَﺘْﺳﺎَﻓ �ﻭُﺮَﺟﺎَﻫ َ��۪ﺬ�ﻟﺎَﻓ ۚ ٍ�ْ�َﺑ ْ�ِ� ْ�ُﻜُﻀْﻌَﺑ ۚ ٰ�ْﻧُﺍ ْﻭَﺍ ٍﺮَכَﺫ ْ�ِ�

�ﻮُﻠِﺘُﻗَﻭ �ﻮُﻠَﺗﺎَﻗَﻭ ۪�ﻴ۪ﺒَﺳ ۪� �ﻭُﺫ ۫ ﻭُ�َﻭ ْﻢِﻫِﺭﺎَﻳِﺩ ْﻦِﻣ �ﻮُﺟِﺮْﺧُ�َﻭ ﻱ۪ﺮْﺠَﺗ ٍ�ﺎ�ﻨَﺟ ْ�ُﻬ�ﻨَﻠِﺧْﺩُ َﻻَﻭ ْ�ِ ِ�ﺎَ�ِّﻴَﺳ ْ�ُﻬْﻨَﻋ �ﻥَﺮِّﻔَכَُﻻ ُﻦْﺴُﺣ ُﻩَﺪْﻨِﻋ ُ ��� َﻭ ۜ ِ ��ﺍ ِﺪْﻨِﻋ ْﻦِﻣ ًﺎﺑ�َﻮَﺛ ۚ ُﺭﺎَ ْ�َ ْﻻﺍ ﺎَﻬِﺘْﺤَﺗ ْﻦِﻣ

ۜ ِﺩ َﻼِﺒْﻟﺍ ِ� �ﻭُﺮَﻔَﻛ َ��۪ﺬ�ﻟﺍ ُﺐ�ﻠَﻘَﺗ َכ�ﻧ�ﺮُﻐَﻳ َﻻ ۝ ِﺏ�َ���ﻟﺍ

۝

� ُﺩאَ�ِﻤْﻟﺍ َﺲْﺌِﺑَﻭ ۜ ُ��ﻨَﻬَﺟ ْ�ُﻬ�ٰﻭْﺄَﻣ ��ُﺛ ٌ��۪ﻠَﻗ ٌﻉאَ�َﻣ ۝ ﺎَﻬِﺘْﺤَﺗ ْ�ِ� ﻱ۪ﺮْﺠَﺗ ٌ�ﺎ�ﻨَﺟ ْ�ُﻬَﻟ ْ�ُ ��َﺭ �ْﻮَﻘ�ﺗﺍ َﻦﻳ۪ﺬ�ﻟﺍ ِ�ِכٰ�

ِ ��ﺍ َﺪْﻨِﻋ ﺎَﻣَﻭ ۜ ِ ��ﺍ ِﺪْﻨِﻋ ْ�ِ� ًﻻُﺰُﻧ אَ�ﻴ۪ﻓ َ��۪ﺪِﻟﺎَﺧ ُﺭﺎَ ْ�َ ْﻻﺍ

ِ ��ﺎِﺑ ُﻦِﻣْﺆُﻳ ْﻦَﻤَﻟ ِ�ﺎَﺘِﻜْ�ﺍ ِﻞْﻫَﺍ ْﻦِﻣ �ﻥِ�َﻭ ۝ ِﺭ�َﺮْﺑَ ْﻼِﻟ ٌ ْ�َﺧ َﻥﻭُ َ�ْ َ� َﻻ ۙ ِ �ِ� َ�۪ﻌِﺷﺎَﺧ ْﻢِﻬْﻴَﻟِﺍ َﻝِﺰْﻧُﺍ ﺎ ٓ َﻣَﻭ ْﻢُﻜْﻴَﻟِﺍ َﻝِﺰْﻧُﺍ ﺎ ٓ َﻣَﻭ

ۜ ْ�ِ ِّ�َﺭ َﺪْﻨِﻋ ْ�ُﻫُﺮْﺟَﺍ ْ�ُﻬَﻟ َכِﺌ ٓ ٰﻟ ۬ ﻭُﺍ ۜ ًﻼﻴ۪ﻠَﻗ ًﺎﻨَﻤَﺛ ِ ��ﺍ ِﺕﺎَﻳٰﺎِﺑ �ﻭُ ِ�ْﺻﺍ �ﻮُﻨَﻣٰﺍ َﻦﻳ۪ﺬ�ﻟﺍ ﺎَ ��َﺍ ﺎ ٓ َﻳ ۝ ِﺏﺎَﺴِﺤْﻟﺍ ُﻊ�۪ﺮَﺳ َ ��ﺍ �ﻥِﺍ

۝

� َ�ﻮُﺤِﻠْﻔُﺗ ْ�ُכ��َﻌَﻟ َ ��ﺍ �ﻮُﻘ�ﺗ�َﻭ �ﻮُﻄِﺑ�َﺭَﻭ �ﻭُﺮِﺑﺎَﺻَﻭ

١٧٦ אَ�ُ�אَ�ٰا ِﺀﺎَﺴِّﻨﻟﺍ ُ�َﺭﻮُﺳ ٌ���ِ�َ�َ�

٤ ُءْ�ُ�ْ�ا َن ٰ�ْ�ِ� ِلٰا ُةَ��ُ� ٣ ٧٤

َﺏﺎَﺠَﺘْﺳﺎَﻓ

ُﻪ�ﻨُﻨِّﻴَﺒُﺘَﻟ َ�ﺎَﺘِכْ�ﺍ �ﻮُﺗ ۫ ﻭُﺍ َﻦﻳ۪ﺬ�ﻟﺍ َﻕﺎَﺜﻴ۪ﻣ ُ ��ﺍ َ�َ�َﺍ ْﺫِ�َﻭ ۪ﻪِﺑ �ْﻭَ َ�ْ��َﻭ ْ�ِﻫِﺭﻮُﻬُﻇ َﺀ� ٓ َﺭَﻭ ُﻩﻭُﺬَﺒَﻨَﻓ ۘ ُ�َ�ﻮُﻤُﺘْﻜَﺗ َﻻَﻭ ِﺱא��ﻠِﻟ َﻥﻮُﺣَﺮْﻔَﻳ َﻦﻳ۪ﺬ�ﻟﺍ � َ�َﺴْﺤَﺗ َﻻ ۝ َﻥﻭُ َ�ْ َ� ﺎَﻣ َﺲْﺌِﺒَﻓ ۜ ًﻼﻴ۪ﻠَﻗ ًﺎﻨَﻤَﺛ ْﻢُﻬ�ﻨَﺒَﺴْﺤَﺗ َﻼَﻓ �ﻮُﻠَﻌْﻔَﻳ َْ� ﺎَﻤِﺑ �ﻭُﺪَﻤْﺤُﻳ ْﻥَﺍ َﻥﻮ�ﺒِﺤُ�َﻭ �ْﻮَﺗَﺍ ﺎ ٓ َﻤِﺑ ُכْﻠُﻣ ِ �ِ� َﻭ ۝ ٌ�ﻴ۪ﻟَﺍ ٌ�ﺍَﺬَﻋ ْ�ُﻬَﻟَﻭ ۚ ِ�ﺍَﺬَﻌْﻟﺍ َﻦِﻣ ٍﺓَﺯﺎَﻔَﻤِﺑ ۪� ��ِﺍ ۝ ٌ۟ﺮﻳ۪ﺪَﻗ ٍﺀْ َ� ِّﻞُﻛ ٰ�َﻋ ُ ��� َﻭ ۜ ِﺽْﺭَ ْﻻ�َﻭ ِﺕ�َﻮٰﻤ�ﺴﻟﺍ ٍﺕﺎَﻳٰ َﻻ ِﺭﺎَﻬ�ﻨﻟ�َﻭ ِﻞْﻴ�ﻟﺍ ِﻑ َﻼِﺘْﺧ�َﻭ ِﺽْﺭَ ْﻻ�َﻭ ِﺕ�َﻮٰﻤ�ﺴﻟﺍ ِﻖْﻠَﺧ ًﺍﺩﻮُﻌُﻗَﻭ ًﺎﻣﺎَﻴِﻗ َ ��ﺍ َﻥﻭُﺮُכْﺬَﻳ َﻦﻳ۪ﺬ�ﻟَﺍ ۝ ۚ ِﺏאَ�ْﻟَ ْﻻﺍ ِ� ۬ ﻭُ ِﻻ

ۚ ِﺽْﺭَ ْﻻ�َﻭ ِ��َﻮٰ���ﻟﺍ ِﻖْﻠَﺧ ۪� َﻥﻭُﺮ�ﻜَﻔَﺘَ�َﻭ ْ�ِِ�ﻮُﻨُﺟ ٰ�َﻋَﻭ ِﺭﺎ�ﻨﻟﺍ َ�ﺍَﺬَﻋ ﺎَﻨِﻘَﻓ َכَﻧﺎَﺤْﺒُﺳ ۚ ًﻼِﻃﺎَﺑ ﺍَﺬٰﻫ َﺖْﻘَﻠَﺧ ﺎَﻣ ﺎَﻨ�ﺑَﺭ َ�۪ﻤِﻟﺎ�ﻈﻠِﻟ ﺎَﻣَﻭ ۜ ُﻪَﺘْﻳَﺰْﺧَﺍ ْﺪَﻘَﻓ َﺭﺎ�ﻨﻟﺍ ِﻞِﺧْﺪُﺗ ْﻦَﻣ َﻚ�ﻧِﺍ ﺎ ٓ َﻨ�ﺑَﺭ ۝ ِ�ﺎَﻤﻳ۪ ْﻼِﻟ ﻱ۪ﺩﺎَﻨُﻳ ًﺎﻳِﺩﺎَﻨُﻣ ﺎَﻨْﻌِﻤَﺳ ﺎَﻨـ�ﻧِﺍ ﺎ ٓ َﻨ�ﺑَﺭ ۝ ٍﺭﺎَﺼْﻧَﺍ ْﻦِﻣ ﺎ�ﻨَﻋ ْﺮِّﻔَﻛَﻭ ﺎَﻨَﺑﻮُﻧُﺫ ﺎَﻨَﻟ ْﺮِﻔْﻏﺎَﻓ ﺎَﻨ�ﺑَﺭ ۗ ﺎ�ﻨَﻣٰﺎَﻓ ْﻢُﻜِّﺑَﺮِﺑ �ﻮُﻨِﻣٰﺍ ْﻥَﺍ ٰ�َﻋ ﺎَﻨَﺗْﺪَﻋَﻭ ﺎَﻣ ﺎَﻨِﺗٰ�َﻭ ﺎَﻨ�ﺑَﺭ ۝ ِﺭ�َﺮْﺑَ ْﻻﺍ َﻊَﻣ ﺎَﻨـ�ﻓَﻮَﺗَﻭ ﺎَﻨِﺗﺎَ�ِّﻴَﺳ ۚ

۝

� َﺩﺎَﻌﻴ۪ﻤْﻟﺍ ُﻒِﻠْﺨُﺗ َﻻ َﻚ�ﻧِﺍ ۜ ِﺔَﻤٰﻴِﻘْﻟﺍ َﻡْﻮَﻳ ﺎَﻧِﺰْﺨُﺗ َﻻَﻭ َﻚِﻠُﺳُﺭ

٧٣ َن ٰ�ْ�ِ� ِلٰا ُةَ��ُ� ٣ ٤ ُءْ�ُ�ْ�ا

ُﻦْﺤَﻧَﻭ ٌ�۪ﻘَﻓ َ ��ﺍ ��ِﺍ �ﻮ ٓ ُﻟﺎَﻗ َﻦﻳ۪ﺬ�ﻟﺍ َ�ْﻮَﻗ ُ ��ﺍ َﻊـِ� َ� ْﺪَﻘَﻟ ٍ ۙ ّﻖَﺣ ِ ْ�َﻐِﺑ َﺀﺎ ٓ َﻴِﺒْﻧَ ْﻻﺍ ُ�ُﻬَﻠْﺘَﻗَﻭ �ﻮُﻟﺎَﻗ ﺎَﻣ ُﺐُﺘْכَﻨَﺳ ۢ ُﺀﺎ ٓ َﻴِﻨْﻏَﺍ ْﺖَﻣ�ﺪَﻗ א َ�ِﺑ َכِﻟٰﺫ ۝ ِﻖ�۪ﺮَﺤْﻟﺍ َ�ﺍَﺬَﻋ �ﻮُﻗﻭُﺫ ُ��ُ�َﻧَﻭ َﻦﻳ۪ﺬ�ﻟَﺍ ۝ ۚ ِ��۪ﺒَﻌْﻠِﻟ ٍ� ��َ�ِﺑ َ�ْ�َﻟ َ ��ﺍ ��َ�َﻭ ْ�ُכﻳ۪ﺪْﻳَﺍ ��َﺣ ٍ�� ُ�َﺮِﻟ َ�ِ�ْﺆُﻧ �ﻻَﺍ א ٓ َ�ْﻴَﻟِﺍ َ�ِ�َﻋ َ ��ﺍ ��ِﺍ �ﻮ ٓ ُﻟﺎَﻗ ٌﻞُﺳُﺭ ْ�ُכَﺀﺎ ٓ َﺟ ْﺪَﻗ ْﻞُﻗ ۜ ُﺭﺎ�ﻨﻟﺍ ُﻪُﻠُכْﺄَﺗ ٍ�ﺎَﺑْﺮُﻘِﺑ ﺎَﻨَﻴِﺗْﺄَﻳ ْﻥِﺍ ْ�ُﻫﻮُﻤُﺘْﻠَﺘَﻗ َ�ِﻠَﻓ ْ�ُﺘْﻠُﻗ ﻱ۪ﺬ�ﻟﺎِﺑَﻭ ِ�ﺎَﻨِّﻴَﺒْﻟﺎِﺑ ۪�ْﺒَﻗ ْ�ِ�

ْﻦِﻣ ٌ� ُ�ُﺭ َ�ِّﺬُﻛ ْﺪَﻘَﻓ َ��ُ��ﺬَﻛ ْﻥِאَ� ۝ َ�۪ﻗِﺩﺎَﺻ ْ�ُﺘْﻨُﻛ

۝

� ِ�۪ﻨُﻤْﻟﺍ ِﺏﺎَﺘِכْ��َﻭ ِﺮُﺑ�ﺰﻟ�َﻭ ِ�ﺎَﻨِّﻴَﺒْﻟﺎِﺑ ۫ ُﺅﺎ ٓ َﺟ َﻚِﻠْﺒَﻗ َﻡْﻮَﻳ ْﻢُכَﺭﻮُﺟُﺍ َ�ْﻮ�ﻓَﻮُﺗ ﺎَﻤ�ﻧِ�َﻭ ۜ ِ�ْﻮَﻤْﻟﺍ ُﺔَﻘِﺋﺍ ٓ َﺫ ٍﺲْﻔَﻧ �ﻞُﻛ ْ�َ�َﻓ َﺔ�ﻨَﺠْﻟﺍ َ� ِ�ْﺩُ�َﻭ ِﺭא��ﻟﺍ ِ�َ� َﺡِ� ْ�ُﺯ ْ� َ�َﻓ ۜ ِﺔَﻤٰﻴِﻘْﻟﺍ ��ُﻮَﻠْﺒُﺘَﻟ ۝ ِﺭﻭُﺮُﻐْﻟﺍ ُﻉﺎَﺘَﻣ �ﻻِﺍ ﺎ ٓ َﻴْﻧ�ﺪﻟﺍ ُ�ﻮٰﻴَﺤْﻟﺍ ﺎَﻣَﻭ ۜ َﺯאَ�

�ﻮُﺗ ۫ ﻭُﺍ َ��۪ﺬ�ﻟﺍ َﻦِﻣ �ﻦُﻌَ� ْ�َﺘَﻟَﻭ ْ�ُכِﺴُﻔْﻧَ�َﻭ ْ�ُﻜِ��َﻮْﻣَﺍ ۪ � ٓ

ۜ ً��۪ﺜَﻛ ﻯًﺫَﺍ �ﻮ ٓ ُﻛَ� ْ�َﺍ َﻦﻳ۪ﺬ�ﻟﺍ َ�ِ�َﻭ ْ�ُﻜِ�ْﺒَﻗ ْ�ِ� َ�ﺎَﺘِﻜْ�ﺍ

۝

� ِﺭ�ُ�ُ ْﻻﺍ ِ�ْﺰَﻋ ْ�ِ� َכِﻟٰﺫ ��ِﺎَﻓ ��ُ��ﺘَﺗَﻭ �ﻭُ ِ�ْﺼَﺗ ْﻥِ�َﻭ

٤ ُءْ�ُ�ْ�ا َن ٰ�ْ�ِ� ِلٰا ُةَ��ُ� ٣ ٧٢

َﻊِﻤَﺳ ْﺪَﻘَﻟ

�ﻮُﻌَﺒ�ﺗ�َﻭ ۙ ٌﺀ� ٓ ُ� ْ�ُ� ْ�َﺴْﻤَﻳ َْ� ٍﻞْﻀَﻓَﻭ ِ ��ﺍ َﻦِﻣ ٍﺔَﻤْﻌِﻨِﺑ �ﻮُﺒَﻠَﻘْﻧﺎَﻓ ُﻥﺎَﻄْﻴ�ﺸﻟﺍ ُ�ُﻜِ�ٰﺫ ﺎَﻤ�ﻧِﺍ ۝ ٍﻢﻴ۪ﻈَﻋ ٍﻞْﻀَﻓ ﻭُﺫ ُ ��� َﻭ ۜ ِ ��ﺍ َﻥ�َﻮْﺿِﺭ

۝

� َ�۪ﻨِﻣْﺆُﻣ ْﻢُﺘْﻨُﻛ ْﻥِﺍ ِﻥﻮُﻓﺎَﺧَﻭ ْﻢُﻫﻮُﻓﺎَﺨَﺗ َﻼَﻓ ۖ ُﻩَﺀﺎ ٓ َﻴِﻟْﻭَﺍ ُﻑِّﻮَﺨُﻳ

َ ��ﺍ �ﻭ�ﺮُﻀَﻳ ْﻦَﻟ ْﻢُ ��ِﺍ ِۚﺮْﻔُﻜْ�ﺍ ِ� َﻥﻮُﻋِﺭﺎَ ُ� َﻦﻳ۪ﺬ�ﻟﺍ َﻚْﻧُﺰْﺤَﻳ َﻻَﻭ ٌﺏﺍَﺬَﻋ ْﻢُﻬَﻟَﻭ ۚ ِ�َﺮِﺧٰ ْﻻﺍ ِ� ﺎ�ﻈَﺣ ْﻢُﻬَﻟ َﻞَﻌْﺠَﻳ �ﻻَﺍ ُ ��ﺍ ُﺪ�۪ﺮُﻳ ۜ ًﺎ�ْﻴَﺷ �ﻭ�ﺮُﻀَﻳ ْﻦَﻟ ِﻥﺎَﻤﻳ۪ ْﻻﺎِﺑ َ�ْ�ُכْ�ﺍ �ُﻭَ َ�ْﺷﺍ َﻦﻳ۪ﺬ�ﻟﺍ �ﻥِﺍ ۝ ٌﻢﻴ۪ﻈَﻋ �ﻭ ٓ ُﺮَﻔَﻛ َﻦﻳ۪ﺬ�ﻟﺍ � َ�َﺴْﺤَﻳ َﻻَﻭ ۝ ٌﻢﻴ۪ﻟَﺍ ٌﺏﺍَﺬَﻋ ْﻢُﻬَﻟَﻭ ۚ ًﺎ�ْ� َ� َ ��ﺍ ۚ ًﺎﻤْﺛِﺍ �ﻭ ٓ ُﺩﺍَﺩْﺰَﻴِﻟ ْ�ُﻬَﻟ ۪�ْﻤُﻧ ﺎَﻤ�ﻧِﺍ ۜ ْ�ِﻬِﺴُﻔْﻧَ ِﻻ ٌ ْ�َﺧ ْﻢُﻬَﻟ ۪�ْﻤُﻧ ﺎَﻤ�ﻧَﺍ ﺎ ٓ َﻣ ٰ�َﻋ َ�۪ﻨِﻣْﺆُﻤْﻟﺍ َﺭَﺬَﻴِﻟ ُ ��ﺍ َﻥﺎَﻛ ﺎَﻣ ۝ ٌ�۪ﻬُﻣ ٌﺏﺍَﺬَﻋ ْ�ُ�َﻟَﻭ

ُ ��ﺍ َ�ﺎَﻛ ﺎَﻣَﻭ ۜ ِﺐِّﻴ�ﻄﻟﺍ َﻦِﻣ َﺚﻴ۪ﺒَﺨْﻟﺍ َﺰﻴ۪ﻤَﻳ ��َﺣ ِﻪْﻴَﻠَﻋ ْﻢُﺘْﻧَﺍ ُﺀﺎ ٓ َ َ� ْﻦَﻣ ۪ﻪِﻠُﺳُﺭ ْﻦِﻣ ۪�َﺘْﺠَﻳ َ ��ﺍ �ﻦِﻜٰ�َﻭ ِﺐْﻴَﻐْﻟﺍ َ�َﻋ ْﻢُﻜَﻌِﻠْﻄُﻴِﻟ ٌ�ﻴ۪ﻈَﻋ ٌﺮْﺟَﺍ ْ�ُﻜَ�َﻓ �ﻮُﻘ�ﺘَﺗَﻭ �ﻮُﻨِﻣْﺆُﺗ ْﻥِ�َﻭ ۚ ۪ﻪِﻠُﺳُﺭَﻭ ِ ��ﺎِﺑ �ﻮُﻨِﻣٰﺎَﻓ َﻮُﻫ ۪ﻪِﻠْﻀَﻓ ْﻦِﻣ ُ ��ﺍ ُﻢُﻬﻴٰﺗٰﺍ ﺎ ٓ َﻤِﺑ َﻥﻮُﻠَﺨْﺒَﻳ َﻦﻳ۪ﺬ�ﻟﺍ � َ�َﺴْﺤَﻳ َﻻَﻭ ۝

ۜ ِﺔَﻤٰﻴِﻘْﻟﺍ َﻡْﻮَﻳ ۪ﻪِﺑ �ﻮُﻠِﺨَﺑ ﺎَﻣ َﻥﻮُﻗ�ﻮَﻄُﻴَﺳ ۜ ْﻢُﻬَﻟ �ﺮَﺷ َﻮُﻫ ْﻞَﺑ ۜ ْﻢُﻬَﻟ ً� ْ�َﺧ

۝

� ٌ۟�۪ﺒَﺧ َﻥﻮُﻠَﻤْﻌَﺗ ﺎَﻤِﺑ ُ ��� َﻭ ۜ ِﺽْﺭَ ْﻻ�َﻭ ِ��َﻮٰﻤ�ﺴﻟﺍ ُ��َ�۪ﻣ ِ �ِ� َﻭ

(

٧١ َن ٰ�ْ�ِ� ِلٰا ُةَ��ُ� ٣ ٤ ُءْ�ُ�ْ�ا

َ�َﻠْﻌَﻴِﻟَﻭ ِ ��ﺍ ِﻥْﺫِאِ�َﻓ ِ�ﺎَﻌْﻤَﺠْﻟﺍ َ�َﺘْﻟﺍ َ�ْﻮَﻳ ْ�ُﻜَﺑﺎَﺻَﺍ א ٓ َ�َﻭ �ﻮُﻠِﺗﺎَﻗ �ْﻮَﻟﺎَﻌَﺗ ْﻢُﻬَﻟ َﻞﻴ۪ﻗَﻭ ۚ �ﻮُﻘَﻓﺎَﻧ َﻦﻳ۪ﺬ�ﻟﺍ َﻢَﻠْﻌَﻴِﻟَﻭ ۝ ۙ َ�۪ﻨِﻣْﺆُﻤْﻟﺍ ْﻢُﻫ ۜ ْﻢُﻛﺎَﻨْﻌَﺒ�ﺗ َﻻ ًﻻﺎَﺘِﻗ ُﻢَﻠْﻌَﻧ ْﻮَﻟ �ﻮُﻟﺎَﻗ ۜ �ﻮُﻌَﻓْﺩﺍ ِﻭَﺍ ِ ��ﺍ ِﻞﻴ۪ﺒَﺳ ۪�

ﺎَﻣ ْ�ِﻬِﻫ�َﻮْﻓَﺎِﺑ َﻥﻮُﻟﻮُﻘَﻳ ۚ ِﻥﺎَﻤﻳ۪ ْﻼِﻟ ْﻢُﻬْﻨِﻣ ُ�َﺮْﻗَﺍ ٍﺬِﺌَﻣْﻮَﻳ ِﺮْﻔُﻜْ�ِﻟ �ﻮُﻟﺎَﻗ َﻦﻳ۪ﺬ�ﻟَﺍ ۝ ۚ َﻥﻮُﻤُﺘْﻜَﻳ ﺎَﻤِﺑ ُ�َﻠْﻋَﺍ ُ ��� َﻭ ۜ ْﻢِ ِ�ﻮُﻠُﻗ ۪� َ�ْ�َﻟ ْﻦَﻋ ﺍ ۫ ُﺅَﺭْﺩﺎَﻓ ْ�ُ� ۜ �ﻮُﻠِﺘُﻗ אَ� ﺎَﻧﻮُﻋﺎَﻃَﺍ ْﻮَﻟ �ﻭُ�َ�َﻗَﻭ ْ�ِ ِ��َﻮْﺧِ ِﻻ َﻦﻳ۪ﺬ�ﻟﺍ � َ�َﺴْﺤَﺗ َﻻَﻭ ۝ َ�۪ﻗِﺩﺎَﺻ ْﻢُﺘْﻨُﻛ ْﻥِﺍ َﺕْﻮَﻤْﻟﺍ ُﻢُכ ِ�ُﻔْﻧَﺍ

ۙ َﻥﻮُﻗَﺯْﺮُﻳ ْ�ِ ِّ�َﺭ َﺪْﻨِﻋ ٌﺀﺎ ٓ َﻴْﺣَﺍ ْﻞَﺑ ۜ ًﺎﺗ�َﻮْﻣَﺍ ِ ��ﺍ ِﻞﻴ۪� َ� ۪� �ﻮُﻠِﺘُﻗ َﻦﻳ۪ﺬ�ﻟﺎِﺑ َﻥﻭُ� ِ�ْﺒَﺘْﺴَ�َﻭ ۙ ۪ﻪِﻠْﻀَﻓ ْﻦِﻣ ُ ��ﺍ ُﻢُﻬﻴٰﺗٰﺍ ﺎ ٓ َﻤِﺑ َ� ۪ﺣِﺮَﻓ ۝

ۢ َﻥﻮُﻧَﺰْﺤَﻳ ْﻢُﻫ َﻻَﻭ ْﻢِﻬْﻴَﻠَﻋ ٌﻑْﻮَﺧ �ﻻَﺍ ۙ ْﻢِﻬِﻔْﻠَﺧ ْﻦِﻣ ْﻢِ ِ� �ﻮُﻘَﺤْﻠَﻳ َْ�

َﺮْﺟَﺍ ُﻊﻴ ۪ﻀُﻳ َﻻ َ ��ﺍ �ﻥَ�َﻭ ۙ ٍﻞْﻀَﻓَﻭ ِ ��ﺍ َﻦِﻣ ٍﺔَﻤْﻌِﻨِﺑ َﻥﻭُﺮِﺸْﺒَﺘْ َ� ۝ ﺎ ٓ َﻣ ِﺪْﻌَﺑ ْﻦِﻣ ِ�ﻮُﺳ�ﺮﻟ�َﻭ ِ �ِ� �ﻮُﺑﺎَﺠَﺘْﺳﺍ َﻦﻳ۪ﺬ�ﻟَﺍ ۝ ۟ ۛۚ َ�۪ﻨِﻣْﺆُﻤْﻟﺍ

۝

� ۚ ٌﻢﻴ۪ﻈَﻋ ٌﺮْﺟَﺍ �ْﻮَﻘ�ﺗ�َﻭ ْﻢُﻬْﻨِﻣ �ﻮُﻨَﺴْﺣَﺍ َﻦﻳ۪ﺬ�ﻠِﻟ ۛۜ ُﺡْﺮَﻘْﻟﺍ ُﻢُ َ�ﺎَﺻَﺍ ْﻢُﻫْﻮَﺸْﺧﺎَﻓ ْﻢُﻜَ� �ﻮُﻌَﻤَﺟ ْﺪَﻗ َﺱﺎ�ﻨﻟﺍ �ﻥِﺍ ُﺱﺎ�ﻨﻟﺍ ُﻢُﻬَﻟ َﻝﺎَﻗ َﻦﻳ۪ﺬ�ﻟَﺍ

۝

� ُﻞﻴ ۪כَﻮْﻟﺍ َ�ْﻌِﻧَﻭ ُ ��ﺍ ﺎَﻨُ� ْ�َﺣ �ﻮُﻟﺎَﻗَﻭ ۗ ًﺎﻧﺎَﻤﻳ۪ﺍ ْ�ُﻫَﺩﺍَﺰَﻓ

٤ ُءْ�ُ�ْ�ا َن ٰ�ْ�ِ� ِلٰا ُةَ��ُ� ٣ ٧٠

ْﻢُﻜَﺑﺎَﺻَﺍ ﺎَٓﻣَﻭ

ٍﺔَﻤْﺣَﺭ ﺎَﻤِﺒَﻓ ۝ َ�ﻭُﺮَﺸْﺤُﺗ ِ ��ﺍ َ�ِ َﻻ ْ�ُﺘْﻠِﺘُﻗ ْﻭَﺍ ْ��ﺘُﻣ ْ ِ�َﻟَﻭ �ﻮ�ﻀَﻔْﻧ َﻻ ِﺐْﻠَﻘْﻟﺍ َ��۪ﻠَﻏ ﺎ�ﻈَﻓ َ�ْ�ُﻛ ْﻮَﻟَﻭ ۚ ْ�ُﻬَﻟ َ�ْ�ِﻟ ِ ��ﺍ َ�ِ�

ۚ ِﺮْﻣَ ْﻻﺍ ِ� ْﻢُﻫْﺭِﻭﺎَﺷَﻭ ْﻢُﻬَﻟ ْﺮِﻔْﻐَﺘْﺳ�َﻭ ْﻢُﻬْﻨَﻋ ُﻒْﻋﺎَﻓ ۖ َﻚِﻟْﻮَﺣ ْﻦِﻣ َ�۪ﻠِّﻛَﻮَﺘُﻤْﻟﺍ �ﺐِﺤُﻳ َ ��ﺍ �ﻥِﺍ ۜ ِ ��ﺍ َ�َﻋ ْﻞ�כَﻮَﺘَﻓ َﺖْﻣَ�َﻋ ﺍَﺫِאَﻓ ْﻦَﻤَﻓ ْ�ُﻜْ�ُﺬْﺨَﻳ ْﻥِ�َﻭ ۚ ْ�ُﻜَ� َﺐِﻟﺎَﻏ َ�َ� ُ ��ﺍ ُ�ُﻛْﺮُﺼْﻨَﻳ ْﻥِﺍ ۝ َﻥﻮُﻨِﻣْﺆُﻤْﻟﺍ ِﻞ�ﻛَﻮَﺘَﻴْﻠَﻓ ِ ��ﺍ َ�َﻋَﻭ ۜ ۪ﻩِﺪْﻌَﺑ ْﻦِﻣ ْﻢُﻛُﺮُﺼْﻨَﻳ ﻱ۪ﺬ�ﻟﺍ ﺍَﺫ َ�ْﻮَﻳ �ﻞَﻏ ﺎَﻤِﺑ ِ�ْﺄَﻳ ْﻞُﻠْﻐَﻳ ْﻦَﻣَﻭ ۜ �ﻞُﻐَﻳ ْ�َﺍ ٍّ ِ�َﻨِﻟ َﻥﺎَﻛ ﺎَﻣَﻭ ۝

۝

� َﻥﻮُﻤَﻠْﻈُﻳ َﻻ ْ�ُﻫَﻭ ْﺖَ� َ�َﻛ ﺎَﻣ ٍﺲْﻔَﻧ �ﻞُﻛ ��َﻮُﺗ �ﻢُﺛ ۚ ِﺔَﻤٰﻴِﻘْﻟﺍ ُﻪ�ٰﻭْﺄَﻣَﻭ ِ ��ﺍ َﻦِﻣ ٍﻂَﺨَ ِ� َﺀﺎ ٓ َﺑ ْﻦَﻤَכ ِ ��ﺍ َﻥ�َﻮْﺿِﺭ َﻊَﺒ�ﺗﺍ ِﻦَﻤَﻓَﺍ ٌ� ۪ﺼَﺑ ُ ��� َﻭ ۜ ِ ��ﺍ َﺪْﻨِﻋ ٌﺕﺎَﺟَﺭَﺩ ْﻢُﻫ ۝ ُ� ۪ﺼَﻤْﻟﺍ َﺲْﺌِﺑَﻭ ۜ ُﻢ�ﻨَﻬَﺟ ْ�ِﻬﻴ۪ﻓ َﺚَﻌَﺑ ْﺫِﺍ َ�۪ﻨِﻣْﺆُﻤْﻟﺍ َ�َﻋ ُ ��ﺍ �ﻦَﻣ ْﺪَﻘَﻟ ۝ َ۟ﻥﻮُﻠَﻤْﻌَﻳ ﺎَﻤِﺑ ُ�ُﻬُﻤِّﻠَﻌُ�َﻭ ْﻢِﻬﻴّ۪ﻛَﺰُ�َﻭ ۪ﻪِﺗﺎَﻳٰﺍ ْ�ِﻬْﻴَﻠَﻋ �ﻮُﻠْﺘَﻳ ْﻢِﻬِﺴُﻔْﻧَﺍ ْﻦِﻣ ًﻻﻮُﺳَﺭ ٍ�۪ﺒُﻣ ٍ� َﻼَﺿ ۪�َﻟ ُﻞْﺒَﻗ ْﻦِﻣ �ﻮُﻧﺎَﻛ ْﻥِ�َﻭ ۚ َﺔَﻤْﻜِﺤْﻟ�َﻭ َﺏﺎَﺘِﻜْ�ﺍ ��َﺍ ْ�ُﺘْﻠُﻗ ۙ ﺎَﻬْﻴَﻠْﺜِﻣ ْ�ُﺘْﺒَﺻَﺍ ْﺪَﻗ ٌﺔَﺒﻴ ۪ﺼُﻣ ْﻢُﻜْﺘَﺑﺎَﺻَﺍ ﺎ ٓ �ﻤَﻟَﻭَﺍ ۝

۝

� ٌﺮﻳ۪ﺪَﻗ ٍﺀْ َ� ِّﻞُﻛ ٰ�َﻋ َ ��ﺍ �ﻥِﺍ ۜ ْﻢُﻜِﺴُﻔْﻧَﺍ ِﺪْﻨِﻋ ْﻦِﻣ َﻮُﻫ ْﻞُﻗ ۜ ﺍَﺬٰﻫ

٦٩ َن ٰ�ْ�ِ� ِلٰا ُةَ��ُ� ٣ ٤ ُءْ�ُ�ْ�ا

ًﺔَﻔِﺋﺎ ٓ َﻃ ٰ�ْﻐَﻳ ً��ﺎَﻌُﻧ ًﺔَﻨَﻣَﺍ ِّ�َﻐْﻟﺍ ِﺪْﻌَﺑ ْﻦِﻣ ْ�ُﻜْﻴَﻠَﻋ َﻝَﺰْﻧَﺍ �ﻢُﺛ ِّﻖَﺤْﻟﺍ َ ْ�َﻏ ِ ��ﺎِﺑ َﻥﻮ�ﻨُﻈَﻳ ْﻢُ� ُ�ُﻔْﻧَﺍ ْﻢُﻬْﺘ�ﻤَﻫَﺍ ْﺪَﻗ ٌﺔَﻔِﺋﺎ ٓ َﻃَﻭ ۙ ْﻢُﻜْﻨِﻣ ��ِﺍ ْﻞُﻗ ۜ ٍﺀ ْ َ� ْﻦِﻣ ِﺮْﻣَ ْﻻﺍ ْﻦِﻣ ﺎَﻨَﻟ ْﻞَﻫ َﻥﻮُﻟﻮُﻘَﻳ ۜ ِﺔ�ﻴِﻠِﻫﺎَﺠْﻟﺍ �ﻦَﻇ َﻥﻮُﻟﻮُﻘَﻳ ۜ َﻚَﻟ َﻥﻭُﺪْﺒُﻳ َﻻ ﺎَﻣ ْﻢِﻬِﺴُﻔْﻧَﺍ ۪ � َﻥﻮُﻔْﺨُﻳ ٓ ۜ ِ �ِ� ُﻪ�ﻠُﻛ َﺮْﻣَ ْﻻﺍ ْ�ُﺘْﻨُכ ْﻮَﻟ ْﻞُﻗ ۜ ﺎَﻨُﻬٰﻫ ﺎَﻨْﻠِﺘُﻗ ﺎَﻣ ٌﺀْ َ� ِﺮْﻣَ ْﻻﺍ َﻦِﻣ ﺎَﻨَﻟ َﻥﺎَﻛ ْﻮَﻟ

ۚ ْ�ِﻬِﻌِﺟﺎَﻀَﻣ ٰ�ِﺍ ُﻞْﺘَﻘْﻟﺍ ُﻢِﻬْﻴَﻠَﻋ َﺐِﺘُﻛ َﻦﻳ۪ﺬ�ﻟﺍ َﺯَ َ�َﻟ ْﻢُﻜِﺗﻮُﻴُﺑ ۪�

ۜ ْ�ُﻜِﺑﻮُﻠُﻗ ۪� ﺎَﻣ َﺺِّﺤَﻤُﻴِﻟَﻭ ْﻢُכِﺭﻭُﺪُﺻ ۪� ﺎَﻣ ُ ��ﺍ َ ِ�َﺘْﺒَﻴِﻟَﻭ َﻡْﻮَﻳ ْﻢُﻜْﻨِﻣ �ْﻮ�ﻟَﻮَﺗ َﻦﻳ۪ﺬ�ﻟﺍ �ﻥِﺍ ۝ ِﺭﻭُﺪ�ﺼﻟﺍ ِﺕﺍَﺬِﺑ ٌﻢﻴ۪ﻠَﻋ ُ ��� َﻭ

ۚ �ﻮُﺒَﺴَﻛ ﺎَﻣ ِﺾْﻌَﺒِﺑ ُﻥﺎَﻄْ���ﻟﺍ ُﻢُﻬ�ﻟَ َ�ْﺳﺍ ﺎَﻤ�ﻧِﺍ ۙ ِﻥﺎَﻌْﻤَﺠْﻟﺍ َ�َﺘْﻟﺍ َﻦﻳ۪ﺬ�ﻟﺍ ﺎَ ��َﺍ ﺎ ٓ َﻳ ۝ ٌ۟ﻢﻴ۪ﻠَﺣ ٌﺭﻮُﻔَﻏ َ ��ﺍ �ﻥِﺍ ۜ ْﻢُﻬْﻨَﻋ ُ ��ﺍ ﺎَﻔَﻋ ْﺪَﻘَﻟَﻭ ﺍَﺫِﺍ ْ�ِ ِ��َﻮْﺧِ ِﻻ �ﻮُﻟﺎَﻗَﻭ �ﻭُﺮَﻔَכ َﻦﻳ۪ﺬ�ﻟﺎَﻛ �ﻮُﻧﻮُﻜَﺗ َﻻ �ﻮُﻨَﻣٰﺍ �ﻮُﺗﺎَﻣ ﺎَﻣ ﺎَﻧَﺪْﻨِﻋ �ﻮُﻧﺎَﻛ ْﻮَﻟ ﻯ�ﺰُﻏ �ﻮُﻧﺎَﻛ ْﻭَﺍ ِﺽْﺭَ ْﻻﺍ ِ� �ﻮُﺑَﺮَﺿ ْ۪�ُﻳ ُ ��� َﻭ ۜ ْ�ِ ِ�ﻮُﻠُﻗ ۪� ً�َﺮْﺴَﺣ َכِﻟٰﺫ ُ ��ﺍ َﻞَﻌْﺠَﻴِﻟ ۚ �ﻮُﻠِﺘُﻗ ﺎَﻣَﻭ ِﻞﻴ۪ﺒَﺳ ۪� ْﻢُﺘْﻠِﺘُﻗ ْ ِ�َﻟَﻭ ۝ ٌ� ۪ﺼَﺑ َﻥﻮُﻠَﻤْﻌَﺗ ﺎَﻤِﺑ ُ ��� َﻭ ۜ ُﺖﻴ۪ﻤُ�َﻭ

۝

� َﻥﻮُﻌَﻤْﺠَﻳ ﺎ�ﻤِﻣ ٌ ْ�َﺧ ٌﺔَﻤْﺣَﺭَﻭ ِ ��ﺍ َﻦِﻣ ٌ�َﺮِﻔْﻐَﻤَﻟ ْﻢ�ﺘُﻣ ْﻭَﺍ ِ ��ﺍ

٤ ُءْ�ُ�ْ�ا َن ٰ�ْ�ِ� ِلٰا ُةَ��ُ� ٣ ٦٨

َﻝَﺰْﻧَﺍ �ﻢُﺛ

�ﻭُﺮَﻔَﻛ َ�ﻳ۪ﺬ�ﻟﺍ �ﻮُﻌﻴ۪ﻄُﺗ ْﻥِﺍ �ﻮ ٓ ُﻨَﻣٰﺍ َ�ﻳ ۪ﺬ�ﻟﺍ ﺎَ ��َﺍ ﺎ ٓ َﻳ

۝

� َ��۪ﺮِﺳﺎَﺧ �ﻮُﺒِﻠَﻘْﻨَﺘَﻓ ْ�ُכِﺑﺎَﻘْﻋَﺍ ٓ ٰ�َﻋ ْ�ُﻛﻭ�ﺩُﺮَﻳ ۪�ْﻠُ� َ� ۝ َ��۪ﺮِﺻﺎ�ﻨﻟﺍ ُ ْ�َﺧ َﻮُﻫَﻭ ۚ ْ�ُﻜﻴٰﻟ ْﻮَﻣ ُ ��ﺍ ِﻞَﺑ �ﻮُכَﺮْﺷَﺍ ﺎ ٓ َﻤِﺑ َﺐْﻋ�ﺮﻟﺍ �ﻭُﺮَﻔَﻛ َ�ﻳ ۪ﺬ�ﻟﺍ ِ�ﻮُﻠُﻗ ۪�

ۜ ُﺭא��ﻟﺍ ُ�ُﻬ�ٰﻭْﺄَﻣَﻭ ۚ ًﺎﻧﺎَﻄْ� ُ� ۪�ِ� ْ�ِّ َ�ُﻳ َْ� אَ� ِ ��אِ�

ُ ��ﺍ ُ�ُכَﻗَﺪَﺻ ْﺪَﻘَﻟَﻭ ۝ َ�۪ﻤِﻟﺎ�ﻈﻟﺍ ﻯَ�ْ�َﻣ َﺲْﺌِﺑَﻭ ْ�ُﺘْ� ِ�َﻓ ﺍَﺫِﺍ ٓ ��َﺣ ۚ ۪�ِ�ْﺫِﺎِﺑ ْ�ُ َ�� ��ُﺤَﺗ ْﺫِﺍ ٓ ُﻩَ�ْ�َﻭ א ٓ َ� ِ�ْ�َﺑ ْ�ِﻣ ْ�ُﺘْﻴَﺼَﻋَﻭ ِ� ْ�َ ْﻻﺍ ِ � ْ�ُﺘْﻋَﺯﺎَﻨَﺗَﻭ ﺎَﻴْﻧ�ﺪﻟﺍ ُﺪ�۪ﺮُﻳ ْ�َﻣ ْ���ُכْﻨِﻣ ۜ َ�ﻮ�ﺒِﺤُﺗ אَ� ْ�ُﻜ�ٰﺭَﺍ ْ�ُﻬْﻨَﻋ ْ�ُכَﻓَﺮَﺻ ��ُﺛ ۚ َ�َﺮِﺧٰ ْﻻﺍ ُﺪ�۪ﺮُﻳ ْ�َ� ْﻢُכْﻨِﻣَﻭ ٍﻞْﻀَﻓ ﻭُﺫ ُ ��� َﻭ ۜ ْ���ُכْﻨَﻋ ﺎَﻔَﻋ ْ�َ�َﻟَﻭ ۚ ْ���ُכَﻴِﻠَﺘْﺒَﻴِﻟ

ٓ ٰ�َﻋ َ� ۫ ُﻮْﻠَﺗ َﻻَﻭ َ�ﻭُﺪِﻌْﺼُﺗ ْﺫِﺍ ۝ َ�۪ﻨِﻣْﺆُﻤْﻟﺍ َ�َﻋ ْ�ُﻜَﺑﺎَﺛَﺎَﻓ ْ�ُﻜ�ٰﺮْﺧُﺍ ۪ � ْ�ُﻛﻮُﻋْﺪَﻳ ُ�� ُ��ﺮﻟ�َﻭ ٍ�َ�َﺍ ٓ َﻻَﻭ ْ�ُכَﺗﺎَﻓ ﺎَﻣ ٰ�َﻋ �ﻮُﻧَﺰْﺤَﺗ َﻼْﻴَכِ� ٍّ�َﻐِﺑ �ﺎﻤَﻏ

۝

� َ�ﻮُﻠَﻤْﻌَﺗ א َ�ِﺑ ٌ�۪ﺒَﺧ ُ ��� َﻭ ۜ ْ���ُכَﺑﺎَﺻَﺍ א ٓ َ�

٦٧ َن ٰ�ْ�ِ� ِلٰا ُةَ��ُ� ٣ ٤ ُءْ�ُ�ْ�ا

ْ�َﺍ ۝ َﻦ�۪ﺮِﻓﺎَכْ�ﺍ َﻖَﺤْﻤَ�َﻭ ��ُ�َﻣٰﺍ َ��۪ﺬ�ﻟﺍ ُ ��ﺍ َ� ِّ�َﻤُﻴِﻟَﻭ �ﻭُﺪَﻫﺎَﺟ َﻦﻳ۪ﺬ�ﻟﺍ ُ ��ﺍ ِ�َﻠْﻌَﻳ ﺎ�ﻤَﻟَﻭ َﺔ�ﻨَﺠْﻟﺍ �ﻮُﻠُﺧْﺪَﺗ ْﻥَﺍ ْﻢُﺘْﺒِﺴَﺣ ْﻦِﻣ َﺕْﻮَﻤْﻟﺍ َﻥْﻮ�ﻨَﻤَﺗ ْﻢُﺘْﻨُﻛ ْﺪَﻘَﻟَﻭ ۝ َﻦ�۪ﺮِﺑﺎ�ﺼﻟﺍ َﻢَﻠْﻌَ�َﻭ ْﻢُﻜْﻨِﻣ ٌﺪ�ﻤَﺤُﻣ ﺎَﻣَﻭ ۝ َ۟ﻥﻭُﺮُﻈْﻨَﺗ ْﻢُﺘْﻧَ�َﻭ ُﻩﻮُﻤُﺘْﻳَ�َﺭ ْﺪَﻘَﻓ ۖ ُﻩْﻮَﻘْﻠَﺗ ْﻥَﺍ ِﻞْﺒَﻗ َﻞِﺘُﻗ ْﻭَﺍ َ�ﺎَﻣ ْﻦِﺋ ۬ ﺎَﻓَﺍ ۜ ُﻞُﺳ�ﺮﻟﺍ ِﻪِﻠْﺒَﻗ ْﻦِﻣ ْﺖَﻠَﺧ ْﺪَﻗ ۚ ٌﻝﻮُﺳَﺭ �ﻻِﺍ �ﺮُﻀَﻳ ْﻦَﻠَﻓ ِﻪْﻴَﺒِﻘَﻋ ٰ�َﻋ ْﺐِﻠَﻘْﻨَﻳ ْﻦَﻣَﻭ ۜ ْﻢُﻜِﺑﺎَﻘْﻋَﺍ ٓ ٰ�َﻋ ْﻢُﺘْﺒَﻠَﻘْﻧﺍ ْﻥَﺍ ٍﺲْﻔَﻨِﻟ َﻥﺎَﻛ ﺎَﻣَﻭ ۝ َﻦ�۪ﺮِﻛﺎ�ﺸﻟﺍ ُ ��ﺍ ﻱِﺰْﺠَﻴَﺳَﻭ ۜ ًﺎ�ْﻴَﺷ َ ��ﺍ ﺎَﻴْﻧ�ﺪﻟﺍ َ��َﻮَﺛ ْﺩِﺮُﻳ ْﻦَﻣَﻭ ۜ ًﻼ�ﺟَﺆُﻣ ًﺎﺑﺎَﺘِﻛ ِ ��ﺍ ِﻥْﺫِﺎِﺑ �ﻻِﺍ َﺕﻮُﻤَﺗ ﻱِﺰْﺠَ� َ�َﻭ ۜ ﺎَﻬْﻨِﻣ ۪ﻪِﺗْﺆُﻧ ِ�َﺮِﺧٰ ْﻻﺍ َ��َﻮَﺛ ْﺩِﺮُﻳ ْﻦَﻣَﻭ ۚ ﺎَﻬْﻨِﻣ ۪�ِ�ْﺆُﻧ ﺎَﻤَﻓ ۚ ٌ�۪ﺜَﻛ َ�ﻮ�ﻴِّﺑِﺭ ُﻪَﻌَﻣ ۙ َﻞَﺗﺎَﻗ ٍّ ِ�َﻧ ْﻦِﻣ ْﻦِّﻳَﺎَﻛَﻭ ۝ َﻦ�۪ﺮِﻛﺎ�ﺸﻟﺍ

ۜ �ﻮُﻧﺎَﻜَﺘْﺳﺍ ﺎَﻣَﻭ �ﻮُﻔُﻌَﺿ ﺎَﻣَﻭ ِ ��ﺍ ِﻞﻴ۪ﺒَﺳ ۪� ْﻢُ َ�ﺎَﺻَﺍ ﺎ ٓ َﻤِﻟ �ﻮُﻨَﻫَﻭ �ﻮُﻟﺎَﻗ ْﻥَﺍ ٓ �ﻻِﺍ ْ�ُ�َﻟْﻮَﻗ َ�ﺎَﻛ ﺎَﻣَﻭ ۝ َﻦ�۪ﺮِﺑﺎ�ﺼﻟﺍ �ﺐِﺤُﻳ ُ ��� َﻭ ﺎَﻨَﻣﺍَﺪْﻗَﺍ ْﺖِّﺒَﺛَﻭ ﺎَﻧِﺮْﻣَﺍ ۪ � ﺎَﻨَﻓ�َﺮْﺳِ�َﻭ ﺎَﻨَﺑﻮُﻧُﺫ ﺎَﻨَﻟ ْﺮِﻔْﻏﺍ ﺎَﻨ�ﺑَﺭ ٓ َ��َﻮَﺛ ُ ��ﺍ ُ�ُﻬﻴٰﺗٰﺎَﻓ ۝ َﻦ�۪ﺮِﻓﺎَכْ�ﺍ ِ�ْﻮَﻘْﻟﺍ َ�َﻋ ﺎَﻧْﺮُﺼْﻧ�َﻭ

۝

� َ۟�۪� ِ�ْﺤُﻤْﻟﺍ �ﺐِﺤُﻳ ُ ��� َﻭ ۜ ِ�َﺮِﺧٰ ْﻻﺍ ِ��َﻮَﺛ َ� ْ�ُﺣَﻭ ﺎَﻴْﻧ�ﺪﻟﺍ

'

٤ ُءْ�ُ�ْ�ا َن ٰ�ْ�ِ� ِلٰا ُةَ��ُ� ٣ ٦٦

َﺺِّﺤَﻤُﻴِﻟَﻭ

ُﺕ�َﻮٰﻤ�ﺴﻟﺍ ﺎَﻬُﺿْﺮَﻋ ٍﺔ�ﻨَﺟَﻭ ْﻢُﻜِّﺑَﺭ ْﻦِﻣ ٍ�َﺮِﻔْﻐَﻣ ٰ�ِﺍ �ﻮ ٓ ُﻋِﺭﺎَﺳَﻭ ِﺀ� ٓ �ﺮ�ﺴﻟﺍ ِ� َﻥﻮُﻘِﻔْﻨُﻳ َﻦﻳ۪ﺬ�ﻟَﺍ ۝ ۙ َ�۪ﻘ�ﺘُﻤْﻠِﻟ ْﺕ�ﺪِﻋُﺍ ۙ ُﺽْﺭَ ْﻻ�َﻭ

ۜ ِﺱﺎ�ﻨﻟﺍ ِ�َ� َ�۪ﻓﺎَﻌْﻟ�َﻭ َﻆْﻴَﻐْﻟﺍ َ�۪ﻤِﻇﺎَﻜْ��َﻭ ِﺀ� ٓ �ﺮ�ﻀﻟ�َﻭ ًﺔَﺸِﺣﺎَﻓ �ﻮُﻠَﻌَﻓ ﺍَﺫِﺍ َﻦﻳ۪ﺬ�ﻟ�َﻭ ۝ ۚ َ�۪� ِ�ْﺤُﻤْﻟﺍ �ﺐِﺤُﻳ ُ ��� َﻭ

ۚ ْ�ِ ِ�ﻮُﻧُﺬِﻟ �ﻭُﺮَﻔْﻐَﺘْﺳﺎَﻓ َ ��ﺍ �ﻭُﺮَכَﺫ ْ�ُﻬَﺴُﻔْﻧَﺍ �ﻮ ٓ ُﻤَﻠَﻇ ْﻭَﺍ �ﻮُﻠَﻌَﻓ ﺎَﻣ ٰ�َﻋ �ﻭ�ﺮِﺼُﻳ َْ�َﻭ ۖ ُ ��ﺍ �ﻻِﺍ َ�ﻮُﻧ�ﺬﻟﺍ ُﺮِﻔْﻐَﻳ ْﻦَﻣَﻭ ْ�ِ ِّ�َﺭ ْﻦِﻣ ٌ�َﺮِﻔْﻐَﻣ ْ�ُﻫ ۬ ُﺅﺍ ٓ َﺰَﺟ َכِﺌ ٓ ٰﻟ ۬ ﻭُﺍ ۝ َ�ﻮُﻤَﻠْﻌَﻳ ْ�ُﻫَﻭ َ�ْﻌِﻧَﻭ ۜ ﺎَﻬﻴ۪ﻓ َﻦﻳ۪ﺪِﻟﺎَﺧ ُﺭﺎَ ْ�َ ْﻻﺍ ﺎَﻬِﺘْﺤَﺗ ْﻦِﻣ ﻱ۪ﺮْﺠَﺗ ٌ�ﺎ�ﻨَﺟَﻭ ِ� �ﻭُ� ۪ﺴَﻓ ۙ ٌ َ�ُﺳ ْﻢُﻜِ�ْﺒَﻗ ْﻦِﻣ ْﺖَﻠَﺧ ْﺪَﻗ ۝ ۜ َ�۪ﻠِﻣﺎَﻌْﻟﺍ ُﺮْﺟَﺍ ﺍَﺬٰﻫ ۝ َ�۪ﺑِّﺬَﻜُﻤْﻟﺍ ُﺔَﺒِﻗﺎَﻋ َﻥﺎَﻛ َﻒْﻴَﻛ �ﻭُﺮُﻈْﻧﺎَﻓ ِﺽْﺭَ ْﻻﺍ �ﻮُﻨِ َ� َﻻَﻭ ۝ َ�۪ﻘ�ﺘُﻤْﻠِﻟ ٌﺔَﻈِﻋْﻮَﻣَﻭ ﻯًﺪُﻫَﻭ ِﺱא��ﻠِﻟ ٌﻥאَ�َﺑ

۝

� َ�۪ﻨِﻣْﺆُﻣ ْ�ُﺘْﻨُﻛ ْﻥِﺍ َ�ْﻮَﻠْﻋَ ْﻻﺍ ُ�ُﺘْﻧَ�َﻭ �ﻮُﻧَﺰْﺤَﺗ َﻻَﻭ َכْﻠِﺗَﻭ ۜ ُﻪُﻠْﺜِﻣ ٌﺡْﺮَﻗ َ�ْﻮَﻘْﻟﺍ �ﺲَﻣ ْﺪَﻘَﻓ ٌﺡْ�َ� ْ�ُכ ْ�َﺴْﻤَﻳ ْﻥِﺍ �ﻮُﻨَﻣٰﺍ َﻦﻳ۪ﺬ�ﻟﺍ ُ ��ﺍ َ�َﻠْﻌَﻴِﻟَﻭ ۚ ِﺱﺎ�ﻨﻟﺍ َ ْ�َﺑ ﺎَﻬُﻟِﻭﺍَﺪُﻧ ُﻡﺎ�ﻳَ ْﻻﺍ

۝

� ۙ َ�۪ﻤِﻟﺎ�ﻈﻟﺍ �ﺐِﺤُﻳ َﻻ ُ ��� َﻭ ۜ َﺀﺍ ٓ َﺪَﻬُﺷ ْ�ُכْﻨِﻣ َﺬِﺨ�ﺘَ�َﻭ

٦٥ َن ٰ�ْ�ِ� ِلٰا ُةَ��ُ� ٣ ٤ ُءْ�ُ�ْ�ا

َ�َﻋَﻭ ۜ ﺎَﻤُﻬ�ﻴِﻟَﻭ ُ ��� َﻭ ۙ َﻼَﺸْﻔَﺗ ْ�َﺍ ْ�ُﻜْﻨِﻣ ِﻥﺎَﺘَﻔِﺋﺎ ٓ َﻃ ْﺖ�ﻤَﻫ ْﺫِﺍ ْﻢُﺘْﻧَ�َﻭ ٍﺭْﺪَﺒِﺑ ُ ��ﺍ ُﻢُﻛَﺮَﺼَﻧ ْﺪَﻘَﻟَﻭ ۝ َﻥﻮُﻨِﻣْﺆُﻤْﻟﺍ ِﻞ�ﻛَﻮَﺘَﻴْﻠَﻓ ِ ��ﺍ َ�۪ﻨِﻣْﺆُﻤْﻠِﻟ ُﻝﻮُﻘَﺗ ْﺫِﺍ ۝ َﻥﻭُﺮُﻜْ َ� ْ�ُﻜ��َﻌَﻟ َ ��ﺍ �ﻮُﻘ�ﺗﺎَﻓ ۚ ٌﺔ�ﻟِﺫَﺍ ِﺔَﻜِﺌ ٓ ٰﻠَﻤْﻟﺍ َﻦِﻣ ٍﻑ َﻻٰﺍ ِﺔَﺜٰﻠَﺜِﺑ ْﻢُﻜ�ﺑَﺭ ْ�ُﻛ�ﺪِﻤُﻳ ْﻥَﺍ ْ�ُכَﻴِﻔْﻜَﻳ ْﻦَﻟَﺍ ْ�ِﻫِﺭْﻮَﻓ ْﻦِﻣ ْ�ُﻛﻮُﺗْﺄَ�َﻭ �ﻮُﻘ�ﺘَﺗَﻭ �ﻭُ ِ�ْﺼَﺗ ْ�ِﺍ ۙ ٓ ٰ�َﺑ ۝ ۜ َ�۪ﻟَ ْ�ُﻣ َ�۪ﻣِّﻮَﺴُﻣ ِﺔَﻜِﺌ ٓ ٰﻠَﻤْﻟﺍ َﻦِﻣ ٍﻑ َﻻٰﺍ ِﺔَﺴْﻤَﺨِﺑ ْﻢُﻜ�ﺑَﺭ ْ�ُﻛْﺩِﺪْﻤُﻳ ﺍَﺬٰﻫ

ۜ ۪ﻪِﺑ ْﻢُכُﺑﻮُﻠُﻗ � ِ�َﻤْﻄَﺘِﻟَﻭ ْ�ُﻜَ� ﻯٰﺮْ ُ� �ﻻِﺍ ُ ��ﺍ ُﻪَﻠَﻌَﺟ ﺎَﻣَﻭ ۝

َﻊَﻄْﻘَﻴِﻟ ۝ ۙ ِ�ﻴ ۪כَﺤْﻟﺍ ِﺰﻳ۪ﺰَﻌْﻟﺍ ِ ��ﺍ ِﺪْﻨِﻋ ْﻦِﻣ �ﻻِﺍ ُﺮْﺼ�ﻨﻟﺍ ﺎَﻣَﻭ

۝

� َ�۪ﺒِﺋﺎ ٓ َﺧ �ﻮُﺒِﻠَﻘْﻨَﻴَﻓ ْ�ُﻬَﺘِﺒْﻜَﻳ ْﻭَﺍ �ﻭ ٓ ُﺮَﻔَﻛ َﻦﻳ۪ﺬ�ﻟﺍ َﻦِﻣ ً��َﺮَﻃ ْ�ُ َ�ِّﺬَﻌُﻳ ْﻭَﺍ ْ�ِﻬْﻴَﻠَﻋ َ�ﻮُﺘَﻳ ْﻭَﺍ ٌﺀْ َ� ِﺮْﻣَ ْﻻﺍ َ�ِ� َכَﻟ َ�ْ�َﻟ

ۜ ِﺽْﺭَ ْﻻﺍ ِ� ﺎَﻣَﻭ ِ��َﻮٰ���ﻟﺍ ِ� ﺎَﻣ ِ �ِ� َﻭ ۝ َﻥﻮُﻤِﻟﺎَﻇ ْﻢُ ��ِﺎَﻓ

۝

� ٌ۟�ﻴ۪ﺣَﺭ ٌﺭﻮُﻔَﻏ ُ ��� َﻭ ۜ ُﺀﺎ ٓ َ َ� ْﻦَﻣ ُ�ِّﺬَﻌُ�َﻭ ُﺀﺎ ٓ َ َ� ْﻦَﻤِﻟ ُﺮِﻔْﻐَﻳ

ۖ ًﺔَﻔَﻋﺎَﻀُﻣ ًﺎﻓﺎَﻌْﺿَﺍ �ﻮ ٓ ٰﺑِّﺮﻟﺍ �ﻮُﻠُכْﺄَﺗ َﻻ �ﻮُﻨَﻣٰﺍ َﻦﻳ۪ﺬ�ﻟﺍ ﺎَ ��َﺍ ﺎ ٓ َﻳ ْﺕ�ﺪِﻋُﺍ ٓ ۪��ﻟﺍ َﺭﺎ�ﻨﻟﺍ �ﻮُﻘ�ﺗ�َﻭ ۝ ۚ َﻥﻮُﺤِﻠْﻔُﺗ ْﻢُﻜ��َﻌَﻟ َ ��ﺍ �ﻮُﻘ�ﺗ�َﻭ

۝

� ۚ َﻥﻮُﻤَﺣْﺮُﺗ ْﻢُﻜ��َﻌَﻟ َﻝﻮُﺳ�ﺮﻟ�َﻭ َ ��ﺍ �ﻮُﻌﻴ۪ﻃَ�َﻭ ۝ ۚ َﻦ�۪ﺮِﻓﺎَﻜْ�ِﻟ

٤ ُءْ�ُ�ْ�ا َن ٰ�ْ�ِ� ِلٰا ُةَ��ُ� ٣ ٦٤

ْﺖ�ﻤَﻫ ْﺫِﺍ

َﻦِﻣ ْ�ُﻫُﺩ َﻻْﻭَﺍ ٓ َﻻَﻭ ْ�ُﻬُﻟ�َﻮْﻣَﺍ ْ�ُﻬْﻨَﻋ َ ِ�ْﻐُﺗ ْﻦَﻟ �ﻭُﺮَﻔَﻛ َﻦﻳ۪ﺬ�ﻟﺍ �ﻥِﺍ

۝

� َﻥﻭُﺪِﻟﺎَﺧ ﺎَﻬﻴ۪ﻓ ْﻢُﻫ ۚ ِﺭﺎ�ﻨﻟﺍ ُﺏﺎَﺤْﺻَﺍ َכِﺌ ٓ ٰﻟ ۬ ﻭُ�َﻭ ۜ ًﺎ�ْ� َ� ِ ��ﺍ �ﺮِﺻ ﺎَﻬﻴ۪ﻓ ٍ��۪ﺭ ِﻞَﺜَﻤَﻛ ﺎَﻴْﻧ�ﺪﻟﺍ ِ�ﻮٰﻴَﺤْﻟﺍ ِﻩِﺬٰﻫ ۪� َﻥﻮُﻘِﻔْﻨُﻳ ﺎَﻣ ُﻞَﺜَﻣ ُ�ُﻬَﻤَﻠَﻇ ﺎَﻣَﻭ ۜ ُﻪْﺘَﻜَ�ْﻫَﺎَﻓ ْ�ُ� َ�ُﻔْﻧَﺍ �ﻮ ٓ ُﻤَﻠَﻇ ٍ�ْﻮَﻗ َﺙْﺮَﺣ ْﺖَﺑﺎَﺻَﺍ َﻻ �ﻮُﻨَﻣٰﺍ َ��۪ﺬ�ﻟﺍ ﺎَ ��َﺍ ﺎ ٓ َﻳ ۝ َ�ﻮُﻤِﻠْﻈَﻳ ْ�ُ� َ�ُﻔْﻧَﺍ ْﻦِﻜٰ�َﻭ ُ ��ﺍ ﺎَﻣ �ﻭ�ﺩَﻭ ۜ ًﻻאَ�َﺧ ْ�ُﻜَﻧﻮُﻟْﺄَﻳ َﻻ ْﻢُכِﻧﻭُﺩ ْ�ِ� ًﺔَﻧﺎَﻄِﺑ �ﻭُ� ِ��ﺘَﺗ ْ�ُﻫُﺭﻭُﺪُﺻ ۪�ْﺨُﺗ ﺎَﻣَﻭ ۚ ْ�ِﻬِﻫ�َﻮْﻓَﺍ ْﻦِﻣ ُﺀﺎ ٓ َﻀْﻐَﺒْﻟﺍ ِﺕَﺪَﺑ ْﺪَﻗ ۚ ْﻢ�ﺘِﻨَﻋ ْ�ُﺘْﻧَﺍ ﺎ ٓ َﻫ ۝ َﻥﻮُﻠِﻘْﻌَﺗ ْﻢُﺘْﻨُﻛ ْﻥِﺍ ِﺕﺎَﻳٰ ْﻻﺍ ُﻢُﻜَ� ﺎ�ﻨ�ﻴَﺑ ْﺪَﻗ ۜ ُ َ��ْﻛَﺍ ﺍَﺫِ�َﻭ ۚ ۪ﻪِّﻠُﻛ ِﺏﺎَﺘِﻜْ�ﺎِﺑ َﻥﻮُﻨِﻣْﺆُﺗَﻭ ْﻢُﻜَﻧﻮ�ﺒِﺤُﻳ َﻻَﻭ ْﻢُ َ�ﻮ�ﺒِﺤُﺗ ِﺀ ٓ َﻻ ۬ ﻭُﺍ َﻦِﻣ َﻞِﻣﺎَﻧَ ْﻻﺍ ُ�ُכْﻴَﻠَﻋ �ﻮ�ﻀَﻋ �ْﻮَﻠَﺧ ﺍَﺫِ�َﻭ ۗ ﺎ�ﻨَﻣٰﺍ �ﻮ ٓ ُﻟﺎَﻗ ْﻢُﻛﻮُﻘَﻟ ِﺭﻭُﺪ�ﺼﻟﺍ ِ�ﺍَﺬِﺑ ٌﻢﻴ۪ﻠَﻋ َ ��ﺍ �ﻥِﺍ ۜ ْﻢُכِﻈْﻴَﻐِﺑ �ﻮُﺗﻮُﻣ ْﻞُﻗ ۜ ِﻆْﻴَﻐْﻟﺍ ٌﺔَﺌِّ�َ� ْ�ُﻜْﺒِﺼُﺗ ْ�ِ�َﻭ ۘ ْ�ُﻫْﺆُ َ� ٌﺔَ� َ�َﺣ ْﻢُכْﺴَﺴْﻤَﺗ ْﻥِﺍ ۝

ۜ ًﺎ�ْ� َ� ْ�ُﻫُﺪْﻴَﻛ ْ�ُﻛ�ﺮُﻀَﻳ َﻻ �ﻮُﻘ�ﺘَﺗَﻭ �ﻭُ ِ�ْﺼَﺗ ْﻥِ�َﻭ ۜ ﺎَِ� �ﻮُﺣَﺮْﻔَﻳ َכِﻠْﻫَﺍ ْﻦِﻣ َ�ْﻭَﺪَﻏ ْﺫِ�َﻭ ۝ ٌ۟ﻂﻴ ۪ﺤُﻣ َ�ﻮُﻠَﻤْﻌَﻳ ﺎَﻤِﺑ َ ��ﺍ �ﻥِﺍ

۝

� ۙ ٌ�ﻴ۪ﻠَﻋ ٌﻊﻴ۪ﻤَﺳ ُ ��� َﻭ ۜ ِ�ﺎَﺘِﻘْﻠِﻟ َﺪِﻋﺎَﻘَﻣ َ�۪ﻨِﻣْﺆُﻤْﻟﺍ ُﺉِّﻮَﺒُﺗ

1. Âl-i İmrân Suresi (16-28 sayfalar)

I. OKUNACAK SURE VE AYETLER

II. TECVİT BİLGİSİ

1. Tecvidin Tanımı, Amacı ve Önemi

Sözlükte bir şeyi güzel yapmak ve süslemek anlamına gelen tecvid, Kur’an-ı Kerim’i doğru ve güzel okuma kurallarını içeren bir ilimdir. Bu ilmin konusu, Kur’an-ı Kerim’in harfleridir.45

Yüce Allah, Kur’an’ın “tertil” üzere indirildiğini bildirmiştir.46 “...Kur’an’ı tertil üzere oku!”47 emriyle de Peygamberimize ve onun şahsında bütün Müslümanlara bir sorumluluk yüklemiştir. Ayette geçen

“tertil” kelimesinin manasını Hz. Ali (r.a.), “harflerin güzel çıkarılması ve durulacak yerlerin iyi bilinmesi” şeklinde açıklamıştır.48 Bu sorumluluğun farkında olan alimler, “Kur’an’ı ağır ağır, tane tane, harflerin hakkını vererek ve anlayarak okumanın önemi” üzerinde durmuşlar, Peygamberimiz ve sahabilerin Kur’an okuyuşlarındaki uygulamalarını tespit ederek “Tecvid İlmi” adı altında sistematik hâle getirmişlerdir.

Kur’an-ı Kerim, Allah tarafından Arapça olarak indirilmiştir. Kur’an’ın lafızları, içindeki yüce manaları koruyan bir mahfaza durumundadır. Kur’an’ın lafız ve manalarındaki bütünlüğün korunması için öncelikle lafızları düzgün okunmalıdır. Bu da onun belirli kurallara göre okunmasını zorunlu kılmaktadır. Peygamberimiz

Kur’an’ı tecvidli olarak okumuştur. Sahabe-i Kiram ve onlardan sonra gelen bütün nesiller de Kur’an’ı tecvidli okumaya ayrı bir özen göstermişlerdir.

45 Abdurrahman Çetin, Kur’an Okuma Esasları, s. 76.

46 Furkan suresi, 32. ayet.

47 Müzzemmil suresi, 4. ayet.

48 İbn Cezeri, en-Neşr fi Kıraati’l-Aşr, C 1, s. 209.

SAKARYA TÜRKÜSÜ

İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya...

Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya.

Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak.

Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak.

Her şey akar: Su, tarih, yıldız, insan ve fikir...

Oluklar çift: Birinden nur akar, birinden kir.

Akışta demetlenmiş büyük, küçük, kâinat...

Şu çıkan buluta bak, bu inen suya inat!

Fakat Sakarya başka, yokuş mu çıkıyor ne?

Kurşundan bir yük binmiş köpükten gövdesine

Necip Fazıl Kısakürek, Çile, s. 399.

Yukarıda giriş mısraları verilen şiirin tamamını, şairin “Çile” adlı kitabından bulunuz. Bir arka-daşınızdan önce gelişigüzel, sonra da vurgu, tonlama ve duraklara dikkat ederek okumasını isteyiniz. İki okuyuş arasındaki farkları ahenk, anlam ve insan üzerindeki etkisi açısından tartışınız.

ARAŞTIRALIM

2. Uzatma (Med) ve Çeşitleri

Türkçede bazı hecelerin sesini uzatırız. Örneğin “âlem” ve “hâkim” kelimelerindeki “â” ve “hâ”

hecelerini, “hâlâ” kelimesinin ise her iki hecesini uzatarak söyleriz. Bunlar, Türkçedeki uzun sesli hecelerdir. Lale kelimesindeki ilk hece de aynıdır.

Türkçeden farklı bir fonetiği olan Kur’an dili, pek çok uzun sesli heceye sahiptir. Bunlardan bazısı Türkçe ve Arapça konuşmalardaki doğal uzatmalar kadardır. Diğer bir kısmı ise Kur’an’a özgü olarak daha fazla uzatılır. Bu uzun sesler sayesinde, Kur’an okuyuşunda çok hoş bir âhenk meydana gelir.

Harflerin uzatılarak okunmasına tecvid ilminde

“med” denir. Bir harfin uzatılarak okunmasını sağlayan harflere de “med harfleri” denir. Bunlar vav

( و )

, ya

( ي )

ve elif

( ا )

harfleridir. Bu harflerin kendinden önceki harfleri uzatabilmesi için iki şart vardır:

1. Elif, vav ve ya harfleri harekesiz (sakin) olmalıdır.

2. Vav’dan önceki harfin harekesi ötre

(و ُـــــ)

,

ya’dan önceki harfin harekesi esre

(ي ِـــ)

, elif’ten önceki harfin harekesi üstün

(ا َـــ)

olmalıdır.

Med harfleri, sonuna geldiği harfin doğal bir şekilde uzatılmasını sağlar ki buna “bir elif miktarı” denir. Bir elif miktarı, işaret parmağını kaldırıp indirinceye kadar geçen süredir. Yaklaşık olarak Türkçede “âlem” kelimesindeki ilk hecenin uzunluğu kadardır.

Med harfleri, bazen gizli (mukadder) olur. Yani yazıda görülmez fakat okunur.

Med harflerinin gizli olduğu yerlerden bazıları şunlardır:

harften sonra med harflerinden gizli bir elif

( ا )

vardır.

Örnek:

َنَم اٰا

NOT EDELİM

Tecvid ilminin amacı, Kur’an’ın indirildiği şekilde okunmasını sağlamaktır. Tecvid kurallarını uygulayan kimse, Kur’an-ı Kerim’i Arapçanın fonetiğine uygun bir ses ahengiyle doğru ve güzel okur. Böylece hatalı ve yanlış okuyuşlardan korunmuş olur.

Kur’an lafızlarının doğru ve güzel okunmasını sağlayan kuralları bize tecvid ilmi öğretir.

Dolayısıyla tecvid, Kur’an tilavetinin ayrılmaz bir özelliğidir. Kur’an’ın lafız ve manalarındaki ahenk, ancak tecvid kurallarına uygun bir okuyuşla ortaya çıkar.

Harflerin bir elif miktarından fazla uzatılmasına sebep olan işaretler vardır. Bunlara da “med sebebi” denir. Med sebebi, hemze ve sükûn olmak üzere iki tanedir.

MED SEBEBİ

Kur’an’da özel yazımı olan bir harftir. Kelime içindeki konumuna göre bazen uzun hemze

(ُا ِا َا)

,

ba-zen de kısa hemze

( ُء ِء َء )

şeklinde

yazılır.

HEMZE

1. Lâzımî (kalıcı) sükûn: Hem durul-duğunda hem geçildiğinde var olan harekeli nun harfi

ْين۪مَلاَعْلَا

şeklinde cezimli olarak okunur. Eğer kelimede durulmazsa harf kendi harekesiyle okunarak sonraki kelimeye geçilir.

İki çeşit sükûn vardır:

Tecvid ilminde medler, yukarıda bahsedilen med harfleri ve med sebeplerinin durumuna göre altı kısma ayrılır:

Harekesizlik durumudur. Hareke-siz harfe “sakin harf” denir. Cezim

(ْـــــ)

, bir harfin sakin olduğunu gös-terir. Aynı zamanda, ِّبَر örneğinde olduğu gibi bütün şeddeli harflerin birincisi cezimlidir

( ِب+ ْبَر)

.

SÜKÛN

MED ÇEŞİTLERİ

Medd-i Ârız Medd-i Muttasıl

Medd-i Lîn Medd-i Tabiî

Medd-i Munfasıl

Medd-i Lâzım

2.1. Medd-i Tabiî

Med harfinden sonra med sebebi gelmezse medd-i tabiî olur.

Medd-i tabiînin uzatma süresi, bir elif miktarıdır.

Örnek:

َماَص

Bu örnekte;

• Elif

( ا )

med harfidir.

• Eliften sonra med sebebi, yani hemze veya sükûn yoktur.

• Bu durumda, medd-i tabiî meydana gelir.

• Sad

( ص )

harfi, “sâ” şeklinde bir elif miktarı uzatılarak okunur.

AÇIKLAYALIM - UYGULAYALIM

َلي۪ق َنوُلوُقَي َلاَق

Yukarıda geçen medd-i tabiîleri örnekteki gibi açıklayınız ve kelimeleri tecvidli olarak okuyunuz.

2.2. Medd-i Muttasıl

Med harfinden sonra hemze gelir ve hemze ile med harfi aynı kelimede bulunursa medd-i muttasıl olur.

Medd-i muttasıl dört elif miktarı uzatılır. Hızlı okuyuşta en az iki elif miktarı uzatılması gerekir.

Medd-i muttasılın uzatılması vaciptir.

Örnek:

َءآَج

Bu örnekte;

• Elif

( ا )

med harfidir. Eliften sonra med sebeplerinden hemze

( َء )

gelmiştir ve med harfi ile hemze aynı kelimededir.

• Bu durumda, medd-i muttasıl meydana gelir.

• Cim

( ج )

harfi, “caaaa” şeklinde dört elif miktarı uzatılarak okunur.

2.3. Medd-i Munfasıl

Med harfinden sonra hemze gelir ve hemze ile med harfi farklı kelimelerde bulunursa medd-i munfasıl olur. Bir başka ifadeyle bir kelimenin sonunda med harfi bulunur, peşinden gelen kelimenin ilk harfi de hemze olursa medd-i munfasıl meydana gelir.

Medd-i munfasıl dört elif miktarı uzatılır. Hızlı okuyuşta en az bir elif miktarı uzatılması gerekir.

Medd-i munfasıl dört elif miktarı uzatılır. Hızlı okuyuşta en az bir elif miktarı uzatılması gerekir.

Benzer Belgeler