• Sonuç bulunamadı

2. BÖLÜM

3.1. FELEK İLE İLGİLİ TASAVVURLAR

3.1.64. Kumaş (Atlas)

‘Atlas’ ipekten yapılan, düz renkli, üzerinde genellikle motif olmayan değerli bir kumaştır. Çoğunlukla rengi ve düz oluşu nedeniyle feleğe benzetilir.

"Felek-i Atlas""Çarh-ı Atlas" olarak da kullanılmaktadır. ‘Atlas’ kelimesinin diğer anlamı ‘kumaş’tır. Bu nedenle bazı beyitlerde kumaş olarak düşünülmüştür.

Yaşadıklarından memnun olmayan şâir ona iğne batırmak veya onu kesmek istemektedir. Bu durumda aşığın âh okları iğne görevi görmüştür:

Şöyle tîr-endâz-ı meydânız ki çarh-ı Atlası İgne atlasdan geçer gibi geçer peykânımız (Hayalî, G. 209/5)

Kumaşların kalitesini belirleyen damgalar kumaşın kalitesini ve markasını gösterir. Şâir burada gökyüzü kumaşının damgasını sadece Ülker olmasını istemektedir. Aksi takdirde onu almayacağını söyler:

Olmaz Hayalî müşteri gerdûn-ı atlasa Tamgası mâh olursa peren ülkeri degül (Hayâlî, G. 309/5)

Fuzûlî, feleğe seslenerek ben fakr elbisesinden utanmadığını, hakîr şalını bile felek atlasından üstün gördüğünü dile getiriyor:

Ey felek yokdur pelâs-ı fakrdan ârım benim Atlasundan bilmişim üstün muhakkar şâlimi (Fuzûlî, G. 287/3)

Atlas’ kumaşa verilen isimdir. Felekler atlas kumaşına benzetilirken dünya değer verilmediği anlaşılabilir:

Mirât-ı ‘ışka nazır olan 'âşık-ı za’îf Bir görür atlas-ı felek ile pelâsını ( Yahya Bey, G. 501/5)

Yahya Bey, bu beyitte şal ile atlas kumaşını kıyaslıyor. Şal dünyanın geçiciliğini simgeliyor. Bu nedenle değerli atlastan üstün tutuluyor:

Cihân fânîdür ey Yahya Hüve'l-Hayyu Hüve'l-Bâ/fî Değişmem atlas-ı çarha benüm bir köhne şâlum var ( Yahya Bey,G.59 /5)

Hz. Muhammed aba giydiğinden dolayı aba atlastan üstün tutulur:

Alçak görinür ana her dem felek-i atlas Şol kişi ki kılmışdur bir köhne ‘abadan hazz ( Yahya Bey,G.197 /2)

Fürkatinde kara çulda kodı bir şeh Zâtî’yi Kim o şahun çarh-ı atlas rahş-i kadri çulıdur (Zatî, 140/7)

3.1.65. Kutu

Felekler bazen de içinde değerli eşyalarım olduğu bir kutu olarak düşünülmüşlerdir:

Ol kerem deryâsı ihsân ü mürüvvet kânı kim

Yok ana benzer felek dürcünde bir dürr-i şemin (Fuzûlî, K. 10/4)

3.1.66. Perde

Feleklerin dokuz kat olduğu inancından dolayı bazı beyitlerde dokuz perde tâbiri kullanılmıştır. Bu dokuz perdenin arkasında bir gizem vardır:

Bu tokuz perdenün esrârını Zatî ide keşf Himmet it kim ney-i kilkündeki elhân-ı sarîr (Zatî, G.136/7)

3.1.67. Top

Câmi-i kadrinde eflâk ol nigârun Zatî’yâ Birbiri içre tokuz garra musanna toptur (Zatî, G.187/5)

3.1.68. Pervâne

Pervâne, Geceleri ışık etrafında dolaşan küçük kelebektir. Sürekli mumun etrafında dolaşarak sonunda kendini ateşe atar. Bu beyitte farklı açıdan ele alınmıştır. Dokuz felek pervâneye benzetilmiştir. Bu durumda ay ve güneş ışık saçan muma benzetilmiştir:

Tokuz pervânedür eflâk-ü-anun ışk nârıdur O nârun mah ile horşîd iki dâne şirârıdur (Zatî, G. 246/1)

3.1.69.Ta’limhâne

Bazen de gökler oklara hedef olan bir ta’limhânedir. Böyle bir benzetme kurulmasının nedeni sürekli gönlü yanan ve âh oklarını göklere gönderen âşıklar nedeniylerdir:

Eflâk tîr-i âhuma tâ’lîm-hânedür Mihr ile mâh tablası yir yir nişânedür (Zatî, G. 294/2)

SONUÇ

XVI. yüzyılda Osmanlı Devleti güçlü padişahların yönetimiyle büyüme ve gelişmesini sürdürerek büyük bir imparatorluk hâline gelmiştir. XIV. yüzyıldan beri gelişmekte olan Türk Edebiyatı kültür ve sanatı, XV. yüzyılda klasik dönem dediğimiz devre girmiş ve XVI. yüzyılda kendini geliştirerek zirveye ulaşmıştır. Bu yüzyılda Divân edebiyatının büyük şâirleri yetişmiş, estetik anlamda çok ileri bir seviye yakalanmıştır. Padişahlar ve şehzadeler başta olmak üzere devlet adamlarının sanatkârları himaye etmesi ile Osmanlı coğrafyasında belli kültür merkezleri oluşmuş ve şiir toplum arasında revaç bulmuştur.

XV. yüzyılda temelleri Ahmed Paşa ve Şeyhî gibi şâirler tarafından atılan klasik Osmanlı şiiri XVI. Yüzyılda Bâkî, Fuzûlî, Hayâlî ve Zâtî gibi büyük şâirler ile ulaşabileceği son noktaya ulaşmıştır. İran etkisinin devam etmesiyle birlikte milli bir tarzı da yakalayabilmişlerdir Özellikle Fuzûlî ve Bâkî şiirleriyle bu dönemin zirve şâirlerinden olmuşlardır. Aynı zamanda kendilerinden sonra gelen şâirler tarafından örnek alınmışlardır.

Bu dönemde yazılan eserlerde kozmik âleme olan ilginin arttığını görüyoruz. Bu artışta ilimle ilgilenenlerin artmasının rolü büyüktür. Bunun yanı sıra gök cisimlerinin kaderle bağlantısı olduğu, her insanın bir yıldızı olduğu ve bu yıldızların insan ahlâkı ve talihi üzerine tesiri olduğu görüşü etkili olmuştur. Bu nedenle kültürümüzde, mecazi bir kavram olarak değerlendirilen “felek”, birbiriyle ilgili veya ilgisiz bir çok anlamda kullanılmaktadır. Kullanılan bu şekiller genel olarak ortak olsa da farklı kullanımlar da göze çarpmaktadır. Her şairde feleğin zalimliği, feleğin üstünlüğü ve bu üstünlük karşısında insanoğlunun acizliği, feleğin kaderle ilişkisi, felekle ilgili olumsuz ifadeler geçmektedir. Felekle ilgili benzetmeler de bu dönem divan şairlerince oldukça fazladır. Felek; gökyüzü, talih, baht, dünya, zamane, devran, çadır, otak, kubbe, dam, kale, tas, kâse, hokka, şişe, yedi deniz, yedi başlı ejder, değirmen, dolap, tennûr, siper, yay, zırh, abdal, hokkabâz, ateşbâz, güvercin, kadın, sevgili, kocakarı, ayna, ayinedâr, fânus, adalet, kaplan, çember, at, av, avcı, beşik, dul kadın, elbise gibi birçok benzetme ile birlikte kullanılmıştır.

KAYNAKÇA

Ahmet Atillâ Şentürk, Osmanlı Şiiri Antolojisi, 2004

Akar Metin, Türk Edebiyatında Manzum Mi'râcnâmeler, 1987 Küçük Sabahattin, Bâkî Divânı, Akçağ Yayınları, Ankara 1994

Banarlı Nihat Sami, Resimli Türk Edebiyatı Tarihi, Milli Eğitim Basımevi, 1983 Çavuşoğlu Mehmed, "Bakî," TDV İslam Ansiklopedisi, C. 4, İstanbul 1991

Çavuşoğlu Mehmed, Yahya Bey Divânı, İstanbul 1977

Çavuşoğlu Mehmed, Yahya Bey Divânından Örnekler, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, Ankara 1983

Çavuşoğlu Mehmed,Tanyeri M.Ali, Zâti Divânı, İstanbul 1987

Çelebioğlu Amil, Kanuni Sultan Süleyman Devri Türk Edebiyatı, Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları, İstanbul 1994

Çelebioğlu Âmil, Kültür ve Edebiyatımızda Ay, Eski Türk Edebiyatı Araştırmaları, İstanbul 1998

Çetindağ Yusuf, Ayna Kitabı, Karam Yayınları, Çorum 2005

Deniz Sebahat, 16. Yüzyıl Bazı Dîvân Şairlerinin Türkçe Dîvânlarında Kozmik

Unsurlar (Bâkî-Fuzûlî, Hayâlî Beg, Nev’î, Yahyâ Beg), Marmara Üniversitesi,

Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, Yayımlanmamış Doktora Tezi, İstanbul 1992 Develioğlu Ferit, Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lügat, Aydın Kitabevi Yayınları,

Ankara 1996

Erzurumlu İbrahim Hakkı, Marifetnâme, Haz.M.Faruk Noyan, İstanbul, 1983

Fuzûlî Divânı, Akçağ Yayınları, Ankara 1990

Fûzûlî, Matlau’l-İtikâd fî Ma'rîfatî’l-Mabda’i Va’l-Ma’âd, Ankara 1962 İbn-i Sinâ, Fizik (Cev. Muhittin Macit-Ferruh Özpilavcı), İstanbul: Litera

İpekten Haluk, “Edebi Kişiliği”, Fuzuli-Yaşamı-Sanatı-Eserleri, Engin Yayınları, İstanbul 1997

İpekten Haluk, Bakî Hayatı Sanatı Eserleri, Ankara 2007

İpekten Haluk, Fuzûlî; Hayatı, Edebî Kişiliği, Eserleri ve Bazı Şiirlerinin

Açıklamaları, Ankara 1973

İsen Mustafa, “Dîvân Edebiyatı” Ötelerden Bir Ses Divan Edebiyatı ve Balkanlarda Türk Edebiyatı 1997

İslâm Ansiklopedisi Felek Maddesi, İstanbul 1995

Kabaklı Ahmet, Divân Edebiyatı Türk Edebiyatı, Vakfı Yayınları, İstanbul 2008 Köprülü Mehmet Fuad, Edebiyat Araştırmaları, Akçağ Yayınları, Ankara 2004 Kurnaz Cemal, Hayâlî Bey Divanı Tahlili, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara 2012 Levend Agâh Sırrı, Divan Edebiyatı, Kelimeler ve Remizler - Mazmunlar ve

Mefhumlar, Enderun Kitabevi, İstanbul 1984

Levend Agah Sırrı, Divan Edebiyatı, Kelimeler ve Remizler, Mazmunlar ve

Mefhumlar, İstanbul 1943

Levend, Agâh Sırrı, Divan Edebiyatı, İstanbul, Enderun Kitabevi 1984 Mengi Mine, Eski Türk Edebiyatı, Tarihi, Akçağ Yayınları, Ankara 2003

Onay Ahmet Talat, “Eski Türk Edebiyatında Mazmunlar” MEB Yayınları, İstanbul 2004

Öztuna Yılmaz Öztuna, Osmanlı Devleti Tarihi C.1., Ötüken Neşriyât, İstanbul 1986 Pakalın Mehmet Zeki, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü I-II, İstanbul

1993

Pala İskender, Ansiklopedik Divan Şiiri Sözlüğü, Ankara 1995

Pala İskender, Ansiklopedik Divan Şiiri Sözlüğü, Kapı Yayınları, İstanbul 2004 Sefercioğlu Nejat, Nev’î Divanı Tahlili, Akçağ Yayınevi 2001

Şentürk Ahmet Atillâ, Osmanlı Edebiyatında Felekler, Seyyare ve Sâbiteler

(Burçlar),Türk Dünyası Araştırmaları, nr. 90, 1994

Şentürk Atillâ, Kartal Ahmet, Eski Türk Edebiyatı Tarihi, Dergâh Yayınları, 2004 Tarlan Ali Nihat, Hayâlî Divânı, Akçağ Yayınları, Ankara 1992

Tarlan Ali Nihat, Zâtî Divânı, Fen-Edebiyat Fakültesi Yayınları, Ankara 1968 Tuğlacı Pars, Osmanlı Şehirleri, İstanbul 1985

Türkçe Sözlük, TDK., Ankara 1988

Uludağ Süleyman, Tasavvuf Terimleri Sözlüğü, Marifet Yayınları, İstanbul, 1999

Usûlî Divânı, Akçağ Yayınları, Ankara 1990

Benzer Belgeler