• Sonuç bulunamadı

CEMĠLE NARCIOĞLU

1.2.1. ġĠĠRLERĠNĠN ÖZELLĠKLERĠ

1.2.2.3. KULLANDIĞI SANATLAR

Halk Ģairleri Ģiir yazarken sanat kaygısı taĢımazlar. Sanat kaygısını genellikle divan Ģairleri taĢımıĢtır. Halk Ģairlerinin Ģiirleri incelendiğinde bilinçli mi yoksa bilmeden mi yaptıkları bilinmez ama çeĢitli sanatlara rastlanmaktadır. Ayten Çınar‟ın Ģiirlerinin çoğunda çeĢitli sanatlar karĢımıza çıkmaktadır. Bunlar tek tek tablolaĢtırarak incelenecektir.

1. 2.2.3.1.TELMĠH

Telmih; söz arasında, herkes tarafından bilinen geçmiĢteki bir olaya, ünlü bir kiĢiye iĢaret ederek hatırlatma yapmadır (Ġsen, 2009: 292).

Halk Ģairleri, Ģiirlerinde sık sık halk hikâyeleri kahramanlarını (Leyla, Mecnun, Ferhat, ġirin…) hatırlatarak telmih yapmaktadırlar. Bu kahramanların bazı özellikleri, Ģairlerin anlatmak istedikleri durum ve duyguları güçlü kılmaktadır. Mecnunun Leyla için çöllere düĢmesi, deli divane olması; Ferhat‟ın ġirin için dağları delmesi, halk Ģairlerinin hislerini anlatırken,

71 benzetme ve hatırlatma yaparak, anlatımı hem güçlü kılmayı hem de kolaylaĢtırmayı sağlamaktadır.

Çınar, Ģiirlerinde Ferhat, Leyla, Mecnun, Kerem, Aslı ve Nuh tufanına telmihler yapmıĢtır (Bkz. Tablo 5-6).

1. 2.2.3.2. TEġBĠH

TeĢbih; anlama güç katmak için, aralarında gerçek ya da mecaz, çeĢitli yönlerden ilgi, benzerlik bulunan en az iki varlıktan zayıf olanı nitelik bakımından güçlü olana benzetme sanatıdır (Ġsen, 2009: 275).

1. 2.2.2.3.2.1. GözyaĢımdan Kızılırmak Beslenir

“Bu sevdaya dünya malın satardım (B-3)” dizesinde sevgilinin sinesi cennete benzetilmiĢtir. Sadece benzeyen ve benzetilen vardır. Bu Ģekilde yapılan teĢbih türü TeĢbih-i Beliğ‟dir.

“Mustafa‟mız pınar gibi akıyor (B-4)” dizesinde teĢbih sanatının dört öğesi de görülmektedir. Dört öğenin de kullanılarak oluĢturulan teĢbihe Tam TeĢbih denir. Bu dizede de benzeyen “Mustafa”, kendisine benzetilen “pınar”, benzetme yönü “akmak”, benzetme edatı ise “gibi”dir.

Çağlar deli seller gibi

CoĢar gelir yar dediğin (B-27)

Yukarıdaki dizelerde sevgilinin geliĢi sele benzetilmiĢtir. Benzeyen

“yârin geliĢi”, kendisine benzetilen “sel”, benzetme yönü “coĢmak”, benzetme edatı ise “gibi”dir. Bu durumda dört öğe de bulunduğu için tam teĢbih yapılmıĢtır.

ġair bazı Ģiirlerinde karĢısındaki insanın uzuvlarını ve bazı yönlerini çeĢitli nesnelere benzetmiĢtir. Örneğin “O güzel elleri zeytin dalıydı (B-35)”

dizesinde sevgilinin elleri zeytin dalına, “Yârin gönlü yüce bir dağ (B-44)”

dizesinde yârin gönlü yüce bir dağa, “Kalbi ayna gibi yoktur marazı (B-74)”

nda dostu Mihmani‟nin kalbi aynaya, “Dillerin bal kaymak mezeler yâr yâr 115)” da dil; bala, kaymağa, mezelere, “Yıldız gözlerine hilal kaĢına (B-121)”da gözler yıldıza, kaĢ hilale, “Sevene kastı ne Ģahin bakıĢlım (B-53)” da sevgilinin bakıĢları Ģahin bakıĢlarına, “Dillerin peteğe bala benziyor (B-54)”

72 da dil peteğe ve bala, “Cemalin çiçeğe güle benziyor (B-54)” da sevgilinin yüzü çiçek ve güle benzetilmiĢtir.

Bazen de karĢısındakini bir bütün olarak yani bedeni ve kiĢiliği ile farklı unsurlara benzetmiĢtir. Örneğin; “BaĢımda tacımdın indiremedim (B-56) de sevgili baĢ tacına, “Yıldızımdın bir geceme akmadın (B-92)” da sevgili yıldıza,

“En büyük aktörsün süper oynadın (B-103)” da sevgili bir aktöre benzetilmiĢtir.

Çınar bazı Ģiirlerinde de kendi özellikleri ve uzuvlarını farklı farklı nesnelere benzetmiĢtir. Örneğin; “TutuĢtu bedenim oldu bir çıra (77)” da bedenini tutuĢmasını çıranın tutuĢmasına, “GözyaĢlarım oldu bir Kızılırmak (126)” ta gözyaĢları Kızılırmak nehrine, “Sevmelerim anne gibi çıkarsız (120)”

da duygularının çıkarsız olması bakımından anne duygularına benzeten Ģair;

“Ben beni bileli Leyla gezerim (124)” de âĢık bir kadın olarak kendisini Leyla‟ya, “Gülçınar‟ım bende sanki taĢıdım (138)” dizesinde kendisini taĢa,

“Bak benim gözyaĢım sele benziyor (54)” dizesinde gözyaĢını sele benzetmiĢtir.

1.2.2.3.2.2. Zaman Kara Gözlerinde Güvercin Olsun Zaman dönme dolap gibi

Döner durur aleyhime Dertlerim var Ģarap gibi Yıllanıyor benim ile (A-3)

Burada iki adet benzetme vardır. Birincisi ilk iki mısradadır. Zaman, dönme dolaba benzetilmiĢtir. “Gibi” edatı da benzetme yönü olarak karĢımıza çıkar. Son iki mısrada da dertler, Ģaraba benzetilmiĢtir. Yine benzetme edatı

“gibi” dir.

Kiminin elinde sanki oyuncak Kimi arar durur sanmam bulacak Kimine gidersin kucak kucak Para para para muhannet para

Bayramdan bayrama bize de uğra (A-1)

73 Para, oyuncağa benzetilmiĢtir. Benzeyen “para”, kendisine benzetilen

“oyuncak”, benzetme edatı ise “sanki” dir.

Gökyüzünde uçan güvercin olsam Arayı arayı izini bulsam

Can alıcı avcısındır bilirim

Vursan yaralasan elinde ölsem (A-4)

Burada üçüncü mısrada sevgili, can alıcı avcıya benzetilmiĢtir.

Hayat denen Ģu sahnede, bitmez feleğin oyunu (A-7) dizelerinde hayat, sahneye benzetilerek teĢbih sanatı yapılmıĢtır.

Kevgire döndü uykularım, delik deĢik seni beklerken (A-23) dizelerinde uyku, delik deĢik olması bakımından kevgire benzetilmiĢtir.

Ġnci diĢlerin sökülür Sırma saçların dökülür

Selvi boyların bükülür (A-24) Burada diĢler inciye, saçlar sırmaya, boy ise selviye benzetilerek teĢbih sanatı yapılmıĢtır.

“Bilemedim göçmen kuĢ olduğunu (A-29)” dizesinde sevgili göçmen kuĢa benzetilmiĢtir.

“AĢk bahçemde arı gibi gezerdin (A-29)” dizesinde de sevgili gezme eylemi yönünden arıya benzetilmiĢtir. Benzetme edatı “gibi” dir.

“Kurttun dönmüĢsün kuzuya” dizesinde sevgili, hem kurda hem kuzuya benzetilmiĢtir.

“Ayrılık sanki canavar” dizesinde ayrılık, canavara benzetilirken benzetme edatı olarak “sanki” kullanılmıĢtır.

“Rüzgara kapılmıĢ yaprak gibiyim, savrulur giderim elden ellere (A-63)”

dizelerinde tam teĢbih görülmektedir. Tam teĢbihte teĢbihin dört unsuru da mevcuttur. Benzeyen Ģairin kendisi, kendisine benzetilen yaprak, benzetme edatı “gibi”, benzetme yönü ise savrulmaktır.

74

“Mavi boncuk cebindedir hazine, dağıtırsın her gelene gidene (A-65)”

dizelerinde mavi boncuk kavramı ümit verme anlamındadır ve hazineye benzetilmiĢtir.

“Mıknatıs gibisin yaman çekersin (A-65)” dizesinde tam teĢbih vardır.

Benzeyen sevgili, kendisine benzetilen mıknatıs, benzetme yönü çekmek, benzetme edatı ise “gibi” dir.

“Candan seven gönül engel mi takar, coĢar sel misali bentlerin yıkar (A-68)” Burada gönül, coĢması yönünden sele benzetilmiĢtir. Benzetme edatı

“misali” dir ve tam teĢbih yapılmıĢtır.

“Yokluğun cehennem varlığın cennet (A-77)” dizesinde sevgilinin yokluğu cehenneme, varlığı cennete benzetilmiĢtir.

“Bir dal gibi çaresizim selinde (A-87)” dizesinde tam teĢbih görülmektedir. Benzeyen Ģair, kendisine benzetilen bir dal, benzetme yönü çaresizlik, benzetme edatı ise “gibi” dir.

“Yanar yürek dostlar gelir hatıra, tutuĢur bedenim sanki bir çıra (A-92)”

dizelerinde de tam teĢbih vardır. Benzeyen beden, kendisine benzetilen çıra, benzetme edatı “sanki”, benzetme yönü ise tutuĢma eylemidir.

1.2.2.3.3.TEKRĠR

Tekrir; anlamı çekici kılmak için, kimi sözcüklerin ya da sözcük gruplarının dize içerisinde ya da arka arkaya gelen dizelerde yinelenmesiyle yapılan sanattır (Özdemir, 2007: 185).

Çınar, toplam 29 Ģiirde 38 yerde tekrir sanatı uygulamıĢtır (Bkz.Tablo 9-10).

1.2.2.3.4. TECRĠT

Tecrit sanatında Ģair, kendisini baĢkası gibi göstermektedir. Tecrit sanatını kullanarak kendisine seslenen, kendisini eleĢtiren bir kadın olarak görülen Çınar, bu sanatı kullanarak Ģiire estetiklik katmayı, anlamı çekici kılmayı amaçlamaktadır. Tecrit sanatının 18 Ģiirde kullanıldığı görülmektedir (Bkz. Tablo 11-12).

75 1.2.2.3.5. TEZAT

Tezat; aralarında bir ilgiden dolayı birbirlerine karĢıt anlamları bir ifadede toplama; karĢıtlık iliĢkisi içerisinde olan kavramları, hayalleri, düĢünceleri bir araya getirme sanatıdır (Özdemir, 2007: 184).

ġair, tecahül-i arif sanatında olduğu gibi Ģiirlerinde bu sanata da ağırlık vermiĢtir. Toplam 60 yerde (Tablo 13-14) görülen tezat sanatı, rakamsal olarak bakıldığında diğer tüm sanatların kullanım sayısından üstündür.

Bunun nedeninin anlamı etkili kılmak ve bu sanatın kullanımının diğer sanatlara göre kolay olması olduğu söylenilebilir.

1.2.2.3.6. TEġHĠS

Ġnsan olmayan varlıklara insanların yaptığı iĢleri mecaz olarak yaptırma sanatına teĢhis denir (Özdemir, 2007: 181).

GözyaĢımdan Kızılırmak Beslenir kitabında teĢhis sanatı görülmemektedir. Zaman Kara Gözlerinde Güvercin Olsun kitabında ise sadece üç yerde kulanılmıĢtır (Bkz. Tablo 15).

1.2.2.3.7. TENASÜP

Tenasüp; bir konu üzerinde, aralarında türlü yönlerden ilgi bulunan en az iki sözcük, terim ve deyimi bir dize ya da beyit içinde rastgele, sıralama amacı gütmeden kullanmaktır (Ġsen, 2009: 284).

Bu sanatın kullanımı, halk Ģiirlerinde yaygındır çünkü dizeler bir araya getirilirken birbiriyle türlü yönlerden ilgi bulunan kelimelerin seçimine dikkat edilmektedir. ġiirde kelimeler özenle seçilmekte ve birbiriyle alakasız sözcük ve terimlere yer verilmekten kaçınılmaktadır. Bu nedenle Çınar‟ın Ģiirlerinin çoğunda tenasüp sanatına rastlanmaktadır. Toplam 80 yerde (Bkz. Tablo 16-17) kullanılmıĢ olan bu sanat, anlamı etkili kılmakla birlikte anlam bütünlüğü sağlamaya da yardımcı olmaktadır.

1.2.2.3.8. Eġ ANLAM

EĢ anlamlı kelimeler, yazılıĢları farklı ancak anlamları aynı veya çok yakın olan kelimelerdir. Çınar, bu tür kelimeleri kullanmayı pek tercih etmemiĢtir. oplam 11 Ģiirde 13 yerde (Bkz. Tablo 18-19) karĢımıza çıkan eĢ anlamlı kelimeler tek dizede kullanıldığı zaman anlatım bozukluğuna yol

76 açmıĢ; farklı dizelerde kullanıldığı zaman anlamı daraltmıĢtır. Bu tür nedenlerden olsa gerek Ģair, eĢ anlamlı kelimeleri çok fazla kullanmamıĢtır.

1.2.2.3.9. NĠDA

Nida, Türk Dil Kurumu genel Türkçe sözlüğündeki tanımına göre

“bağırma, çağırma, seslenme” anlamlarına gelen ünlemdir. Halk Ģiirlerinde çok yaygın olmayan bu sanatı Çınar da sadece on üç Ģiirinde (Bkz. Tablo 20-21) kullanmıĢtır. En çok kullandığı nida ise “ey”dir.

1.2.2.3.10. ĠKĠLEME

Ġkileme; anlamı güçlendirmek için aynı kelimenin tekrarlanması, anlamları birbirine yakın, karĢıt olan veya sesleri birbirini andıran kelimelerin yan yana kullanılmasıdır (TDK). Ġkilemenin amacı anlamı güçlendirmektir ve Çınar da Ģiirlerinde anlamı etkili kılmak için ikilemelerden faydalanmıĢtır.

ġiirlerine bakıldığında 37 ayrı ikilemenin (Bkz. Tablo 22-23) kullanıldığı görülmektedir.

Benzer Belgeler