• Sonuç bulunamadı

1.4.1.Kullanılması Kısıtlı Maddelerin Sınıflaması

Alkol

Kannabinoidler Lokal anestetikler Kortikosteroidler

1.4.1.1.Alkol

Beslenmeye bağlı ergojenik besinlerin içinde de gösterilen alkolün ergojenik etkisi tartışmalıdır. Sporcular rahatlamak amacıyla, cesaret verici olarak ve yorgunluğu geciktirmek için alkol alabilmektedirler. Ancak alınan alkolün dozu önemlidir. Birey ve zamana göre alkolün etkisi değişebilmekte, psiko-motor becerilerde azalmaya neden olabilmektedir. Yüksek doz alımı, el-göz koordinasyonunu, dengeyi ve karar verme yeteneğini bozmaktadır. Isınmak amaçlıda kullanılan alkol tam aksine soğuk havada, uzun süreli egzersiz sırasında alındığında

44 vücut ısı düzenleme fonksiyonunu bozabilmektedir. Alkolün egzersize metabolik ve fizyolojik yönden olumlu etkisi çok az ya da hiç yoktur. Çalışmalar alkolün egzersiz sırasında serbest yağ asit kullanımını artırmadığını ve kan şekerinin düşmesine neden olduğunu göstermektedir. Atıcılık gibi spor dallarında orta derece alkol alımının rahatlama sağladığı, kazanmada yardımcı olduğu söylenmektedir. ABD Ulusal Üniversiteler Arası Sporcu Birliği tarafından atıcılık ve okçuluk dallarında yasaklanmıştır (Güneş 1998).

Alkol uzun yıllardan beri çeşitli gayelerle yarışmacılar tarafından kullanılmaktadır. Atıcılar trankilizan olarak, bisikletçiler enerji kaynağı olarak ve birçok kategorideki atletler de uyarıcı olarak alkol almaktadır. Alkol depresan bir maddedir ve reaksiyon zamanını uzatarak ve nöromusküler cevabı yavaşlatarak performansı azaltır. Son yıllarda bazı maratoncular yarışmalarda birayı kalorik ve diüretik etkisinden faydalanmak için kullanmaktadır. Hâlbuki bira iyi bir enerji kaynağı değildir ve uzun mesafe koşucuları için dehidratasyon arzu edilen bir durum değildir (Günay 1998).

1.1. Çizelge: Alkolün Kan Alkol Seviyesine Göre Etkileri (Güner 2004)

Miktar Kan alkol Etki

2-3 içki 0,02-0,04 Stres azalır

4-5 içki 0,06-0,09 Öfori, gerginlik azalır, karar verme yetisi azalır, ince motor beceriler ve koordinasyon azalır

6-8 içki 0,11-0,16 Sarhoşluk, konuşma bozukluğu, kaba motor ko- ordinasyonda azalma, yürüyüş bozukluğu oluşur 9-12 içki 0.18-0.25 İstemli aktivitelerin kontrolünün

13-18 içki 0,27-0,39 Stupor , koordin asyonun total kaybı >19 içki >0,40 Koma, solunum merkezi depresyonu, ölüm

1982 yılında Amerikan Spor Hekimliği Koleji alkol üzerine şunları söylemekteydi:

1. Alkolün kısa süreli etkisi reaksiyon zamanı, el-göz koordinasyonu, denge ve kompleks koordinasyon gibi özellikleri geciktirici ve bozucudur.

45 2.Enerji metabolizması, maksimum oksijen kullanımı, kalp atım hızı, kalp atım hacmi, kas kan akımı ve solunumsal dinamikleri olumsuz yönde etkiler.

3. Kuvvet, güç, dayanıklılık, sürati azaltabilir.

4.Uzun süreli kullanımda karaciğer, kalp, beyin, kas hastalıkları ve ölüme yol açabilir (Kuter, Öztürk, 1999).

1.4.1.2. Kannabinoidler

Marijuana, hashis ve benzeri maddelerdir. Karşılaşma öncesi gerginliği azaltmak amacı ile kullanılmaktadır.

Marijuana'ya ait akut yanıtların pek çoğu, sportif performansı olumsuz yönde etkiler. Marijuana, el göz koordinasyonu ile hızlı reaksiyon zamanı gerektiren hareketlerdeki ustalığı bozarken, motor koordinasyon, koşma yeteneği ve algılama hassasiyetinde azalmaya neden olur marijuana kullanımından sonra algılama zamanında değişiklikler ortaya çıkar ve birey genellikle daha yavaş hareket etmeye başlar.

Marijuana kullanımının akut etkileri arasında, konsantrasyon bozukluğu ve hayal görme gibi performansı olumsuz etkileyebilecek değişikliklerde oluşabilir. Uzun süre kullanıldığında kalp, akciğer ve merkezi sinir sistemine olumsuz etkiler nedeniyle sportif performans bozulabilir.

Kannabinoidlerin yan etkileri: Kalp atım hızında artış, kan basıncında artış, akciğer dokusunda iltihaplanma ve kanser, denge ve koordinasyon kaybı, kısa dönem hafıza kaybı, konsantrasyon bozukluğu, halusinasyonlar, anormal vücut sıcaklığı, testosteronda azalma sperm sayısında ve hareketliliğinde azalma, bayanlarda ovulasyonda (yumurtlama) düzensizlik, araç kullanma yeteneğinde bozulma, gözde kan damarlarında genişleme, göz içi basıncında azalma, panik atağı ve paranoya gibi yan etkileri vardır (Şirin, 2001). Kannabinoidler ağrıyı gidermek ve bulantı kusmayı önlemek gibi terapötik yararı olan etkilerin yanı sıra bağımlılığa yol açmak gibi olumsuz etkilere de sahiptir (Alıcı ve Uzbay 2006).

46 1.4.1.3.Lokal Anestezikler

Lokal anestezik ilaçlar duyusal uyarıları bloke eder ve lokal anestezik ilaçların bu etkisi doz ile ilişkilidir (Tel, 2000). Sporcular lokal anestetikleri yaralanmalara karşın ağrılarını azaltmak ve karşılaşmaya devam etmek amacıyla kullanırlar. Ancak sakatlanan bölgede ağrının azaltılmış olması ve o bölge üzerine yapılacak yüklenme daha ciddi sakatlıklar oluşturabilir.

Sporcular tarafından kullanılacak lokal anestetik kokain içermemelidir. Etkilenen dokuya (cilt altı, diş eti, vb.) ya da eklem içine yapılmalıdır. Vazokonstriktör ajanlar (adrenalin) lokal anestetiklerle birlikte kullanılabilir. Kas içi ya da damar içine yapılmamalıdır. Karşılaşmadan önce sporcunun hastalığı, tedavinin gerekçesi, doz, uygulanma yeri, en son uygulandığı zaman hakkındaki bilgiler ilgili kuruma verilmelidir. Karşılaşma sırasında yapıldıysa karşılaşmadan hemen sonra verilmelidir (Güner 2000).

Lokal Anasteziklerin yan etkileri (Damar içi enjeksiyonlarda); Aşırı uyarım, kalp problemleri, kalp yetmezliği, titremeler, solunum depresyonu ve solunum durması gibi yan etkileri vardır (Şirin 2001).

1.4.1.4.Kortikosteroidler

Tabii ve sentetik kortikosteroidler başlıca ağrı giderici antienflamatuvar ilaçlar gibi kullanırlar. Bu maddeler vücuttaki tabii kortikosteroidlerin kan konsantrasyonlarını etkilerler. Kortikosteroidler öfori ve yan etkilere neden olabilirler bu yüzden bölgesel kullanımı hariç diğer sistemik kullanımlarında tıbbi kontrole ihtiyaç gösterirler.

1975'den beri, IOC Tıp Komisyonu takım doktorlarına bir tebliğle olimpik oyunlarda kortikosteroidlerin kullanımını sınırlayıcı kuralları koymaya teşebbüs etti, çünkü bu ilâçların bazı sporlarda oral, intramuskuler ve intravenöz yolla tıbbi amaçlar dışında kullanıldıkları bilinmektedir. Bununla problem bu sınırlamalarla çözümlenemedi ve bu yüzden daha güçlü ölçümlerin bu ilaçların uygun tıbbi kullanımı ile ters düşmeyecek şekilde tasarlanması gerekli oldu.

47 Kortikosteroidlerin kullanımı lokal kullanım (Kulak, göz ve deri için), aerosol tedavide (Astma, allerjik rinitis) ve lokal veya intra-artiküler enjeksiyonlar hariç yasaklandı (İşleğen 1987).

Kortikosteroidler klinikte inflamatuvar hastalıkların tedavisinde inhale ya da sistemik olarak kullanılırlar. Faydalı etkilerinin yanında, iskelet kaslarında önemli yan etkileri de vardır. Steroidlerin insanların aktif organ kaslarında, özellikle solunum kaslarında daha baskın olmak üzere disfonksiyon yaptığı bildirilmiştir (Özdemir ve ark 2003).

Bunlar son zamanlarda uzun süren bisiklet yarışmalarında kullanılmağa başlamıştır. Kullanılma nedeni de öyle zannediyor ki uzun süren eforlarda sürrenal bez yetersiz hale gelmekte, yeterince hormon salgılayamamakta ve sporcu metabolik bir yetersizliği düşmektedir. Bu düşünceden hareket edilerek surrenallere yardımcı olunmak istenmiştir. Hâlbuki araştırmalar uzun süren eforlarda sürrenal hormonlardan hem glikokortikoidlerin hem mineralokortikoidlerin azalmadığını, arttığını göstermiştir. Ş u halde sürrenal bezler düzenli antrenmanlarla uzun süren eforlarda ihtiyacı karşılayacak fonksiyonel bir uyum sağlayabilmektedirler. Bu durumda verilen ekstra kortikosteroidlerin sportif performans yönünden bir faydası olmayacaktır. Aksine çeşitli yollardan sağlığa zararlı da olacaktır, hipofizle surenal arasındaki karşılıklı etkileşim, düzenlenme mekanizması bozulacaktır, diğer taraftan bireyin enfeksiyonlara duyarlılığı artacaktır. Bu yönden eğer tıbbi bir endikasyon yoksa kortikosteroidlerin sporculara kesinlikle verilmemesi gerekir (Akgün 1986).

Kortikosteroidlerin yan etkileri: Uykusuzluk, yaraların iyileşmesinde gecikme, mide yanmaları, mide ülseri, şeker hastalığı, kemik kitlesi (osteoporoz) kaybıdır (Güner 2000).

Benzer Belgeler