• Sonuç bulunamadı

KRONĐK ve GEÇĐCĐ YOKSULLUK ANALĐZLERĐ

YOKSULLUĞUN ÖLÇÜMÜNDE KULLANILAN YÖNTEMLER

2.4 KRONĐK ve GEÇĐCĐ YOKSULLUK ANALĐZLERĐ

Hanehalkı refahının en önemli ölçümlerinden birisi yoksulluk durumudur.

Tüketime dayalı yoksulluk ölçümüne göre, eğer bir hanehalkının cari tüketimi belli bir eşiğin (bu eşik yoksulluk çizgisi olarak adlandırılmaktadır) altına düşüyorsa, o hanehalkı yoksul olarak değerlendirilmektedir. Yoksul sayısının nüfusa oranı, yoksulluk oranı ya da kafa sayım yoksulluk oranı olarak adlandırılmaktadır. Kafa sayım yoksulluk oranı, verilen herhangi bir alanda refahın ölçümünde yaygın olarak kullanılmaktadır. Böylece yoksulluk gelişmede merkezi bir tema olmaktadır ki gelişmenin başarısı veya başarısızlığı sıklıkla yoksulluk oranındaki değişimlerle ölçülmektedir. Kafa sayım yoksulluğu, zamanın herhangi bir noktasındaki refah koşullarını veren statik bir kavramdır. Gerçekte, zaman içinde birçok hanehalkının yoksulluk içine düştüğü veya yoksulluktan kurtulduğu görülmektedir. Bu nedenle yoksulluk çok değişken bir durumdur. Daha açık bir şekilde ifade edilirse; gelecekte, bugün yoksul olmayan insanların yoksulluk çizgisi altına düşmesi ve bugün yoksul olan insanların yoksulluktan kurtulma olasılığı vardır. Bu, yoksulluk hassasiyeti (vulnerability to poverty) kavramını gündeme getirmektedir ve bir hanehalkının yakın bir gelecekte yoksul olabileceği riski olarak tanımlanmaktadır (Suryahadi and Sumarto, 2001: 2). Bu nedenle hanehalkının yoksulluk hassasiyeti, onun daha düşük

veya daha yüksek derecede hassasiyete sahip olabileceğini gösteren bir olasılık olarak ölçülmektedir.

Bugün yoksul olmayan bir hanehalkı, kötü ürün, iş kaybı, beklenmeyen bir harcama, ani bir hastalık, işinin iflas etmesi ya da yaşamları boyunca karşılaşabilecekleri diğer riskler ve şoklar gibi olaylar nedeniyle yoksul duruma düşebilmektedir. Gelişmekte olan ülkelerde gelirin istikrarsızlığı sıradan yaşamsal olaylarla güçlü bir şekilde ilişkilidir. Bu olaylara ek olarak yaşla birlikte insanlar ayrılık, boşanma ve erken emeklilik gibi yeni bir takım problemlerle başa çıkmak zorunda kalabilmektedir. Genelde riskler ve şoklar, ortaya çıkma düzeylerine göre (birey, toplum, ülke), olayın doğasına göre (doğal felaketler, sağlık problemleri ve sosyal, ekonomik, politik veya çevresel faktörler) ve şokların sıklığı ya da şiddetine göre sınıflandırılabilmektedir (Suryahadi and Sumarto, 2001: 3). Yoksulluk hassasiyeti gelişmekte olan ülkelerde nüfusun büyük bir oranını etkilemektedir.

Gelecek belirsiz olduğu için hassasiyet derecesi genellikle zamana göre artmaktadır.

Böylece hassasiyet gelecek hafta çok düşük olurken, yıl sonunda bir şekilde yükselecektir ve ilerleyen yıllarda yine yüksek kalabilmektedir. Yoksul insanlar risklerin üstesinden gelebilmek için bazı mekanizmalar geliştirmişlerdir fakat, bu mekanizmaların çoğu uzun dönemli maliyetlerine karşın sadece kısa dönemli koruma sağlamaktadır. Böylece onların sürekli olarak yoksulluktan kurtulmalarını önlemektedir yani yoksullar yoksul kalmaya devam etmektedir. Ayrıca yoksulların, gelir şoklarını yoksul olmayanlara göre daha büyük bir risk taşıyarak yaşadıklarının kanıtı mevcuttur (Suryahadi and Sumarto, 2001: 3). Aşağıda açıklanan analiz süreci, kesit verileri kullanılarak yoksulluk hassasiyetinin tahminlenmesi yöntemine dayanmaktadır. Hanehalkının yoksulluk hassasiyetinin tahminlenmesindeki anahtar özellik, hanehalkının tüketim harcamaları varyansını tahmin etmektir. Tüketim harcamaları varyansının güvenilir bir tahmini, uzun bir zaman döneminde toplanmış olan panel veriden elde edilebilir. Bununla beraber, standart veri kaynaklarının bir çoğunun elde edilebilirliği “tek ziyaretli” (cross-sectional) hanehalkı araştırmasına dayanmaktadır ve bu amaç için kullanılmamaktadır. Böylece, kesit verisinden hanehalkının tüketim harcamaları varyansını tahminlemek için bir yöntem

geliştirilmesi gerekmektedir. Bu durumda tüketimi oluşturan stokastik süreç ile ilgili güçlü varsayımlar yapılması gerekmektedir (Suryahadi and Sumarto, 2001: 4).

h. hanehalkı için tüketimi oluşturan stokastik sürecin aşağıdaki gibi olduğu farz edilmektedir (Chaudhuri, 2003: 31):

ch

ln = Xh β+eh (94)

c ; kişi başına tüketim harcamaları, h X ; hane halkı karakteristikleri, h β; parametreler vektörü ve e ; sıfır ortalamalı hata terimi (idiosyncnatic factors-shocks) h dir. c nin log-normal dağıldığı farzedildiğinde, h e normal dağılmaktadır. Denklem h (94)’deki katsayı tahminleri, X karakteristiklerine sahip bir hanehalkının yoksul h olma olasılığını tahminlemek için kullanılabilir (Suryahadi and Sumarto, 2001: 4).

e ’nin varyansının aşağıdaki gibi olduğu farzedilmektedir (Chaudhuri, 2003: h

32):

2 ,h

σe = Xhθ (95)

β ve θ, Üç Aşamalı Uygulanabilir Genelleştirilmiş En Küçük Kareler (3AUGEKK) yöntemiyle tahmin edilmektedir. Birincisi, (94) denklemi EKKY ile tahmin edilmektedir. (94) denklemindeki hatalar bulunmaktadır ve aşağıdaki denklem oluşturulmaktadır:

2

ˆEKK,h

e = Xhθ+ηh (96)

(96) denklemi EKKY ile tahminlenmektedir. Bu denklemdeki tahminler (θˆEKK), denklemi dönüştürmek için kullanılmaktadır. X değerleri ile h θˆEKK çarpılmaktadır.

Denklemin her iki tarafı XhθˆEKK ile bölünmektedir:

EKK

(97) denklemi EKKY ile tahminlenmektedir. Asimptotik olarak etkili Uygulanabilir Genelleştirilmiş En Küçük Kareler (UGEKK) tahmincisi (θˆUGEKK) elde edilmektedir.

ˆ ,

Bu standart hata, denklem (94)’ü dönüştürmek için kullanılmaktadır.

h

(99) denkleminin EKKY tahmini β’nın tutarlı ve asimptotik etkili tahmincisidir.

Tahminlenen katsayının (βˆUGEKK) standart hatası, söz edilen standart hatanın, regresyonun standart hatasına bölünmesiyle bulunmaktadır. βˆ ve θˆ tahminleri kullanılarak, logaritmik tüketimin beklenen değeri ve varyansı doğrudan tahmin edilebilir.

Tüketimin log-normal dağıldığı farz edildiğinde,X karakteristiklerine sahip h bir hanehalkının yoksul olma olasılığını ve hanehalkının hassasiyet derecesini (v ) h tahmin etmek için (100) ve (101) denklemleri kullanılmaktadır.

 göstermektedir (Chaudhuri, 2003: 33). Tahmin sürecinin bir sonucu olarak örneklemdeki her bir hanehalkı için yoksulluk hassasiyetinin derecesi, yani her bir hanehalkının yakın gelecekte yoksulluk içine düşmesi olasılığı veya riski tahmin edilebilir. Buna ek olarak, her bir hanehalkının beklenen tüketimi (Xhβˆ) de tahmin edilebilir. Cari tüketime, tahminlenen yoksulluk hassasiyetinin derecesine ve tahminlenen beklenen tüketime dayanan, hanehalkının yoksulluk ve hassasiyet durumlarının birleştirilmesiyle, hanehalkları bazı yoksulluk ve hassasiyet kategorileri içinde gruplandırılabilmektedir (Suryahadi and Sumarto, 2001: 5). Bu durum, Tablo 4’de gösterilmiştir:

Tablo 4: Yoksulluk ve Hassasiyet Kategorileri

Cari Tüketim

Kaynak: Suryahadi and Sumarto, 2001, s. 6 Not: z: Yoksulluk çizgisi

Hanehalkının kronik-geçici yoksulluk durumu, yoksulluk hassasiyeti vb.

aşağıda çeşitli şekillerde ifade edilmektedir (Suryahadi and Sumarto, 2001: 6):

1) Yoksullar=A+B+C -Kronik Yoksul=A -Geçici Yoksul=B+C

2) Yoksul Olmayanlar=D+E+F

-Yoksul olmayanların Yüksek Hassasiyeti=D+E -Yoksul olmayanların Düşük Hassasiyeti=F

3) Yüksek Hassasiyeti Olan Grup=A+B+D+E -Düşük Düzeyde Tüketim=A+D

-Yüksek Değişkenliğe Sahip Tüketim=B+E

4) Düşük Hassasiyeti Olan Grup=C+F

5) Toplam Hassasiyet Grubu=A+B+C+D+E

Bu süreç sonunda hanehalklarını beş grup içinde ele almak mümkündür:

“yoksullar”, “yoksul olmayanlar”, “yüksek hassasiyeti olan grup”, “düşük hassasiyeti olan grup” ve “toplam hassasiyet grubu”. Yoksullar, kronik yoksul ve geçici yoksul olarak değerlendirilebilir. Kronik yoksullar; cari tüketimi yoksulluk çizgisinden az olan, beklenen tüketim düzeyi yoksulluk çizgisinin altında olan ve gelecekte büyük bir olasılıkla yoksul kalacak olan hanehalkıdır. Geçici yoksullar, cari tüketimi yoksulluk çizgisinin altına düşen ve beklenen tüketim düzeyleri yoksulluk çizgisinin üzerinde olan hanehalkını temsil etmektedir. Geçici yoksulların bazıları düşük hassasiyete bazıları ise yüksek hassasiyete sahiptir. Yüksek hassasiyeti olan grup, yüksek hassasiyet nedenine dayanan iki alt gruba ayrılmıştır. Bunlar, düşük düzeyde tüketim ve yüksek değişkenliğe sahip tüketimdir. Yoksul olmayanlar ise, yüksek hassasiyete sahip yoksul olmayanlar ve düşük hassasiyete sahip yoksul olmayanlar olarak iki alt kategoriye ayrılmaktadır. Bunun dışında toplam hassasiyet grubu, yüksek hassasiyet grubu ile bugün için yoksul olanların birleşiminden oluşmaktadır. Bunun anlamı, toplam hassasiyet grubunun bugün yoksul olanları, bugün yoksul olmayanları ve aynı zamanda yakın bir gelecekte güçlü bir olasılıkla yoksulluk içine düşecek olanları içermesidir. Bu durumda yoksulluk hassasiyeti, yoksulluk çizgisi altına düşme riski veya olasılığı olarak tanımlanırken, toplam hassasiyet grubunun tanımı, hem bu riske hem de bireyin ilk yoksulluk durumuna dayanmaktadır (Suryahadi and Sumarto, 2001: 7).

Uygulamada yukarıda verilen eşitliklerden “yoksullar”, “yüksek hassasiyeti olan grup” ve “toplam hassasiyet grubu” dikkate alınarak, 2002 ve 2006 yıllarında kronik ve geçici yoksulluk oranları kentsel ve kırsal alanlarda, ayrıca kentsel ve kırsal alanlar içerisinde hanehalkı reisinin yaş grubuna, eğitim durumuna ve çalıştığı sektöre göre hesaplanmıştır (bkz. Ekler: Tablo 10, 11, 12, 13).