• Sonuç bulunamadı

Krizin Etkileri ve Sonuçları Üzerine ANOVA Testi

3.3. Denizli Ekonomisinde İstihdam

4.1.17. Krizin Etkileri ve Sonuçları Üzerine ANOVA Testi

*** %1’de anlamlı, ** %5’de anlamlı, * %10’da anlamlı

F Prob

Kriz Sürecinde Üretim Miktarında Azalma Oldu mu? 0,222 0,925 Kriz Sürecinde Üretim Maliyetlerinizde Artış Oldu Mu? 1,041 0,392

Enerji Maliyetleri Sizi Nasıl Etkiledi? 1,258 0,295

Hammadde Maliyetleri Sizi Nasıl Etkiledi? 0,929 0,452

İşgücü Ücretleri Sizi Nasıl Etkiledi? 1,075 0,375

Vergiler ve Diğer Mevzuatlar Sizi Nasıl Etkiledi? 0,165 0,956 Döviz Kuru ve Diğer Finansal Varlıklar Sizi Nasıl Etkiledi? 1,615 0,18 Kriz Sürecinde Finansman Sıkıntısı Yaşadınız mı? 0,384 0,819 Kriz Sürecinde Alacaklarınızı Tahsil Edemediğiniz Oldu mu? 1,245 0,3

Kriz Sürecinde Pazar Kaybı Yaşadınız mı? 2,558 0,046**

Kriz Sürecinde En Çok Hangi Piyasada Satışlarınız Düştü? 8,207 0 Kriz Sürecinde Kapasite Kullanım Oranında Azalma Oldu Mu? 0,705 0,591

Kriz Sürecinde Yatırım Yaptınız mı? 2,004 0,101*

Kriz Döneminde En çok Hangi Sabit Sermayeye Yatırım Gerçekleştirdiniz?

2,046 0,097*

Kriz Sürecinde Tekstil Dışı Alanlara Yöneldiniz mi? 1,28 0,286 Kriz Sürecinde Fason Üretime Geçmeyi Düşündünüz Mü? 1,857 0,127 Kriz Sürecinde Yurt İçinde Pazar Payında Azalma Oldu mu? 1,578 0,19 Kriz Sürecinde İhracatta Azalma Görldü mü?(İhracat Yapan

Firmalar İçin)

1,451 0,24

Yönetim Değişikliğine Gidildi mi? 0,528 0,715

Maliyet Azalma Stratejisi İzlendi mi? 2,27 0,07*

Yeni Pazar Araştırması Yapıldı mı? 0,321 0,863

Ürün Geliştirme ve Kalite Artırımına Gidildi mi? 1,873 0,125

Personel Sayısında Azaltma Yaptınız mı? 1,616 0,179

İthalata Yöneldiniz mi? 2,793 0,032**

İhracata Yöneldiniz mi? 17,787 0***

Şirketi Yeniden Yapılandırdınız mı? 2,746 0,035**

Yeni Ortaklık Kurma Arayışına Girdiniz mi? 1,626 0,177

Sözleşmelerinizi Revize Ettiniz mi?(Vade vs.) 3,107 0,02**

Fiyatlarınızda Azalmaya Gittiniz mi? 1,051 0,387

Çalışma Sürelerini Azalttınız mı? 1,926 0,115

Yatırımları Azaltma ya da Ertelemeye Gittiniz mi? 0,742 0,566 Kriz Sonrasında İşletmenin Ölçek Durumu Nasıl Etkilendi? 0,57 0,685

Kaliteye Verilen Önem Arttı mı? 0,824 0,514

Hızlı Karar Alabilme Yetisi Kazanıldı 1,056 0,384

Eksiklikler Görülüp Kendinizi Geliştirdiniz mi? 0,64 0,635 Olası Krizlere Karşı Daha İyi Hazırlanmanıza Neden Oldu mu? 3,503 0,011*** Müşterileri Daha Yakından Tanımanıza Neden Oldu mu? 0,257 0,904

İşletmemiz için Kriz Fırsat Yakaladı mı? 2,234 0,074**

Firmaları üretimdeki ihracat paylarına göre sınıflandırdığımız da krizin farklı firma grupları üzerindeki etkisini araştırmak ilginç olabilecektir. Tablo4.28’de yöneltilen soruların farklı gruplar üzerinde istatistiksel olarak anlamlı farklılık gösterip göstermediğini ifade etmektedir.

Firmalar, üretimdeki ihracat paylarına göre ihracat yapmayan, %10-%25 arası, %26-%50 arası, %51-%75 arası ve %76-%100 arası ihracat yapan firmalar olarak gruplandırılmıştır. Buna göre yukarıda tabloda gösterilen “Kriz Sürecinde Üretim Miktarında Azalma Oldu mu?” sorusunun istatistiksel olarak anlamsız olması ihracat paylarına göre farklı gruplara giren firmaların benzer etkiler yaşadığını göstermektedir. Tablo 4.7’de belirtildiği gibi bu soruya evet cevabı veren firmaların oranı %66’dır. Yukarıdaki tabloda gösterilen sorunun anlamsız olması İhracat yapan veya yapmayan bütün firmaların üretim daralması yaşadığını göstermektedir.

İstatistiksel olarak anlamlı bulunan sorular “Kriz Sürecinde Pazar Kaybı Yaşadınız mı?”, “Kriz Sürecinde Yatırım Yaptınız mı?”, “Kriz Döneminde En çok hangi Sabit Sermaye Yatırımlarını Gerçekleştirdiniz?”, “Maliyet Azalma Stratejisi İzlendi mi?”, “İthalata Yöneldiniz mi?”, “İhracata Yöneldiniz mi?”, “Şirketi Yeniden Yapılandırdınız mı?”, “Sözleşmelerinizi Revize Ettiniz mi?”, “Olası Krizlere Daha İyi Hazırlanmanıza Neden Oldu mu?” ve “İşletmeniz için Kriz Fırsat Yarattı mı?” sorularıdır.

Aşağıdaki tablolarda bu sorulara verilen ayrıntılı cevaplara yer verilmektedir.

Tablo 4.28. Kriz Sürecinde Pazar Kaybı Yaşadınız mı?

Etkilenmed i Az Orta Çok İhracat yapmıyor 18,52% 18,52% 22,22% 40,74% %10-%25 7,69% 7,69% 46,15% 38,46% %26-%50 16,67% 16,67% 66,67% 0,00% %51-%75 0,00% 35,71% 57,14% 7,14% %76-%100 23,53% 11,76% 52,94% 11,76%

Hiç ihracat yapmayan firmaların %40.74’ü bu soruya “çok” cevabı verirken, %71-%100 arası ihracat yapan firmaların %11.76’sı “çok” cevabı vermiştir. Bu durum

da firmaların dış piyasalara daha çok açılmaları halinde daha az pazar kaybı ile karşı karşıya olduklarını göstermektedir.

Tablo 4.29. Kriz Sürecinde En Çok Hangi Piyasada Satışlarınız Düştü?

Yurt İçi Yurt

Dışı Her İkisi Hiç Birisi İhracat Yapmıyor 100,00% 0,00% 0,00% 0,00% %10-%25 53,85% 0,00% 46,15% 0,00% %26-%50 66,67% 0,00% 33,33% 0,00% %51-%75 21,43% 14,29% 64,29% 0,00% %76-%100 17,65% 58,82% 17,65% 5,88%

İhracat yapmayan firmaların yurtiçi piyasalarda satışları %100 düşerken; %10- %25 ihracat payı olan firmalar ise yurtiçi satışlarda %54 kayıp yaşarken;%46’sı her iki piyasadaki satışlarda azalma yaşadıklarını dile getirmiştir. Üretimlerinin %51-%75 arası ihracat yapan firmalarda ise %67 arası yurt içi satışlar düşerken %33 her iki piyasada da düşüş yaşadığını belirtmiştir. %51-%75 arası oranda ihracat yapan firmalarda ise %64’ ü her iki piyasada da cevabını vermişlerdir. %76-100 arası ihracat yapan firmalarda ise yurt dışı piyasada %59 oranında kayıp yaşadıklarını ifade etmişlerdir.

İh ra ca t Y ap m ıy or % 10 -% 25 % 26 -% 50 % 51 -% 75 % 76 -% 10 0 Kriz Sürecinde Yatırım Yaptınız mı? Evet Yeni Yatırım 3,70% 15,38% 0,00% 14,29% 5,88% Yenileme Yatırımı 0,00% 15,38% 0,00% 7,14% 5,88% Toplam 3,70% 30,77% 0,00% 21,43% 11,76% Hayır 96,30% 69,23% 100,00% 78,57% 88,24% Maliyet Azalma Stratejisi İzlendi mi? Evet 96,30% 92,31% 66,67% 100,00 % 94,12% Hayır 3,70% 7,69% 33,33% 0,00% 5,88% İthalata Yöneldiniz mi? Evet 7,41% 15,38% 0,00% 42,86% 29,41% Hayır 92,59% 84,62% 100,00 % 57,14% 70,59% İhracata Yöneldiniz mi? Evet 3,70% 46,15% 50,00% 78,57% 88,24% Hayır 96,30% 53,85% 50,00% 21,43% 11,76% Şirketi Yeniden Yapılandırdınız mı? Evet 3,70% 38,46% 33,33% 7,14% 23,53% Hayır 96,30% 61,54% 66,67% 92,86% 76,47% Sözleşmelerinizi Revize Ettiniz mi?

(Vade vs.)

Evet 18,52% 61,54% 50,00% 14,29% 41,18%

Hayır 81,48% 38,46% 50,00% 85,71% 58,82%

Olası Krizlere Karşı Daha İyi Hazırlanmanıza Neden Oldu mu?

Evet 92,59% 84,62% 83,33% 85,71% 47,06% Hayır 7,41% 15,38% 16,67% 14,29% 52,94% İşletmemiz için Kriz Fırsat Yakaladı mı? Evet 62,96% 38,46% 0,00% 35,71% 41,18% Hayır 37,04% 61,54% 100,00 % 64,29% 58,82%

Kriz sürecinden çıkmak için maliyetlerde azalma stratejisi uygulama oranları oldukça yüksektir. İhracat yapmayan firmaların %96’sı; %10-25 arası ihracat yapanların %92’si , %26-%50 arası ihracat yapanların %67’si, %51-%75 arası ihracat yapanların %100’ü ve %76-%100 ihracat yapanların %94’ü evet cevabını vermişlerdir. Kriz sürecinde ihracat yapan yapmayan bütün firmalar krizden çıkabilmek için maliyetleri azaltma stratejisine gitmişlerdir.

Firmaların kriz sürecinde yatırım yaptınız mı sorusuna ihracat yapmayan firmaların %96’sı,%26-%50 arası ihracat yapan firmaların %100’ü, %76-%100 arası

ihracat yapanların %88’sı hayır cevabını vermiştir. İhracat yapan yapmayan firmaların çoğunluğu yatırım yapmamıştır.

Kriz sürecinde ise firmaların ithalata yönelme durumunu incelediğimizde ise ihracat yapmayanların %93’ü, %26-%50 ihracat yapan firmaların ise %100’ü hayır cevabını vermiştir. Diğer firmalardan ise %7 ile %43 arasında ithalata yönelme görülmüştür. İthalata yönelmede firmalar yurt dışına daha ucuz hammadde ve ara madde alımına yönelmişlerdir.

Kriz sürecinde firmalara ihracata yöneldiniz mi sorusuna ihracat yapmayan firmalardan %4’ü yönelmiş %75-%100 ihracat yapan firmalar bu dönemde %88’i ihracata daha da yönelmiştir. Diğer ihracat yapan firmalar ise %46 ile %79 arasında ihraçta yönelme görülmüştür. Kriz sürecinde ihracat yapan firmalar daha da ihracata yönelmiş sadece iç piyasaya çalışan firmalar çok az oranda yönelmişlerdir. Küçük firmaların uluslararası ticarette önünün açılması sağlanmalıdır.

Krizi atlatabilmek için firmada yeniden yapılanmaya gidildiğine dair %96 ile %62 oranlarında hayır cevabını vermişlerdir. İhracatı %75-%100 arası olan firmaların %24’ü şirket yapılanmasına giderken ihracat yapmayan firmaların ise %4’ü yapılanmaya yönelmiştir. İhracat yapmayan küçük ölçekli firmalar yapılanmaya yönelmemiş bu soruda da büyük ölçekli firmaların yapılanmada oranı daha yüksektir.

Sözleşmeleri vade vb. konularda revize edilmesi sorusuna ise ihracat yapmayanların %81’i hayır cevabını vermiştir. %51-%75 arası ihracat yapan firmalar ise %86 oranında hayır cevabını vermiştir.

Firmalara olası bir krize karşı hazırlıklı olup olmadıklarını sorulduğunda ise ihracat yapmayanların %93’ü evet cevabını verirken diğer ihracat yapan firmalarda yükselen oranlara evet cevabını vermişlerdir. Hayır cevabını veren firmalardan ise %53’ü %76-%100 ihracat yapan firmalardır. Bu cevaplardan görüldüğü gibi pazar yeri sadece yurt içi olan firmaların krizden daha çok etkilenerek daha fazla ders çıkarmalarına neden olmuştur.

Hiç ihracat yapmayan firmaların yaklaşık olarak %63’ü krizin firmaları için bir fırsat olanağı yarattığını düşünmektedirler. %76-%100 arası ihracat yapan firmaların sadece %42’si krizin yeni fırsatlar yarattığını düşünmektedir.

Dünya büyümesi küresel krizden dolayı %1,81’lere gerilemiş 2009’da ise -%1,73 negatif büyüme göstermiştir.2008 krizinin etkileri 2009’da en derinden kendini hissettirmiş ve büyüme rakamlarına negatif yansımıştır. Krizle beraber ihracattaki büyüme %2,69’lara gerilemiş 2009’da ise kriz en etkin şekilde dünyadaki mal ve hizmet ihracatına yansımıştır. İhracattaki en sert iniş ise 2009 yılda gerçekleşmiş ve %- 10,15’lere gerilemiştir. Dış ticaretin diğer kollarından ithalat ise ihracat ile paralellik göstermiştir. Küresel kriz sürecin başlaması ile dünya ithalatı 2008’de %3,09’lara gerilemiştir.2009’da küresel kriz dünya ithalatında keskin düşüşle beraber %-11,88’lere düşmüş negatif olarak rakamlara yansımıştır. Dünyada işsizlik oranları 2008 yılında tekrar artışa geçmeye başlamıştır.2009’da dünyada işsizlik oranı %6,21’lere ulaşmıştır. Dünya enflasyon oranları 2008 yılında hızlı bir çıkış yapmış %7,86’lara ulaşmıştır.2009 yılında krizin etkileri enflasyon oranlarına da etkin bir şekilde yansımış ve dünya talebindeki daralmadan dolayı enflasyon oranları hızlı bir düşüş yaşayarak %2,47’lere gerilemiştir.

2008 yılında ABD’de patlak veren kriz kısa sürede AB ülkeleri ve tüm dünyayı sarmış dünyada talebin azalmasına neden olarak tekstil ve konfeksiyon sektörünün yön değiştirmesine neden olmuştur.2009-2010 arasında bu sektörlerde küresel ticarette %15’lik azalma olmuş 2010 yılında ise toparlanmaya başlamış %17’lik artışa geçmiştir

Türkiye ekonomisinde 2008 yılında GSYH artışı %0,84’lere düşmüştür. 2002- 2008 dönemi GSYH artışında dalgalanmanın en az olduğu dönem olarak bilinmektedir.2009’da ise küresel krizin etkisi Türkiye ekonomisinde %-4,7 küçülme oranı ile sonlanmıştır. Türkiye ekonomisinde dış ticaretin önde gelen kollarından olan ihracata ise; 2001-2008 arasında çeşitli oranlarda artış ve azalışlar yaşansa da 2008 küresel krizin etkileri 2009’da ihracata yansımıştır.2009 verilerine göre ihracat %- 3,72’lere gerilemiştir. Türkiye ekonomisinde ithalat artışına baktığımızda ise 2008 yılına kadar dalgalı artış ve azalış gözlemlenmiş ancak 2008 yılında krizle beraber ithalat artışı tekrar negatiflere düşmüştür.2009 yılında ise %-14,3’lere inmiştir. Türkiye ekonomisinde krizin derinden hissedildi 2009 yılında işsizliğin %12,55’lere yükseldiği görülmektedir. Bu yıl yükselen işsizliği daralan iç ve dış talebe bağlamak doğrudur. Talep daralmasından dolayı işsizlik oranları azalmıştır. Ancak ülkemizde işsizlik

%2,84 oranında artış görülmüştür. Türkiye ekonomisinde enflasyon oranların ise 2000’li yıllardan bu yana ciddi anlamda azalma görülmüştür.2008 küresel krizinde enflasyon oranlarında %5,82’lik atış görülse de 2008 yılına oranla ciddi artış olmadığı görülmektedir.

Ekonomide tekstil ihracatına baktığımızda küresel krizden payını almıştır ve etkisini 2009 yılında göstermiştir.2008 yılına oranla 2009 yılında tekstil ve hammaddeleri ihracatında %-19’luk azalma yaşanmıştır.2010 yılında hızlı bir toparlanma yaşamış 6.352.784.994 dolarla 2009 yılına oranla %18 artış göstermiştir.2012-2015 yılları arasında tekstil ürünleri ihracatında Türkiye genel ihracatından daha fazla oranda azalma gerçekleşmiştir. Tekstil ithalatında ise 2008’de 7.301.405.106 dolarla 2007’ye oranla %-9 azalma göstermiştir.2009’da ise tekstil ithalatı giderek küçülmüş 2008’e göre %-14 azalmıştır. Tüm dünya ve Türkiye ekonomisi gibi 2010 yılında tekstil ithalatı da hızlı bir toparlanma yaşamış 2009’a oranla %44 büyümüş yılı 9.079.066.534 dolarla kapatmıştır.2012 yılında tekrar düşüş yaşamış 8.674.485.448 dolarla %-12 oranında 2011’e göre azalmıştır. Daha sonraki yıllar kısmen toparlanma yaşamıştır.2015 yılında Türkiye ekonomisindeki genel ithalattaki gibi tekstil ithalatında ciddi azalma yaşanmış ve 2014’e oranla %-15 negatif değişim göstermiştir.

Türkiye’nin genel ihracat ithalat verilerinde tekstil ürünlerinin ithalat ve ihracat paylarını incelediğimizde ihracat payı ithalat payını geçmektedir. Tekstil ürünlerinin ihracat payları yıllar itibariyle artış göstermiş ancak 2010 yılında bu oran %5,26’dan %4,70’lere düşmüştür.2011 yılında tekrar toparlanma ile beraber 2015 yılına kadar ortalama %5’lerde paya sahiptir. Tekstil ürünlerinde ithalata baktığımızda ise payı ihracat göre daha azdır.2007 yılında genel ithalattaki payı %4,73iken 2008’de %3,62’lere düşmüştür.2009 yılında %4,47’lere çıkmış krizin en etkin olduğu yılda tekstil ürünleri ithalatı artış göstermiştir.2012 yılından itibaren tekstil ürünleri ithalatı ortalama %3’lerde paya sahip olmuştur.

Denizli’de de finansal kriz etkilerini ihracatta hissettirmiştir. Tekstil ve konfeksiyonun ihracattaki rakamları artış göstermiştir. Bunun nedeni ise ilin üretim miktarındaki ve ürün yelpazesini geliştirmiş olmasıdır. Tuhafiye, manifatura, iplik,

havlu-bornoz, giyim, tül-perde, ev tekstili üzerine imalat geliştiren firmalar 2010 yılı 1.124.138.00 dolar,2011 yılı 1.278.603.000 dolara çıkartmıştır. Tekstil ve konfeksiyon ihracatına bakacak olursak ihracat rakamları büyümekle beraber ihracat içindeki, payı giderek küçülmektedir.2009’da 998.935.000 dolar ihracat gerçekleşirken toplam ihracattaki payı ise 57,4’tür.

Denizli’de tekstil ilin önde gelen ve gelişmeye devam eden sektörü konumundadır.2008 küresel krizi ile ilde tekstil sektörü ile beraber diğer sektörlerde etkilenmiştir. Ancak alan çalışmamızda tekstil firmalarının bu durumdan nasıl etkilendiği ve hangi yöntemlerle krizi atlattığına yönelik sorularımız sonucunda istihdamların 250 üstü olan büyük ölçekli firmaların krizlerden etkilenmediğini, etkilenmelerinin de geçici olduğunu ifade edebiliriz. Krizlerden sermayesi güçlü olmayan orta ve küçük ölçekli firmalar ya da büyük ölçekli olsa bile pasifi aktifini geçen firmaların bu dönemde kapandığını ya da aşırı derecede küçülmeye gittiğini görmek mümkündür.

Saha çalışmamızda anket yapılan 101 firmadan %36,6’sının ihracat yapmadığı gözlemlenmektedir. İhracat yapmayan firmalar genellikle istihdamı 10-50 arası olan küçük ölçekli firmalardır. Küçük ölçekli firmalar desteklenmeli ve ihracata kapılarının açmaları sağlanmalıdır. Saha çalışmamızdaki firmaların %80,2’si küçük ve orta ölçekli firmalardan oluşmaktadır ve bu firmaların yurt dışı pazarlara açılmaları ölçeklerini daha da büyütebilmeleri için ihracatta finansman yetersizlikleri ve maliyetlerin yüksekliğine çözüm üretilmelidir. Özellikle hammadde konusu üreticinin en önemli maliyet kalemi olmakla beraber iç piyasada üretimi yapılabilen yerli üretim ürünleri için ithal ikameci politika izlenmeli ulusal sanayi güçlendirilmelidir. Kriz sürecinde firmaların üretim maliyetlerinde özellikle hammadde ve kur dalgalanmamaları, faiz ve enflasyon gibi finansal varlıklar çok düzeyde etkilemişlerdir. Ayrıca firmalar finansman ve alacak tahsilatlarında gecikmeler gibi sorunlar yaşamışlardır. Saha çalışmamızda yaptığımız sohbetler sonucunda piyasada uzun vadeli senetlerin ve çeklerin dolaşması da küçük ölçekli işletmelerin dayanamaması ve piyasadan çekilmeleri ile sonuçlanmıştır. Finansal biçim olarak çekte vade olmamasına rağmen piyasada minimum 1 ay vadeli maksimum 6 ay vadeli çekler dolaşmakta; küçük firmalar 2-3 ay vadeli çekleri kaldırabiliyorken

tekstil sektöründe küçük firmaları ezmeye devam etmektedir. Böylelikle küçük ölçekli firmaların sermayelerinin güçlendirilmesi ve piyasada etkin rol oynayabilmeleri açısından devlet destek ve teşvikleri kaçınılmaz olmaktadır. Diğer taraftan enerji, işgücü maliyetleri ve vergilerden dolayı orta derecede etkilenme yaşamışlar ve yine aynı derecede pazar kayıpları yaşamışlardır. Anket verilerine göre iç piyasa da pazar kaybı %90,4 oranında gerçekleşirken dış piyasada satışlar %86 düşmüştür. Görüldüğü gibi küresel anlamda gerçekleşen kriz iç piyasayı çok ciddi anlamda etkilemiş ve iç piyasa satışları dış piyasa ile beraber düşüş göstermiştir. İşletmelerin pazarlama ve satış alanlarındaki eksikliklerini gidermek içi yurt içi ve yurt dışında showroomlar aracılığı ile ürünlerinin tanıtımı yapılmasına yönelik stratejiler geliştirmelidirler. Yine bu dönemde kapasite kullanım oranları orta dereceli olarak azalmış yatırımlar ise askıya alınmıştır. Üreticiler özellikle küçük olan işletme sahipleri hali hazırda var olan yatırımlarını kullanarak mevcut durumu korumaya yönelmişlerdir dönemde üreticilerin %87,2’si yatırım planlarını askıya almıştır. Bu soruna devletin el atarak piyasadaki sorunların çözümünde üretici destekli politikalar geliştirerek firmaların yatırım yapmalarına teşvik sağlayarak piyasadaki dalgalanmaları düzlüğe çıkarmalı ve maliyetlerdeki yüksekliği dünya piyasa fiyatları ile eşit seviyeye çekmeli vergi oranlarında indirimlere gitmelidir. İlin önemli problemlerinden olan fason üretim kriz sürecinde daha da artışa geçmiş %61,5 oranında daha da artmıştır. Üreticiler günü kurtarmak adına fason üretime geçmişlerdir. Fason üretimde sadece orta ve küçük ölçekli işletmeler değil zaman zaman büyük ölçekli firmalarda kriz sürecinde fason üretime geçmişlerdir. Firmalar kendi markaları ile üretim sağlayamamakta ve fason üretici konumundan ilerleyememeleri ve markalaşma sorunu Denizli tekstil üreticisinin kanayan yarası olmaya devam etmektedir. Bu konuda devlet desteğine kentin ihtiyacı vardır. Kriz sürecinde firmaların krizden çıkmak için maliyetleri azaltma, kaliteyi arttırma ve yeni pazar arayışlarına girdikleri görülmektedir. İhracatımızın çoğu Orta ve Kuzey Avrupa pazarımıza yapılırken diğer taraftan başka tekstil pazarları araştırılmalı Orta Doğu ve Arap ülkeleri ile diplomatik dille politikalarımız geliştirilmeli ve pazar alanımız genişletilmelidir. Kriz dönemlerinde olumsuz etkinin en aza indirilmesi için pazar çeşitliliği sağlanmalıdır. Krizden çıkarılan derslere yönelik sonuçta ise tekstil üreticileri kalite artırımına önem vermişlerdir. Aynı zamanda hızlı karar alabilme yeteneği kazanan ve eksikliklerini görüp kendilerini o yönde geliştirenlerin oranı %87’leri göstermektedir. Üreticilere yöneltilen olası bir krize hazırlıklı mısınız sorusuna %78,22si hazır olduğunu ifade etmiştir. Diğer taraftan krizi fırsata çevirenlerin oranı da

%46,3’ü göstermektedir.2008 krizinden alınan sonuçlar neticesinde üretim planlamasına gidilmeli ve bu konuda önceden kestirilebilen bir ekonomik politikası olmalı üreticinin önündeki sisli görüşü ortadan kaldırmak adına devletin siyasal ve ekonomik politikasında istikrarlı davranması gerekmektedir. İşletmelerin üretimde verimliliğin arttırmaları için profesyonellere ihtiyaç duyması ve bu konuda üniversitelerden bilgi alışverişinde olunması gerektiği ve bu sayede üretim maliyetlerinde düşüş sağlamaları gerekmektedir. Bu konuda üniversite-işletme iş birlikteliği sağlanmalı devlet bu konuda iki birimi karşı karşıya getirerek bilgi alışverişini sağlamalıdır.

Okay ve Karahan (2012) alan çalışmasında da kriz döneminde finansal yapılarında zayıflık ve önceden hazırlıklı olmayan firmaların küresel piyasalardan etkilendikleri görülmüştür. Bu firmaların genellikle yeni pazar arayışlarına girdikleri ve krizden kurtulmak için maliyet azalışlarına girdikleri görülmüştür. Çoğunluklu olarak yeni alıcılara yönelen firmalar ihracata da önem vermeye başlamışlardır. Yurt dışı satışlar yurt içi satışlara göre nispeten daha az oranda etkilenmiştir. İşletmeler maddi kayıplarını yeni ortaklık arayışına girerek çözmedikleri görülmüştür. Eldeki verilerle kurtulmaya çalışmışlardır. Krizi fırsata çeviren işletme sayısı oldukça azdır. Yurt dışına bağımlı olarak çalışan işletmeler krizden daha çok etkilenmişlerdir. Kriz dönemi maliyetler artmıştır. İşletmelerin çoğu geleceğe yönelik stratejilerini uygulayabilmek için gerekli finansal yapıya sahip olduğunu ifade etmiştir. Kriz döneminde işletmelerin çoğunda kapasite kullanım oranlarında azalmalar yaşanmış ve işçi azaltma yoluna gitmişlerdir. Yine önemli oranda fason üretime geçmeyi düşünen firma olmuştur.

KAYNAKÇA

Aktan, C., Şen, H. (2001). “Ekonomik Kriz :Nedenler ve Çözüm Önerileri”, Yeni

Türkiye, Ekonomik Kriz Özel Sayısı Kasım-Aralık 2001,Sayı:42,Cilt 2,1225-

1230.

Alantar, D.(2008). “Küresel Kriz :Nedenleri ve Sonuçları Üzerine Bir Değerlendirme”,

Maliye Finans Yazıları Dergisi,Cilt1,Sayı:81.

Alfaro, L., Chen, M.(2012). “Surviving The Global Financial Crisis: Foreign Ownership and Establishment Performance”,Digital Acces to Scholarship at

Harvard,Economic Policy,No:3,Agust,30-55.

Amadeo, K.(14 June 2017). “ Here’s How They Missed The Early Clues Of The Financial Crisis” ,The Balance, https://www.thebalance.com/2007-financial- crisis-overview-3306138 (24.07.2017).

Avrupa Birliği İş Geliştirme Merkezleri (2009). Denizli Ev Tekstil Kümelenmesi

Raporu,Denizli.

Aybar, S.,Özgöker, U., Akman, V.(2009). “Uluslararası Finansal Kriz ve Siyasi Sonuçları”,Maliye Finans Yazıları, Sayı 83,31-44.

Conyon, M., Judge W.Q., Useem M. (2011). “Corporate Governance and the 2008-09 Financial Crisis”, Corporate Governance:An International Review, Volum:19,Number:5,September, 399-404.

Coşkun,Y. (2011). “The Global Financial Crisis and the Turkish Housing Market:Is There a Success Story?”,Housing Finance International,Spring,6-14.

Çabuk, A., Özkan, G. (2010). “Küresel Finansal Krizin Türk Reel Sektörüne Etkileri: Bursa Örneği” ,ZKU Social Sciences,Volume:6, Number:12,1-23.

Demirtaş, G. (2014). “ Türkiye ve Almanya Arasındaki Dış Ticaret Dengesinin Sınır Testi Yaklaşımıyla İncelenmesi”, Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler

Fakültesi Dergisi, Sayı:43, Ocak-Haziran,83-106.

Denizli Ticaret Odası (2010) . Ekonomik Yönüyle Denizli 2010,Denizli. Denizli Ticaret Odası (2011) . Ekonomik Yönüyle Denizli 2011,Denizli. Denizli Ticaret Odası (2012) . Ekonomik Yönüyle Denizli 2012,Denizli.

Denizli Ticaret Odası (2013) . Ekonomik Yönüyle Denizli 2013,Denizli. Denizli Ticaret Odası (2014) . Ekonomik Yönüyle Denizli 2014,Denizli. Denizli Ticaret Odası (2015) . Ekonomik Yönüyle Denizli 2015,Denizli. Denizli Ticaret Odası (2016) . Ekonomik Yönüyle Denizli 2016,Denizli. Denizli Ticaret Odası (2015) . Gelişme Raporu 2015,Denizli.

Dullien, S.(2010). “Risk Factors in International Financial Crises:Early Lessons From the 2008-2009 Turmoil”, The Financial and Economic Crisis of 2008-2009 and Developing Countries, United Nations, New York and Geneva, December, 99- 115.

Er, S.(2011). “ Finansal Krizleri Önleme Aracı Olarak Finansal Sektörün Regülasyonu, Mortgage Krizi ve Türkiye”, Maliye Dergisi,Sayı:160,Ocak-Haziran, 307-327. Frankel,J.; Saravelos, G.(2011). “Can Leading Indicators Assess Country Vulnerability?

Evidence From The 2008-2009 Global Financial Crisis”,Harvard Kennedy

School, June14, 1-53.

Franquee, H., Blanchard, O. J., Das, M. (2010). “The Initial Impact of The Crisis On Emerging Market Countries” ,Brooking Papers On Economic

Activity,Spring,263-323.

Gupta, A. S. (2010). “Sustaining Growth in a Period of Global Downturn: The Case of India” , The Financial and Economic Crisis of 2008-2009 and Developing Countries, United Nations, New York and Geneva, December,149-170.

Gültekin, M. (2016). “Denizli Tekstil Sanayisinde Sosyal Sermaye:Baskın Aile Firmalarının Üretim ve emek Örgütlenmesinde Akrabalık ve Hemşehrilik İlişkileri”, Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Sayı

Benzer Belgeler