• Sonuç bulunamadı

3. DEVLET VE SOSYAL MEDYA

3.1. KRİPTO PARA

Para güçtür. Para devlet olmanın olmazsa olmazıdır. Bilinen tarihi verilere göre ilk kez parayı kullanan, Antik çağda ve Batı Anadolu’da kurulmuş Lidya devletinde rastlanmıştır. Hükümdar olma alametlerinden en önemlisi de hükümdarın adına para bastırması geleneği antik çağlardan beri günümüze gelmiştir. Para, hükümdar ve/veya devlet güvencesinde bulunması hasebiyle bir değer kazanmıştır. Bir metal veya kağıt parçasının mal veya hizmet karşılığında değişiminin meşruiyeti buradan kaynaklanmaktadır. Sahte para basmak yani kalpazanlık, bu meşruiyete muhalefet etmek anlamına geldiği için her zaman devlet otoritesince ağır cezalarla infaz edilmiştir. Günümüzde merkez bankaları ellerinde tuttukları ya altın değerince para basmaktadırlar ya da itibari para (örneğin ABD doları) değerince ulusal paralarını basmaktadırlar. Yani para basmanın tek merkezden, kanuni ve uluslararası diğer devletlerce tanınırlığının olması gerekmektedir. Ülkelerin ve girişimcilerin iç- dış ticaretleri, borçlanmaları, yatırımları bu güvencelere bağlıdır. Bu da ülkeler arası

76

siyasetin, bankacılık sistemlerinin durumlarına bağlı bir şekilde kırılgan bir iktisadi sistemi oluşturmaktadır. Nitekim yaşanan iktisadi krizler, ambargolar, ültimatomlar; devaülasyon, resesyon, enflasyon gibi gündelik yaşamdaki günümüzün en büyük iktisadi sorunları oluşturmaktadır. 2008 yılında özellikle ABD’de yaşanan ekonomik kriz dünya genelinde bir domino etkisi yaratarak birçok ülkenin iktisadi yapısını etkilemişti. 2008 yılında internetten yayınlanan bir makalede yepyeni bir paradan bahsedildi: Bitcoin. Genel kullanımda Bitcoin’i göstermek için BTC kısaltması kullanılır. Bitcoin, temelinde dijital şifrelemeyle (kriptoloji) çalıştığı için kripto para da denmektedir.

Bitcoin, bir internet üzerinden şifrelemeyle işleyen para ve ödeme yöntemidir. 2008 yılında Satoshi Nakamoto adındaki bir kişinin internet üzerinden yayınladığı 9 sayfalık bir İngilizce bildiriyle duyruldu. Bildirinin başlığı “Bitcoin: Kişiden kişiye Elektronik Para Sistemi”dir. Bildiriyi aslen kimin veya kimlerin yazdığı bilinmiyor. Kişiden kişiye yani peer-to-peer (P2P) tabiri internetin gelişiminde birçok şeyi değiştirme özelliğine yaradı. Örneğin, müzik dinlemek için artık kaset veya cd’den oynatma yerine internet üzerinden P2P sistemiyle müzik dosyası gönderiliyor bu müzik piyasasını bütünüyle değiştirmiştir. Bitcoin’de P2P’yi kullanarak ödeme sistemlerinde büyük değişimlerin habercisi gibidir. Çünkü bu sistem hiçbir merkezi sisteme bağlı olmamayı işaret eder. İşte bitcoin’in temel tezi budur: hiçbir merkeze bağlı kalınmaksızın yapılabilecek yeni bir ödeme sistemi mümkündür. Bunun anlamı, ulusal merkez bankalarının bastığı paralar, tüm bankacılık sistemleri ve diğer mali kuruluşların aracılığına ihtiyaç duymadan alış verişin yapılabileceği iddiasıdır. Bitcoin evreninde herhangi bir merkez yok bunun yerine açık kaynak kodlu yazılım sistemi mevcuttur. Bu sistem herkese açıktır, dileyen geliştirebilir ve muadillerini üretebilir. Bu yüzden 1300’den fazla dijital para birimi (bitcoin vb. ile alt coinleri) vardır. Dijital parayla işlem yapılabilmesi için kullanıcıların dijital hesap cüzdanlarının olması gereklidir. Sistemde yapılan her işlem, geçmişten günümüze blok zincir (blockchain) adı verilen dijital kayıt defterine kaydedilir. Her kayıt, zincirin bir halkası gibi blok zincire eklenir. Ne kadar çok halka eklenirse sistemdeki kayıt defteri de o kadar güçlenmektedir. Bu kayıt defterleri herhangi bir merkezde bulunmaz, sisteme dahil olan bütün kullanıcılara açıktır. Yani isteyen her kullanıcı bu kaydı tutabilir. Bu kayıtlar belli bir çoğunluğa

77

ulaştığında bütün dijital kayıt defterlerine güncelleme olarak gönderilir. Bir kullanıcı isterse o ana kadar yapılmış bütün işlemleri kronolojik olarak görebilir. Bu kayıt defterleri aynı zamanda mükerrer satışları da engeller. İşlemin kayıt edilmesi, kayıt defterlerinin güncellenmesi sırasında internet ağında yaşanabilecek aksamalar göz önüne alınarak her bir işlem için 10 dakikalık bir süre tanınır. Böylece işlem sürecinde yaşanabilecek aksilikler bertaraf edilir.

Bütün bu işlemler, işlem kayıtları ve giderek artan sistemsel problemlerin çözümünde çok güçlü donanıma sahip bilgisayarlar kullanılmaktadır. Bu bilgisayarlara sahip olan herkes bu sistemsel problemleri aştıkça ödül kazanıyor. Ödül, bir miktar bitcoindir. Sistem problem çözüldükçe kendiliğiden bitcoin üretiyor. Güçlü bilgisayarlara sahip bu kişilere “madenci” adı verilmiştir. Tıpkı toprak altında altın arayan madenciler gibi bu kişiler de sistemsel sorunları adeta madenci gibi bularak sorunu çözerler ve karşılığında az miktarda bulunan bitcoin2’e sahip olurlar. Bu ödüllerin alınabilmesi için kullanılan algoritma 256 bit Secure Hash Algoritm kullanılır. Bitcoin tasarımcıları 21 milyon bitcoin üretilecek bir tanımlama gerçekleştirmişlerdir. Şu ana kadar3 16 milyon bitcoin üretilmiştir. Tahminlere göre sonuncu bitcoin (21 milyonuncu bitcoin) 2140 yılında üretilecektir. Çünkü sistemde işlem çoğaldıkça bitcoin üretimi de zorlaşmaktadır. Zorlaştıkça parasal değeri de artmaktadır. 2017 Aralık ayı verilerine göre 1 bitcoin yaklaşık 15 bin ABD doları veya 60 bin Türk Lirası değerinde satılmaktadır (Özcan, 2017: 1). 2019 Ocak ayında bitcoin sert bir düşüş yaşayarak 1 bitcoin 3.533 ABD doları veya 18.668 Türk Lirası’ndan satılmaktadır.

Bitcoin’in yasal statüsüne bakıldığında genel olarak devletlerin bu olguya yaklaşımları Bitcoin’i bir emtia olarak tanımladıkları veya bu konuyu tartıştıkları görülür. Eğer emtia olarak tanımlanırsa bu sayede Bitcoin sahiplerini vergilendirme yoluyla hazinelerine yeni bir vergi kalemi ortaya çıkabilecektir. Bu konuda Brezilya, Kanada, Finlandiya, Bulgaristan ve Danimarka bitcoin’den vergi alan öncü devletlerdir. Hatta Singapur Bitcoin ile alış veriş yapanlardan katma değer vergisi almaktadır. Bitcoin’e olumlu bir gelişme olarak bakan ülkeler Amerika Birleşik Devletleri, Güney Kore, Estonya, Danimarka, İsveç, Hollanda, Finlandiya, Kanada,

2 Bitcoin’in resmi internet sitesine göre. Sistemin genel adı olarak kullanıldığında Bitcoin büyük harfle yazılır. Dijital paranın miktarını temsil eden bitcoin ise küçük harfle yazılır.

78

Birleşik Krallık ve Avustralya olarak tespit edilmiştir. Bu ülkeler özellikle Blok Zincir sistemi üzerinde geliştirmeler yaparak kendi iktisadi, emlak piyasası hatta seçimlerde kullanmayı gündemlerine getirmişlerdir. Bitcoin’i iktisadi sistemleri için olumsuz gören ülkeler, İzlanda, Bangladeş, Bolivya, Ekvador ve Tayland olarak tespit edilmiştir. Bu ülkeler çeşitli gerekçelerle Bitcoin kullanımını yasaklamışlardır. Örneğin Ekvador kendi kripto parasını piyasaya süreceği için rekabet unsuru olarak Bitcoin’i kendi ülkesinde yasaklamıştır. Diğer ülkeler genellikle dışarıdan müdahalenin mümkün olmaması, iç hukukunda tanımlamadıkları için iktisadi tehlikelere dikkat çekerek yasaklama yolunu tercih etmiştir. Türkiye’de Bitcoin için 25 Kasım 2013’te Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) açıklamasıyla Bitcoin’in elektronik para olarak değerlendirilmediği, gözetimi ve denetiminin müphem olması nedeniyle Bitcoin’in yasa dışı işlerde kullanabileceği gibi nedenlerle iktisadi risklere dikkat çekmiştir. BDDK ayrıca Türkiye’deki 6493 sayılı “Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun” kapsamında Bitcoin’in yer almadığı belirtilmiştir. Türkiye’de Bitcoin’in emtia olup olmayacağı dolayısıyla vergilendirilip vergilendirilemeyeceği henüz tartışılmaktadır (Çarkacıoğlu, 2016: 56-59).

Benzer Belgeler