• Sonuç bulunamadı

2. Kent Kimliği Kavramı

2.1. Kent Kimliği

2.1.1. Konya’nın Kentsel Kimliği

Konya şehri fiziki mekanı ve sosyo-ekonomik yapısı özelliğinden İç Anadolu’daki diğer şehirlerden üretim anlamında, yeryüzü şekilleri anlamında çeşitlilik göstermiştir. Bozkır iklimi insanların yaşam tarzına büyük ölçüde etkilemektedir. Konya şehri, “çölde hissedilen serap gibi geniş ve düz bir bozkırda, ona zıt bir görünüm teşkil etmektedir. Şehrin etrafını yemyeşil bağ ve bahçeler çevrelemektedir. Bu karakteriyle, yapılan şehir sınıflaması içinde “saha şehri” grubuna dahil edilmektedir. Konya şehri ile benzer bu tür yerleşimlerde şehir üç bölümden oluşmaktadır. Bunlar ticaret merkezi, oturma bölgesi ve en dışta bulunan bahçe bölgesidir. Bahçe bölgesi daimi iskan mahalli olmadığından buralarda “bağ evleri” bulunmakta. (Tuş, 2007: 23). Konya yaşam tarzı günlük hayat ve sosyal hareketlilik açısından diğer toplumlar gibi değişim ve dönüşümler yaşamıştır. Tuş bu değişimi şöyle ifade eder: “Toplumlardaki değişimler çok çeşitli şekillerde olur, bu değişmelerin niteliği, yönü ve boyutuna göre toplumda, birçok olayı aydınlatmak mümkündür. (Tuş, 2007: 186). Sosyal hareketlilik bir coğrafi bölgede mekânsal olarak yer değişimiyle gerçekleşeceği gibi insanların sosyal tabakalarında, meslek ve eğitim durumlarıyla da gerçekleşmesi söz konusu olur. Bir de şehirdeki sosyal hareketlilik olgusu kavramı söz konusudur. Buna dair örnekler geçici olarak yapılan değişmelerdir. Günlük veya mevsimlik yapılan hareketlilik, şehirdeki canlılığı, ekonomik ve sosyal münasebetlerin ön cephesindeki anlamını da ortaya koymaktadır. Konya’daki insanların bir kısmı, işleri için evlerinden kalkıp çalıştıkları mekanlara gidecekler akşamları da evlerine döneceklerdi. Bunların dışında, insanlar günlük ihtiyaçları çeşitli alışverişleri, dini ibadetleri yerine intikal edeceklerdir.

41

Şehrin mekan organizasyonu bu tür sosyal zaruretleri çözümleyecek şekilde gelişmiştir. (Küçükdağ, 2004: 190-191). Yani kent içerisinde yaşamını süren çoğunluğun ihtiyaçlarını, ritüellerini gerçekleştirme durumu, kent içerisinde bu zaruretler yönelik mekan üretimi içerisinde olmasını gerekli kılar.

Mesela; Bedesten, Konya şehri için bu özellikleri içinde bulunduran gelenek ve modernizmi bir arada iç içe geçirmiş ender mekanlardan biridir. Konya’ nın sosyal hayatının en canlı yeri olan Bedesten, Konya tarihinde önemli bir yere sahiptir. Bedesten çarşısı Konya’da ticaretin esnaflığın, ahiliğin her gün neşet ettiği bir yerdir. Birçok tarihi cami ve çeşitli dükkanlar, modernizmden öte, geçmişte var olan şeylerin devam ettiği şehrin bir o kadar merkezi iken aynı zamanda şehre kimlik kazandıran Konya’nın tarihi dokusunu sürdüren yerdir. Konya’nın en meşhur, Konya ile nam salmış ünlü etli ekmekçiler, Konya börekçileri, tiritçileri, tandır kebapçıları hepsi bir arada toplanmıştır. Bedesten Konya tarihinde en büyük restorasyonu ile karşılaşmış önemli bir mekandır. Birçok bina ve dükkânları, caddeleri düzenlenmiştir. Şehir bu şekilde daha düzenli ve estetik bir görünüm kazanmıştır. Bedestenin ele alınışının sebebi Konya kent imajını, kimliğini en net biçimde vurgulayan sosyal doku ve mimariye sahip olma özelliğidir.

Fotoğraf 1: Bedesten içerisinde restorasyona uğramış, boş zamanları değerlendirme adına oluşan mekanlar

42

Konya, gerek kendi bulunduğu bölge içerisinde gerekse Türkiye’de kentsel kimlik dokusunu en yoğun yaşayan ve en çarpıcı şekilde markalaştıran ender şehirlerden biridir. Türkiye’nin en bir yanında kime sorulursa sorulsun Konya dini değerleri, muhafazakarlığı ve öz değerlerini yaşatmayı seven bir kent kurgusunu, imajını zihinlerde yansıtır. Kent; Mevlana, ahilik, Selçuklu Devleti başkenti olma gibi önemli değerlerin mirasçılığının yanında, modern, sanayileşme ile iş imkanın sağlayan bir çok özelliği ile merkez bir kent konumundadır. Tabi her kentin yaşadığı modernleşme sorunsalını Konya kenti de kendi içsel değerleri süreciyle, kendi tecrübeleriyle yaşamaktadır. Dışardan kente gelen bir birey Konya’nın kimliğine şekillendirmiş olduğu imajını anlamaya ve özümsemeye çalışır, kimi zaman bunu sindirir ve entegre olur, kimi zamanda bu unsurlara yabancı kalır ama Konya’da modernleşme olarak adlandırılan bu süreçte büyük bir sosyal dönüşüm yaşamaktadır. Bu sosyal dönüşüm yalnızca toplumsal ilişkilere yansımakla kalmayıp çevresel, kentsel düzenleme planlamalarına, kent mekanlarına da yansımış durumda Modernleşme ve kalkınma süreci içerisinde Konya, geleneksel tarafını tamamen bir kenara bırakmış değildir. Dışarıdan gelen her yabancıya kendi yaşayış ve muhafazakar duruşlarını net bir şekilde gösterir.

Fakat bugün, Anadolu kentlerinin çoğunda var olan muhafazakarlık biçimi klasik bir muhafazakarlık olmaktan çok, melezlik biçiminde tevarüs etmektedir. Bu bağlamda melezlik çağın değişen şartları karşısında kendi düşüncelerini, pratiklerini süzgeçten geçirip düşüncelerinin büyük eksenini değiştirmeden çağdaş normlardan çağın birikiminden faydalanmak demektir.

Melezlik kavramı ise sömürge toplum incelemeleri yapan toplumbilimci Hamini Babho’ya aittir. O, bu kavramı sömürge sonrası toplumlarda insanların kendi geleneksel kimlikleri ile sömürgecilerin kültürü arasında bir sentez yapanlar için kullanılmıştır. Bu kavram halihazırdaki yaşam biçimini anlamakta işe yarayan bir kavram olarak düşünülmelidir. Konya’ya baktığımızda teknoloji kullanımı, tüketim kalıpları vb. maddi hayat öğeleri noktasında modern; zihniyet olarak ise geleneksel olan bir toplumsal tasavvur ve bir toplumsal hayat biçimi ile karşılaşıyoruz. Bu melezlik, modülerleşmeyle başlayan bir kimlik pratiği ve hayat örüntüleri bakımından bir kolaj durumuna işaret eder. Konya’nın gelenekselçiliğine baktığımızda bugünkü dünyanın evsizliği karşısında Konyalıların güvenlik anlayışının bir tezahürüdür. Büyük kentlerde oluşan atomlaşmış, yalıtık hayatlara karşılık geleneğin dünyası organik ve güvenli bir hayat sunmaktadır. (KKBY, 2006)

43

KTO yönetim kurulu başkan vekili Kabakçı, Muhafazakar bir kent olan Konya için muhafazakarlığın tanımının yeniden yapılması gerektiği üzerinde duran Kabakçı, Konya’nın hayata göre pozisyon alabilen bir kent olduğunu vurgulayarak gelenekte var olan değerleri koruyup teknolojik gelişmeleri de takip ettiğini belirtmiştir.

Konya sanayi odası meclis başkanı Tahir Şahin, Konya’da yeşil alanın artırılarak yeşil alan koridorlarının oluşturulması gerektiğine dikkat çekmiş geniş bir alana sahip bir kentte gökdelenler yapılmaması gerektiğini ifade etmiştir. (KKBY, 2006).

Kısacası Konya kenti son zamanlarda Belediyecilik hizmetleri ve çevre düzenlemeleriyle turizmi kalkındırma çalışmalarına yoğunluk vermiştir. Bunun içinde en çok yapmaya çalıştığı şey kent içerisinde yetersiz olan yeşil alan ve parklara yönelik imar ve ağaçlandırma çalışmalarıdır.