• Sonuç bulunamadı

2. KURAMSAL TEMELLER VE ÖNCEKİ ARAŞTIRMALAR

2.11. Konu ile İlgili Uluslararası Araştırmalar

Bu alt başlık altında alan yazın taramasında konu ile ilgili yurt dışında yapılan araştırmaların bir kısmından kısaca bahsedilmiştir.

Henderson ve Shanker (1978), 28 ilkokul 2. sınıfa öğrenci ile yaptıkları çalışmada yaratıcı dramanın çocukların kavrama gücü üzerine etkilerini incelemişlerdir. Veri analizde kullandıkları karşılaştırmalı gelişim testi sonucunda yaratıcı dramanın çocukların kavrama gücünün gelişimi bakımından geleneksel kitapla yapılan okumadan daha yararlı olduğu araştırmacılar tarafından belirtilmiştir.

Flennoy (1992) başarı seviyeleri düşük ilkokul birinci sınıf öğrencilerinin iletişim becerilerini geliştirmede yaratıcı dramanın etkisini araştırmıştır. Üç ay süren çalışmada; okuma yazma ile ilgili sorunlar listelenmiş, gözlem formları ve öğretmen görüşleri ile veriler elde edilmiştir. Elde edilen verilerin analiz edilmesiyle; drama tekniğinin öğrencilerin iletişim becerisini geliştirdiği, okuma yazma aktivitelerinde öğrencileri daha istekli hale getirdiği görülmüştür.

Kamen (1992) ilköğretim öğrencilerinin yaratıcı drama yöntemiyle fen kavramlarını öğrenimi üzerine yaptığı araştırması sonucunda yaratıcı drama yönteminin öğrencilerin fen kavramlarını öğreniminde olumlu yönde etkili olduğunu, öğretmen ve öğrencilerin fen dersine karşı ilgi ve motivasyonlarını artırdığını belirtmiştir.

Farris ve Parke (1993) çalışmalarında, dramanın çocukların dil gelişimine ve edebiyat bilgilerine katkısını belirlemek amacıyla öğrencilerin dramaya dair görüşlerini ve dramanın geleneksel sınıf ortamındaki etkilerine cevap aramışlardır. Verilerin analizinden elde edilen sonuçlarda dramanın dil gelişimine faydasının olduğuna ve edebiyat alanında olumlu yönde etkisi olduğunu sonucuna varılmıştır.

Aubusson, Fogwill, Barr ve Perkovic (1997), lise öğrencilerinin elektrik konusundaki kavramların öğretiminde yaratıcı drama yönteminin etkisini araştırmışlardır. Öğrencilerle yapılan görüşmeler sonucunda öğrencilerin bu yöntemle işlenen derslerden çok zevk aldıkları ve derse karşı ilgilerinin ve olumlu tutumlarının artmasında etkili olduğu bulgusuna ulaşmışlardır.

Freeman, Sullivan ve Fulton (2003) deneysel desende uyguladıkları1 ‘Effects of Creative Drama on Self-Concept, Social Skills, and Problem Behaviour’ başlıklı çalışmalarında drama eğitim programının 237 öğrenciyle yaptıkları çalışmada benlik kavramı ve sosyal beceriler konularında kontrol grubuna oranla deney grubunda daha fazla düzeyde etkili olduğunu ortaya koymuşlar ve dramanın benzeri problemlerin iyileştirilmesinde kullanılabilecek bir yöntem olduğunu belirtmişlerdir. (Bascı ve Gündogdu, 2011).

Fleming ve diğerleri (2004), “The National Theatre's Transformation Drama Project” adlı projeyi uygulayarak yaptıkları çalışmada dramanın çocukların dil, matematik ve tutumlarına etkisini incelemişlerdir. İlkokul üçüncü sınıfa devam eden 160 çocuk ile yapılan çalışmada; çocukların okuma, matematik, tutum, kendilik kavramı ve yaratıcı yazma konularında projenin etkililiği sınanmıştır. Üçüncü sınıfın başlangıcında öntest uygulanan çocuklara drama temelli etkinlikler uygulanmış ve dördüncü sınıf sonunda sontest uygulanmıştır. Araştırma verilerinin analizinde deney grubundaki çocukların okuma, matematik, tutum, kendilik kavramı ve yaratıcı yazma konularında kontrol grubundaki çocuklardan daha yüksek puanlar aldıkları; bunun yanında çocukların kendilik kavramı incelendiğinde projenin deney grubu lehine pozitif etkilerinin olduğu saptanmıştır.

Yeh, Yeh, Li ve Pen (2006), araştırmalarında yaratıcı drama eğitim programının okul öncesi çocukların yaratıcılıklarının artırılması ve sınıf içi faaliyet araştırması ile öğretmenlerin mesleğe dayalı becerilerini ve motivasyonlarını artırmak amacıyla planladıkları çalışmalarında dört öğretmen ve 19 öğrenci ile çalışmışlardır. Çalışmada “Okul Öncesi Çocuklar İçin Yaratıcılık Testi” ve “Çoklu Zeka Davranış Listesi” ve öğretmenler için de bir dizi mülakat sorusu ile dijital araç gereç kullanılmıştır. Elde edilen veri analizleri sonucunda; yaratıcı drama eğitim programının okul öncesi çocuklarının yaratıcılıklarına özellikle özgünlük bağlamında ve öğrenme motivasyonlarının yükselişine pozitif etki sağladığı; yaratıcı drama eğitim programı ve sınıf içi etkinlik araştırmasının uygulanmasının, öğretmenlerin mesleğe dayalı becerilerini ve yaratıcılığın geliştirilmesi becerilerini olumlu yönde etkilediği görülmüştür.

Jindal-Snape ve Vettriano (2007) yaptıkları ‘Drama Techniques for the Enhancement of Social-Emotional Development in People with Special Needs: Review of Research’ adlı çalışmada, dramanın çocuklarda ve yetişkinlerde sosyal duygusal gelişimi sağladığını ortaya koymuşlardır (Snape ve ark., 2011).

Arieli (2007), çalışmasında yaratıcı dramanın fen eğitiminde eğitici bir yöntem olarak kullanarak ilköğretim öğrencilerinin fen kavramlarını anlamasına etkisini incelemiştir. Altıncı sınıf öğrencilerinden oluşan örneklemde deney grubuna karışımlar ve çözeltiler konusu yaratıcı drama yöntemi kullanılarak işlenmiş olup kontrol grubunda aynı konu kitaptaki yönergeler doğrultusunda işlenmiştir. Nicel ve nitel veri analizleri ile elde edilen sonuçlarla fen dersini yaratıcı drama eşliğinde işleyen çocukların kavramları daha iyi anladığını, öğretmenlerin fen öğretimi için yaratıcı dramanın iyi bir yöntem olduğuna inandıklarını ve yaratıcı drama etkinliklerinden olumlu anlamda etkilendiklerini belirtmişler, dramanın olumlu sınıf çevresi yaratmada, sosyal etkileşim ve özsaygı geliştirmede ve öğretmenlerin öğretme stillerini değiştirmede katkı sağladığı sonucuna ulaşılmıştır (Eti, 2010).

Moore ve Russ (2008) uyguladıkları çalışmada, dramanın basamaklarından olan rol oyunlarının ilkokul birinci ve ikinci sınıfa devam eden öğrencilerin yaratıcılıklarında ve duygusal gelişimlerindeki etkisine incelenmiştir. Araştırmada deney grubuna rol oyunlarından oluşan etkinlikler sunulmuştur. Elde edilen verilerde çalışma grubundaki çocukların kontrol grubundaki çocuklara göre yaratıcılık ve duygusal gelişimleri bakımından daha çok ilerleme katettiği, olumlu duygu tepkilerinde yükselme olduğu, ilişkilerinde empati kurma, arkadaşlarının düşünce ve duygularına duyarlı olma, etkili iletişim ve dil becerilerini kullanma ve işbirliği içinde çalışma becerilerinin geliştiği tespit edilmiştir.

Hendrix, Eick ve Shannon’un (2012) yarı deneysel çalışmalarında ilköğretim fen bilgisi dersi “Ses ve Güneş Enerjisi” konularının öğretiminde yaratıcı drama tekniğinin öğrencilerin dersteki başarıları ve derse karşı ilgilerine etkisini araştırmışlardır. Yaratıcı drama etkinliklerinin kullanıldığı deney grubu öğrencilerinin, kontrol grubundaki öğrencilere göre daha iyi öğrendiği, yaratıcı drama yönteminin öğrencilerin başarıları üzerinde pozitif etkisi olduğunu

belirtmişlerdir. Fakat tutum puanları açısından gruplar arasında anlamlı bir fark görülmediği için, yaratıcı drama yönteminin öğrencilerin derse karşı tutumları üzerinde pozitif etki oluşturmadığı sonucuna ulaşmışlardır.

Danckwardt-Lillieström, Andrée ve Enghag (2017) İsveç’te bir lisede gerçekleştirdikleri araştırmalarında, kimyasal bağlar ile ilgili kimya kavramların öğretilmesinde yaratıcı drama yönteminin etkilerini araştırmışlardır. Elde edilen sonuçlarda, yaratıcı drama tekniğinin öğrencilerin soyut kimya kavramlarını öğrenmelerinde pozitif etkisi olduğu bulgularına ulaşılmıştır.

Alan yazında yer alan bu çalışmalara bakıldığında çocuk kitaplarının drama eşliğinde incelenmesi ile ilgili çalışmalara ulaşılamamıştır. Ancak drama ile ilgili yapılan araştırmalara bakıldığında genel olarak yaratıcı drama yönteminin okullarda tüm kademelerde ve alanlarda kullanıldığı; okul öncesinde fen ve doğa çalışmalarında çok fazla çalışılmadığı ancak ilköğretim ve ortaöğretim düzeyinde fen ve bilim alanlarında kullanıldığı ve kullanılan drama tekniklerinin öğrencilerin akademik başarısına, derse karşı ilgi, tutum ve motivasyonları üzerinde pozitif yönde etkilerinin olduğu görülmüştür.

Benzer Belgeler