Taşgın’ın 2010’da “Öğretmenlik Mesleği Genel Yeterliklerinin Sınıf Öğretmenleri ve Sınıf Öğretmenleri Adaylarının Görüşlerine Göre Değerlendirilmesi” isimli 345 sınıf öğretmeni ve 79 sınıf öğretmeni adayı ile yaptığı çalışmasında öğretmenler ‘öğrenmeyi, gelişimi izleme ve değerlendirme’ ana yeterlik alanı kapsamında olan öğrenciler için ölçme-değerlendirme yöntem ve teknikleri belirleme ve öğrenciler hakkında geri bildirim sağlama alt yeterlik alanlarında en yüksek ortalamaya sahiptirler. Fakat öğrenciler için farklı ölçme ve değerlendirme teknikleri kullanma alt yeterlik alanında düşük ortalamaya sahiptirler. Sonuç olarak öğrenci gelişimi izleme ve değerlendirme için ölçme ve değerlendirme tekniklerinin çok önemli olduğu ortaya çıkmıştır.
Karacaoğlu’nun 2008’de yapmış olduğu “Öğretmenlerin Yeterlik Algıları” adlı 440 öğretmen ile yaptığı çalışmada öğretmenler ‘öğrenmeyi, gelişimi izleme ve değerlendirme’ ana yeterlik alanına ilişkin kendilerini en iyi gördükleri bölümün öğrencilerin ilerlemesini izleme olduğu görülmüştür. Fakat öğretmenler farklı ölçme ve değerlendirme tekniklerini kullanma alt yeterlik alanında kendilerini yeterli görmemektedirler.
Şahin (2014) “Öğrenci İzleme Sistemi Sonuçları Temelinde Öğretimin Farklılaştırılması” isimli çalışmasında, öğrenci izleme sistemi ile sınıfların karmaşık yapısının ortaya çıkarak öğrencilerin bireysel farklılıklarının gözlenebileceğini ortaya koymuştur. Buna uygun olarak velilerle daha iyi iletişime geçilebileceğini ve öğretim sürecinin öğrenciye görelik ilkesine uygun olarak düzeltilebileceğini savunmuştur.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB, 2017), Akademik Becerileri İzleme ve Değerlendirme (ABİDE) adlı 8. sınıf öğrencilerinin izleme ve ilerlemesini gözlemlemek amacıyla hazırlanmış bir rapor oluşturmuştur. Çalışma öğrencilerin başarısına yönelik olup hedeflerin gerçeğe yönelik ve karşılaştırılabilir olmasını amaçlamaktadır. ABİDE öğrencilerin akademik bilgilerinin günlük hayata aktarılmasını, üst düzey bilişsel becerilere sahip olup olmadığını belirlemek istemiştir. Böylece ulusal bir izleme ve değerlendirme sistemi planlanmaktadır. 2 yılda bir tekrarlanması ve eğitimin izlenmesi amaçlanmaktadır. İzleme ve değerlendirme çalışmaları ile ülkedeki eğitim sisteminin işlerliğinin belirleneceği, eğitim sistemindeki her kademeye geri bildirim sunulacağı, doğru yöntem ve teknikleri belirlenip destekleneceği, yeniliklere daha açık olunacağı ve eksikliklerin ortadan kaldırılacağı ortaya çıkarmıştır.
İzleme ve değerlendirme çalışmaları ile başarısız öğrenciler tespit edilerek erken müdahale ile başarılarına katkı sağlandığı görülmektedir. Fin eğitim sisteminde tanıma- izleme amaçlı değerlendirme sık sık yapıldığı için başarısız öğrencilerin erken müdahaleler ile ortalama seviyeye ulaştığı görülmektedir (Bassett, 2008’den akt., Çobanoğlu ve Kasapoğlu, 2010, s.125).
Arikan’ın 2008’de yaptığı “CİTO Türkiye Öğrenci İzleme Sistemi’nde (ÖİS) Bilişsel Gelişim Uygulaması” adlı çalışmada öğrenci izleme sistemi öğrencinin 4 yaşını doldurmasıyla birlikte 8.sınıfa kadar gelişimini izleyen, öğrenciyi destekleyen ve öğrenciyi yönlendirmek amacıyla somut materyaller sunmayı amaçlayan bir ölçme ve değerlendirme aracı olarak sunulmuştur. İzleme sistemleri öğrencilerin bilişsel gelişim süreçlerini takibe alır ve bu süreçten öğrencinin haberdar olmasını sağlar.
Literatür izleme ve değerlendirme çalışmaları için incelendiğinde sayılı çalışmalar elde edilmiştir. Bu sebeple ilkokul öğretmenlerinin ölçme ve değerlendirme yeterliklerini konu edinen çalışmalar da incelenmiştir.
Özdemir (2010) “İlköğretim Öğretmenlerinin Alternatif Ölçme ve Değerlendirme Araçlarına İlişkin Yeterlikleri ve Hizmet İçi Eğitim İhtiyaçları” çalışmasında 337 ilkokul öğretmeni araştırmanın örneklemini oluşturmuştur. İlkokul öğretmenlerinin çağdaş ölçme ve değerlendirme yeterliklerini incelediği çalışmasında öğretmenler gözlem, performans görevi, öz değerlendirme ve sunum değerlendirme araçlarında kendilerini en çok yeterli görürken yapılandırılmış grid, tanılayıcı dallanmış ağaç, rubrik, ve tutum ölçeklerinde kendilerini en az yeterli görmektedirler.
Duran, Mıhladız ve Ballıel (2013) “İlköğretim Öğretmenlerinin Alternatif Değerlendirme Yöntemlerine Yönelik Yeterlik Düzeyleri” adlı çalışmasında ilkokul öğretmenlerinin çağdaş değerlendirme yöntemlerine yönelik tutumları, yeterlikleri ve kullanma sıklıklarını belirleyerek öğretmenlerin yeterlik düzeyleri belirlenmek istenmiştir.
Bu çalışmaya göre öğretmenlerin çağdaş değerlendirme yöntemlerine karşı orta düzeyde yeteli olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Karamustafaoğlu, Çağlak ve Meşeci (2012) “Alternatif Ölçme Değerlendirme Araçlarına İlişkin Sınıf Öğretmenlerinin Öz Yeterlikleri” adlı 117 sınıf öğretmeni ile yaptığı çalışmasında sınıf öğretmenlerinin çağdaş ölçme ve değerlendirme yeterliklerini tespit etmek istemiştir. Sınıf öğretmenlerinin çağdaş ölçme ve değerlendirme tekniklerinden performans değerlendirme, proje, drama ve kavram haritalarını tercih ettikleri görülmüştür. Sınıf öğretmenleri tarafından ise en az tercih edilen yapılandırılmış grid ve dallanmış ağaç teknikleri olduğu görülmüştür.
Acar ve Anıl’ın 2009’da yaptığı “Sınıf Öğretmenlerinin Performans Değerlendirme Sürecindeki Yöntemlerini Kullanabilme Yeterlikleri, Karşılaştıkları Sorunlar ve Çözüm Önerileri” 252 sınıf öğretmeni ile yaptığı çalışmada sınıf öğretmenlerinin ölçme ve değerlendirmeye yönelik gelişim dosyası, performans değerlendirme ve dereceli puanlama anahtarı kullanabilme yeterlikleri ve bu araçlarla ilgili karşılaştıkları sorunları belirlemek istemiştir. Bu çalışmanın sonucunda sınıf öğretmenlerinin performans değerlendirme yöntemini sıklıkla kullandığı, dereceli puanlama anahtarı ile ilgili yeterli düzeyde bilgisi olmadığını ve bu konuda öğretmenlerin uzman desteğine ihtiyacı olduğu, gelişim dosyasının hazırlama ve değerlendirme boyutunda sınıf mevcudunun kalabalığından ve dosyaların saklanmasında sorun yaşadıkları belirlenmiştir.
Birgin ve Gürbüz (2008) “Sınıf Öğretmeni Adaylarının Ölçme ve Değerlendirme Konusundaki Bilgi Düzeylerinin İncelenmesi” çalışması sınıf öğretmeni adaylarının ölçme ve değerlendirme ile ilgili bilgi düzeylerini belirlemek amacıyla çalışma yapmıştır. Bu çalışma ile sınıf öğretmeni adaylarının çağdaş ölçme ve değerlendirme yöntemleri hakkında bilgilerinin yeterli düzeyde olmadığı görülmüştür. Ayrıca sınıf öğretmeni adaylarının öğrenci başarısını ölçerken ve performansını değerlendirirken yazılı yoklama, çoktan seçmeli soruları ve soru- cevap tekniğini kullanım eğiliminde olduğu belirlenmiştir.
Kuran ve Kanatlı’nın (2009) “Alternatif Ölçme ve Değerlendirme Teknikleri Konusunda Sınıf Öğretmenlerinin Görüşlerinin Değerlendirilmesi” çalışmasında sınıf öğretmenlerinin çağdaş ölçme ve değerlendirme yöntemleri hakkında görüşleri, bu yöntemleri kullanma sıklıkları ve kullanırken karşılaştıkları sorunları belirlemiştir. Sınıf öğretmenlerinin çağdaş ölçme ve değerlendirme tekniklerini kullanırken zaman, kaynak, kalabalık sınıf mevcudu, veli ilgisizliği ve öğretmenlerin çağdaş ölçme ve değerlendirme konusunda yeterli bilgi sahibi olmadığı ortaya çıkmıştır.
Kanatlı (2008) “Alternatif Ölçme ve Değerlendirme Teknikleri Konusunda Sınıf Öğretmenlerinin Görüşlerinin Belirlenmesi” isimli çalışmasında ilkokul 4. ve 5. sınıf öğretmenlerinin çağdaş ölçme ve değerlendirme teknikleri ile ilgili görüşlerini ve bu
tekniklerin kullanımı sırasında yaşadıkları zorlukları tespit etmeyi amaçlamıştır. Bu çalışma ile ilkokul 4. ve 5. sınıf öğretmenleri çağdaş ölçme ve değerlendirme teknikleri ile ilgili olumlu görüş bildirmiş olup ayrıca bu teknikleri kullanırken zaman darlığı, kaynak yetersizliği ve kalabalık sınıf mevcutları gibi sorunlar yaşadıklarını belirlemiştir.
Anıl ve Acar (2008) “Sınıf Öğretmenlerinin Ölçme Değerlendirme Sürecinde Karşılaştıkları Sorunlara İlişkin Çözüm Görüşleri” isimli çalışmasında sınıf öğretmenlerinin ölçme ve değerlendirme yaparken yaşadıkları ve karşılaştıkları sorunları belirlemeyi amaçlamıştır. Bu çalışma ile sınıf öğretmenlerinin geleneksel ölçme ve değerlendirme yöntemlerinden çoktan seçmeli testleri, çağdaş ölçme ve değerlendirme yöntemlerinden performans görevlerini kullandıkları görülmüştür. Ölçme ve değerlendirme araçları hakkında geleneksel ve çağdaş ayırt etmeksizin kendilerinin yeterli bilgi sahibi olmadıklarını, bu araçların kafa karıştırıcı olduğu, uzmana ihtiyaç duyduklarını, sınıf mevcudunun kalabalık oluşu, zamanın yetersizliği konusunda zorluklar yaşadıkları belirlenmiştir.