• Sonuç bulunamadı

5 1 Öğretmenlerin Ölçme Değerlendirme Yeterlikleri Ölçeği ile Elde Edilen Bulguların Tartışılması

Araştırmanın nicel boyutundan ilk olarak elde edilen bulgu sınıf öğretmenlerinin yeni ölçme ve değerlendirme yöntemlerindeki yeterlik algılarının ortalamanın üstünde ve “yeterli” düzeyde olduğudur. Duran, Mıhladız ve Ballıel (2013)’in çalışmasında öğretmenlerin alternatif ölçme değerlendirme yöntemleri bakımından kendilerini çoğunlukla “yeterli” buldukları belirlenmiştir. Bu çalışmada elde edilen bulgular Duran ve diğerlerinin (2013) çalışma bulguları ile paralellik göstermektedir.

Bu çalışmada katılımcı sınıf öğretmenlerinin kendilerini orta derecede yeterli algıladığı yeni ölçme ve değerlendirme aracının “proje” olduğu, ortalama olarak en yüksek puan aldığı aracın ise “çalışma kağıdı” olduğu bulgusuna ulaşılmıştır. Duran ve diğerlerinin (2013) çalışmasında öğretmenlerin alternatif değerlendirme yöntemlerinden kendilerini oldukça yeterli hissettikleri yöntemlerin kontrol listesi, kavram haritaları, portfolyo, öz değerlendirme ve poster; çok sık kullandıkları yöntemlerin proje ve

performans değerlendirme olarak bulunmuştur. Karamustafaoğlu, Çağlak ve Meşeci

(2012)’nin yapmış olduğu çalışmada öğretmenlerin alternatif ölçme ve değerlendirme tekniklerinden performans değerlendirme, proje, drama ve kavram haritalarını tercih ettikleri sonucu görülmüştür. İlgili literatür incelendiğinde bu çalışmadan elde edilen bulguların kısmen paralellik gösterdiği söylenebilir.

Bu çalışmada öğretmenlerin öğrencilerin kavramsal becerilerini tespite yönelik ölçme ve değerlendirme yeterlik algılarının ortalamanın üstünde ve “yeterli” düzeyde olduğu bulgusuna ulaşılmıştır. Öğrencilerin kavramsal becerilerini tespite yönelik öğretmenlerin kendilerini orta düzeyde yeterli algıladığı aracın “yapılandırılmış grid”, oldukça yeterli algıladığı aracın ise “hikaye oluşturma” olduğu görülmüştür. Özdemir (2010)’in yaptığı çalışmada öğretmenler kendilerini en çok gözlem, performans görevi, öz değerlendirme ve sunum değerlendirme, en az ise yapılandırılmış grid, tanılayıcı

dallanmış ağaç, rubrik gibi araçlarda yeterli görmektedir. Duran ve diğerlerinin (2013) çalışmasında öğretmenlerin alternatif değerlendirme yöntemlerinden kendilerini çok az yeterli hissettikleri yöntemlerin yapılandırılmış grid, tanılayıcı dallanmış ağaç ve poster olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Kilmen, M. A. Kösterelioğlu ve İ. Kösterilioğlu (2007) çalışmasında öğretmen adaylarının yapılandırılmış grid ile değerlendirme yapabilmekte kendilerini yetersiz gördükleri sonucuna ulaşılmıştır. Bu çalışmada elde edilen bulgular ilgili literatürde benzerlik göstermektedir.

Yapılan analizler sonucunda sınıf öğretmenlerinin öğrencilerin kendilerine yönelik ölçme ve değerlendirme yeterlik algılarının ortalamanın üstünde ve “yeterli” olduğu bulgusuna ulaşılmıştır. Öğretmenlerin öğrencilerin kendilerine yönelik ölçme ve değerlendirme yeterlik algılarında orta derecede yeterli olduğu aracın “kavram yanılgısı belirleme testi”, yeterli olduğu aracın ise “öz değerlendirme” olduğu bulgusuna ulaşılmıştır. Kilmen ve diğerlerinin (2007) çalışmasında öğretmen adaylarının öz değerlendirmede kendilerini kısmen yeterli olarak algıladıkları sonucuna ulaşılmıştır. Bu anlamda bulgularla literatürün kısmen benzerlik gösterdiği söylenebilir.

Bu çalışmada elde edilen verilerin analiz sonucunda sınıf öğretmenlerinin geleneksel ölçme ve değerlendirme yeterlik algılarının ortalamanın üstünde ve “oldukça yeterli” düzeyde olduğu bulgusuna ulaşılmıştır. Gök ve Şahin (2009)’un çalışmasında öğretmenlerin geleneksel değerlendirme yaklaşımlarını kullanmaya ilişkin yeterlik düzeylerine bakıldığında hemen hemen hepsinin bu konuda kendilerini yeterli gördükleri ortaya çıkmaktadır. Bu çalışmada elde edilen bulgularla Gök ve Şahin (2009)‘in çalışma bulguları ile benzerlik gösterdiği söylenebilir.

Öğretmenlerin geleneksel ölçme ve değerlendirme yeterlik algılarında yeterli düzeyde olduğu aracın “uzun cevaplı yazılı yoklama”, oldukça yeterli düzeyde olduğu aracın ise “doğru-yanlış sorusu” olduğu bulgusuna ulaşılmıştır. Kanatlı (2008)’nın çalışmasında sınıf öğretmenlerinin geleneksel ölçme ve değerlendirme tekniklerini kullanma sıklıklarına göre sıralandığında, çoktan seçmeli testler ön sıradadır. Çoktan seçmeli testleri yazılı yoklamalar takip etmekte, bunların arkasından ise kısa cevaplı maddeler ve doğru yanlış maddeler gelmektedir. Bu çalışmada elde edilen bulgular ile ilgili literatürün kısmen benzerlik gösterdiği söylenebilir.

Sınıf öğretmenlerinin hizmet yılı ile ölçme değerlendirme yeterlik algıları arasında anlamlı bir fark tespit edilememiştir. Zorbaz (2005) öğretmenlerin ölçme ve değerlendirmeye ilişkin görüşlerinde öğretmenlerin ölçme ve değerlendirme uygulamalarında mesleki kıdemin herhangi bir farklılık oluşturmadığını tespit etmişlerdir. Karamustafaoğlu ve diğerlerinin (2012) çalışmasında ölçme ve değerlendirme tekniklerini

kullanmada hizmet yılının bir ilişkisinin olmadığı sonucuna ulaşmıştır. Bu anlamda bu bulguların ilgili literatürle paralellik gösterdiği söylenebilir.

Sınıf öğretmenlerinin hizmet içi eğitim alıp almamalarına ilişkin edinilen bulgulara bakıldığında öğretmenlerin “yeni ölçme teknikleri” ve “öğrencilerin kendilerine yönelik ölçme değerlendirme” boyutlarında anlamlı farklılıklar tespit edilmiştir. Maral (2009) çalışmasında sınıf öğretmenlerinin ölçme ve değerlendirme yeterliklerinin hizmet içi eğitim alma durumuna göre alanların lehine bir farklılık gösterdiği sonucuna ulaşmıştır. Buna karşılık Duran (2017) çalışmasında seminer alma durumuna göre öğretmenlerin anlamlı bir farklılık göstermediği sonucuna ulaşmıştır. Bu çalışmanın bulguları incelendiğinde Maral (2009) çalışmasıyla kısmen benzerlik göstermekte olduğu, Duran (2017)’ın çalışmasıyla çelişmekte olduğu söylenebilir.

Sınıf öğretmenlerinin cinsiyetleri ile ölçme ve değerlendirme yeterlik algıları arasında anlamlı bir fark bulunamamıştır. Özdemir (2010)’in yaptığı çalışmada öğretmenlerin ölçme ve değerlendirme araçları ile ilgili yeterlikleri cinsiyet bakımından anlamlı düzeyde farklılaşmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Maral (2009)’ın çalışmasında da sınıf öğretmenlerinin ölçme ve değerlendirme konusundaki yeterlikleri cinsiyet bakımından farklılık göstermediği sonucuna ulaşmıştır. Duran (2017) çalışmasında sınıf öğretmenlerinin alternatif ölçme değerlendirme yöntemlerinin kullanımı ile ilgili yeterlik algılarına bakıldığında erkek öğretmenler ile kadın öğretmenler arasında anlamlı bir fark bulunamamıştır. Görüldüğü gibi bu çalışmada cinsiyet değişkeni ile ilgili elde edilen bulgular literatürdeki çalışmalar ile paralellik göstermektedir.

5. 2. Yarı Yapılandırılmış Görüşme Formu ile Elde Edilen Bulguların

Benzer Belgeler