• Sonuç bulunamadı

Sosyal yaşamda ve iş ortamında güzel ve etkili konuşma becerisi kadar, konuşma konusunda saygı ve nezaket de önemlidir. Çünkü bir kişinin bilgi birikimi, saygı ve nezaketi; konuşma ve dinleme sırasında ortaya çıkar.

Özellikle dinleme, kişiye duyulan saygıyı gösterir. Sosyal yaşamda kişi ne kadar şık ve güzel giyinse, doğru hareket etse de saygılı, kibar, nazik ve etkili konuşmayı bilmiyorsa gereken saygıyı göremez.

2.8. Konuşma ve Dinleme

İlke olarak hanımlara, yaşça büyüklere, üstlere, resmî kişilere ve yeni tanışılan kişilere adıyla hitap edilmemeli; resmî kişilere unvanıyla, adı ve unvanı bilinmeyen kişilere “hanımefendi/beyefendi” diyerek hitap edilmeli; hiçbir zaman “abla/ağabey/teyze/amca veya hemşehrim” vb. akrabalık veya hısımlık sıfatlarıyla hitap edilmemelidir.

2.8. Konuşma ve Dinleme

Çalışma ortamında özel yaşamdan, aile sorunlarından söz edilmemeli; anne-baba, eş, iş ve çocuklar ve özel sorunlar iş ortamına taşınmamalı ve üstlere şikâyet edilmemelidir. iş ortamında ve iş dışında amirin ve üstlerin veya astların aleyhinde konuşulmamalı; onların özellikleri, sırları ve sorunları kimseye açıklanmamalıdır.

Kurum içinde ve dışında yöneticileri/işvereni ve astları küçük düşürücü söz ve hareketlerden kaçınmalıdır.

2.8. Konuşma ve Dinleme

İş ortamında yumuşak, saygılı, doğal ve samimi bir ses tonuyla; saygılı bir ifade ve üslupla konuşmalı; yüksek sesle, el kol hareketleriyle konuşmaktan kaçınmalıdır.

Konuşma sırasında argo kelimeler kullanmaktan, özellikle küfürlü konuşmaktan kaçınmalıdır.

İş yaşamında üstlere, işverenlere astlara ve vatandaşlara konuşma sırasında “hayır”

dememeye dikkat edilmelidir. Nitekim diplomatlar, politikacılar, bürokratlar “hayır”

yerine “gereğinizi yaparız”, “ilgileniriz”, “düşünürüz” gibi ifadeler kullanırlar.

2.8. Konuşma ve Dinleme

İş hayatında yöneticiye itiraz etme ve karşı görüş belirtme (hayır deme) daima saygı ve nezaket kuralları içinde, kendisini kırmayacak biçimde, yumuşak bir tonla, olumlu bir yaklaşımla, kızmadan ve kimseyi suçlamadan, onun izniyle ve uygun bir dille yapılmalıdır. Hiçbir zaman haklı; yasal veya bilimsel bir gerekçesi olmadan, keyfî ve sübjektif olarak yöneticiye itiraz edilmemeli ve “hayır” denmemelidir.

2.8. Konuşma ve Dinleme

Kişinin bulunmadığı ortamda aleyhinde konuşmamalı; dedikodusu yapılmamalı; olumsuz, zayıf ve hatalı yönlerinden söz edilmemelidir.

Konuşma ve sohbet sırasında kişi hakkında küçültücü, kırıcı ve üzücü konuşmaktan kaçınmalıdır. İlke olarak, kişinin yüzüne söylenmeyecek bir söz arkasından söylenmemelidir. İki kişi arasında bir başkası hakkında konuşma yapıldığında, konuşulanlar o kişiye götürülmemelidir.

2.8. Konuşma ve Dinleme

İyi ve güzel bir konuşma, olumlu ve yapıcıdır. Bu yüzden konuşmalarda insanları n iyi ve olumlu yönlerinden, iyi, üstün ve başarılı yönlerinden söz edilmeli; tebrik ve takdir edilmeli; ancak yapılan iltifat ve takdir samimi ve inandırıcı olmalı; aşırı ve abartılı olmamalıdır. Örneğin bir hanıma şıklığı ve zarafeti nedeniyle iltifat etmek normaldir. Fakat bu iltifatta ileriye gitmek, o kişinin inandırıcılığını kaybettirir. Ayrıca kişiye gereğinden fazla iltifat etmek de onunla alay etmek anlamına gelir.

2.8. Konuşma ve Dinleme

Konuşmada, kişi sürekli kendinden söz etmemeli; kendini methetmemeli; başarı ve üstünlüklerini, yaptıklarını ve yaşadıklarını, gördüklerini ve duyduklarını sayıp dökmemeli; özel yaşamından, aile ve iş sorunlarından sık sık söz etmemeli; anne-baba, eş ve çocuklarını, yönetici veya astlarını başkalarına şikâyet etmemeli; onların özelliklerini, sorunlarını ifşa etmemelidir. En önemlisi, başkalarının yanında başka bir insanı küçük düşürücü söz ve hareketlerden kaçınmalı; bunların sadece iyi ve güzel yönleri öne çıkarılmalı; fakat fazla da övülmemelidir.

2.8. Konuşma ve Dinleme

Başkalarının yanında sık sık paradan, kazançtan, sahip olunan evden, arabadan, maldan söz edilmemeli; tanıdıklarla, para ve kazançla, ev ve arabayla övünmemeli; alınan bir şeyin fiyatı sorulmadıkça söylenmemelidir. Ayrıca kimsenin özellikle hanımların kilosu ve yaşı; erkeklerin kazancı, maaşı ve parası sorulmamalıdır. Hiç kimseye “yaşınızdan fazla gösteriyorsunuz”, “kilo almışsınız”

gibi ifadeler kullanılmamalıdır. Özellikle hanımlara yaşını ve kilosunu sormak saygısızlık ve hatta hakaret kabul edilir.

2.8. Konuşma ve Dinleme

Sosyal yaşamda ve iş ortamında görevlilere ve hizmetlilere “ver”, “yap”, “getir”,

“götür” şeklinde emir kipi kullanılmamalı; soru biçiminde “yapar mısınız?”,

“yapabilir misiniz?”, “verir misiniz?” ya da “verebilir misiniz?”, “rica edebilir miyim?” şeklinde ifadeler kullanılmalıdır. Ayrıca başkalarına akıl, ders ve öğüt verici tarzda konuşma yapmaktan da kaçınmalı; konuşurken “anladın mı/anladınız mı?” diye sorulmamalı; “anlatabildim mi?”, “anlaşılmayan bir şey var mı?” şeklinde sorulmalıdır.

2.8. Konuşma ve Dinleme

Söz almadan, söz verilmeden, sorulmadan ve gereğinden fazla konuşmamak gerekir.

Konuşma sırasında tenkit, itiraz ve çatışma yaratan konulardan da kaçınmalı; ortak konulardan söz edilmelidir. Sizin görüş, düşünce ve inancınıza aykırı bir şey söylendiğinde hemen tepki gösterilmemeli; karşı görüş ve düşünceler saygı ve hoşgörüyle karşılanmalı; savunmaya veya çatışmaya geçmek yerine konu değiştirilmelidir. Biriyle konuşurken sözü kesilmemeli, söz arasına girilmemeli, sözünü bitirmesi beklenmelidir. Konuşan iki kişinin yanına gidilmemeli, konuşma arasına girilmemeli; konuşmaları dinlenmemeli, kulak misafiri olunmamalıdır.

2.8. Konuşma ve Dinleme

Konuşma konusu muhatabın veya grubun ortak ilgi alanı olmalıdır.

Dinleyenlerin ilgisini çekmeyen bir konu hemen değiştirilmelidir. Grup içinde ortak ilgi alanı olmadıkça politik, etnik, sportif ve dinsel konulara girilmemeli;

ölüm, hastalık, kaza, felaket ve savaş gibi üzücü konulardan da söz edilmemelidir. Çünkü kimi bu tür konulardan incinebilir. Böyle bir konu açıldığında dinlemede kalmalı; gerektiğinde de saygılı biçimde konuşmalıdır.

2.8. Konuşma ve Dinleme

Konuşurken kimseyle alay edilmemeli; orada bulunmayan, cevap ve söz hakkı olmayan kişi hakkında olumsuz konuşulmamalı; gevezelik edilmemeli;

konuşma sırasında gereksiz ve yerli yersiz gülünmemeli; kızgınlık, korku, nefret, kıskançlık ve aşırı sevinç gibi duygular gösterilmemelidir. Kişiyi üzmemek ve kırmamak için yalan söylemek yerine sessiz kalmak tercih edilmelidir. Yalan masum değildir. Söylenen beyaz yalan da olsa, gerçek duyulduğunda ve öğrenildiğinde güven kaybına neden olur.

2.8. Konuşma ve Dinleme

Özel yaşam veya resmî görevle ilgili olarak rahatsız edici bir soru sorulduğunda

“özür dilerim, bu konu yalnızca beni ilgilendiriyor” denmelidir. Hakaret ve haksızlık söz konusu olduğunda, kişinin üzerine gitmek yerine konuyu alttan alarak kendisini yumuşatmak; böylece kontrolü sağlamak uygun bir davranış yöntemidir. Kişi ileri giderse ve ısrar ederse, en iyi yol terk etmek ve o kişiyle ilişkiyi kesmektir. Bir kişinin yanlış bir söz veya hareketi yalnız ortamda (tek başına) iken, nazik bir şekilde sadece kendisine ifade edilmeli; kişinin iyi, güzel, üstün ve başarılı bir yönü ise başkasının yanında ve topluluk içinde açık bir şekilde ve takdirle ifade edilmelidir.

2.8. Konuşma ve Dinleme

Konuşmada kullanılan kelimeler anlaşılır olmalı; muhatabın ya da grubun anlamayacağı teknik terimler ve yabancı kelimeler kullanılmamalıdır. Bu tür kelimeler kullanıldığında açıklanmalıdır. Ayrıca konuşmada farklı anlamlara gelen kelimeleri kullanmaktan kaçınılmalıdır. Konuşmada sözler; ses tonu, el kol hareketleri ve beden diliyle desteklenmelidir.

2.8. Konuşma ve Dinleme

Konuşmak veya soru sormak için konuşmacının sözü kesilmemeli, cümlesini bitirmesi veya nefes alması beklenmelidir. Yanlışlıkla birinin sözü kesildiğinde hemen özür dilenmelidir. Grup içinde sohbette hiç konuşmamak veya konuşmayı tekeline almak ya da bilmediği bir konuda biliyormuş gibi konuşmak saygısızlıktır.

Konuşurken muhatabın ya da grubun görüş ve düşüncelerine; ahlaki, millî ve manevi değerlerine saygılı olunmalıdır. Çünkü herkesin fikri, düşüncesi, inancı, alışkanlıkları ve yaşam tarzı farklıdır ve herkes kendine göre haklıdır.

2.8. Konuşma ve Dinleme

Mesleki, bilimsel ve teknik konular yalnızca meslektaşlar arasında konuşulmalıdır; o mesleğe yabancı biriyle mesleki ve bilimsel konularda konuşmak o kişiyi rahatsız eder. Örneğin bir doktorun mühendisle tıp konusunda; bir inşaat mühendisinin doktorla statik konusunda; bir doktorun müftüyle din konusunda konuşması doğru değildir. Ancak muhatap olunan kişi, soru sorarsa detayına girilmeden, anlayabileceği düzeyde yanıt verilmelidir.

2.8. Konuşma ve Dinleme

Konuşma ve tartışma sırasında, karşı tarafın görüşlerine katılmama durumu söz konusu olduğunda, kişiye “yanlış düşünüyorsunuz”, “hatalısın” gibi kırıcı sözler söylemek yerine, “ben bu konuda farklı düşünüyorum” ya da “size saygı duyuyorum” deyip görüş ve düşünce belirtmemek daha doğru bir yöntemdir.

Çünkü konuşma ve tartışmanın birinci kuralı, başkalarının görüş ve düşüncelerine saygılı olmaktır. Bu yüzden başkalarının görüş ve düşüncelerini kabul etmek veya ettirmek, ısrarcı olmak yanlıştır.

2.8. Konuşma ve Dinleme

Konuşma sırasında, şaka ve espri yapmak incelik ve dikkat gerektirir. Bu yüzden şaka ve espri yaparken dikkatli olmak, kimseyi incitmemek; insanları güldürmek isterken kabalık etmemek veya kırmamak gereklidir.

Konuşma sırasında bir fikri savunmak ve karşı tarafı ikna etmek için yemin etmek, doğru ve uygun olmayan bir davranıştır. Konuşma esnasında yemin etmek, o kişinin inandırıcı olmadığını gösterir. Oysa samimi olarak söylenen söz, yemin etmekten daha etkili ve inandırıcıdır.

2.8. Konuşma ve Dinleme

Konuşma sırasında öğretmenlik, doktorluk gibi meslekler, belli il veya ilçe sakinleri, etnik gruplar, ülke vatandaşları vb. hakkında genellemeler yapılmamalı; örnek verirken asla isim verilmemelidir. Yapılan konuşma sırasında karşı tarafın güvenerek verdiği özel ve gizli bilgiler başkasına anlatılmamalı; sır olarak saklanmalıdır.

2.8. Konuşma ve Dinleme

Konuşma, görüşme ve sohbetlerde dinleme yöntemi, söz kesmemek ve dinlemektir.

Etkili dinlemenin yöntemi ve göstergesi ise, konuşan kişinin gözlerine bakmak;

kişiye doğru hafif eğilmek, zaman zaman tebessüm ederek ve hafif baş eğerek onay vermek; söz aralarında “evet”, “haklısınız”, gibi sözlerle dinlediğini belli etmek veya açıklayıcı sorular sormaktır. Buna karşın, kişi konuşurken başka yere bakmak, arkaya dönmek, ilgisiz davranmak, kâğıt kalemle oynamak, yazı yazmak, başka şeyle meşgul olmak, dinlememek veya konuşan kişiye pasif tepki göstermektir ve saygısızlıktır.

Benzer Belgeler