• Sonuç bulunamadı

3.4. Kompulsif Satın Alma Nedenleri

3.4.3. Kompulsif Satın Alma ve Kredi Kartı Kullanımı

Tüketicilerin düşünceleri, duyguları ve davranışları son yıllarda dramatik bir şekilde değişmiştir. İnsanlar artık her zamankinden daha çok para harcamaktadır. Buna ek olarak, sahip olmadığınız parayı harcama artık her zamankinden daha kolay hale gelmiştir (Dittmar, 2004: 415).

Tasarruf, tüketimin aynadaki yansıması olarak düşünülebilmektedir. Tüketicinin denetimi ulusal tasarruf oranının temelini oluşturduğundan mikro düzeyde tüketici öz denetimi daha iyi anlamak tasarruf anlayışını ve belirleyicilerini arttırabilmektedir (Hoch ve Loewestein, 1991: 504). Paranın ortaya çıkışıyla birlikte insanların kültürel ve ahlaki değerleri değişmektedir. Güç, aile adıyla değil, parasal sistemlerin benimsenmesinden sonra büyük ölçüde artan ticaretle belirlenmektedir. Satın alma eylemi insanların dikkatini dağıtmakta ve bunun klinik bir rahatsızlığa yol açabileceği endişesi oluşmaktadır (Tavares vd., 2008: 17).

Kompulsif satın alma kişilik özelliklerinin davranışsal bir ifadesi olarak açıklanabilmektedir. Koşullara bağlı olarak, bu özellikler kendilerini uyumsuz heyecan arayışı ya da başa çıkma stratejisi gibi zevkli bir eğlence tarzı olarak ifade edebilmektedir (Tavares vd., 2008: 21). Bu bağlamda harcama davranışı ve dürtüleri, kişisel sıkıntı, sosyal, evlilik veya mesleki işlev bozukluğuna ve mali veya yasal sorunlara neden olabilmektedir. Aşırı satın alma davranışı, sadece mani veya hipomani dönemlerinde görülmemektedir (Mueller vd., 2010:137).

Son yıllarda kredi kartı kullanımı oldukça yaygınlaşmıştır. Kredi kartlarını öğrenciler, emekliler, işsizler, yoksullar, zenginler çeşitli ırk ve etnik gruplar kısaca

herkes kullanmaktadır. Kartlar tüketicilere tüketimlerinde ve maaş kontrollerinde olağanüstü kolaylık sağlamaktadır (Evans, 2004: 61).

Önemli sayıda tüketicinin harcamayla ilgili sorunları olmaktadır. Kompulsif satın alımın, kişisel, sosyal ve ekonomik özgürlüğü sağlayabilen tanımlanabilir bir sendrom olduğunu söylenebilmektedir (Schlosser vd., 1994: 211).

Anormal tüketici davranışlarının incelenmesinin önemli bir nedeni, bu davranışların hem kişinin kendisi için hem de etrafındaki kişiler için ciddi sonuçlar doğurmasıdır. Yönetilemeyen borç miktarını toplayan kompulsif satın alım yapan tüketiciler kendileri ve aileleri için ekonomik ve duygusal sorunlar yaratabilmektedir. Bu borcun ödenememesi, alacaklıları olumsuz bir şekilde etkileyebilmektedir. Bu nedenle, bu sorunu anlamak ve ondan zarar gören insanlara yardım etmek toplumu da ilgilendirmektedir (Faber ve O’Guinn, 1989: 147).

Kredi kartları tüketicilerin çok kolay borç almalarını sağlamaktadır. Kredi kartlarının bulunması, tüketicileri hızlı bir şekilde borçlu haline getirebilmektedir. Dolayısıyla, kompulsif alışveriş yapan kişilerin kredi kartlarını daha akıl almaz bir şekilde kullanma ihtimali artmaktadır. Bu bağlamda, kredi kartlarının kullanımının kompulsif alışveriş yapan kişilerin fazla para harcamalarına neden olduğunu ve böylece toplamda daha fazla harcama yapmalarına olanak sağlayacağı söylenebilmektedir (Lo ve Harvey, 2011: 84).

Tüketicilerin krediye ulaşmaları artık çok kolay hale gelmiştir. Kolayca krediye ulaşmak aşırı harcamaların nedenlerinden biri olup, tüketiciler kredi kartı borçlarından dolayı sıkıntı çekmektedirler (Park ve Burns, 2005: 139).

Kompulsif satın alım yapan tüketicilerin normal tüketicilere göre daha fazla banka kredi kartının olduğu söylenebilmektedir (Faber ve O’Guinn, 1989:155). Dahası, kompulsif alışveriş yapan tüketicileri hedef alırken bankaların dikkatli davranmaları önem taşımaktadır. İnsanlar borcunu ödeyemiyor olabilmektedir. Bu bakımdan kompulsif satın alma yalnızca bireyler için değil, aynı zamanda genel toplum için olumsuz sonuçlar doğurabilmektedir (Khare, 2013: 37).

Korur ve Kimzan (2016) kompulsif satın alma davranışıyla ilgili alışveriş merkezi müşterilerini incelediği çalışmalarında, kompulsif satın alma ile kontrolsüz kredi kullanımı arasında pozitif yönlü, yine kompulsif satın alma ile alışveriş sonrası pişmanlık arasında pozitif yönlü ilişki ve kompulsif satın alma eğilimi ile alışveriş sonrası pişmanlık ilişkisinde kredi kullanımının aracı etkiye sahip olduğunu tespit etmişlerdir.

Borç, kompulsif alışverişin en yıkıcı etkilerinden birini oluşturmaktadır. Gerçekten de kredi kartları bu insanlar için, özellikle daha az ödeme yapabilecek ancak daha fazla mal mülk sahibi olmaya hevesli kompulsif alışveriş yapan insanlar için kullanışlı niteliktedir. Bunun nedeni büyük olasılıkla kredi kartı işlemlerine katılan para gerçek dışı ve soyut görünmektedir. Dolayısıyla, kredi kartları, kompulsif alışveriş yapanların isteklerini karşılamak için, bunları gerçekleştirmenin sonuçlarıyla hemen karşı karşıya kalmadan ödünç para vermelerine imkan vermektedir. Kompulsif satın alım yapan tüketiciler kendi kontrollerinden yoksun olabilmekte veya alımlarının mali durumu üzerindeki etkilerini hafife alabilmektedir. Her iki durum için satın alma faaliyetlerinden elde ettikleri kısa vadeli memnuniyet, artan borcunun farkına varılmasıyla üzüntüye dönüşebilmektedir. Sonuç olarak, kompulsif satın alım yapan tüketiciler satın alma isteklerini engellemek için stratejiler arayabilmektedir (Lo ve Harvey, 2011: 91).

Arslan (2015) maddi sınırların fazla harcama yapılarak aşılması nedeniyle bazı mali sıkıntılarla yüzleşmek zorunda kalan kompulsif tüketiciler borç yönetimi, kredi kartının doğru bir biçimde kullanılması ve materyalizm gibi konularında yapılacak araştırma yoluyla kişilerin konu hakkında daha bilinçli olması sağlanarak kredi kartının doğru bir biçimde kullanılabileceğini belirtmiştir.

Kredi puanlarıyla veya diğer teşviklerle ilgili şemalar tüketicilere iletilebilir. Kredi kartı kullanımıyla ilgili tüketicilerin korkuları uygun bir şekilde ele alınmalıdır. Birçok kişi, kredi kartlarına yönelik tutumlarını etkileyebilecek kredi kartı kullanımının teknik yönlerini anlayamıyor. Kredi kartlarını kullanma ile ilgili bilgiler tüketicilere korkularını atlatmada yardımcı olabilir. Faiz oranları, ödeme modları ve kredi puanlarıyla ilgili bilgiler tüketicilerin eğitilmesinde ayrılmaz bir

parçası olmalıdır. İnsanlar kredi kartı ödeme konularını karmaşık buluyor ve nakit kullanmayı tercih ediyorlar. Bankalar ve kredi kartı şirketleri, tüketicilerin kredi kartlarının kullanımına olan güvenini sağlamaları önemlidir. Aynı zamanda, kredi kartı dolandırıcılığını önleme altyapısının güçlendirilmesi ve düzenleyici politikalar da öngörülüyor. Bir kredi kartını alma prosedürü basitleştirilmelidir, böylece yüksek eğitimli olmayan genel tüketici de bir kredi kartı alabilir (Khare, 2013: 38).

Benzer Belgeler