• Sonuç bulunamadı

Gördüğümüz kadarıyla Afganistan’da koca kadın üzerinde sınırsız bir yetki ve hakka sahiptir. İşte onlardan birkaçı aşağıda verilecektir:

1. Şehevi İhtiyaçlarını Giderme: Bu mesele zaten evliliğin özünde mevcut olup ve her çiftin yerine getirmesi gereken bir konudur.

2. İtaat Etme: Kadının kocasından itaat etmesi aslında İslam Dini ve O’nun yüce peygamberlerinden olan Hz. Muhammed’in (s.a.v) de istediği ve çokça üzerinde durduğu bir durumdur. Zira konuyla ilgili olarak Hz. Muhammed (s.a.v) şöyle buyurmaktalar “Bir kadın vefat eder de kocası ondan razı ise o kadın cennete girecektir.269 Yukarıdaki hadisten anladığımız kadarıyla kocanın kadın üzerindeki hakkı pek çoktur. Çünkü Peygamber (s.a.v) kadının kocasına itaat meselesini onun cennete girme meselesiyle denk tutmakta ve hatta kadının cennete girme şartlarından biri olarak saymaktadır. Gözden kaçırmaması gereken husus şu ki kadın, kocasının meşru istek ve emirlerini yerine getirmede mecbur kılınmıştır. Tabii ki gayr-ı meşru istek ve emirlerini yerine getirmeye bilir.

3. Ev İşlerini Yapma: kocanın evdeki bütün işleri kadına ait olup ve kadın bunu yerine getirmekle sorumludur.

4. Kocaya Saygı Duyma: Saygı görme ve gösterme meselesi aslında insanların fıtratında var olan durumlardan biridir. Çünkü biz insanlar yaratılış gereği olarak, renk, ırk, ülke ve şehir farkı olmaksızın saygıyı hak eden varlıklarız. Konuyla alakalı olarak Allah Teâlâ Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır: “Biz âdemoğullarını şerefli kıldık...”270

Yukarıdaki ayetten de anlaşılacağı gibi şerefli olarak yaratılan insanlar saygıya değer varlıklardırlar. Bu kısa bilgiden sonra şimdi ise asıl konumuza dönmek istiyoruz:

Gözlemlediğimiz kadarıyla Afganistan’da kadın, konuşma ve davranışta bulunma sırasında kocasına saygı göstermek zorundadır. Çünkü ülkede karının kocaya saygı göstermesi bir zorunluluk halini almıştır. Aslında bu durumu karı-koca arasındaki diyalogdan da öğrenebiliriz. Zira karı, kocasıyla konuşurken hep “Siz” zamirini kullanmaktadır. Bunun yanı sıra konuşma sırasında kocalarının isimlerini ağızlarına almaları da ayıp sayılmaktadır. Durum böyle olunca da yüz yüze konuşma sırasında kadın kocasına ismini alarak hitap etmez; kocası mevcut olmadığı bir ortamda ondan bahsedecekse yine de ismini almaz, onun yerine oğul veya kızının babası olarak ondan bahseder. Örneğin, eğer bir erkeğin ismi Ahmet, oğlunun ismi

269

Tirmizi, Kitabu’r Rıza’, Ma Câe Fi hakkız Zevc a’lel Mer’eti 1161; İbn-ı Mace, kitab’un Nikâh, Ma Cae Fi hakkız Zevc a’lel Mer’eti 1845.

270

78

Hayrı ise; karısı başkaların yanında Hayrının babası diye ondan bahsetmektedir. Bütün bunlara rağmen koca, karısıyla konuşma sırasında “Sen” zamirini kullanır veya ismiyle seslenebilmektedir.

Konuya Yüce İslam Dini açısından bakacak olursak diyebiliriz ki ne Kur’an’da ne de Hz. Muhammed’in (s.a.v) hayatında böyle bir uygulamaya rastlanabiliriz. Durum böyle olunca kanaatimize göre kadınların böyle bir davranışa sevk eden neden toplum ve onun yapısından kaynaklanmaktadır.

Kadınların Kocalarına “Siz” diye Hitap Etmelerinin Sebepleri:

- Her toplumda olduğu gibi Afgan toplumunda da erkeğin kadına göre ayrı bir yer ve ağırlığı vardır ve bundan dolayı da hanımlar kocalarının isimlerini ağza almayı ayıp ve saygısızlık olarak görebilirler. Durum böyle olunca da kadınlar kocalarına “Siz” diye seslenmekteler.

- Afganistan’da yapılan evliliklerin hemen hemen hepsi görücü usulüyle yapıldığı için karı-koca daha önceden birbirlerini görmemiş ve birbirleriyle konuşmamışlar ve onlar ilk kez karşılaşınca ister istemez birbirlerine karşı saygılı davranırlar. Fakat gün geçtikçe koca aile reisi ve tek söz sahibi olduğu için karısına “Sen” diye hitap etmeye başlar.

- Daha önceki bir örf ve âdete bağlı olarak çiftler belki şuuruna varmadan birbirlerine karşı böyle davranmaktalar.

Bize göre ise böyle bir uygulama her ne kadar hoş olsa da asıl saygı ve sevginin sözde değil, gönülde ve davranışta olması lazımdır. Şunu da belirtmemiz lazım ki yeni evlenen çiftler arasında böyle bir uygulamanın pek olmamasının sebebi günümüz kimi evliliğin görücü usulüyle değil de; çiftlerin birbirleriyle anlaşmaları sonucu olmasıdır. Durum böyle olunca da kızla oğlan daha önceden birbirleriyle tanışır ve konuşurlar; konuşma sırasında da normal arkadaş gibi birbirlerinin isimlerini alarak hitap ederler ve evlendiklerinde de aynı metodu kullanmaktalar.

5. Çocuklara Bakma: Yukarıdaki sayfalarda nafakadan bahsederken de demiştik ki koca ev ihtiyaçlarını karşılamak için gece gündüz demeden çalışmalı ve buna karşı hanım ise evdeki işlere ve çocuklara bakmalıdır. Evdeki çocuğun terbiyesinden babadan daha çok anne sorumludur. Zira baba hemen hemen bütün gün dışarıda ve anne ise bütün gün evdedir.

6. Kocanın Sözünü Dinleme: Afganistan’da kadınların yerine getirmekle sorumlu oldukları bir diğer husus kocalarının sözlerini dinlemek ve hiçbir zaman ona karşı çıkmamaktır. Zira kimi zamanlar koca hanımına hatta kiminle ve nasıl davranması gerektiğini söyler ve kadın da buna uymak zorundadır. Örneğin, eğer koca hanımına filan kişinin evine gitme, filan akrabanla konuşma, filan erkeğe yüzünü gösterme... Dese hanım bütün bunları aynen yapmak zorundadır. Yapmadığı takdirde şiddete maruz kalabilir.

79

7. Kocanın Anne-babasına Bakma: Afganistan’da genelde geniş aile dediğimiz aile türü bulunmaktadır. Yani evlenen erkek çocuklar anne-babalarından ayrılmazlar. Durum böyle olunca da ev işleriyle uğraşan kadınların kayınbaba ve kayın annesinin hizmetini yapmaları da lazımdır. Hatta kimi ailelerde kayınbaba ve kayın anneye hizmet etmek kocaya hizmet etmekten daha önce gelmektedir. Yani koca hanımı anne-babasına bakmakla zorunlu kılabilmektedir. Konuya İslam Dini açısından baktığımızda gelinin kayınpeder ve kayınvalidesine bakmak ve onların işlerini yapmak gibi herhangi bir sorumluluğun olmadığını söyleyebiliriz. Bu uygulama ise tamamen örf ve geleneğe bağlı bir gelenektir.

Benzer Belgeler