• Sonuç bulunamadı

KOBİ’LERDE TEKNOLOJİK DEĞİŞİMİ ETKİLEYEN UNSURLAR

KOBİ’lerde ayakta kalabilmenin ön koşulu olarak rekabeti attırabilmek, bunun için gerekli olan teknolojik değişim ve gelişmelere uyum sağlayabilmek için bir takım unsurlar vardır. Bunlar, iç ve dış çevre koşullarına ayak uydurabilmek için yapılması gereken örgütsel faaliyetler, işletmenin yönetim ve finansman yapısı, nitelikli personel ihtiyacı ve Ar-Ge çalışmalarıdır.

Buna göre, KOBİ’lerde teknolojik değişimi etkileyen unsurlara aşağıda maddeler halinde değinilmiştir.

3.3.1 İçsel ve Dışsal Unsular

KOBİ’ler iç ve dış çevre koşullarına ayak uydurabilmek için yeniden yapılanma stratejileri geliştirirler. Bunlar mikro ve makro düzeyde yapılan örgütsel faaliyetlerdir.

KOBİ’lere finans hizmeti sunan finans kuruluşları, devletin KOBİ’lerle ilgili olarak uyguladığı teşvik ve kredi politikaları, KOBİ’lere çeşitli kurum ve kuruluşlar aracılığıyla sunulan eğitim-danışmanlık hizmetleri ve işletmeler arası işbirlikleri, işletmenin doğrudan müdahale edemediği alanlarda yapılması gereken makro düzeydeki dışsal faaliyetler olarak değerlendirilebilir (Çelik ve Ozan, 2006, s.194).

Mikro düzeyde yapılan içsel faaliyetler ise, KOBİ’lerin daha çok sorun yaşadıkları alanlarla ilgilidir (Çelik ve Ozan, 2006, s.194). Teknoloji ve yenilik stratejileri de işletmelerin mikro düzeyde yapılan içsel faaliyetleri kapsamında yer almakta, işletme içinde teknolojik gelişimi sağlayan önemli bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır.

3.3.2 Yönetim Yapısı

İşletme yöneticilerinin en önemli görevi işletmenin varlığını devam ettirebilmesi ve büyümesi için gerekli olan stratejik kararları alabilmesidir (Demirci vd., 2007, s.487). Özellikle finansman ve insan gücü gibi kaynakları sınırlı KOBİ’lerin yönetim sistemlerinin, günümüzün değişen dünyasına ayak uyduracak biçimde yapılandırılması, sürdürülebilir rekabet gücüne sahip olmaları ve mükemmel organizasyonlara dönüşebilmeleri büyük ölçüde üst yönetimin yönelimine bağlıdır (Çetindamar vd., 2004, s.13).

Teknolojik sistem ve yapıyı oluşturabilmek için yöneticilerin yapması gereken önemli faaliyetler vardır. Bunun için öncelikle işletmenin teknolojik amaçları belirlenmeli ve bu iş amaçları desteklenmelidir. Teknoloji yakından izlenerek ve işletme içinde teknolojinin gelişimine katkıda bulunularak teknolojik liderlik oluşturulacaktır.

Bu nedenle üst yönetimde görev yapan yöneticilerin teknik bilgi ve tecrübeye sahip olmaları gerekmektedir. Bu şekilde güçlü bir teknik arka plana sahip yöneticiler sayesinde işletme, önemli bir rekabet avantajı elde edebilecektir (Aydoğan ve Altuğ, 2006, s.88).

3.3.3 Finansman Yapısı

KOBİ’lerin finansman yapılarının zayıflığı öncelikle işletmelerin kuruluşunda ortaya çıkmakta ve bu durum pek çok KOBİ için süreklilik kazandığından işletmenin daha sonraki faaliyetlerini etkilemektedir. Finansman sıkıntısı, dış kaynakların bulunmasında karşılaşılan güçlükler ile birleştiğinde ileri teknoloji sağlanmasını da engellemektedir (Oktay ve Güney, s.4).

Finansman sıkıntısını çözmeye yönelik risk sermayesi finansman modeli kullanılması KOBİ’ler için önemlidir. Ancak Çelik ve Ozan’ın yaptığı araştırmaya göre işletmelerin %93’ü, risk sermayesi hakkında yeterli bilgiye sahip değildir. Oysa risk sermayesi finansman modelinin kullanılması öz sermaye sıkıntısından kaynaklanan sorunları büyük ölçüde azaltacağı için KOBİ’lerde teknolojik değişime de büyük katkı sağlayacaktır (Çelik ve Ozan, 2006, s.208).

3.3.4 Nitelikli Personel İhtiyacı

Emek yoğun üretimden teknoloji yoğun üretime geçmekte olan KOBİ’ler teknik bilgi ve iletişim açısından yeterli donanıma sahip personel ve yönetici kaynağını elinde bulundurma koşulu ile karşı karşıyadır (Aydoğan ve Altuğ, 2006, s.109). Bu bağlamda yapılması gerekenler, üniversiteler ve KOBİ’ler arasındaki bağları kuvvetlendirmek, kalifiye yabancı işçilerin kiralanmasını serbest hale getirmek, okullar, müteşebbisler, branş organizasyonları arasındaki işbirliğini artırmak, girişimcilik ruhunu geliştirmek suretiyle eğitimi ilerletmek, mesleki eğitim sistemini yenilikçilik ve teknolojik değişim ile uyumlu hale getirmek olarak sayılabilir (Atik, 2003, s.46).

3.3.5 Ar-Ge Faaliyetleri

Ar-Ge çalışmalarının temel amacı sürekli değişen bir çevrede faaliyette bulunan işletmelerin, bu değişimlere ayak uydurmalarını sağlamak, gelişme ve büyümelerine yardım etmek, bu suretle varlıklarını sürekli hale getirmelerini sağlamaktır. İşletmeler, ancak bu faaliyetler sayesinde teknolojik keşif, yenilik ve geliştirmeleri gerçekleştirerek, rakiplerine üstünlük sağlamaktadırlar.

Yeni ürün ve hizmetlerin üretilmesi, pazar ve pazarlama araştırmaları, üretim süreçlerinin düzenlenmesi, yeni buluşların üretim süreçlerine yansıtılması, finansal araştırmaların yapılması gibi işletmelerin birçok faaliyetinde Ar-Ge çalışmalarından yararlanılır (Güleş ve Bülbül, 2004, s.355-356).

Bu bağlamda TÜBİTAK ve TTGV tarafından sağlanan Ar-Ge destek programları, yenilik sisteminin en önemli unsurlarından birisidir. Bu programlar,

işletmelerin teknolojik yeteneğini yükselterek ve işletmeler arası etkileşimi yoğunlaştırarak Ar-Ge yatırımlarını özendirir.

Ar-Ge destek programları ekonomik performans ve gelişmeyi üç aşamadan geçtikten sonra etkileyebilir. Öncelikle, destek programlarının işletmelerin mevcut Ar-Ge yatırımlarını nicelik ve nitelik olarak etkilemesi gerekmektedir. İkinci olarak, daha fazla/daha iyi Ar-Ge faaliyetlerinde bulunan işletmelerin daha fazla/daha kapsamlı teknolojik yenilik üretmeleri gerçekleşecektir. Son olarak, teknolojik yeniliklerin işletme, sektör ve ülke düzeyinde ekonomik performansı geliştirmesi beklenmektedir.

Ar-Ge desteğinin beklenen etkisi, işletmelerin Ar-Ge faaliyetlerini arttırması, yeni Ar-Ge yapılmasını teşvik etmesidir. Destek sonucu bu faaliyetlerdeki artışın dolaysız ve dolaylı etkileri vardır. Dolaysız etki, daha fazla Ar-Ge gerçekleştirildiği için daha fazla teknolojik yenilik yapılması ve mevcut yeniliklerden daha fazla yararlanılmasıdır. Ar-Ge yapan işletmelerdeki dolaylı etkiler firmanın organizasyon yapısında değişim, bilgi ve yetenek birikimi, ağ ilişkilerinin kurulması, yürütülen projenin yeni projelere ve yeniliklere kaynaklık etmesi gibi şekillerde gerçekleşebilir (Taymaz, 2001, s.56-59). Bu nedenle, işletmelerde teknolojik değişimin hızlanması ve sürekliliğinin sağlanması için Ar-Ge faaliyetleri önemlidir.

3.4 AR-GE FAALİYETLERİNİN TÜRKİYE’DEKİ