• Sonuç bulunamadı

Kitle İletişim Özgürlüğünün Temeli, Kapsamı, İçeriği Ve Sınırlandırılması

4. AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLESMESİ’NDE VE AVRUPA İNSAN

4.1. Kitle İletişim Özgürlüğünün Temeli, Kapsamı, İçeriği Ve Sınırlandırılması

4.1.1. Kitle İletişim Özgürlüğünün Temeli Olarak İfade Özgürlüğü

İfade özgürlüğü, demokrasisinin temel yapı taşı olmanın yanı sıra Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde güvence altına alınmış olan pek çok hak ve hürriyetin kullanılabilmesi için bir ön koşul oluşturmaktadır. Örneğin AİHS mad. 10’da düzenlenmiş olan ifade özgürlüğü hakkı sözleşmenin 9. maddesinde düzenlenmiş olan düşünce, vicdan ve din hürriyeti ile bu hürriyetin 9. maddede koruma altına alınmış olan diğer görünümlerinin mantıksal evrimini temsil eder.245

Bu bağlamda düşüncelerin kitle iletişim araçları ile ifade edilmesini “kitle

iletişim özgürlüğü” olarak nitelendirebiliriz. İşte kitle iletişim özgürlüğü, ifade

özgürlüğünün haber, bilgi ve düşüncelerin kitle iletişim araçlarıyla serbestçe ifade edilebilmesi ve bu ifadelerin alınabilmesi şeklindeki görünümüdür.246

AİHM’ne göre haber alma ve verme bakımından özgür olmak yetmez, gerekli teknik olanaklara erişim de önemlidir. Bu konuda AİHM örnek bir kararda;

“….yalnızca bilginin içeriği için değil, bilgi aktarma veya edinme araçları için de geçerlidir. Zira bu araçlar üzerinde uygulanan herhangi bir sınırlama zorunlu olarak bilgi edinme ve aktarma hakkına da müdahale olacaktır. “ ifadeleriyle kitle

iletişim özgürlüğünün sağlanabilmesi için kitle iletişim araçlarına erişimin ve bunların kullanımının da kısıtlanmaması gerektiğine vurgu yapmaktadır.247

245 ÜNAL, a.g.e., s. 57. 246 ZENGİ, a.g.e., s.26-27.

247 Karar için bkz.; Gilles DUTERTRE, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararlarından Örnekler, Avrupa

Uluslararası sözleşmelerde doğrudan doğruya kitle iletişim özgürlüğü terimi yer almamakta, iletişim özgürlüğünün temeli olan ifade özgürlüğüne ilişkin düzenlemeler kitle iletişim özgürlüğüne de uygulanmaktadır.

İfade özgürlüğü geniş kapsamlı bir özgürlük olup bünyesinde çeşitli özgürlükleri barındırmaktadır. Genel olarak ifade özgürlüğünün üç boyutu olduğunu ifade edebiliriz. İlk olarak ifade özgürlüğü; bir fikrin oluşabilmesi için gerekli özgürlükleri kapsamaktadır. Bu bağlamda ifade özgürlüğü, bilgi ve fikirleri inceleme, araştırma, elde etme, serbestçe öğrenme hürriyetidir. İkinci boyutu, düşünce özgürlüğü olup, kişinin düşüncelerinden dolayı kaygılanmaması ve düşüncelerini açıklamak için zorlanmamasıdır. İfade özgürlüğünün üçüncü boyutunda, kişinin fikirlerini açıklama ve yayma özgürlüğü yer almaktadır.248

Bu üç unsur birlikte değerlendirildiğinde ise ifade özgürlüğü; herkesin serbestçe bilgiye ulaşabilmesi, düşünce ve kanaatlerinden dolayı kınanmaması ve bunları serbestçe dışa aktarabilme özgürlüğü olarak tanımlanabilir.249

İfade özgürlüğünün üçüncü boyutu olan kişinin fikirlerini açıklama ve yayma özgürlüğü ancak iletişim araçları vasıtasıyla mümkün olabilmektedir. Kişinin fikirlerini kitle iletişim araçları vasıtasıyla açıklama ve yayma özgürlüğü ise kitle iletişim özgürlüğü olarak ifade edilmektedir. Bu açıdan kitle iletişim özgürlüğünün temeli ifade özgürlüğüdür diyebiliriz.

Her ne kadar öğretide kitle iletişim özgürlüğü, ayrı ayrı basın özgürlüğü, görsel-işitsel iletişim özgürlüğü şeklinde alt başlıklar halinde incelense de AİHS metninde bu şekilde bir ayrım yapılmadığı görülmektedir. AİHS’nde kitle iletişim özgürlüğü, tüm kitle iletişim araçlarını kapsayacak şekilde bilgi alma ve verme hürriyetinin bir parçası olarak ele alınmakta ve AİHS’nde kitle iletişim özgürlüğü, ifade hürriyetinin düzenlendiği 10. madde ile sağlanmaktadır.250

248 SUNAY, a.g.e., s. 8.

249 ZENGİ, a.g.e., s. 24, İfade özgürlüğünün diğer tanımları için bkz: SUNAY, a.g.e., s. 8. / DURAN, a.g.e..,

s.58./ Mustafa ERDOĞAN, Demokratik Toplumda İfade Özgürlüğü: Özgürlükçü Bir Perspektif, LDD, S. 24, Y.2001, s.9.

250 Kemal, GÜNLER, Teoride ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararlarında Kitle İletişim

İfade özgürlüğü bu açıdan yukarıda da değindiğimiz gibi kitle iletişim özgürlüğünün temelini ve hukuki metinlerdeki görünümünü teşkil etmektedir.

4.1.2. İfade Özgürlüğünün ve Kitle İletişim Özgürlüğünün

Sınırlandırılması

İç hukukumuzda Anayasamız ve kanunlarımızda ifade özgürlüğü ve kitle iletişim özgürlüğünü sınırlandıran hükümler bulunduğu gibi konunun önemine binaen Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde de bu özgürlüklerin sınırsız olmadığı ve sınırlandırılabileceği konusu düzenlenmiştir.

AİHS’nin 10. maddesinin ilk fıkrasında genel olarak kitle iletişim özgürlüğü ve ifade özgürlüğüne ilişkin esaslar belirlendikten sonra maddenin ikinci fıkrasında bu özgürlüklerin sınırlandırılabileceği ve sınırlandırılma nedenleri sayılmıştır. 251

Sözkonusu fıkra aşağıdaki gibidir;

“2. Görev ve sorumluluklar da yükleyen bu özgürlüklerin kullanılması, yasayla öngörülen ve demokratik bir toplumda ulusal güvenliğin, toprak bütünlüğünün veya kamu güvenliğinin korunması, kamu düzeninin sağlanması ve suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın veya ahlakın, başkalarının şöhret ve haklarının korunması, gizli bilgilerin yayılmasının önlenmesi veya yargı erkinin yetki ve tarafsızlığının güvence altına alınması için gerekli olan bazı formaliteler, koşullar, sınırlamalar veya yaptırımlara tabi tutulabilir.”

Demek ki sınırlamalar “yasayla öngörülmüş” olmalı, “gerekli” olmalı ve yukarıda sözü edilen “meşru amaçlar”dan birine (suç işlenmesinin önlenmesi, kamu güvenliğinin korunması vb. ) hizmet ediyor olmalıdır. 252

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, özgürlüklere yapılacak olan müdahalelerin mutlaka bir yaptırım olması gerektiği görüşünde de değildir. Bazen bir yaptırım

251 ZENGİ, a.g.e., s.78. 252 DUTERTRE, a.g.e., s.366.

tehdidi ya da sonuçlanmasa bile bir müdahale sürecinin başlatılması da kitle iletişim özgürlüğüne müdahale olarak kabul edilebilir.253

Ancak şunu da belirtmek gerekir ki Sözleşme’nin meşru sayıp izin verdiği müdahale ve sınırlandırmalar (kısıtlama ve istisnalar) hak ve özgürlüklere getirilen istisnalar oldukları için dar yoruma tabidirler.254 Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Klass ve Diğerleri / Almanya, Handyside/İngiltere, Observer ve Guardian/İngiltere ve Sunday Times 2/İngiltere davalarında sınırlandırmanın dar yorumlanması gerektiği görüşünü belirtmiştir.