Ders kitaplarının incelenmesi ile ilgili yapılan en önemli araştırmalardan biri Amerika da yürütülmüş olan proje 2061 (AAAS, 2000) dir. Bu projede ortaöğretim öğrencileri için yazılmış 13 ders kitabı serisi proje ekibinin belirlediği ölçütler kullanılarak incelenmiştir. Proje ekibi değerlendirme ölçütlerini NCTM (1998) standartlarında yer alan etkili matematik öğrenimi ve öğretiminin gerektirdiği davranışları göz önüne alarak oluşturmuşlardır. Proje 2061’ in sonuçlarına göre yalnızca 4 kitap serisi belirledikleri ölçütlerin 4 ya da daha fazla kategorisini sağlamaktadırlar. Kitap serilerinden hiçbirisi tamamıyla bu ölçütleri sağlamamaktadır. Proje 2061’in sonuçlarına göre matematik eğitimindeki reformun etkileri ders kitaplarında bu kitapları yazanlar ve yayım evleri tarafından yansıtılmıştır. Ancak bu ders kitaplarının sınıf ortamlarında da kullanılırken eğitim reformunun etkilerinin ortaya konulmasına ihtiyaç olduğu söylenmektedir (AAAS, 2000).
Jones ve Tarr (2007) ders kitaplarında yer alan olasılık konusu ile ilgili tarihsel bir perspektif ortaya koymak için matematik eğitiminde yaşanmış dört çağdan popüler ve buna alternatif seri olmak üzere iki çeşit ders kitabı seçerek bilişsel istemler yönünden analiz etmişlerdir. Toplamda 8 ders kitabının olasılık ile ilgili görevleri içerik analizine tabi tutmuşlardır. Matematik eğitimindeki çağlar Yeni Matematik, Temele Dönme, Problem Çözme ve Standart şeklinde olup bu araştırmanın sonuçlarına göre Standart çağdaki ders kitapları diğer çağlardaki kitaplara göre anlamlı bir şekilde olasılık konusuna yer vermektedir. Ayrıca 8 ders kitabından 7’si içerisinde mevcut olan olasılık görevleri düşük seviyede bilişsel düşünme gerektirmektedir. Özellikle de ilişkilendirmeden kavrama seviyesindeki olasılık görevleri çoğunluktadır. Standart çağdaki alternatif seri diğer serilerden farklı olarak yüksek seviyede bilişsel düşünme gerektiren olasılık görevlerini kapsamaktadır.
Vincent ve Stacey (2008), Avustralya’da 1999 yılında yapılan TIMSS video çalışmasının kriterlerini kullanarak, yine aynı ülkenin çeşitli eyaletlerinde okutulan 9 kitabın geometri, sayılar ve cebir alanlarındaki problemlerini analiz etmişlerdir. Ayrıca bu sonuçları yine 1999 yılında yapılan TIMSS video çalışmasının sonuçları ile karşılaştırmışlardır. Kullanılan kriterler işlemsel karmaşıklık, çözme süreci tipleri, tekrarların derecesi, uygulama gerektiren problemlerin oranı, anlam çıkarmayı gerektiren problemlerin oranı şeklindedir. Uygulama ve anlam çıkarmayı gerektiren problemler üst düzey bilişsel düşünme becerisi gerektiren problemler şeklinde
sınıflanabilir. Ayrıca soruların tekrarı şeklindeki problemler ise düşük seviyede bilişsel düşünme becerisi gerektirirler. Çözme süreci tiplerinden bağlantı yapma kategorisi ise yine üst düzey bilişsel düşünme becerisi gerektiren kategoriler arasındadır. Çalışmanın sonucunda Avustralya’da okutulan 9 kitapta yalnızca geometri alanında anlam çıkarmayı gerektiren problemlere rastlanmıştır. Genel olarak bütün kategorilerde Avustralya’da yapılan video çalışmasının ortalamasından daha düşük oranlar kitapların içerik analizinde elde edilmiştir. Bağlantı yapma ile ilgili problemlerin bulunma oranı bazı kitaplarda 1999 yılında yapılan TIMSS video çalışması oranına göre düşük, bazılarında ise yüksektir.
Stood ve Jitendra (2007) ilköğretim üçüncü sınıf düzeyinde biri reforma dayalı diğeri ise geleneksel yöntemle yazılmış iki ders kitabındaki sayı kavramını veren bölümleri karşılaştırmalı olarak etkili bir öğretimde gerekli olan prensiplere göre değerlendirmişlerdir. Bu araştırmada büyük fikir ( big ideas) oluşturma da sayı ilişkileri ve günlük hayatla ilişkilendirme özellikleri açısından geleneksel yönteme dayalı ders kitapları ile reforma dayalı ders kitabı arasında gözle görülür bir farklılık ortaya konmuş olup geleneksel ders kitapları sayı ilişkisini kurma fırsatı veren matematiksel görevlerin varoluşu açısından reforma dayalı ders kitabına göre daha iyidir. Ayrıca reforma dayalı ders kitabı da günlük hayatla ilişkilendirme yapan matematiksel görevleri bulundurma açısından geleneksel ders kitaplarına göre iyidir. Büyük fikirlerden bir ya da daha fazla veya bir yada daha eksik ile alakalı matematiksel görevlere reforma dayalı ders kitabı ve bir geleneksel ders kitabında (Scott Foresman) diğer iki ders kitabına göre daha fazla yer verilmiştir. Sayı ilişkilerini geliştirmede ders kitaplarında yer alan görevlerin ve etkinliklerin incelenmesinde reforma dayalı ders kitabı ilişkisel anlamayı geliştirme ve daha karmaşık becerilere bu ilişkiyi entegre etme açısından geleneksel yöntemle yazılmış ders kitaplarına göre daha iyidir. Ayrıca diğer ilgi çeken bir sonuç toplama ve çıkarma işlemleri ile öğrenci karşılaştırılırken bütün kitapların parça- parça-bütün büyük fikrini kullandıkları tespit edilmiştir. Öğretim geleneksel kitaplarda reforma dayalı kitaba göre açık ve tamdır. Ayrıca geri dönütlerin fazla olduğu ortamlarda yer almaktadır. Reforma dayalı ders kitabında dersler somut ve yarı somut etkinliklere dayalıdır fakat geleneksel ders kitapları ise çoklu gösterimleri kullanarak daha fazla öğrenme fırsatı sağlamaktadırlar. Geleneksel ders kitapları ders esnasında ilk defa karşılaşılan kavram ve becerileri kazandırmada öğrencilere daha fazla fırsat oluşturma açısından reforma dayalı kitaba göre daha iyidir.
Ders kitaplarının analizi ile ilgili bir diğer çalışma da Huntley (2008) tarafından yapılmıştır. Bu çalışmada müfredat materyalleri olan ders kitaplarının değerlendirilmesi ile ilgili bir çatı ortaya konulmaya çalışılmıştır. Reforma dayalı olarak yazılmış 2 ders kitabı; İlişkisel Matematik (Connected Mathematics) ve Tematic Matematik (Math Thematics) 2 grup müfredat değişkenleri açısından değerlendirilmiştir. İlk grup değişkenler; içerik, yapısal bir düzenleme olup olmadığı, içeriğin derinliği ve genişliği, içeriğin sunumu, çalışma örnekleri, tanımlar ve kurallardır. İkinci grup değişkenler ise öğretim ile ilgili olanlardır. Bunlar ders kitabının içerdiği öğretim modeli, zamanın kullanımı, öğretmenin rolü, öğrencinin rolü, küçük grup tartışmalarının kullanılması, materyallerin kullanımı, değerlendirme ve ödevlerdir. Ele alınan 2 kitap bu bağlamda değerlendirilmiş olup öğretmenlerin kitap seçerken kullanabilecekleri kriterlere örnek teşkil edebileceği şeklinde yorumlanmıştır. Ders kitapları için müfredat değişkenlerinin örneklendirilmesi ve tanımlanması ile öğretmenlerin matematiğe yönelik, öğretim ve öğrenmeye yönelik inanışlarına uygun olan ders kitaplarını incelemelerinde yardımcı olacaktır. Örneğin öğrencilerinin daha iyi öğrenmesi için öğretmenin rehberliğinin en alt düzeyde olduğu açık uçlu problemlerle karşılaştırılması gerektiği inancını taşıyan bir öğretmen yeni bir ders kitabını eline aldığında içeriğin sunumu, zamanın kullanımı, öğretmenin rolü, öğrencinin rolü ve çalışma örnekleri kriterlerini göz önüne alacaktır.