• Sonuç bulunamadı

Yapılan literatür taraması sonucunda “Kimyasal Bileşiklerin

Adlandırılması” konusu ile ilgili çeşitli yayınlara rastlanmıştır. Bu yayınların çok azı konunun daha etkili biçimde öğrenilmesine yönelik çalışmalardır. Bu konuda öğrencilerin yaşadıkları zorluklar ortaya koyulmuş fakat bu zorlukların giderilmesi için fazla çalışma yapılmamıştır.

Jensen, (1953) tarafından yapılan bir araştırmada kimyasal bileşiklerin adlandırılması konusunda element ve bileşik isimlerinin Latinceden türemesi, bunların bazılarının uzun heceli olması ve ayrıca farklı dillerde farklı şekilde telaffuz edilmesinden dolayı özellikle bazı bileşiklerin isimlerinin öğrenilmesinin oldukça zor olduğu vurgulanmıştır. Bunun için farklı dillerde kimyasal bileşiklerin adlandırılmasında diller arası uygunluğa daha çok ihtiyaç duyulduğu üzerinde durulmuştur.

Rabson, (1983) kimyasal bileşiklerin adlandırılması konusunun birçok kural içermesinden dolayı kimyasal bileşiğe göre evet ya da hayır cevaplarıyla şema üzerinde ilerleyerek doğru adlandırmanın yapılabileceği bir akış şeması hazırlamıştır.

Şema adlandırmaya çalışılan bileşik ile ilgili sorular sorup, bu sorulara evet ya da

hayır cevabı verilmesiyle başka bir soruya geçiyor. Basamak basamak ilerleyerek en son basamakta bileşikle ilgili hangi adlandırma kuralına uyulacağı sonucuna varılmaktadır.

Lind, (1992) yaptığı çalışmada inorganik kimyasal bileşiklerin adlandırılmasının öğrenilmesi ve tüm kurallarının hafızada tutulması zor bir konu olarak nitelendirmiştir. Bu nedenle konunun alt başlıları arasında sistematik bir yaklaşım izleyerek ilişki kurmuş ve bu sistematik ağın parçaları üzerinden adlandırma konusunun öğrenilebileceğini savunmuştur.

Mullin & Courtney, (1996) yaptıkları çalışmada oyun şeklindeki

etkinlikleri bilgisayar programıyla düzenleyerek, ortaöğretim düzeyindeki

öğrencilere kimyasal bileşiklerin adlandırılması konusunu öğretmeyi

hedeflemişlerdir.

Chimeno, (2000) kimyasal bileşiklerin adlandırılması konusunda “Rainbow Wheel” adlı bir oyunun kullanılması öğrenilmesine yönelik bir çalışma yapmıştır. 3 uygulama sınıfında yöntem öncesi yapılan ön testte öğrenciler yaklaşık % 50-54 oranında doğru cevap verirken Rainbow Wheel uygulaması sonrasında yapılan son testte öğrencilerin doğru cevap verme oranları yaklaşık % 18-22 arasında artış göstererek %73-77’ye ulaşmıştır.

Crute, (2000) çalışmasında sınıf ortamında elementlerin ve bileşiklerin sembollerinin öğrenilmesi ve adlandırılması konusunun öğretilmesi için bir oyun materyali olan BĐNGO’ yu hazırlamıştır. Bu oyun sayesinde iyonik bileşikleri oluşturan iyonları oksidasyon sayılarından yararlanılarak hangi anyonun hangi katyonla bileşik oluşturabileceği ve bu bileşiğin nasıl adlandırılacağı konusunun öğrenciler için daha eğlenceli bir hale getirilmesi hedeflenmiştir.

Schmidit, (2000) tarafından yapılan bir çalışmada Almanya’da yaklaşık 10000 lise öğrencisine çoktan seçmeli sorular yöneltilmiştir. Öğrenciler adlandırma ile ilgili her alt başlıkla ilgili soruları cevaplamıştır. Sonra verilen cevaplar değerlendirilerek inorganik kovalent bileşikler, okso asitler ile okso tuzların adlandırılmasında öğrencilerin yaptıkları yanlış tespit edilerek bu konudaki eksikliklerin giderilmesine yönelik bir takım öneriler ileri sürülmüştür.

Hanson, (2002) kimya öğreniminin ilk yılında elementlerin, iyonları ve bileşiklerin adlandırılması ve formülize edilmesi ile ilgili web tabanlı bir materyal geliştirmiştir. Sınıf ortamında gruplar halinde ya da bireysel olarak kullanılabilen programda soruları zorluk derecelerine göre kategorilere ayrılmıştır. Verilen cevaplara anında dönüt verebilen programda cevaplanamayan soruları geçebilme ya da doğru yanıt alabilme özellikleri mevcuttur.

Shaw, (2003) inorganik bileşiklerin adlandırılmasında teknoloji destekli öğrenme yöntemlerinde bilgisayar destekli öğrenme ile pratik alıştırmalar yapılabilen ve anında geri dönütler vererek öğrencilerin bilgi eksikliklerini gidermeyi hedefleyen bir program üzerinde durmuştur.

Chimeno ve meslektaşları, (2006) yaptığı araştırmada Rainbow Wheel ve Rainbow Matrix oyunlarının iyonik bileşiklerin adlandırılmasında öğrencilerin akademik başarılarına etkisini ve öğrenme sürecine yönelik öğrenci görüşlerini araştırmıştır. 40 kişilik öğrenci grubu 3 gruba ayrılmış ve iyonik bileşiklerin adlandırılması konusu bir gruba Rainbow Wheel kullanarak, ikinci gruba Rainbow Matrix kullanarak, üçüncü gruba ise geleneksel yöntem ile öğretilmiştir. Uygulama öncesinde yapılan öntest ve sonrasında yapılan son test puanları karşılaştırıldığında Rainbow Wheel ve Rainbow Matrix gruplarının geleneksel yönteme göre başarılarındaki artışın daha fazla olduğu bulunmuştur. Ayrıca öğrenme sürecine yönelik öğrenci görüşleri bu oyunlarla adlandırma konusunun daha zevkli hale geldiği ve daha kolay öğrenildiği tespit edilmiştir.

Wirtz ve meslektaşları, (2006) yaptıkları çalışmada adlandırma konusunun her bileşik türü için farklı kurallar içermesinden dolayı konuyu 4 farklı bölüme ayırmış ve her bölümün öğrenilmesi için farklı aktiviteler uygulamıştır. Bu aktiviteler sonucunda öğrencilerin her bileşik türüne göre adlandırma kurallarını kendileri bulmaları sağlanmıştır. Araştırmacı kurallara öğrencilerin kendilerinin ulaşmasıyla öğrenme işleminin daha etkili ve kalıcı olacağını savunmuştur.

Sevcik ve meslektaşları, (2008) tarafından ilköğretim seviyesinde kimyasal elementlerin sembollerinin ve adlarının daha kolay öğrenilmesini sağlamak için bir kart oyunu tavsiye edilmiştir. 30 tane önemli elementin isimleri ya da sembolleri bir kartlar üzerine yazılarak sınıf ortamında öğrenciler arasında bir turnuva şeklinde gerçekleşen oyun sayesinde öğrencilerin geleneksel yönteme göre öğrenme sürecinden daha çok zevk aldıkları savunulmuştur.

Yurt dışında “Kimyasal Bileşiklerin Adlandırılması” konusuna yönelik olarak gerçekleştirilen çalışmalar genellikle ilköğretim ve ortaöğretim düzeyindedir. Üniversite düzeyinde çok az sayıda çalışmaya rastlanmıştır. Yapılan çalışmalarda “Kimyasal Bileşiklerin Adlandırılması” konusunun öğrenilmesinde yaşanan zorlukların nedenleri üzerinde durulmuş ve ayrıca konunun bilgisayar destekli ve oyuna dayalı öğrenme yöntemleri kullanarak öğretilmesi hedeflenmiştir.