• Sonuç bulunamadı

Gardner’a göre başkalarının davranışlarına, duygularına, motivasyonlarına yöneliktir. Ayrıca diğer insanları fark edip aralarında ayrımlara gidebilmek, özellikle ruh hallerini, onları motive eden unsurları ve niyetlerini sezebilmektir (Gardner, 1983:344).

İnsanlarla birlikte çalışılabilme, sözel ve bedensel zekâ dilini etkili bir biçimde kullanarak çok farklı karakterlere sahip insanlarla kolaylıkla iletişim kurabilme, insanları yönetebilme, onlarla uyumlu çalışabilme ve insanları ikna edebilme becerisidir (Yavuz, 2002:160).

Sosyal-kişilerarası (Interpersonal) zekâ; grup içinde işbirlikçi çalışma, sözel ve sözsüz iletişim kurma, insanların duygu, düşünce ve davranışlarını anlama, paylaşma, ifade edebilme, yorumlama ve insanları ikna edebilme becerisidir (Vural, 2005:253).

Sosyal zekânın öğrenme yolu, sinerji oluşturarak, sempati kurarak, işbirliği yaparak, kaynaşarak, iletişim kurarak öğrenmedir (Vural, 2005:255).

Sosyal-bireylerarası zekâ, bizim çevrenizdeki bireylerle kurduğumuz iletişim ve karşıdaki bireyi anlama kapasitesiyle doğrudan ilişkilidir. Grup üyeleri ile değişik rolleri paylaşmayı ve ilişkiler kurmayı gerektirir (Demirel, 2006:38).

Bu zekânın özündeki kapasiteler şöyle sıralaNâbîlir: ( Bümen, 2004: 16) : • İnsanlarla sözlü ya da sözsüz etkili iletişim kurma: Bu yeti sadece konuşabilmek değildir. Karşımızdaki kişinin söylediklerinin yanı sıra söylemedikleri, kullandığı beden dili ve ses tonunu da fark etmeyi kapsar.

• Bir bireyin ruhsal durumunu, duygularını okuma: Bu kapasite karşımızdaki kişinin mutlu, mutsuz, sıkılgan ya da kızgın olup olmadığını anlamamızı içerir.

• Grupta işbirliği içerisinde çalışma: Bir grupta ortaya çıkarılacak ürün, elemanların yaptıklarına bağlıdır. Bir gruba bağlı olarak neler yapıldığı ve işbirliği düzeyi bu zekâ alanının içerisinde yer alır.

• Karşıdaki kişinin bakış açısıyla dinleme: Günlük yaşamdaki konuşmalarda, karşımızdakinin neler söylediğini çoğunlukla kaçırırız. Çünkü kendi kafamızdakiler baskındır. Bu yeti sadece karşıdakinin ne söylemek istediği ile ilgilenip, onun söylediklerine konsantre olmayı ve kendi zihnimizi kapatmayı ifade eder.

• Empati kurma: Bu kapasite bir başkasının bakış açısını, duygularını, değerlerini, inançlarını özellikle bizimkinden farklı olduğunda anlayabilmeyi, ifade eder. Bu durum karşımızdakinin bakış açısına katılmayı gerektirmez; sadece onun bakış açısına değer verme ve onu anlamaya işaret eder.

• Sinerji kazanma ve yaratma: Bir grup çalışmasında elde edilen ürünün tek tek bireylerin eseri değil, grubun gücünün ürünü olduğuna inanmayı ve bu yönde çaba harcamayı ifade eder.

Sosyal-kişilerarası zekâsı güçlü olan bir öğrencinin bazı özellikleri şunlardır:

1. Arkadaşlarıyla ya da akranlarıyla sosyalleşmeyi çok sever. 2. Grup içerisinde doğal bir lider görünümündedir.

3. Problemi olan arkadaşlarına her zaman yardım eder. 4. Dışarıda iken kendi başının çaresine bakabilir.

5. Başkaları ile birlikte ders çalışmayı veya oyun oynamayı çok sever. 6. En az iki veya üç yakın arkadaşı vardır ve onları sık sık arar. 7. Başkaları daima onunla birlikte olmak ister.

8. Başkalarına selam verir, onların hatırlarını sorar ve onları önemser. 9. Empati yeteneği çok iyi gelişmiştir.

10. Bir şeyi başkalarıyla işbirliği yaparak, onlarla paylaşarak ve onlara öğreterek öğrenmeyi sever (Saban, 2005: 13).

Sosyal/bireyler arası zekâ, bireyler arasındaki farklılıkları fark etmek için çekirdek kapasite üzerine kurulmuştur, özellikle de psikolojik durumları, mizaçları, güdüleri ve niyetlerindeki zıtlıklar üzerine. Daha ileri formlarda bu zekâ becerikli bir yetişkinin gizli olmasına rağmen, diğer insanların amaçlarını ve isteklerini okumasına olanak tanır. Bu beceri yüksek derecede karmaşık bir şekilde, dini ve politik liderlerde, öğretmenlerde, terapistlerde ve ebeveynlerde görülür (Gardner, 1993: 23).

Sosyal/bireylerarası zekâ için biyolojik kanıtlar, insanlara özgü olarak görülen iki ek faktörü kapsar. Bir faktör, anneye yakın bağlılığı içeren çocukluğun ilk yıllarına uzanır. Gelişimin ilk yıllarında annenin uzaklaştığı durumlarda, normal sosyal/bireylerarası gelişim ciddi bir tehlike içerisindedir. İkinci faktör ise sosyal etkileşimde bulunan insanların bağıl önemidir. Tarih öncesi toplumlardaki avlanma, iz sürme ve öldürme gibi beceriler çok sayıda insanın işbirliği ve katılımını gerektirir. Grup kohezyonuna, liderliğe, organizasyona ve dayanışmaya duyulan ihtiyaç doğal olarak ortaya çıkmaktadır (Gardner, 1993: 23).

Sosyal zekâsı gelişmiş öğrencilere karşılıklı röportaj yaptırılabilir, gerçek veya hayali sorunlar çözdürülebilir, bir olay planlanabilir, soru avlama takımları oluşturulabilir, deney düzenlenebilir, alt sınıftaki öğrencilere öğretim yaptırılabilir, spor takımları oluşturulabilir (Selçuk, 2004: 75).

Öğrendiğini drama ile gösterme, başkalarıyla beyin fırtınası yapma, tartışma, görüşme yapma, başkalarının yaşantılarından ders alma, dinleme, grup çalışmalarına katılma, insanları betimleme, karakterlerin davranışlarını tahmin etme, aldığı notları arkadaşınınkiyle karşılaştırma, toplantı düzenleme, grupla birlikte ödev yapma, kitap kulübüne üye olma sosyal zekâ için önerilen etkinlik önerileridir (Demirel, 2000:163–197).

Sosyal zekâ alanı güçlü olan öğrenciler, en iyi olarak işbirliğine ve etkileşime dayalı öğrenme etkinliklerinde başarılı bir öğrenme gerçekleştirirler. Aşağıdaki öğretim stratejileri, öğrencilerin bir gruba ait olma ve diğerleri ile ilişkili olma ihtiyaçlarını karşılamak için öğretmenlere yardım edebilir:

1-Fikir paylaşma çiftleri: Öğrencilerin belli bir ders, konu, olay, film veya gösteri öncesinde, esnasında ya da sonrasında fikirlerini paylaşmak ve birlikte çalışmak için bir araya getirilmiş ikili gruplardır.

2-Eşli okumak: İki öğrenci dönüşümlü bir şekilde birbirlerine sesli olarak okur.

3-Proje çalışması: Öğrencilerin genellikle somut bir ürüne ulaşmak için tek başına veya küçük gruplar halinde bir görev üzerinde uzun bir süre için bireysel veya birlikte çalışmaları olarak tanımlanır.

4-İşbirlikçi öğrenme: Öğrencilerin kendi ve diğer öğrencilerin öğrenmelerini en yüksek düzeye çıkarmak için birlikte çalışmayı sağlayan küçük grupların öğretimsel kullanımıdır.

5- Simülasyonlar: Bir grup öğrencinin bir araya gelerek “sanki” durumunu oluşturması olarak tanımlanabilir (Saban, 2005:125-130).

İnsan ilişkileri ile kazanılan bilgi bireye, diğer insanların açık ya da gizli olan istek ve eğilimlerini bilme , bilgilere dayanarak, farklı bireylerden oluşan bir grubu etkileme ve istenilen doğrultuda davranmalarını sağlama olanağı verir (Demirel, 2006:38).

Demirel (2006:110) sosyal öğrenme etkinliklerini şu şekilde belirtmektedir: 1. Olumlu Sosyal Çevre Oluşturma

- Etkili gruplar için ölçütler

- Sınıf değerleri ve kurallarını belirleme - Sınıf toplulukları

2. Birlikte Öğrenme - Birlikte grup oluşturma - Öğrenci rolleri

- Sosyal beceriler

- Birlikte öğrenme etkinlikleri - Öğrenci etkileşimi

Okullarda sosyal zekâ gelişim ortamlarının oluşturulmasında ciddi çalışmalar yapılmaktadır. Okullarda gerek ders içi ortamlar gerekse de öğrenci ile birlikte olunan her an, paylaşılan her zaman dilimi sosyal zekânın gelişimi için önemli bir fırsattır. Farklı kişilerin bir arada olduğu sınıflarda “biz ruhu” nu oluşturabilmek sosyal zekâ öğrenme ortamlarının oluşumuna örnektir. Grup etkinlikleri, ikili çalışmalar, sosyal zekâ öğretim araçları arasındadır. Her sınıf öğretmeninin etkili grup oluşturabilme yeteneği olmalıdır. Bir sosyal zekâ yeteneği olan “liderlik” öğretmen tarafından tespit edilip bu becerinin geliştirilmesi sağlanmalıdır. Bunun için öğrenme ortamlarında her öğrenciye kendini ifade edebilme fırsatı tanınmalı, zaman zaman sınıf başkanlığı görevi verilmelidir (Burma, 2003, 20).