• Sonuç bulunamadı

21. SARAY ÇOCUKLARI VE KIYAFETLERĠ

24.1. Kesim

Elde dikilmiĢ kumaĢların sınırlı geniĢlikleri, en küçük kaftanın bile tek parçadan kesilemeyeceğini ve ek kumaĢ parçalarının vücudu tamamen sarması için birlikte dikilmesi gerektiğini göstermiĢtir. KumaĢın enini tamamen merkeze yerleĢtirmek ve kenarlara üçgen parçalar ekleyerek bütünlük yaratmak, onları uçlara doğru yayılmaları için kalçalara tutturmak mantıklıdır. Bu giysinin kalçalara doğru geniĢlemesini ve bu sayede hareketin gereksiz yere kısıtlanmamasını sağlamıĢtır. Kaftanlarda açıklık öndedir ve sağ tarafın solun üstünü örtebilmesini sağlamak için genellikle üçgen bir parça eklenmesi gerekmektedir.

Bu yapı, en kolay I. Mahmud' un çizgili ipek kaftanında görülür. Bu kaftanda Ģeritlerin yönü, öndeki örtüĢmeyi ve yayılan kenarları yaratmak için parçaların çapraz çizgilerden nasıl kesildiğini açıkça göstermektedir.

KumaĢ parçalarını bir arada tutmak için atılan ilmekler basittir ve giysinin temizlenmesi için sökülmesi gerektiğinde çıkarılabilir Ģekildedir. Su ipek kumaĢa zarar vereceğinden kaftanların yıkanması mümkün değildir; ancak her kültürün ağartma kili gibi doğal maddelerden yararlandığı kendine ait kuru temizleme metotları vardır. Eğer giysilerin iç kısımları kirlenirse, pamuk astarlar kolaylıkla çıkarılabilir ve yıkanabilir ya da yenilenebilir. 153

Toptan üretim modern tekstil metotlarıyla, bugünlerde terzilikte ya da giysi dikiminde kumaĢ israfından kaygılanmama eğilimindeyiz; fakat 18. yüzyılın sonunda güç destekli dokuma tezgâhlarının tanıtımına kadar bütün kumaĢlar zahmetli bir Ģekilde elle dokunur, süslenmemiĢ olanlar bile çok kıymetlidir. Giysi için parçalar keserken, terzinin olabildiğince az kumaĢ ziyan etmesi önemlidir.

Yuvarlak boyun, kalçadaki küçük kıvrımlar ve kısa ön kol uçları dıĢında dikiĢler düzdür ve ya kumaĢın çizgilerinden ya da onun çaprazından kesilir. Terzinin kumaĢ harcamaktaki isteksizliği o giysiye kıvrımlı dikiĢler, pensler, pliseler, büzgüler yapamayacağı anlamına gelir; çünkü bu teknikler israfla sonuçlanır. Oysaki diktirenler terziye insan vücuduna oturan ve uygun Ģekilli kıyafetler yaratma izni vermelidir. Kıyafetlerin yerine, kaftanlar basit ve görkemlidir, kumaĢ gevĢek bir Ģekilde aĢağı sarktığından terzi altın ve gümüĢ ipliklerle zenginleĢtirilmiĢ ağır ve katı ürünler kullanabilir.

Giysiler için yumuĢak ve esnek kumaĢlar üretmek gereksiz olduğundan mobilyacılık ve elbise tekstili arasında gerçek bir ayrım olmadığı anlaĢılmaktadır; süslemeli duvar örtüsü olarak kullanılmıĢ bir kumaĢ, kaftan olarak da kolayca kullanılabilir. Osmanlı Ġmparatorluğu'nda ve hiç Ģüphesiz Osmanlı hukukunda pazar kuralları terzinin hem kumaĢın orijinal uzunluğunu hem de giysinin bitmiĢ halini ölçmesi gerektiğini ve onun her parçasından sorumlu olduğunu belirtmiĢtir. Göründüğü üzere bazen mümkün olduğunca artan her bir parça uygun boyutta giysi yapımında kullanılır: Avrupa kumaĢtan yapılan kaftanların çoğunda küçük üçgen parçalar arka kenar panelleri tamamlamak için kullanılır. Bunlar I. Ahmet' in ithal Ġtalyan kadife kumaĢından yapılmıĢ kırmızı ve altın sarısı tören kaftanında ve lalelerde süslenmiĢ ipekli kadife kaftanında desenlerin uyumsuz birleĢtiği alt köĢelerde görülebilir. Küçük parçaların aynı Ģekilde kullanımı pahalı ―Seraser‖ kumaĢla yapılan kaftanlarda görülebilir. Bunlara örnek gümüĢ iplikli çam kozalağı desenli kaftanla, III. Ahmet'in tırtıklı yaprak madalyonlu kaftanıdır. KuĢkusuz Avrupa kumaĢ almanın zorluğu ve seraser metal içeriği bu iki cinsi de çok değerli kılar ve bunların kaynaklarının çok sınırlı olduğunu kabul etmek ve giysi yapımında her santimetrenin kullanılması gerektiği gerçeği anlamsız değildir. 154

Diğer yandan, daha sıradan Osmanlı ipeklerinden yapılmıĢ kaftanlarda yamalar görmek alıĢılmıĢ bir Ģey değildir. Bu yüzden I. Ahmet'in çam kozalağı motifleriyle süslenmiĢ kaftanında ön taraftaki üst panellerde kullanılan tek parçalar, o sırada kumaĢın yetersiz olduğunu ve terzinin bu tek parçaları bir araya getirmek için hünerini ustalığını sergilemesi zorunda kaldığını gösterir.

Terziler yuvarlak yüksek yaka, sağ tarafı solu örten giysinin ön tarafında merkezdeki yırtmaç ve dolgunluk yaratmak için kenarlara eklenen üçgen paneller gibi genel Sultanipleri takip etseler de kumaĢların nasıl kesileceğine dair katı kurallar yoktur. Terziler mevcut uzunluklarda dikkatlice çalıĢırlar ve kumaĢı en ekonomik ve en uygun Ģekilde keserler. Üçlü noktalarla süslenen çocuk kaftanı terzinin tarzının esnek olduğunu gösterir ve bu tarzın terzinin çalıĢtığı kumaĢın miktarına göre çeĢitlendiği görülür. Mevcut kumaĢ miktarı ne kadar fazlaysa kullanılan parça ve dikiĢ sayısı o.kadar azdır. Küçük bir çocuk için olan bu giyside kol dikiĢleri ve yan paneller öne alıĢıldığı gibi eklenmiĢtir.

154Dr. Patrica L. Baker, Dr. Hülya Tazcan, Jennifer Wearden, Silks For The Sultens Ottoman Ġmperial Garment From Topkapı Palace,1996, s.49

Yeterli derecede kumaĢ verildiğinde terzi dizaynı dikiĢlerin karĢısına eĢleĢtirebilir. Bu normalde gereksiz bir harekettir; çünkü kumaĢın küçük parçaları atılabilir ve bu çok fazla zaman ve konsantrasyon gerektirir. Böylelikle doğru desen eĢleĢtirmesinin sadece hala moda olan birkaç kıyafette rastlanması ĢaĢırtıcı değildir. 16 yüzyılın mühürlerle dekore edilmiĢ kaftanında, dizaynı dizmek için özel bir ilgi harcanmıĢtır; çünkü aksi takdirde dizaynın etkisi azalmıĢ olacaktır. 1. Ahmet‘in kaftanında dizili kürkte baĢka iyi bir örnektir. Benzer dizaynlardaki iki kaftan farklı Ģekillerde yapılmıĢtır. 3. Ahmet‘in yaprak madalyon desenli kaftanı çok dikkatli bir Ģekilde kesilmiĢtir, böylece desenle kaftanın ön tarafı eĢleĢmektedir. Fakat III. Selim‘in güneĢ motifleriyle süslü kaftanı çok iyi eĢleĢmemektedir. Buradan da III. Selim‘in daha iri bir adam olduğu ve iri bir adam için kaftanı uydurmaya çalıĢan terzisinin de ön tarafta sarkma yarattığını ve bu yüzden de desenle eĢleĢemediğini fikri çıkmaktadır. Terziler desenleri dikiĢlerin karĢısına yapmak istediklerinde en çok ilgiyi açılan ön kısma, azını ise kolu gövdeye tutturan dikiĢlere verirler. 1.Ahmet‘in ilkbahar tomurcuklarıyla süslü kaftanı kolların detaylara göre daha az ilgi gördüğünü gösterir. Sağ kol desenin ters durduğu bir parça kumaĢtan kesilmiĢtir. Muhtemelen giyicinin omuzlarının eğimi ve kolların hareketi kollardaki anormallikleri gizlemiĢtir. Böylelikle terzinin bölgedeki uyum ile ilgili endiĢelenmesi gerekmemiĢtir ve kalça ve ayaklardaki; motifin daha iyi görünmesini sağlayan kumaĢa konsantre olmuĢtur. Bu, mahkemelerde giyilen kıyafetlerde çok önemli olmuĢtur. Kaftanlarda kullanılan kumaĢların çoğunda çok açık yönsel motifler vardır, çiçekler altta baĢlar ve daha yukarı doğru yeĢillenir. Terzi kumaĢı parçalara ayırmada o kadar dikkatlidir ki hem ön hem de arkadaki motif, en alttan üzere kadar doğru yönlerde devam eder. Fakat kaftana benzeyen kısa ceket olağandıĢıdır. l. Ahmet‘in taç motifli kaftanının ön omuz dikiĢlerinin olmaması geniĢ bir motifin yukarıya düzgün bir Ģekilde çıkmasını sağlar, fakat arka tarafta motif terstir. Diğerlerinde değil de bu özel kumaĢta bunun olmasının hiçbir özel nedeni yoktur.

Bir tarafta motifin yönünün önemsiz olduğunu iddia etmek çekici gelirken; diğer yandan diğer kıyafetlerde ters motiflerden kaçınmak için önem gösterildiği ortadadır. Küçük detaylara dikkat edilmiĢtir. Motifin yönü giyenin yukarı kollarına kadar devam edebilsin diye kısa dikiĢler kumaĢın eninden kesilmiĢtir.

Fakat kumaĢ, kıyafetin ana iskeletine uysun diye uzun dikiĢler kıyafetin uzunluğu boyunca kesilmiĢtir. Ayrıca terzinin motifi tamamlamak için kaftanın yatay bağlantılarında kullanılan örgüleri titizlikle seçtiği görülmektedir. Tomurcuklarla süslü kaftanda kırmızı ve sarı renkleri yine kırmızı sarı üç benekli maviyle kullanılmıĢtır. Motifin gücünden ayrılmasın diye aplik kaftanlara hiçbir örgü eklenmemiĢtir. Genel olarak düĢünüldüğünde tekstil tasarımcısının rolü terziye göre daha önemlidir.155

ġekil 24.1. Ahmet III. minyatür

Kaynak: L. Baker, Tezcan, Wearden, 1996, s.40

155 Dr. Patrica L. Baker, Dr. Hülya Tazcan, Jennifer Wearden, Silks For The Sultens Ottoman Ġmperial Garment From Topkapı Palace,1996, s.49

Benzer Belgeler