• Sonuç bulunamadı

6. KESİŞEN KONULAR VE SİNERJİ ALANLARI

6.2. Kesişen Konuların Önceliklendirilmesi

Kesişen Kapasite Boşluklarını içeren 9 adet kesişen konu, ulusal strateji ve eylem planlarındaki öncelikler, tematik alanlardaki öncelikler, Odak Nokta temsilcilerinin de yer aldığı Proje Yönetim Birimi görüşü ve sinerji çalıştayında tematik gruplar tarafından sunulan görüşler doğrultusunda önceliklendirilmiştir. Sonuç olarak, aşağıda verilen 6 adet öncelikli kesişen konu belirlenmiştir;

1. Ulusal ve Sektörel Entegrasyon

Ulusal Eylem Planlarının tamamlanması, güncellenmesi ve etkinleştirilmesi,

Üç tematik alana yönelik stratejilerin sektörel plan ve politikalara entegre edilmesi

için gerekli düzenlemelerin (yasal, kurumsal, ekonomik vb.) yapılması,

Ulusal düzeyde, Rio Sözleşmeleri arasında koordinasyon ve işbirliğinin

sağlanması,

Koordinasyon ve işbirliği için kapasite geliştirme.

2. Sürdürülebilir Arazi Yönetimi

Sürdürülebilir arazi yönetimi stratejisinin belirlenmesi,

Sürdürülebilir arazi yönetiminin sağlanması amacıyla mevzuatın gözden geçirilerek

gerekli hukuki düzenlemelerin yapılması,

Bütüncül ve sürdürülebilir havza yönetim stratejisinin belirlenmesi,

Her ölçekte ve kapsamda yapılan planlarda Rio sözleşmelerinin yükümlülükleri

dikkate alınarak gerekli düzenlemelerin yapılması,

Sürdürülebilir arazi yönetim projelerinin yaygınlaştırılması ve sürdürülebilir arazi

yönetimi için sürdürülebilir finans mekanizmalarının oluşturulması.

3. İklim Değişikliğinden Etkilenebilirlik Düzeyi ve Uyum Uyum Eylem Planı’nın hazırlanması,

Rio Sözleşmeleri kapsamında etkilenebilirlik ve uyum projeleri geliştirilmesi için

finans mekanizmalarının oluşturulması.

4. Veri Toplama, İzleme, Değerlendirme ve Raporlama

Rio sözleşmeleri kapsamında veri tabanı sisteminin oluşturulması,

Çölleşme, iklim değişikliği ve biyolojik çeşitliliğe yönelik ulusal izleme ve

değerlendirme sisteminin kurulması,

Rio Sözleşmeleri kapsamında yükümlülüklere ilişkin raporlama sisteminin

oluşturulması.

5. Araştırma, Geliştirme, Eğitim/Öğretim ve Teknik İşbirliği

Sözleşmelerin sinerji içinde etkin uygulanmasına yönelik araştırma-geliştirme

çalışmalarına destek sağlanması,

Her üç sözleşme konuları açısından hizmet içi eğitim programlarının gözden

geçirilmesi ve eğitim/öğretim sisteminin bu açıdan geliştirilmesi,

Üniversite, özel sektör kamu ve finansal destek sağlayan kuruluşların Rio

Sözleşmeleriyle ilgili araştırma ve geliştirme projelerini desteklemelerinin sağlanması,

Etkilenebilirlik ve uyum konusunda eğitim ve bilgilendirme çalışmaları

yapılması.

6. Paydaşların Aktif Katılımı, Bilinçlendirilmesi ve Eğitimi

Halkın iklim değişikliği, çölleşme ve biyolojik çeşitlilik konularında bilgilendirilmesi

ve bilinçlendirilmesi,

Yerel paydaşların güçlendirilmesi,

Sözleşmelerin uygulanmasında özel sektörün sorumluluk almasının/paylaşmasının

sağlanması,

Rio Sözleşmeleri kapsamında Milli Eğitim Bakanlığı ile işbirliği yapılması,

STK’ların bilinçlendirme ve eğitim sürecine dâhil edilmesi.

Ulusal Eylem Planı hazırlanırken, belirlenen sinerji konuları esas alınmış ve bu alanlardaki faaliyetler, ulusal politika, strateji ve öncelikler ile ilişkilendirilerek her sinerji alanı için eylemler belirlenmiştir.

6.3. Değerlendirme

Yukarıda açıklandığı üzere, kesişen konular ve sinerji alanlarının belirlenmesi ve önceliklendirilmesinin ilk aşamasında Türkiye’nin Rio Sözleşmeleri kapsamındaki yükümlülükleri bazında mevcut kapasitenin durumu, kapasite boşlukları ve bu alanlardaki fırsat ve kısıtlar dikkate alınmıştır. Sonraki aşamada kesişen konular ve sinerji alanlarının belirlenmesi süreci tematik çalışma grubunun katılım ve katkılarıyla neticelendirilmiştir. Kesişen konuların ve sinerji alanlarının belirlenmesi mümkün olduğunca objektif (nesnel) yapılmaya çalışılmıştır.

Başka bir ifadeyle her üç sözleşme için kapasite ihtiyaçlarının ne ölçüde ortak olduğu ve hangi alanlardaki uygulamaların her üç sözleşmede ne ölçüde sinerji yaratacağı esas alınmış ve sübjektif değerlendirmeler asgariye indirilmiştir.

Diğer yandan, önceliklendirme yapılırken subjektif değerlendirmeler daha fazla ağırlık kazanmıştır. Kurumsal ihtiyaçlar ve öncelikler, kısa, orta ve uzun dönemde yapılabilirlik, yeni yaklaşımlar konusundaki farklı algılamalar ve değerlendirmeler ve paydaşların birbirlerinin yaptığı kapasite geliştirme çalışmalarını yeterince bilmemesi gibi konular subjektif değerlendirmeler arasında sayılabilir. Proje yönetimi, gerek çalıştaylar, gerekse ikili görüşmeler ve resmi görüş alma süreçlerinde bu subjektif değerlendirmelerin asgariye indirilmesi ve gerçekçi önceliklerin belirlenmesini sağlamaya çalışmıştır.

7. ULUSAL KAPASİTE EYLEM PLANI

7.1. Ulusal Kapasite Eylem Planının Amacı

Ulusal Kapasite Eylem Planı’nın (UKEP) amacı, üç Rio Sözleşmesi’nin (BMİDÇS, BMBÇS ve BMÇMS) etkin bir şekilde uygulanması için üç Sözleşmeyi de kapsayan sinerji alanlarında yapılacak eylemleri belirleyerek mevcut kapasitenin artırılmasını, yapılacak çalışmalarda tekrarların önlenmesini, zaman, insan kaynakları ve finansal açıdan etkin uygulamaların yapılmasını sağlamaktır.

UKEP ile;

Belirlenen kesişen konular ve sinerji alanları için kapasite ihtiyaçları tanımlanmış,

geleceğe yönelik eylem ve hedefler ortaya konulmuştur.

Tanımlanan eylem ve hedefler ülkenin sürdürülebilir kalkınma hedefleri, ulusal program,

strateji ve planları ile ilişkilendirilmiştir.

Her sinerji alanı için bir çizelge hazırlanmış ve bu çizelgede: sinerji alanına dair gerekçe,

sinerji alanının ulusal politikalar ve planlama araçları ile ilişkisi, amaçlar, sinerji alanı altında gerçekleştirilecek eylemler, izleme ve değerlendirme göstergeleri, uygulama takvimi, finans kaynakları ile koordinatör kurum/kuruluş ve paydaşlar sunulmuştur.

7.2. Ulusal Kapasite Eylem Planının Kapsamı

Projenin Tematik Değerlendirme aşamasında ortaya konan kapasite ihtiyaçlarına dayanarak 6 adet öncelikli kesişen konu ve bu konular kapsamında 23 adet sinerji alanı ortaya konmuştur.

Her sinerji alanı için eylemler tespit edilmiş ve kesişen konular/sinerji alanları ile eylemleri içeren UKEP hazırlanmıştır.

Sinerji alanları, Dokuzuncu Kalkınma Planı, ilgili Özel İhtisas Komisyonu Raporları, Ulusal Çevre Eylem Planı, Ulusal Biyoçeşitlilik Stratejisi ve Eylem Planı ile Ulusal Çölleşme ile Mücadele Eylem Planı kapsamında uygunluk ve öncelikler yönünden incelenmiş ve bu strateji, plan ve programlarla ilişkilendirilmiştir.

UKEP’te her sinerji alanı için çizelgeler yer almış ve her çizelgede, sinerji alanının adı, gerekçesi, ulusal öncelik, plan ve programlarla ilişkisi, amaçlar, sinerji alanında önerilen eylemler, izleme ve değerlendirme göstergeleri, her eylem için zaman çizelgesi, finans kaynakları, paydaşlar ve önerilen koordinatör kurum/kuruluş belirtilmiştir. UKEP özet tablosu ekte (EK-2) verilmiştir.

UKEP’te ayrıca, Rio Sözleşmeleri Ulusal Kapasite Eylem Planına yönelik izleme ve değerlendirme göstergeleri oluşturulmuştur.

7.3. Ulusal Kapasite Eylem Planının Hazırlanma Süreci

Her üç Sözleşme için ilgili kurum ve kuruluşların temsilcilerinden oluşturulan tematik çalışma gruplarının katkıları ile nihai hale getirilen Tematik Raporlar ve bu raporlara dayalı olarak hazırlanan Kesişen Konular/Sinerji Raporu esas alınarak, 6 adet öncelikli kesişen konu ve bu kesişen konular kapsamında belirlenen 23 adet sinerji alanı için taslak eylemler belirlenmiştir.

Kesişen konular, sinerji alanları ve taslak eylemleri içeren liste ile her taslak eylemin süresi (kısa, orta ve uzun vade), koordinatör kurum/kuruluş, paydaşlar ve her bir sinerji alanı için finans kaynakları ve izleme-değerlendirme göstergelerini içeren çizelgeler hazırlanarak Rio Sözleşmeleri Ulusal Eylem Planı Çalıştay katılımcılarına çalıştay öncesi gönderilmiştir.

9–10 Mart 2010 tarihlerinde Ankara’da gerçekleştirilen Çalıştay’da, taslak sinerji alanları ve eylemler tartışılmıştır. Her eylem için süre, koordinatör kurum/kuruluş, paydaşlar ile sinerji alanları için finans kaynağı ve izleme-değerlendirme göstergelerine ilişkin hazırlanan taslak çizelgeler, Çalıştay süresi içinde tamamlanamamıştır. Tamamlanamayan taslak çizelgeler, Çalıştay sonrası tüm katılımcılara görüşleri alınmak üzere e-posta yoluyla gönderilmiştir. Ayrıca, ilgili Bakanlık, kurum ve kuruluş yetkilileri ziyaret edilerek, yukarıda belirtilen konularda görüşmelerde bulunulmuş, ilave görüş ve önerileri alınmıştır.

24 Mart 2010 tarihinde Ankara’da bir günlük Tamamlama Çalıştay’ı düzenlenmiş, bu tarihe kadar alınan görüş ve öneriler doğrultusunda hazırlanan taslak eylemler ile ilgili çizelgeler, son kez katılımcıların görüş ve önerilerine sunulmuş, tartışılmış ve kesinleştirilmiştir.

Kapasite boşluklarını gidermek ve kapasite geliştirmek için belirlenen sinerji alanları ve eylemler ile çizelgeleri içeren “Taslak Ulusal Kapasite Eylem Planı” hazırlanarak, tüm ilgili kurum ve kuruluşların görüşünü almak üzere son kez resmi olarak ilgili tüm paydaşlara gönderilmiş ve alınan görüşler doğrultusunda nihai hale getirilmiştir.

UKEP hazırlama sürecinde karşılaşılan sorunlar ve sürece ilişkin değerlendirme aşağıda verilmiştir.

Katılımcılık

Çalışma, ilgili tüm kurum ve kuruluş temsilcilerinden oluşturulan Tematik Çalışma Gruplarının temsilcileri, tematik gruplarda yer almayan diğer kurum ve kuruluşlar ile uluslar arası kuruluşların temsilcileri, proje kapsamında görevlendirilen firmanın teknik uzmanları, başta üç sözleşme odak nokta temsilcileri olmak üzere tüm proje yönetim biriminin katkıları yoluyla katılımcı bir yaklaşımla gerçekleştirilmiştir.

Gerçekleştirilen Çalıştaylar, paydaşlar ile yüz yüze görüşmeler, anketler, paydaşların e-posta yoluyla görüşlerinin alınması yoluyla ilgili paydaşlarla irtibat kurularak geniş bir paydaş ağına ulaşılmaya çalışılmıştır. Ancak, paydaş temsilcilerinin iş yoğunluğuna sahip olmaları zaman zaman katılımın az olmasına neden olmuş, paydaş temsilcileri ile irtibat kurulmasını güçleştirmiştir. Kurum ve kuruluşlara görüş için gönderilen raporlar için geri dönüşler gecikmiş,

kurum/kuruluş temsilcileri tematik çalışma gruplarında görev aldığı halde kurumlardan çelişkili görüşler alınmış, doğru bilgi ve görüşe erişimde sıkıntılar yaşanmıştır. Yukarıda belirtilen nedenler, önemli ölçüde çalışma verimini düşürmüş ve proje süresinin uzatılmasına yol açan nedenlerden biri olmuştur.

Sahiplenme

Proje uygulama sürecinde gerçekleştirilen çalışmalarda yer alan tüm paydaş temsilcilerinin projeyi sahiplenmeleri önemlidir. Paydaş temsilcilerinin, çalışmalara katılım sağlamaları, katılım sağlayamadıkları zamanlarda ise uygulamaları takip etmeleri, gelinen aşama konusunda bilgi talebinde bulunmaları, projenin başarılı bir şekilde uygulanmasına katkı sağlayacaktır.

Önceliklendirme

Kesişen Kapasite Boşluklarını içeren 9 adet kesişen konu, ulusal strateji ve eylem planlarındaki öncelikler, tematik alanlardaki öncelikler, Odak Nokta temsilcilerinin de yer aldığı Proje Yönetim Biriminin görüşü ve sinerji çalıştayında tematik gruplar tarafından sunulan görüşler doğrultusunda önceliklendirilmiş ve 6 adet öncelikli kesişen konu belirlenmiştir.

Ancak, 3 ana kesişen konu olan “Teknoloji Transferi ve Geliştirilmesi”, “Teknolojiye Erişim, Yasal Yapı ve Politikaların Geliştirilmesi ve Güçlendirilmesi” ile “Ekonomik Araçlar ve Sürdürülebilir Finansman Mekanizmaları”, altı öncelikli konu arasında yer almamıştır.

“Teknoloji Transferi ve Geliştirilmesi ile “Ekonomik Araçlar ve Sürdürülebilir Finansman Mekanizmaları” konularının öncelikli olarak görülmemesine karşın bu konuların önemi dikkate alınmış ve UKEP’te özellikle “Ekonomik Araçlar ve Sürdürülebilir Finansman Mekanizmaları”

alanında kapasite ihtiyacını karşılamak için sinerji yaratacak eylemlere yer verilmiştir.

8. GENEL DEĞERLENDİRME

NCSA Türkiye Projesinin genel değerlendirmesi, yaşanan sürecin daha iyi anlaşılabilmesi amacıyla Bürokrasi ve Koordinasyon; Mevcut Durum Çalışması ve Raporların Hazırlanması;

Ulusal Kapasite Eylem Planı’nın Uygulanması; İzleme ve Değerlendirme; Politikalar, Yasal Yapı ve Projenin Tanıtımı olarak alt başlıklar halinde yapılmıştır.

Bürokrasi ve Koordinasyon

Mayıs 2008’de Türkiye’nin GEF idari odak noktasının Proje dokümanını imzalaması ve Ekim 2008’de Çevre ve Orman Bakanlığı ile UNEP arasında Proje İşbirliği Anlaşmasının imzalanması ile başlayan ve Proje’nin sona ermesine kadar olan süreç değerlendirildiğinde; projenin temel destekçisi ve yönlendiricisi olan UNEP’in Ankara ofisinin olmaması etkin iletişimin kurulmasını güçleştirmiştir. Bu güçlük mail yoluyla haberleşme tercihi ile aşılmaya çalışılmıştır.

Projenin başlangıç aşamasında UNEP Proje Sorumlusunun değişmesi, daimi atamaya kadar üç ay gibi bir süre de geçici olarak görevlendirme yapılması nedeniyle iletişimin istenilen düzeye çıkarılamaması Projenin uygulamasının başladığı ilk aşamada duyulan “yönlendirme ihtiyacı”

açısından bazı sıkıntıları da beraberinde getirmiştir.

Bu güçlüklerle birlikte yaşanan diğer bir sorun da, başka ülkelerde de olduğu gibi, bürokratik yapının doğasındaki yavaşlığın sürece yansıması ve koordinasyondaki yetersizliklerdir.

Koordinasyonda ortaya çıkan aksaklıkların, temelde, son yıllarda benimsenen, katılımcı yaklaşımın proje dokümanının ilk hazırlık aşamasında yeterince hayata geçirilememiş olmasının bir yansıması olarak ortaya çıktığı düşünülmektedir. Bu nedenle gerek kurum içi, gerekse kurumlar arası iletişimdeki yetersizliğin/koordinasyondaki eksikliğin giderilmesi için projenin yapılandırılmasında ve yapılan tüm faaliyetlerde katılımcı yaklaşıma özel önem verilmiştir.

Ayrıca, son yıllarda uluslararası platformlarda sözleşmeler arasındaki işbirliğinin artırılması gerektiği konusu gündeme getirilmektedir. Koordinasyon ve işbirliğinin salt uluslararası düzeyde değil ulusal düzeyde de gerçekleştirilmesi önemlidir. Bu açıdan, UKEP ile ortaya konulan eylemlerin gerçekleştirilmesi için Rio sözleşmelerinin uygulanmasından sorumlu kurum ve kuruluşlar arasında etkin koordinasyon ve işbirliği sağlanmalıdır. Kurum ve Kuruluşların, yetkililerin, eşgüdüm içerisinde çalışması ve tüm paydaşların ortak çalışma bilincinin artırılması gerekmektedir.

Mevcut Durum Çalışması, Kapasite Değerlendirme ve Raporların Hazırlanması

Türkiye’de üç Rio sözleşmesinin uygulanmasıyla ilgili olarak yapılan tüm faaliyetleri içermesi beklenen “Mevcut Durum Çalışması ve Kapasite Değerlendirilmesi” için Proje dokümanında üç ulusal tematik alan danışmanı belirlenmiştir.

Proje Yönetim Birimi ile yapılan toplantılarda yapılan değerlendirmeler sonucunda, üç ulusal tematik alan danışmanı alınması yerine;

Projenin 1. Aşamasını oluşturan “Mevcut Durum ve Kapasite Değerlendirilmesi Raporu”nun elde edilmesinde; raporun tüm kurum ve kuruluşlar ile STK’ların yaptığı çalışmaların da yer aldığı geniş bir yelpazeyi kapsaması gerekliliği, kısa sürede etkin ve verimli olarak tamamlanma zorunluluğu göz önüne alınarak “kapsamlı paydaş analizi” ve “bilinçlendirme materyali hazırlanması” başlıkları da dahil edilerek yüklenicilerden teknik hizmet alımı yapılmasına karar verilmiştir. Proje çalışmaları kapsamında paydaş olmaları nedeniyle STK’ları “teknik hizmet alımı” süreci dışında tutulmuştur.

Bu yaklaşımdaki diğer bir amaç ise akademisyen danışmanların, yüklenicinin bünyesinde yer alan profesyonel elemanlarca desteklenerek dokümantasyon ve bilgi toplanması çalışmasının en kısa sürede etkin olarak gerçekleştirilmesinin sağlanmasıdır.

Bununla birlikte, proje teknik kapsamının genişliğine karşın proje için düşük bütçe ayrılması, etkin ve verimli profesyonel yaklaşımın sağlanması için tercih edilen “teknik hizmet alımı”

yönteminde en uygun teklifin seçilmesini kısıtlayıcı bir rol oynamış, ihale sürecinde sektördeki büyük firmaların davet edilmesine karşın, ihale bütçesinin küçük olması nedeniyle teklif sunmamışlardır.

Ayrıca Üç Rio Sözleşmesi süreci konusunda deneyimli danışman/uzman bulunmasının zorluğu, projede tanımlanan hizmetin Üç Rio Sözleşmesinin uygulamasındaki ulusal ve uluslararası süreç temelinde değerlendirilmesini kapsaması, mevcut çalışmalara ait bilgi ve verilerin dağınık ve standart olmaması da tüm çalışmayı etkileyen faktörler olarak değerlendirilmelidir.

Bu faktörler ile birlikte İhale bütçesinin küçük olması nedeniyle yüklenicinin ekonomik kaygılarının ön plana çıkması sonucu: seçilen yüklenici, tematik alan danışmanları ile PYB’nin gerektiği sürelerde toplantı yapmasına olanak sağlayamamış (danışmanların farklı kentlerde olmasından dolayı oluşacak seyahat ve ulaşım masrafları nedeniyle), danışmanlarını teknik olarak yönlendirememiş ve destek elemanlar ile çalışmalara katkı sağlayamamıştır. Yüklenicinin yönetim zafiyeti, danışmanlar ile özellikle çalıştaylar öncesi yapılan toplantıların istenilen verimlilikte geçmesi için önemli bir engel oluşturmuştur.

Yukarıda kısaca özetlenen süreçte gerçekleştirilen, Türkiye’de üç Rio sözleşmesinin uygulanmasıyla ilgili olarak yapılan tüm faaliyetleri içermesi beklenen mevcut durum çalışması birkaç açıdan yeterince iyi yapılamamıştır.

Birinci olarak, Rio Sözleşmelerinin uygulanması için yapılan uluslararası ve ulusal bütçeli projelerin listelenmesi, bu projelerin mevcut kapasite açısından etkilerinin değerlendirilmesinde eksikliklerin bulunmasıdır.

İkinci olarak, kapasite geliştirilmesi için belirlenen, öncelikli kapasite ihtiyaçlarının karşılanması için gerekli minimum ve optimum kapasitenin çalışılamamasıdır.

Son olarak, Ulusal Tematik Raporlarda, Rio Sözleşmelerinin uygulanmasında AB sürecinin etkilerine kısmen yer verilmiş olmakla birlikte AB süreci yeterince ele alınamamıştır. Ancak, Türkiye’nin AB süreci kapsamında yapacağı çalışmalar, özellikle çevreye ilişkin yapılan projeler, Rio Sözleşmelerinin uygulanması açısından önemli bir fırsat alanı oluşturmaktadır.

Özellikle, AB’nin Kuş ve Habitat direktiflerine yönelik olarak yapılan çalışmalar; projeler ve yasal düzenlemeler önemli bir fırsat alanıdır.

Ulusal Kapasite Eylem Planı’nın Uygulanması

Ulusal Kapasite Eylem Planı, üniversiteler, özel sektör, kamu, meslek odaları, sivil toplum örgütleri temsilcilerinden oluşan oldukça geniş katılımın sağlandığı bir süreç ile ortaya konmuştur. Bu süreçte, bir adedi tamamlama çalıştayı olmak üzere toplam 6 çalıştay yapılmıştır. Çalıştaylarda oluşturulan görüşler rapor haline getirilerek tüm katılımcılara e-posta ile gönderilmiş ve gönderilen görüşler raporlara aktarılarak hazırlanan doküman her çalıştay öncesi katılımcılara yeniden sunulmuştur. Ulusal Kapasite Eylem Planı ayrıca, resmi yazı ile kilit paydaş olan tüm kamu kurumlarının görüşüne sunulmuştur. İzlenen bu katılımcı sürecin Ulusal Kapasite Eylem Planın kabul edilebilirliğini ve uygulanabilirliğini artırması beklenmelidir.

Ulusal Kapasite Eylem Planı oluşturulurken, NCSA Türkiye Projesinin ilk aşamalarında başlatılan ve süreç içerisinde devam eden paydaş analizi çalışmalarında Rio Sözleşmesi yükümlülükleri dikkate alınmıştır. Paydaş analizinin yükümlülüklere göre yapılması, kamu kurumlarını kilit paydaş konumuna getirmiştir. Her eylem için rolü olacak paydaşların belirlenmesinde yükümlülükler, diğer bir ifade ile yetki ve sorumlu olma durumu, dikkate alınmış ve daha çok kamu kurumları eylemlerin yerine getirilmesinde ağırlıklı role sahip olan kuruluşlar olarak ortaya çıkmıştır. Bu yaklaşımın doğal sonucu olarak, Çevre ve Orman Bakanlığı Üç Rio Sözleşmesi odak noktası olmasından dolayı, faaliyetlerin bir çoğunda koordinatör kurum olarak belirlenmiştir.

Ayrıca, bu durum ile birlikte her eylem için paydaşların alacağı rollerin detaylı olarak tanımlanamaması planın uygulanabilirliğini azaltmaktadır.

Çevre ve Orman Bakanlığı, yükümlülüklerin yerine getirilmesinde önemli rolü olan diğer kamu kuruluşlarının üzerine düşen sorumluluklarını yerine getirmesi konusunda yasal yetki açıdan bir üst yetkiye sahip değildir. Bu duruma rağmen, planın hayata geçirilmesinde ÇOB’a büyük bir görev düşmektedir.

UKEP’in uygulanmasında diğer önemli bir konu ise planda yer alan eylemlerin gerçekleştirilmesi için insan ve mali kaynaklara olan ihtiyaçtır. Mali açıdan, ulusal kaynakların yanı sıra uluslararası donör kuruluşlar, özel sektör, üniversiteler, basın yayın kuruluşları ve STK’lardan da destek sağlanmalıdır. AB fonları da bu anlamda bir fırsat alanıdır. Ayrıca, belirtilen kurum ve kuruluşlardan teknik destek de sağlanmalıdır.

İzleme ve Değerlendirme

Türkiye’de üç Rio sözleşmesine ilişkin yapılacak uygulamaların UKEP’te belirlenen, sinerji oluşturacak eylemler altında yapılıp yapılmadığının denetlenmesi, uygulamalardaki tekrarların önlenmesi ve kaynakların etkin kullanılması açısından UKEP’in izlenmesi büyük önem taşımaktadır. Ancak İzleme ve Değerlendirme konusu, UKEP’te daha çok tavsiye niteliğinde yer almaktadır. İzleme ve Değerlendirme sisteminin kısa sürede kurulması; göstergelerinin detaylandırılması ve standartlarının belirlenmesi gerekmektedir. Bu nedenle, ÇOB’un bu konuya ilişkin bir proje geliştirmesi beklenmelidir. Yapılacak projenin en önemli bileşenlerinin, mevcut veri tabanlarından nasıl yararlanılması gerektiği, veri standartları ve uygun göstergelerin

Türkiye’de üç Rio sözleşmesine ilişkin yapılacak uygulamaların UKEP’te belirlenen, sinerji oluşturacak eylemler altında yapılıp yapılmadığının denetlenmesi, uygulamalardaki tekrarların önlenmesi ve kaynakların etkin kullanılması açısından UKEP’in izlenmesi büyük önem taşımaktadır. Ancak İzleme ve Değerlendirme konusu, UKEP’te daha çok tavsiye niteliğinde yer almaktadır. İzleme ve Değerlendirme sisteminin kısa sürede kurulması; göstergelerinin detaylandırılması ve standartlarının belirlenmesi gerekmektedir. Bu nedenle, ÇOB’un bu konuya ilişkin bir proje geliştirmesi beklenmelidir. Yapılacak projenin en önemli bileşenlerinin, mevcut veri tabanlarından nasıl yararlanılması gerektiği, veri standartları ve uygun göstergelerin