• Sonuç bulunamadı

Efes’e ait bilgiler son yıllarda yapılan kazılarda ortaya çıkartılan buluntular yardımı ile en eski tarihin Neolitik Çağa kadar uzandığını göstermektedir. Ayasuluk Tepesi olarak bilinen ve Efes’in ilk kentsel yerleşimini oluşturan bu tepenin tarihi yapılan kazılar sonucunda Orta Tunç Çağı’na tarihlendirilmektedir. Mitolojik anlatımlara göre kentin tarihi Atina Kralı Kodros’un oğlu Androklos tarafından

Yunanistan’dan gelen göçmen halkı bu kente yerleştirmesiyle kurulmuştur.309 Lelegler’in ve Karialılar’ın yaşadıkları bu bölgede efsanevi kral Kodros’un oğullarından biri olan Androklos Ephesos’u kurmuştur. Kent diğer İon yerleşmeleri gibi Karanlık Çağın başları ya da en geç X. yüzyılda kolonize edilmiştir.310 Yunanlılar devrinde kentin kuruluşu bir efsaneye dayandırılır. Atina kralı Kodros’un oğlu Androklos çok beğendiği Ege kıyılarında bir şehir kurmak istemiştir. Kent kurabilmek için tanrıların kâhinlerin izni ve yol göstermesi gerekliydi. Bunun üzerine bir arkadaşını Yunanistan’ın Delfi kentinde ki kutsal tapınağa yolladı. Kâhin kentin yerinin bir balık ve domuz tarafından gösterileceğini söylemiştir. Sözlerin anlamının çözülmesi epey zaman aldı ve kehanet gerçekleşti. Androklos pişirmek için tavaya koyduğu balıklardan birisinin sıçrayarak çalılıklara düşmesi ve burada saklanan domuzu ürkütmesiyle domuzu fark eder ve domuzun peşine düşer. Androklos domuzu yakalayıp öldürür, kentini de o noktaya kurar. 311

Efes’in güneydoğusunda Çukuriçi Höyük’te yapılan kazılarla kentte Neolotik Çağda yerleşime başlandığı ortaya çıkarılmıştır. Antik Efes kentinin bulunduğu Selçuk ilçesi ve çevresi Hititler Dönemi’nde Arzawa ülkesi olarak bilinmektedir312. M.Ö. II. Binyılın ikinci yarısına ait Hitit belgelerinde Apaşaş adlı kent ismi geçmektedir. Olasılıkla bahsedilen bu kent Efes kentidir. Kentin İonlar öncesi nüfusunu Kar, Leleg, lyd gibi Anadolulu halklar oluşturmaktadır. Kent tarihinde değişik isimler almıştır; Alope, Ortygia, Amorge, Smyrna Trakhia, Haimonion, Ptelia gibi değişik adlar taşıdığı bildirilir313.Şehrin tarihte en bilinen adı Ephesos’tur.

Efesliler M.Ö. VII yy ile VI yy. ilk yarısı içinde Lydia Devleti ile iyi dostluk ilişkileri geliştirdi. Şehir, MÖ 650-625 dolaylarında Güney Rusya kökenli bir kavim olan ve aynı zamanda İskitlerle akraba olan Kimmerlerin saldırısına uğrar. Efesliler sağlam surları nedeniyle iyi savunma yaparak Kimmer saldırılarını atlatmışlardı. Kimmerler yalnızca surların dışında olan Artemis tapınağını yakıp yıkarlar. Eşyaları

309 Texier C. Küçük Asya Coğrafyası, Tarih ve Arkeolojisi, (Çev. A. Suat), Enformasyon ve

Dokümantasyon Hizmetleri Vakfı Yayınları: Ankara. 2002 s.155

310 Ekrem Akurgal, Anadolu Uygarlıkları, Net Yayıncılık, İstanbul, 2000, s.46

311 Sabahattin Türkoğlu, Efes’in Öyküsü, Arkeoloji ve Sanat Yayınları, İstanbul, 1999, s.10 312 Erdal Yazıcı, Efes ve İon Kentleri, Uranus Yayınları, İstanbul, 2013, s.13

Ayasuluk Tepesinin güney batı eteğinde bir kül alanında bulunmuştur. M.Ö. 6 yy ortalarında kentte bu sefer de Lydia Kralı Kroisos tehlikesi baş gösterdi.314

Efes’in ilk yön eticisi yani tiranı Pythagoras’tır. Tiranlık koltuğuna oturur oturmaz oldukça zalim bir görüntü sergileyen Pythagoras, aristokratların bütün mal varlığına el koyarak onları şiddetli bir şekilde cezalandırmıştır. Paraya ve servete karşı olan aşırı hırsıyla dikkat çeken tiran, kendisine ya da yakınlarına karşı olanları zalimce öldürmekten hiç çekinmemiş, hatta hakkını hiçe sayarak pek çoğunu bizzat tapınaklarda katlettirmiştir. Pythagoras’tan sonra Ephesos’un yeni tiranı Melas olmuştur. 6. yüzyılın ilk yarısında Ephesos’ta hüküm sürmüş olan Melas hakkındaki bilgilerimiz yok denecek kadar azdır. Buna karşı oğlu Pindaros, dayısı Kroisos ile olan mücadelesi dolayısıyla iyi bilinmektedir. Bütün tiranlar gibi zalim olmasına karşın bilge ve vatansever kişiliğiyle tanınan Pindaros, Kroisos’un Ephesos’u diğer İonia kentleriyle birlikte Lydia egemenliğine katmasına karşı büyük bir direniş göstermiştir.315

Lydia kralı şehri önce kuşatır sonrada egemenliği altına alır. Kral Kroisos Efeslilere değer verir ve onlara iyi davranır. Efesin geleceğini etkileyecek bazı olaylar o dönemde meydana geldi. Yerli halk ile İonlar arasında ortak bir inanış bu dönemde Anadolu’da yaygın olan Kybele Kültü ile sağlanmış oldu. Kybele Yunanlılara hem de yerli halk için birleştirici rol oynadı. Kral Kroisos daha sonra yapılacak antik çağın harikası Artemis Tapınağına bu birleştirici rolü nedeniyle para ayırmıştı. Efes çok uzun süre Lydia’lıların hâkimiyetinde yaşamadı. Kral Kroisos Kızılırmak’ın Batısında Perslilere mağlup olunca bütün Lydia toprakları gibi Efes de M.Ö. 545 de Perslerin yönetimine geçti.316

Büyük İskender’in İ.Ö. 333 yılında şehri ele geçirmesiyle başlayan 50 yıllık bir refah dönemi yaşanmıştır. Şehirde ticari anlamda huzur ve güven sağlanmıştır. M.Ö 356 yılında Efes’te meydana gelen Artemision’un Rahip Herostratos tarafından

314 Hünkar Keser, Efes Müzesi’nde Bulunan Bir Grup Roma Dönemi Heykel, Selçuk Üniversitesi

Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Konya, 2010, s.9

315 Hüseyin Uzunoğlu, Arkaik ve Klasik Dönemlerde İonia Bölgesinin Politik Yapısı, Akdeniz

Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Antalya, 2012, s.108

yakılmasının ardından Büyük İskender Tapınağın Onarımına kendi ismini taşıyan bir ibare anılması koşuluyla yardım etmek istemiş. Ancak önerisi ‘’Tanrnın Tanrıya tapınak adaması uygun değildir’’ gerekçesiyle nazikçe geri çevrilmiştir. 317 Efes Helenistik dönem boyunca parlak bir dönem yaşamış ve İ.Ö. 1. yüzyılda, önemli bir ticaret merkezleri arasında yerini almıştır. Efes kenti ve tapınak 262’de Gotlar tarafından yıkılarak eski görkemini kaybetmiştir. 1090 yılında Selçuklular tarafından fethedilmiş ve bir kasaba halinde varlığını sürdürmüştür. 14. yüzyılda kısa bir dönemde olsa kent, önem kazanmış ancak daha sonra terkedilmiştir.318

Günümüzdeki Efes Antik Kenti’ndeki yapıların çoğu Roma döneminden kalmadır. Efes antik kentindeki önemli yapılar arasında Yamaçevler ve St. Jean Bazilikası, Meryem Ana Evi, Artemis Tapınağı, Celsus Kütüphanesi, Yedi Uyurlar, İsa Bey Camii, bunlardan bazılarıdır.319