• Sonuç bulunamadı

Kelime hazinesi söz varlığından farklı olarak bir kişinin sahip olduğu veya bir metinde yer alan kelimeleri temsil eder. Söz varlığı ise kelime hazinesinin üst birimidir ve onu kapsar. “Söz varlığı ile kelime hazinesi arasındaki fark, dil ile söz ya da dil ile söylem arasındaki farka bağlı olarak açıklanabilir. Söz varlığı dili ilgilendirir, kelime hazinesi ise söylemi ilgilendirir. Dil gizli anlaşmalar sistemidir. Söz varlığı dilin ortaya koyduğu gizli anlaşmaların bütünü ise, kişisel kelime hazinesi de ferdin bu gizli anlaşmalar çerçevesinde diliyle imzaladığı sözleşmelerinin belgisidir” (Harmanda ve diğerleri, 2011, p.6).

Kelime hazinesi farklı kaynaklarda kelime serveti, sözcük varlığı, sözcük dağarcığı, söz varlığı, söz dağarcığı gibi kavramlarla ifade edilmektedir. “Sözcük dağarcığı, bireyin bildiği sözcükleri ifade etmektedir. Ancak bilmek sözcüğünün taşıdığı anlam belirginleştirilirse, sözcük öğretiminin sınırlarını da belirginleşir. Herhangi bir

sözcüğü bilmek, o sözcüğü doğru seslendirmek, doğru yazmak; konuşurken ve yazarken yerinde kullanmak; okuduğunda ya da duyduğunda da ne ifade ettiğini anlamak demektir” (Onan, 2013, p.155).

Altıok (1971, pp. 126-127), genel kelime hazinelerinin yanında özel yeri olan kelimelerin gerekliliğini vurgulamış ve özel vokabülerlerin en önemlilerinin hangi yaşta kazanıldıklarını şöyle sıralamıştır:

1. Marifetsel vokabüler: Çocukların başkalarının ricaları üzerine hoşa gitmek için söylemeye çalıştıkları uzun ve zor telaffuzlu, anlamı bilinmeyen kelimelerden oluşur. Yetişkinler çocuğa hem eğlenmek, hem de onu konuşmaya teşvik etmek için böyle garip kelimeler belletirler. Telekomünikasyon, reorganizasyon vb. Bu tip vokabülerin en çok kullanıldığı yaşlar, 1-2 yaş arasıdır.

2. Nezaket sözlüğü: Bu sözlük , (teşekkür ederim), (lütfen), (özür dilerim) vb. gibi sözlerden oluşur. Çocuklar konuşmanın ilk devrelerinde bunları da öğrenebilirler, genellikle bu sözcükleri pek sevmezler. Çocuğun bu vokabüleri ne zaman kazanacağı, içinde bulunduğu sosyal sınıfa ve ailesinin örf ve adetlerine bağlıdır.

3. Renk vokabüleri: Çocuklar renklere karşı ilgi duydukları için renklerin adlarını erken yaşlarda öğrenirler. Çocukların çoğu 4 yaşından itibaren bazıları da daha erken yaşlarda ana renkleri bilirler. Diğer renkleri öğrenmeleri fırsatlara ve ilgi derecelerine bağlıdır.

4. Sayı Vokabüleri: 2,5 - 3 yaşlarında pek çok çocuk 10’a veya daha fazlaya kadar sayabildikleri halde, kullandıkları kelimelerin anlamlarını bildikleri çok şüphelidir. Bunun için sayı vokabüleri, papağanlık türünden bir vokabülerdir. 2,5 yaşındaki deneklerimizin ikisi de, sayıların çoğunun adını bilmekte fakat ancak 1 ile 2 sayılarının anlamlarının kavramaktadırlar. Oyunla veya direkt öğretimle çocuk sayıların anlamlarını öğrenecektir. Stanford-Binet testine göre 5 yaşındaki bir çocuğun obje sayabilmesi, 6 yaşındakinin 3, 9, 5, 10, 7 kelimelerinin anlamlarını bilmesi ve önüne konan 12 blok içinden bunları sayabilmesi beklenmektedir. 5. Zaman vokabüleri: Günün çeşitli saatlerinde yapılacak farklı işler dolayısıyla çocuk zamanla ilgili kelimeleri öğrenecektir. Başvurduğumuz araştırmada (Hurlock) çocuğun 6-7 yaşlarında sabah, öğlen, akşam, yaz, kış kavramlarının kazanması gerektiği belirtilmekteyse de, bunun bize çok geç göründüğünü 2,5 yaşlarındaki deneğimizin bile, mevsimleri değilse günün

vakitlerini iyice bildiğini söylemeliyiz. Ancak daha soyut bir anlamı olan; yarın, geçen gün gibi kavramlar daha geç kazanılmaktadır.

6. Para Vokabüleri: Küçük çocuk için her türlü para eş değerdir ve para veya kuruş diye adlandırılır. 4-5 yaşlarından itibaren paralar renklerine ve büyüklerine göre isim almaya başlarlar. Para vokabülerinin genişliği çevreye bağlıdır ve sanılacağının aksine, fakir çocuklarının para vokabüleri varlıklılarınkinden daha geniştir.

Bu tip özel vokabülere şifreli dil argo ve küfür vokabüleri de eklenebilir.

1.2.1 Alıcı ve üretici kelime hazinesi

Bireyde kelime hazinesi, aktif ve pasif kelimeler olmak üzere iki türlü işleyiş gösterir. Aktif kelimelerin sayısı, pasiflere göre daha az olmaktadır. Çünkü insanlar dinleyerek, okuyarak, görerek değişik konularda binlerce kelimeyi anlamakta ancak uğraşıları ve ilgileri doğrultusundaki kelimeleri seçerek kullanmaktadırlar. “İnsanların anlamak için zihinsel süreçlere işledikleri kelimeler pasif, anlatmak için zihinde işleyerek yeni yapılar oluşturduğu kelimeler ise aktif kelime olarak adlandırılabilir” (Özbay ve Melanlıoğlu, 2008, p.5).

Pasif kelimeler alıcı kelime hazinesinde aktif kelimeler ise üretici kelime hazinesinde yer alır. Onan (2011, p.249) alıcı kelime hazinesi ve üretici kelime hazinesi sınırlarını şu şekilde göstermiştir:

Şekil 1.2: Kelime Hazinesi

Kelime hazinesini oluşturan alıcı ve üretici kelime hazinesi birbirini tamamlar niteliktedir. Alıcı kelime hazinesinde yer alan unsurlar daha çok dinleme ve okuma anında, üretici kelime hazinesine ait unsurlar ise konuşma ve yazma anında

oluşturulur. Bu sebeple alıcı kelime hazinesinin, üretici kelime hazinesinden daha büyük bir kelime dünyasına sahip olduğu söylenebilir.

1.2.2 Kelime hazinesinin geliştirilmesinin önemi

Kelime hazinesinin geliştirilmesi konusu anadili öğretiminin en önemli çalışmaları arasında yer alır. Dört temel dil becerisi içinde yer alan okuma ve dinleme anlama ile ilgili konuşma ve yazma ise anlatma ile ilgilidir ve kelime hazinesi edinimi konusunda aralarında sıkı bir ilişki vardır. Kelime hazinesi zengin olan kişilerin konuşma ve yazma becerileri işlerlik kazanır. İnsan dil becerileri aracılığıyla kendini ifade ederken sahip olduğu kelime hazinesi sınırları içindeki kelimeleri kullanır. “Bireyin kullandığı kelimelerden oluşan kendine ait bir sözlüğü vardır. Kelime hazinesi ile kastedilen bireyin beyninde bulunan zihinsel bir sözlük olmasıdır. Birey okuma dinleme yoluyla edindiği ve hafızasında depoladığı sözcük dağarcığından; yerine, zamanına ve ihtiyaca göre yararlanarak toplumsal varlığını devam ettirmektedir” (Türkyılmaz, 2013, p.25).

Kelime dağarcığını oluşturan öğrenme yaşantıları ile dil becerilerinde yetkin olma arasında bir paralellik söz konusudur. Bir öğrencinin kelime dağarcığı daha çok Türkçe dersinde öğrendiği kelimelerle zenginleşir. Bu sebeple okullarda yapılan kelime çalışmaları kelime hazinesinin büyük bir kısmının oluşmasında etkilidir. Kelime edinimi ve anlama arasında güçlü bir ilişki vardır. Kelime kazanımı insanın doğumundan sonra dil yetisine bağlı olarak zenginleşmektedir. “Graves, dört farklı şekilde öğretim yapılarak kelime hazinesinin geliştirilebileceğini savunmaktadır. 1.Faklı dil becerilerinde düzenlenmiş etkinlikler,

2.Doğrudan kelime öğretimi,

3. Kelime öğrenme stratejilerinin öğretimi, 4. Kelime öğrenme bilincinin oluşturulması,

Kelime öğrenme bilinci kavramı Anderson ve Nagy tarafından kullanılmıştır. Öğrencilerin yeni kelime öğrenmeye karşı istek duyması, öğrenmenin kendisine sağladığı kazancın bilincinde olması bireyi destekleyen bilişsel bir süreç olarak değerlendirilmektedir” (Temur, 2006, p.45).

Eğitim sürecinde öğrencilerin kelime hazinesinin geliştirilmesi hedeflenir. Kelime hazinesi, bir kişinin sahip olduğu dil birikiminin oluşturulmasında en önemli unsurlardan biridir. Kelime hazinesi yeterli düzeyde olmayan bir kişinin anlama süreçlerini geliştirerek çevresiyle tam bir iletişim kurması mümkün değildir.