• Sonuç bulunamadı

2.2. Oyunla Öğretim İlkeleri

2.2.4. Keşif, Oyun, Öğrenme ve Öğretim Programları

Çok sayıda etkinliğin oyun olarak nitelendirilmesi, oyunla çocuklara öğrenme ortamı planlamak isteyen eğitimcilerin, oyununun özellikleri hakkında donanımlı ve bilinçli olmalarını gerektirmektedir. Çocukların öğrenme hedeflerine ulaştıracak etkili oyun deneyimlerinin seçimi esnasında, öğrenme ve oyun arasındaki bağlantılar ve ayırımlar eğitimcilere yol gösterici nitelikte olabilir.

Araştırmacılar ve teorisyenler oyunu çocuk tarafından başlatılan ve bilişsel uyumsama süreçlerinden çok özümseme süreci olarak tanımlamaktadır. Fein & Schwartz (1982), oyunda özümsemenin uyumsama sürecine baskın olduğunu, zorluğun ve mücadelenin (challenge), ne çevre tarafından sunulan ne de ortamda aranan değil oyunda bizzat çocuk tarafından oluşturulduğunu açıklamıştır. Benzer olarak Hutt, (1971) keşif ve oyun arasındaki farkı: “keşifte çocuklar objelerin neler yapabildiğini incelerken, oyunda ise bu objelerle neler yapabileceklerini keşfetmektedir” şeklinde açıklamıştır.

Öğrenme ve oyunla ilgili şema, çocuk tarafından başlatılan, üst düzeyde içten kontrol bileşenleri içeren serbest oyun ve yetişkin (başkası) tarafından başlatılan, dıştan kontrol bileşenleri içeren iş-görev olarak 2 kutup arasında değişen

davranışlardan oluşmaktadır. Özümseme bileşeni içeren davranışlar en soldaki (içsel) ve uyumsama bileşeni içeren en sağdaki (dışsal) davranışlar olarak düzenlenmiştir. Oyun olan ve olmayan süreçler serbest oyundan iş-göreve kadar değişen kategorilerde adlandırılmıştır. Öğrenme süreci keşfederek aktif öğrenmeden alıştırma ve tekrar etkinliklerine doğru sıralanmıştır (Bergen, 1998).

Şekil 2.1: Öğrenme ve Oyun Şeması

Bergen, 1998: den düzenlenmiştir.

Serbest oyunda (free play) üst düzeyde iç kontrol, gerçeklik ve motivasyon söz konusudur. Oyuncu neyi nasıl ve ne zaman oynayıp oynamayacağına kendisi karar verir. Ayrıca oyunun bireysel mi, eşli mi olmasına ve eşinin kim olacağına kendisi karar verir. Yine çevre düzenlemesi ve ortamın seçilmesine de oyuncu karar verir. Okul ortamında zaman, kullanılan ortam gibi sınırlamalarla sınıf içinde ve dışında oynanabilir. Keşfederek öğrenme süreçlerinin (aktif öğrenmenin) yoğun yaşandığı serbest oyunda çevredeki nesnelerin, objelerin spontane olarak manipülasyonu ve bu süreçte yetişkin ve akranlarla gerçekleşen sosyal etkileşimler söz konusudur. Bu kapsamda keşfederek öğrenmeyle ilgili Dewey, çocukların kendi davranışlarının sonuçlarını test edecekleri etkileşimlerden bahsederken, Bruner, ve Piaget, bilişsel gelişimin, çocukların problem çözme becerilerini geliştirecekleri, çevreyle etkileşimleri sonucu dönütler alacakları keşfederek öğrenme süreçleriyle mümkün olduğunu vurgulamaktadır. Diğer taraftan Vygotsky, çocukların akran ve yetişkinlerle kültürel ortamın sunduğu imkânları kullanarak sosyal etkileşimlerle,

Serbest Oyun Anlamlı Öğrenme Kılavuzlu Oyun Kurallı Oyun Oyun olarak

nitelenen iş İş-Görev

Rehberle Aktif Öğrenme Keşfederek Aktif Öğrenme Ezberleme Alıştırma, tekrar etme

keşiflerle öğrenmelerini savunurken, Dienes’in ise serbest oyunla çocukların objeleri, nesneleri keşfederek matematiksel işlemleri ve soyutlamaları gerçekleştirdiğinden bahsetmektedir (Dewey, 1933; Piaget, 1962; Bruner, 1966; Dienes, 1967; Vygotsky, 1967).

Rehberli (kılavuzlu) oyun (guided play) sosyal kuralların, rollerin belli olduğu, bazı gerçeklik, motivasyon ve kontrollerin çocuklar tarafından dikkate alınması gereken oyunlardır. Çocuklar geniş oyun seçeneklerine serbest oyunda olduğu gibi sahiptir ancak güvenlik, paylaşma, motor davranışlar ve sosyal kurallar mevcuttur. Çevre kullanımı serbest oyundaki kadar rahat değildir. Materyal kullanılan oyunlar, önceden hazırlanmış oyun masaları, oyun istasyonları örnek verilebilir. Yetişkinler oyun esnasında bireysel veya grup oyunlarına oyuncuları yönlendirirken oyuncular da birbirlerine kural koyabilir. Okulöncesi serbest oyun düzenlemeleri bu grupta ele alınabilir (Weisberg, Hirsh‐Pasek, & Golinkoff, 2013).

Kılavuzlu oyun etkinliklerinde aktif öğrenme süreçleri yetişkinlerin belirli hedefleri kapsamında ele alınabilir. Genellikle eğitim ortamlarında kullanılan kılavuzlu oyunlarda sosyal ve bilişsel etkileşimler öğrenenlerin konuyu daha iyi tanımlamasına ve rehber eşliğinde model alarak öğrenmesine yardımcı olmaktadır. Rehberler oyun esnasında dolaşarak materyal veya kurallar hakkında oyunculara yol gösterir.

Kurallı oyunlar (directed play) yetişkinler tarafından belirlenmiş birçok dış etken ve yönlendirmeler içermektedir ve genellikle yetişkinlerin izniyle yapılmaktadır. Çocuklar iç kontrol, gerçeklik (…mış gibi), motivasyon fırsatlarını deneyimleme imkanlarına yetişkinler tarafından seçilmiş, oluşturulmuş ve yönlendirilmiş olarak ulaşabilmektedir. Kurallı oyunlar (games) bu kategorideki oyunlar olarak görülebilir. Çocuklar bu oyun türünde neyi, nasıl ve ne zaman oynayacağına karar verme seçeneğine sahip değildir. Oyunun seçiminden, oyuncuların grup veya bireysellik durumuna, oyun kurallarından, zamana kadar birçok düzenleme önceden yapılmıştır. Bu oyun türü genellikle uyumsamaların yoğun yaşandığı oyunlar olarak görülmektedir. Öğrencilerin özümseme yapabileceği yani yeni keşifler, yeni şemalarla karşılaşabileceği, oynarken diğer arkadaşının

oyununun bitirmesini beklemeyeceği ya da zaman ve oyun alanıyla sınırlandırılmayacak şekilde planlanan ortamlarda oynaması çocukların bu etkinlikleri eğlenceli, ilgi çekici, merak uyandırıcı oyunlar olarak algılamalarını sağlayabilir.

Ausubel’in (1968) anlamlı öğrenme yaklaşımı dikkate alınarak yönlendirilen oyunlar genellikle kurallı oyunlar olarak ele alınmıştır. Sözel açıklamaların ağırlıklı olduğu bu öğrenmede çocuklara somut, birinci elden deneyimler sunularak sözel açıklamalar yapmaları istenmektedir. Sözel öğrenmelerin, bilişsel yapıların uygun olarak verildiği, gerekli düzenlemelerin olduğu ortamlar anlamlı görülmektedir. Bu süreç Ausubel’e göre 6-7 yaşlarda Piaget’in somut işlem dönemi özellikleriyle benzerlik göstermektedir. Eğitimciler öğrencilerin oyun ve deneyimlerini değerlendirdikten sonra gerekli düzenlemeler, kurallar ve materyallerle etkinlikleri düzenlemelidir.

Oyun olarak nitelenen görev, işte ise (oyun görünümlü iş-görev) tam anlamıyla eğlenceli görünmeyen görev odaklı etkinlikler iç kontrol, motivasyon ve gerçeklik düzenlemeleriyle kılavuzlu ya da kurallı oyunlar şekline dönüştürülebilecek etkinliklerdir. Derste herhangi bir konuyla ilgili şarkı söyleme, tekerleme söyleme, bilmece-bulmaca sorma, zihinden toplama yarışı yapma oyun olarak nitelendirilebilecek görevler olabilir. Ezbere öğrenme olarak sözel öğrenme ve motor öğrenmelerin gerçekleştiği oyun görünümlü iş-görev etkinliklerinde oyuncular kuralları ve davranışları sözel olarak ezberleyerek veya tekrar ederek gerçekleştirir. Bu oyun türünde sınırlamalar zaman, mekan, kurallar, eşler, gruplar olarak kendini gösterirken öğrencilerden belirlenen anlam zincirleri parça parça verildiğinden anlamlı öğrenmenin gerçekleştiği söylenemez.

Görev-iş bir başkası tarafından belirlenen bir hedefe ulaşmak amacıyla dışsal motivasyonla yönlendirilen, yürütülen etkinlikler olarak tanımlanabilir. İşle ilgili gerçekliği (kuralları) yıkma fırsatı yoktur. Uyumsamaların yani öğrenilen şemaların tekrarını gerektiren süreçler olarak görülebilir.

Çocuklar genellikle eğitim sürecinde görevleri ne yapıp edip bir oyuna döndürürler bunu yaparken kontrol, motivasyon ve gerçeklik ilkelerini zaman ve

mekan sınırlarını zorlayacak şekilde kullandıkları görülmektedir. Bu durumu sınıfta öğretmenler, evde ebeveynler ve yetişkinler istenmeyen davranışlar olarak nitelendirebilmektedir. Çocuklar iş olarak nitelenen etkinliklerin eğlenceli ve tatmin edici olabileceğini erken yaşta öğrenebilirler. Çünkü hayatları boyunca gerçekten yapmak istemeyecekleri süreçlerle çok çalışmak zorunda kalarak karşı karşıya gelebilirler. Anlamlı öğrenmelerin ve etkinliklerin olmadığı öğrenmede motivasyon genellikle dıştan sağlanan ödül ve cezalarla gerçekleşmektedir. Çocukların anlamını kavramadan çarpım tablosunu ezberlemeleri ya da yabancı dil öğrenen öğrencilerin kelime ezberlemeleri bu tür görevlere örnek olabilir (Bergen, 1998).

Rosberg (2003) çocukların deneyimlerini farklı ölçütlerle oyun ve görev deneyimlerine göre değerlendirmiştir. Bu değerlendirme tablo 2.2’de verilmiştir.

Tablo 2.2: Çocukların Deneyimlerinin Oyun ve Görev Açısından Değerlendirilmesi

Oyun İş-görev

Kullanılan Enerji Düzeyi Düşük Yüksek

Hedeflerin Açıklığı Belirtilmemiş Belirtilmiş

Değerlendirmeyle İlgili Uyarılar Gerek görülmemiş Gerekli Kullanılan Beceri Çeşitleri Çeşitli Az ve düzenlenmiş

Elde Edilen Doyum Fazla ve sık sık Periyodik

Kararların askıya alınması,

ertelenmesi Sık Seyrek

Kaynak: Rosberg, 2003: 7

Birçok eğitimci sadece serbest oyunu gerçek oyun olarak nitelendirse de kurallı ve rehberli oyunları okul öncesinde kullanan eğitimciler vardır. Eğitim ortamı ve programlar planlanırken çocukların yaşları ilerledikçe eğitimciler serbest oyundan, iş-görev odaklı oyunlara doğru yönelmektedir. Eğitimcilerin program ve çevre planlamadaki etkililikleri oyun ve öğrenme dengesini öğrenme ortamında sağlamalarına dayandırılabilir. Eğitim ortamındaki oyunların dört farklı eğitim düzeyinde kullanımı ve bunların dağılımı şekil 2’de verilmiştir (Bergen, 1998).

Şekil 2.2: Farklı Eğitim Düzeylerinde Oyun ve Öğrenme Çeşitlerinin Kullanımı

Kaynak: Bergen, 1998: 118

Şekil 2.2’de de görüldüğü gibi serbest oyun bebeklik döneminden başlayarak bütün eğitim programlarında kullanılmakla beraber, etkisini giderek azaltırken iş- görev odaklı etkinlikler kapsamında ezber ve alıştırmalara dayalı öğrenmeler ilkokul programlarında etkisini göstermeye başlamaktadır. Geleneksel ilkokul programlarında serbest oyunların, kılavuzlu oyunların daha az tercih edildiği görülürken okul öncesi ve zenginleştirilmiş ilkokul programlarında oyunların, öğrenme tercihlerinin dengeli dağıldığı görülmektedir. Çocukların ilkokula başlamalarıyla artan ezberleme ve tekrara dayalı öğrenmeler oyunun eğlenceli ve öğretici ortamıyla zenginleştirilerek programlar öğrencilerin gelişimlerini artırıcı niteliklerde tasarlanabilir. Serbest Oyun Anlamlı Öğrenme Kılavuzlu Oyun Kurallı Oyun Oyun olarak

nitelenen iş İş-Görev

Rehberle Aktif öğrenme Keşfederek

Aktif Öğrenme Ezberleme Alıştırma,

tekrar etme Bebek / Erken Çocukluk Programları

İlkokul Programları ve Geleneksel Anaokulu Programları Okul Öncesi Programları