• Sonuç bulunamadı

Konuyla ilgili incelenen kaynaklardan anlaĢılan odur ki; tek bir yasa ile tek bir gecede büyükĢehir statüsüne geçen illerin aslında ne derece bu statünün niteliklerini karĢılayabildikleri konusuna pek çok araĢtırmacı yazar tarafından Ģüpheyle yaklaĢılmıĢ, konuyla ilgili tartıĢmalara çokça yer verilmiĢtir. Özellikle, yasa öncesinde kırsal alanların çoğunlukta olduğu ġanlıurfa, Van ve büyük yüzölçümlü görece dağınık nüfuslu Konya, Ordu gibi iller için yeni büyükĢehir modelinin uygun bir model olmadığı, hizmetlerin büyük ölçüde aksayacağı görüĢünde birleĢilmiĢtir. 6360 sayılı Yasa‟nın yerelleĢmeden ziyade merkezileĢmeyi teĢvik ettiği, yerel özerkliğin önünde engel teĢkil ettiği konusunda görüĢlere sıklıkla yer verilmiĢtir.

Metropol ölçekli belediyelerin; imar planlama, finansman kolaylığı, altyapı yatırımlarında koordinasyon kolaylığı gibi bazı avantajlarının olduğu bunların dıĢında Türkiye‟de pek çok suni belde belediyesinin var olduğu, bunların da idari ve mali kapasitelerinin düĢük olduğu konusuna değinilmiĢ, söz konusu sebepler ile 6360 sayılı

12

BüyükĢehir Yasası‟nın haklı gerekçeleri olsa bile, büyükĢehir belediyelerin mali yükünü ve ilçe belediyelerinin üzerindeki baskı ve kontrolü de arttıracağı noktasında görüĢler ortaya çıkmıĢtır. Kentsel ve kırsal alan ayrımında salt nüfus ölçütünün kriter alınmasının doğru olmadığı, kentlileĢme ve kentsel öz yapı kazanmanın bu ayrımda daha belirleyici olduğu aktarılmıĢ, örneğin ġanlıurfa gibi yeni büyükĢehir olmuĢ illerde sosyal ve kültürel anlamda kent kimliği inĢa etmenin kolay olmayacağına vurgu yapılmıĢtır.

Ayrıca sosyo-ekonomik geliĢmiĢlik düzeyinin de dikkate alınması gerektiği konusu sıkça dile getirilmiĢtir.

Alan araĢtırması yapılan çalıĢmaların, genellikle kırsal kesimde hizmetlerin etkin bir Ģekilde sağlanamadığı ve dolayısıyla kırsal kesimin yasa ile ilgili olumsuz görüĢte birleĢtikleri Ģeklinde sonuçlar ortaya koyduğu gözlemlenmiĢtir.

6360 sayılı Yasa literatürde daha çok kamu yönetimi ve kentsel alan boyutlarıyla ele alınmıĢ, kırsal alan boyutu ile ilgili çalıĢmaların çok sınırlı olduğu görülmüĢtür. Bu çalıĢmanın diğer çalıĢmalardan farkı, yasanın kırsala yansımaları sadece hizmet boyutu üzerinden değerlendirilmemiĢ, yasanın kırsal alanların korunması ve tarımsal üretimin sürdürülebilirliği konularında ortaya koyduğu fırsat ve tehditler ile ilgili saptamalar yapılmıĢ, bu konunun önemle üzerinde durulmuĢtur. ÇalıĢmanın benzer çalıĢmalardan bir diğer farkı da; nicel araĢtırma yöntemlerinin de çalıĢmaya dâhil edilmesi ve muhtarların yasaya yönelik algılarının arkasındaki neden-sonuç iliĢkilerinin analiz edilerek yorumlanmasıdır. Ayrıca, yasanın doğrudan etkilediği iki önemli aktör olan hizmet alan (kırsal kesim) ve hizmet sunan (belediyeler) tarafların görüĢlerine birlikte yer verildiği ilk çalıĢmadır. Bu tez çalıĢmasının yukarıda sayılan özellikleri ile literatürdeki eksiği tamamlayıcı nitelikte olacağı düĢünülmektedir.

13 3. MATERYAL VE YÖNTEM

Bu tez çalıĢması iki ana materyale dayalı olarak gerçekleĢtirilmiĢ olup, bunlardan birincisi çalıĢmanın kavramsal çerçevesinin oluĢumu için kullanılan teorik literatürdür.

ÇalıĢmanın konusunu oluĢturan, 6360 sayılı Yasa‟nın yürürlüğe girmesiyle birlikte ortaya çıkan yapısal değiĢiklikler idari, mali ve hizmet sunumu bakımından üç ayrı bölümde ele alınmıĢ, yasa nedeniyle değiĢikliğe uğrayan bazı diğer kanunlardaki hükümlerin öncesi ve sonrası karĢılaĢtırmalı olarak verilmiĢtir. Daha sonra 6360 sayılı Yasa ile birlikte ortaya çıkan tüm reformların kırsal kesime olası etkileri ve mevcut durum daha detaylı bir Ģekilde incelenmiĢtir. 6360 sayılı Yasa sonrası daha da muğlaklaĢan kır ve kent kavramları üzerine değerlendirmeler yapılmıĢtır. Bu aĢamada daha önce konuyla ilgili basılmıĢ kitaplardan, dergilerden, makalelerden, tezlerden ve kurumların internet sitelerinden faydalanılmıĢtır. Ayrıca Türkiye Ġstatistik Kurumu (TÜĠK), Gelir Ġdaresi BaĢkanlığı, Ġzmir BüyükĢehir Belediyesi, Avrupa Topluluğu Ġstatistik Ofisi (EUROSTAT), Ekonomik ĠĢbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) verilerinden yararlanılmıĢtır.

Diğer materyal ise, çalıĢmanın birincil veri kaynağını oluĢturan ve çalıĢma amaçlarına uygun Ģekilde hazırlanmıĢ olan anketlerdir. 6360 sayılı Yasa‟nın getirdiği reformlardan doğrudan etkilenen, hizmet alan kesim olan köy muhtarlarının konuya iliĢkin algı ve tutumlarını ölçmek amacıyla, Ġzmir ili Kiraz ilçesi özelinde, mahalleye dönüĢen köylerin muhtarları ile yüz yüze yarı yapılandırılmıĢ görüĢmeler yapılmıĢtır. Yine 6360 sayılı Yasa ile hizmet kapsamı geniĢleyen belediyeler olarak, hizmet sunan kesimin de görüĢlerini almak amacıyla, Ġzmir BüyükĢehir Belediyesi ve Kiraz Ġlçe Belediyesi yetkilileri ile de birebir görüĢmeler yapılmıĢtır. Anketlerden elde edilen veriler bilgisayar ortamında iĢlenerek, frekans, yüzde, güvenilirlik analizi ve ki-kare testi gibi tekniklerden faydalanılarak analiz edilmiĢtir.

Mahalleye dönüĢen köy muhtarlarının köylerinin mahalleye dönüĢümünden memnuniyetleri ve yasa öncesi bilgilendirme toplantısına katılımlarının diğer bazı seçilmiĢ değiĢkenlerle (merkeze uzaklık, yaĢ, eğitim düzeyi, kaynakların adil dağıtımı vb.) arasında iliĢki bulunup bulunmadığını saptamak amacıyla ki-kare bağımsızlık testi

14

uygulanmıĢtır. Ki-kare bağımsızlık testi, bağımsız gruplar için iki kategorik değiĢken arasında bir iliĢkinin olup olmadığını test eder.

Ki-kare bağımsızlık testinde yararlanılan test modelleri tablonun tipine göre farklılık göstermektedir. Ayrıca teorik değerlerin büyüklükleri de uygulanacak test modelini ve test istatistiğinin hesaplama biçimini farklılaĢtırmaktadır. Teorik değerlerin büyüklüğüne göre Pearson Ki-kare, Likelihood Ratio Ki-kare, Continuity Correction Ki-kare veya Fisher‟s Exact Ki-kare testlerinden uygun olan biri seçilmektedir (Özdamar 2009).

Ki-kare bağımsızlık analizleri;

- 2x2

- rxc (r>2 ya da c>2)

Boyutlu tablolarda olmak üzere iki ana baĢlık altında yer alırlar. Ġkili kategorilere sahip iki değiĢkenin alt kategorilerinin birlikte gözlendiği birim sayılarını gösteren çapraz tabloya 2x2 tablo denir. Her bir göze için hesaplanan teorik frekanslara göre kullanılacak yöntem değiĢebilmektedir. 2 x 2 Çapraz Tablolarda Ki Kare analizi sonucu kullanılacak olan test istatistiği ve p değerine aĢağıdaki kriterlere göre karar verilmektedir;

 En küçük teorik frekans ≥ 25 ise Pearson Ki-kare Test

 5 ≤ En küçük teorik frekans < 25 ise Continuity Correction (Yates) Ki-kare Testi

 En küçük teorik frekans < 5 ise Fisher‟s Exact Testi

kullanılır (http://www.docplayer.biz.tr 2017c).

Ġkiden fazla kategoriye sahip iki değiĢkenin alt kategorilerinin birlikte gözlendiği birim sayılarını gösteren çapraz tabloya rxc tablo denir. Beklenen frekansların 5‟den küçük olanların sayısının toplam içindeki oranına göre kullanılacak yöntem değiĢebilmektedir.

15

Beklenen frekanslar içinde 5‟den küçük olanların yüzdesi % 20‟den küçükse Pearson Ki-kare testi, eğer % 20‟den büyükse Exact yöntem kullanılmalıdır.

Bu araĢtırmada Ki-kare bağımsızlık analizleri 2x2 ve rxc tablolar için kullanılmıĢtır.

2x2 Çapraz tablolarında 5‟ten küçük beklenen frekansların sayısının toplam göz sayısının % 20‟ sini geçtiği ve en küçük teorik frekansın 5‟den küçük olduğu görüldüğü için, p değerinin belirlenmesinde Fisher‟s Exact Test uygulanmıĢtır. Rxc tablolarda ise, yine 5‟ten küçük beklenen değerlerin sayısının toplam göz sayısının % 20‟ sinden büyük olmasından dolayı “exact yöntem” uygulanmıĢtır. Daha sonra analiz sonuçlarının değerlendirmesi yapılmıĢtır. Son olarak alan araĢtırması bulguları üzerinden mevcut sorunlar ortaya konulmuĢ, değerlendirilmiĢ, son bölümde ise 6360 sayılı yasanın getirdiği fırsat ve tehditler tartıĢılarak sonuç ortaya konulmuĢtur.

BüyükĢehirlerde belediye sınırlarının il sınırlarıyla örtüĢtürülmesi sonucu kentlere iliĢkin imar yasaları, tüm il alanı için geçerli hale gelmiĢtir. Yasa, belediyelerin hizmet alanının geniĢlemesi ile imar ve planlama düzeninde önemli değiĢimlere yol açmıĢtır.

Konun imar ve planlama boyutuna, çalıĢma alanının geniĢliği ve sınırlılıklar nedeniyle bu tez çalıĢmasında yer verilmemiĢtir.

16 16