• Sonuç bulunamadı

2.11.1. Araştırma konusu ile ilgili yapılmış olan önceki çalışmalar

Araştırma konusu ile ilgili olarak Türkiye’de çok sayıda araştırma yapılmış olup, bu araştırmaların bazılarına aşağıda verilmiştir:

Yılmaz (1994) araştırmasında, kentleşme ve kentleşmenin olumsuz sonuçları üzerinde durmuş ve Salihli yerleşiminde kentleşmenin doğal ve kültürel peyzaja olan olumsuz etkilerini tespit ederek, kentsel peyzaj planlama yönünden analiz etmiştir.

Eymirli (1994) Erzurum kenti açık ve yeşil alanları üzerine yaptığı araştırmasında, kent dokusunun genel yapısı içinde mevcut açık ve yeşil alanların sorunlarını incelemiştir. Kent için uygun bir yeşil alan sistemi oluşturulması ve bu sistemin gerçekleştirilmesi için öneriler geliştirmiştir. Kent bütününde uygun bir açık yeşil alan sistemi oluşturulması için kentin fiziksel yapısı ve iklim özelliklerini incelemiş, en uygun yeşil alan sisteminin yeşil kuşak ve yeşil örgün olduğunu saptamıştır.

Güngör (1996), Ankara kentinde açık ve yeşil alanların m² olarak kişi başına düşen yeşil alan ölçüsü, mevcut yeşil alanların kent içindeki dengeli dağılımları, her bir yeşil alanın

34

kendi sınırları içinde hizmet yönünden niteliği ve işlevselliği bakımından bir sistem oluşturmadığını belirtmektedir. Ankara’da, kent içinde yapı yoğunluğu sebebiyle oluşturulamayan açık ve yeşil sistemin, kent dışında var olan açık ve yeşil alanların yeniden ele alınmasıyla oluşturulması gerektiğini belirtmektedir. Bu amaçla çalışmasında Elmadağ ilçesi ve yakın çevresinin açık ve yeşil alan sistemini irdelenmiş, geleceğe yönelik koruma ve kullanım önerileri ortaya koymuştur.

Önder (1997), Konya kentinde bulunan açık ve yeşil alanlar için bilimsel verilere ve planlama ilkelerine dayalı, yeterli ve güvenceli, geleceğe dönük kararların alınmadığını tespit etmiştir. Bu bakımdan çalışması kapsamında, Konya kenti açık ve yeşil alanlarının mevcut durumunu ortaya koymuş ve kent için yeterli bir açık ve yeşil alan sistemi oluşturulmasına yönelik öneriler geliştirmiştir.

Çelik (2000), Çankaya ilçesi Aziziye Mahallesi’ndeki mevcut açık ve yeşil alanları incelediği çalışmasında, açık ve yeşil alanları özel yeşil olarak adlandırılan; konut bahçeleri, cadde, sokak ve orta refüjlere ait yeşil alanlar, çocuk oyun alanları ve park alanları olmak üzere dört kategoride ele almıştır. Araştırmasının sonucunda Aziziye Mahallesi’nde, mahalle bazında kişi başına düşen açık ve yeşil alan miktarının Ankara genelinde kişi başına düşen açık ve yeşil alan miktarından daha fazla olduğunu tespit etmiştir.

Özcan (2000) kentsel nüfusun gelecekteki açık ve yeşil alan gereksiniminin karşılanmasının, doğal çevrenin korunması ve geliştirilmesinin sağlıklı, yaşanabilir bir kentsel çevre oluşturulabilmesi açısından önemli olduğunu belirtmektedir. Araştırmasında Kırıkkale kentinin mevcut açık ve yeşil alan verilerini değerlendirmiştir. Kent nüfusunun sosyal, ekonomik ve kültürel yapısı ile kentin fiziki mekan özelliklerini de dikkate alarak, yeni bir kentsel açık yeşil alan sistemi kurulması ve geliştirilmesi için önerilerde bulunmuştur.

Çinçinoğlu (2001) araştırmasında; Antakya kentindeki açık ve yeşil alanların kent ölçeğinde bazı fonksiyonları yerine getirme olanaklarının çok sınırlı olduğunu, artan nüfus karşısında yetersiz ve halkın ihtiyaçlarına cevap vermekten uzak olduğunu saptamıştır. Antakya kentinde öncelikle açık ve yeşil alan sisteminin temelinin kurulması gerektiğini belirtmektedir. Kent için en uygun açık yeşil alan sisteminin ise yeşil kuşak, yeşil örgün olduğunu tespit etmiştir.

Yıldız (2001) araştırmasında; Kars kent merkezinin açık ve yeşil alanlarının durumunu incelemiştir. Kentin mevcut alan kullanımını incelediğinde açık ve yeşil alan miktarının yetersiz olduğunu ve içerdiği donatılar bakımından eksik olduğunu tespit etmiştir. Kars kenti için fiziksel gelişmelere yol gösterecek öneri açık ve yeşil alan sistemi geliştirmiştir.

35

Polat (2002) araştırmasında, geniş bir alan üzerine kurulmuş ve hızla kentleşen Konya kentindeki açık ve yeşil alanları incelemiştir. Kentte mevcut olan parklara ek olarak standartlara uygun bir kent parkı oluşturulmasının kent halkına rekreasyon olanakları sunulması bakımından önemli olduğunu belirtmiştir. Oluşturulacak kent parkının peyzaj mimarlığı ilkeleri doğrultusunda, işlevsel ve görsel değerler taşıması gerekliliğine dikkat çekmiştir.

Etli (2004) çalışmasında; Edirne ili merkez ilçesinin mevcut açık ve yeşil alan sistemini peyzaj mimarlığı ilkeleri açısından incelemiştir. Araştırma kapsamında Edirne ile merkez ilçesinde kişi başına düşen açık ve yeşil alan miktarlarını, açık ve yeşil alanların dağılımlarını ve bu alanların niteliklerini saptamıştır. Açık ve yeşil alanların işlevsel ve estetik yönden zayıf kaldığını tespit etmiştir. Edirne ili merkez ilçesindeki açık ve yeşil alanların niteliksel ve niceliksel kalitesinin arttırılmasına yönelik gerekli önlemleri belirleyerek, kentte bütüncül bir yaklaşımla açık ve yeşil alan planlaması yapılması için bazı öneriler geliştirmiştir.

Öztürk (2004) Kayseri kent bütününde yürüttüğü araştırmasında; açık yeşil alanları kent planlama ile ilişkileri çerçevesinde ele almıştır. Kent bütünündeki açık ve yeşil alanları sistem yaklaşımı ile değerlendirmiştir. Araştırmasının sonucunda ise, kent halkına etkili bir kullanım sunmak üzere oluşturulacak açık ve yeşil alan sistemi için öneriler geliştirilmiştir.

Albayrak (2006) araştırmasında; Çorum kent bütününde mevcut alan kullanımlarını ve açık yeşil alanların durumunu incelemiştir. Araştırması kapsamında karşılaştığı bulgular; alan kullanımlarının planlama kararları ile örtüşmediği, Çorum kentinde kentleşmenin bir sisteme göre değil düzensiz ve planlara aykırı uygulamalarla devam ettiği ve açık ve yeşil alanların dağılımlarının dengesiz ve yetersiz olduğudur. Araştırmasında Çorum kent bütününde açık ve yeşil alanların sistemli geliştirilmesini vurgulamış ve mevcut açık ve yeşil alanların tekrar gözden geçirilmesi gerekliliğine dikkat çekmiştir.

Yeşil (2006) çalışmasında, Ankara kentinin son on beş yıllık süreçteki yeşil alan ve yapılaşma miktarlarının zamana bağlı değişimini farklı tarihli uydu görüntüleri ve bu görüntülerden elde edilen sonuçların coğrafi bilgi sistemine entegrasyonu ile tespit etmiştir. Ankara’nın metropoliten alan sınırları içerisinde yer alan sekiz ilçeye ait yeşil alanların mevcut durumunu bir envanter oluşturacak şekilde ortaya koymuştur. İlçe nüfuslarına göre yeşil alan miktarlarını karşılaştırılarak analiz etmiştir. Analiz sonucunda ise bir çizelge ile toplam yeşil alan ve kişi başına düşen yeşil alan miktarlarını hesaplamıştır.

Levend (2008) çalışmasında; İstanbul ili Bayrampaşa ilçesinde bulunan açık ve yeşil alanların niteliksel ve niceliksel bakımdan yeterliliğini incelemiştir. Bayrampaşa ilçesine ait

36

açık ve yeşil alanların hem alansal hem de niteliksel açıdan yetersiz oldukları ve ilçenin algılanabilir bir yeşil alan sistemine sahip olmadığına değinmektedir. Bu kapsamda ilçedeki açık ve yeşil alanların nitelik ve nicelik yönünden geliştirilmesi için öneriler getirmiştir.

Çetinkaya ve Uzun (2014) “Peyzaj Planlama’’ adlı kitabında peyzaj planlamanın kapsamı, tarihçesi, peyzaj planlama temelinde geliştirilen yöntemsel yaklaşımları, peyzaj planlama süreci, doğal, kırsal ve kentsel alanlarda peyzaj planlama ve peyzajın sürdürülebilir kullanımına ilişkin indikatörleri ana başlıklar altında ele alarak incelemiştir.

2.11.2. Araştırma alanı ile ilgili yapılmış olan önceki çalışmalar

Yeler (2005) çalışmasında, 1977-1978 Osmanlı-Rus Savaşı’na tanıklık eden ve Kırklareli merkez ilçesinde bulunan Seyfioğlu Tabyası’nın belgelenmesi, korunması ve yenilenerek gelecek kuşaklara aktarılmasının kültürel süreklilik açısından önemine dikkat çekmiştir. Bu yapının günümüzde kullanılabilir hale gelmesi için gerekli koruma-kullanma önerileri ile restorasyon projeleri geliştirmiştir.

Morgül (2006) çalışmasında; Kırklareli ilinin doğal ve kültürel kaynaklarını ele alarak kırsal turizm potansiyeli açısından değerlendirmiştir. Araştırması sonucunda bölgenin doğal ve kültürel açıdan önemli bir potansiyele sahip olduğuna değinen Morgül (2006), yöre halkına anket uygulayarak halkın kırsal turizme bakış açısını da ortaya koymuştur. Yaptığı anket çalışmasında yöre halkının kırsal turizme olumlu baktığını bununla birlikte halkın bu konuda daha çok bilgilendirilmesi gerektiği sonucuna ulaşmıştır.

Erşen ve Vatansever (2007) çalışmasında Kırklareli Kentsel Sit Alanı’nda yürütülen koruma ve planlama sürecini incelemiştir. Bu kapsamda, kentsel sit alanı için Edirne Bölge Koruma Kurulu’nun 1989-2006 yılları arasında çeşitli kamu kurumu ve şahıs başvuruları sonucunda almış olduğu kararları değerlendirmiştir. Kentsel sit alanındaki koruma sorunlarını tespit etmiş ve çözüm önerileri getirmiştir.

Arı (2009) çalışmasında; arkeolojik sit alanlarının korunması konusunda zaman içinde gelişen farklı yaklaşımları, uluslararası ve ulusal kural ve ilkeleri incelemiştir. Araştırma alanı olarak seçtiği ve Kırklareli kent merkezinde bulunan Kanlıgeçit Höyüğü ile Aşağıpınar Höyüğü ’ne yönelik Sit Alanı Yönetim Planı ve Kırklareli Kültür Mirası Yönetim projeleri geliştirmiştir.

Canıtez (2010) çalışmasında Edirne, Kırklareli Tekirdağ kentlerindeki anıt koruma ve kentsel koruma yaklaşımlarını incelemiştir. Trakya Bölgesi’nde bulunan anıtsal ve sivil mimarlık örneklerini koruma ölçütleri ışığında sorgulamış ve uygulamalarda ulaşılan başarı

37

düzeyini ortaya koymayı amaçlamıştır. Bölgede yürütülen çalışmaların başarı düzeyinin arttırılması ve kurumsallaşması için neler yapılması gerektiğine dair öneriler getirmiştir.

Çulha (2013), çalışmasında Kırklareli ili merkez ilçesinin açık ve yeşil alan varlığını nitelik ve nicelik yönünden incelemiştir. Çalışmanın sonucunda Türkiye standartlarına göre 1,5 m²/kişi olması gereken çocuk oyun alanı 0,1 m²/kişi, 2 m²/kişi olması gereken spor alanı da 1 m²/kişi olduğunu tespit etmiştir. Kent bütününde kişi başına düşen aktif yeşil alan miktarının standartlara göre 10 m²/kişi olması gerekirken, 1,8 m²/kişi olduğunu saptamıştır.

Üçtepe (2013) makalesinde Kırklareli-Kaynarca-Hamzabey, Karacaoğlan ve İnece arasındaki orman kalıntılarını incelemiştir. Bu sahanının bazı araştırıcıların iddia ettiği gibi doğal step sahası değil, beşeri tahripler sonucunda oluşmuş bir antropojen step sahası olduğuna değinmektedir. Sahanın gerek klimatik, gerek toprak şartları ve tespit edilen orman kalıntıları açısından orman gelişmesine elverişli bir alan olduğunu tespit etmiştir.

38 3. MATERYAL VE YÖNTEM

Benzer Belgeler