• Sonuç bulunamadı

2.3. Kaynaştırma(Entegrasyon)

2.3.1. Kaynaştırmanın tanımı ve önemi

2012 yılında yürürlüğe giren Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliğinin 23. Maddesinin 1. Fıkrasında “kaynaştırma eğitimi; özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin,

normal gelişim gösteren akranlarıyla birlikte destek hizmetlerinin de sağlandığı koşullarda resmi ve özel okul öncesi, ilköğretim, orta öğretim ve yaygın eğitim kurumlarında eğitim ve öğretim görmelerini sağlayan özel eğitim uygulamaları”

olarak tanımlanmıştır (MEB, 2012b). Bir başka açıdan bakıldığında kaynaştırma eğitimi, özel gereksinimli çocuğun gerekli destek eğitim hizmetlerinin işe koşulması ile kendisi için en az sınırlayıcı ortam olan genel eğitim sınıflarına devam etmesi olarak da ifade edilebilir. Özel gereksinimli bireylerin en az sınırlayıcı bir ortamda

yapılan öğretim düzenlemeleri ile eğitim almaları halinde başarı sağladıkları araştırmalarla gösterilmiştir. En az sınırlayıcı ortam, ÖGÇ’nin gereksinimlerinin destek eğitimle yerine getirilebileceği ve özel gereksinimin bulunmaması halinde eğitimini ortam olarak açıklanmaktadır (Güzel Özmen, 2003; Kırcaali-İftar, 1992; MEB, 2013b).

Çağdaş eğitim anlayışına göre, her çocuk bir diğerinden farklı olduğu için eğitimin bireysel temelli olması gerekmektedir. Özel eğitim uygulamalarındaki değişikliklerin, insan hakları ve özgürlük hareketinin gelişimi ile paralellik gösterdiği görülmektedir. Özel eğitim süreci özel gereksinimli bireylerin eğitim alma hakkı olduğu görüşünden başlayarak onların da normal yaşıtlarıyla eğitilme hakkı olduğu görüşüne doğru gelişim göstermiştir. 1960’1ı yılların sonlarında pek çok batı ülkesinde özel eğitimciler, özel gereksinimli çocukların yaşıtlarından ayrı olarak özel gereksinim türlerine göre oluşturulmuş özel eğitim ortamlarında eğitilmelerinin ne denli gerekli ve faydalı olduğunu sorgulamaya başladılar. Bu sorgulamanın temelinde, her çocuğun toplumun bir üyesi olduğu; toplumun da, okul, kültür ve aileden ayrı düşünülemeyeceği dolayısıyla da, çoğunluğun eğitim aldığı normal eğitim ortamlarından özel gereksinimli bireylerin de faydalanma haklarının bulunduğu görüşü yer almaktadır (Kilgo ve Gorgiarla., 2005).

Toplumun ayrılmaz bir parçası olan bireyin yaratma gücü ve yeteneklerini toplum yararına yöneltmek, kullanmak ve verimli kılmak büyük ölçüde bireylerin sağlıklı yetiştirilmesine ve iyi eğitilmelerine bağlıdır. Günümüzde çağdaş eğitim, bireylere gereksinimleri doğrultusunda hizmet sunmak üzere bireysel farklılıkları dikkate alınarak planlanmaya başlanmıştır. Dolayısıyla özel gereksinimli bireyleri topluma kazandırmak amacıyla onların mevcut bedensel, zihinsel ve sosyal becerilerini geliştirecek şekilde eğitim gereksinimlerinin karşılanması önem kazanmıştır (Diken ve Sucuoğlu, 1999).

Son zamanlarda üzerinde durulan görüş ve uygulanan eğitim programlarının dikkatle savunduğu konu; özel gereksinimli çocukların normal gelişim gösteren çocuklarla aynı eğitim programında bir araya getirilmesi olan kaynaştırma uygulamasının gerekliliğidir. Kaynaştırma eğitimi, özel gereksinimli çocukların normal gelişim gösteren akranlarıyla birlikte normal sınıflarda eğitim ve öğretimine

özel bir şekilde katılımlarının sağlanmasıdır. Farklı bir söyleyişle özel gereksinimli çocukların daha yapıcı psiko-sosyal ilişkiler kurmasını kolaylaştırma sürecidir (Özgür, 2011).

Dünya’da ve Türkiye’ de ki modern gelişmeler doğrultusunda her birey için eğitim alanında da eşit fırsat ve olanaklar verilmesi insanlığın bir gereğidir. Özel gereksinimli bireylerin normal gelişim gösteren yaşıtlarıyla ile aynı mekanda ve aynı şartlarda eğitim almaları, bunun ise ancak en az sınırlayıcı mekanlar olan, normal sınıflarda tatbik edilen “Kaynaştırma Eğitimi Uygulamaları” ile gerçekleştirilebileceği düşüncesi eğitim politikaları ve programlarında çoğunlukla kabul edilmektedir (Çankaya ve Korkmaz, 2012:2).

Kaynaştırma uygulamaları, özel gereksinimli çocuklara olan faydasının yanında aynı sınıfta öğrenim görmekte olan normal gelişim gösteren çocuklar ile derslere giren öğretmenler için de bir o kadar faydalı bir uygulamadır. Kaynaştırmanın uygulandığı sınıflarda bulunan normal gelişim gösteren çocuklar, özel gereksinimli arkadaşlarına yardımcı olarak yaşadıkları toplumda farklı özelliklere sahip bireylerin olduğunu yaşayarak öğrenmelerinin yanı sıra onların yerine kendilerini koyarak özel gereksinimli bireyleri daha iyi anlayabilirler. Bu durum normal gelişim gösteren çocukların sosyal ve duyuşsal gelişimlerini güçlendirir. Öğretmenler de, özel gereksinimli çocuğun ihtiyaçlarına göre eğitim verebilmek için meslekî olarak kendilerini geliştirme fırsatı bulurlar.

Çocuğun gelişimi yönünden kritik seneler olarak nitelendirilen okul öncesi dönem, özel gereksinimli çocuk açısından; yaşıtlarıyla beraber öğrendiği yeni bilgileri hayata geçirebilmek için imkân bulabilecek, içinde yaşadığı topluma ait olan sosyal davranışları geliştirmek için öğretmenlerini ve yaşıtlarını model alacak, böylelikle de toplumda bağımsız yaşayabilmek adına lazım olan becerileri geliştirebilme fırsatı bulabilecektir.

Kaynaştırma uygulaması sadece özel gereksinimli bireylerin eğitiminde yaralanılan bir eğitim yöntemi değildir. Kaynaştırma uygulaması, özel gereksinimli çocuklar ve normal gelişim gösteren çocukların birlikte aynı eğitim ortamında olumlu tutumlar geliştirmelerinin yanı sıra sosyal etkileşime girerek pozitif tutumlar

ortaya koydukları, etkileşim ve öğrenme yönünden olumlu şekilde ilerleyen geniş ölçekli bir eğitim faaliyeti gibi düşünülmelidir (Balaban, Yılmaz ve Yıldızbaş, 2009). Yaşadığı toplum tarafından kabul edilmiş olmak, kendisini toplumun dışında değil, toplumun bir parçası olarak algılamak tüm bireylerin doğal gereksinimidir. Toplum tarafından kabul edilmenin neticesinde bireyin kendisine ve topluma karşı görev ve sorumluluklarını yerine getirmeye istekli olması bir sosyal döngü olarak kabul edilirse normal gelişim gösteren bireylerde bu sosyal döngü genellikle kendiliğinden gerçekleşir. Özel gereksinimli bireylerin sosyal yaşamında olumsuz birtakım yaşantılara neden olan, toplumun bir parçası olarak kabul görme gereksiniminin karşılanması için ise birtakım düzenlemelerin yapılması gerekmektedir (Guralnick, 2001). Özel gereksinimli bireylerin içerisinde yaşadıkları toplumun bir üyesi olabilmelerini sağlamak adına, ilk olarak okul öncesi dönemden itibaren çoğunluğun eğitim gördüğü genel eğitim ortamlarından yararlanması, yani kaynaştırılması gerektiği düşüncesi ABD ve Avrupa ülkelerinin bazılarında olduğu gibi Türkiye’de de kabul edilmiştir.