• Sonuç bulunamadı

Kayıt dışı ekonominin içinde yer alan ve birbirinden farklılık gösteren unsurları, gelir elde edenler açısından üçe ayırmak mümkündür;

- Yeraltı ekonomisinin unsurları (yasadışı faaliyetler) - Yarı kayıtlı ekonominin unsurları

- Kayıtlara hiç girmeyen ekonominin unsurları

Yukarıda sıralanan unsurların en belirgin özelliği, elde ettikleri gerçek gelirin tamamını kayda geçirmiyor ve bu gerçek gelir üzerinden vergisini ödemiyor olmalarıdır. Ancak ekonomik hayat içindeki fonksiyonları ve var oluş şekilleri açısından birbirlerinden oldukça farklıdırlar.27

26 Çiğdem Öztoprak, Türkiye’de Kayıt Dışı Ekonomi, Mimar Sinan Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi İstatistik Bölümü, Yayınlanmamış Lisans Tezi, 2001, s.10–11

27 Aydemir, s.11

1.4.1. Yeraltı Ekonomisinin Unsurları

Yeraltı ekonomisinin unsurlarını, yasaların yasaklamış olduğu faaliyetlerle uğraşanlar olarak tanımlamak mümkündür. Burada önemli olan, faaliyetlerin yasaların öngördüğü bir şekilde yapılmaması değil, faaliyetin kendisinin her hal ve takdirde yasaklanmış olmasıdır. Daha çok kamu düzenini ilgilendiren ve devletin güvenlik güçlerinin uğraşı alanı içinde olan bu faaliyetleri, uyuşturucu kaçakçılığı, silah kaçakçılığı, stratejik madde ve eski eser kaçakçılığı, arsa ve arazi yağmalama, çek senet tahsili, kara para aklama ve tefecilik, cinayetler vb. olarak saymak ve bu sayılanları artırmak mümkündür.28

Bu türden faaliyetlerin tam olarak kavranması hatta boyutları hakkında tahminler yapmak mümkün değildir. Yasak olan bir faaliyetin ve bu faaliyetten elde edilen gelirin kayda geçirilmesi ve vergilendirilmesi beklenemez.

1.4.2. Yarı Kayıtlı Ekonominin Unsurları

Kayıt dışı ekonomi kavramı içerisinde olduğu düşünülen en geniş kitle; faaliyetleri yasal olan, aslında kendileri kayıtlı olup da gelirlerinin büyük bir kısmı kayıt dışı kalan mükelleflerden oluşmaktadır. Bu tür mükellefler, vergi idaresinin bilgisi dahilinde olan, hesap numarası bilinen, defter tutan, beyanname veren ve hatta bir miktarda vergi ödeyen mükelleflerdir. Bu tür mükellefleri de kendi aralarında ikiye ayırmak mümkündür.29

- Yasal Olarak Gelirleri Kayıt Dışında Kalan Mükellefler: Bir kısım mükellefler elde ettikleri geliri doğru olarak saptama zorunluluğunda değillerdir. Ödemeleri gereken vergi, daha önceden ve elde edilecek gelirden bağımsız olarak saptanmaktadır. Bundan dolayı bu mükelleflerin faaliyetleri sonucu elde ettikleri gelirin yasal yolla kayıt dışında tutulmasına izin verilmektedir.

- Gelirleri Yasalara Aykırı Olarak Kayıt Dışında Kalan Mükellefler: Bazı mükellefler, ekonomik faaliyette bulunurken faaliyetleriyle ilgili bir kısım bilgileri çeşitli nedenlerle kayıt dışında bırakmaktadır. Daha az vergi ödemek ya da hiç ödememek bu nedenlerin

28 M. Rüştü Erimez, “Kayıt Dışı Ekonomi ve Vergi”, Vergi Sorunları Dergisi, Sayı:188, Nisan 1997, s.3

29 Aydemir, s.14

en başında gelmektedir. Faaliyetlerin bir kısmının kayıt dışında bırakılması, gelirlerin de kayıtsızlaşması anlamına gelmektedir. Bu tür mükellefler neredeyse bütün sektörlerde görülmektedir ve kayıt dışı ekonominin boyutları büyük ölçüde sektörün yapısına bağlıdır.

Gelirlerinin önemli bir kısmının kayıtlara geçmediği ve yeterince vergi ödenmediği genel kabul gören bu kesime şu örnekler verilebilir: Oto galerileri, emlak komisyoncuları, kereste ve mobilya ticareti yapanlar, döviz büroları, kuyumcular, proje büroları, kum ocakları, küçük sanayi bölgelerinde oto tamir-bakımı yapanlar, sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge (naylon fatura) düzenleyenler, gayrimenkul kiraya verenler, tarımsal ürünleri alıp satanlar vb.

1.4.3. Hiç Kayıtlara Girmeyen Ekonominin Unsurları

Bu guruba giren unsurlar, ekonomik hayatın içinde aktif olarak yer almalarına rağmen, hiçbir mükellefiyet kaydı olmayan, vergi idaresinin bilgisi dışında kalan kayıt dışı çalışan kişilerdir. Her yerde rastlamakla birlikte özellikle büyük kentlerde daha sıkça görülen bu mükelleflere aşağıdaki örnekler verilebilmektedir: İşportacılar, hamallar, iş takipçileri, boş buldukları yerleri otopark olarak işletenler, belediye hallerine girmeyen sebze-meyve satıcıları, şehir içi nakliyat yapan bir kısım kişiler, belli bir işyeri olmaksızın küçük çapta imalat ve ticaret yapanlar, canlı hayvan ticareti yapanlar, küçük çaplı tamir-bakım işleriyle uğraşanlar, inşaat işçileri, jeton ve bilet satanlar vb. Bu tür faaliyetler genel olarak toplumsal yaşayışın talebi doğrultusunda ve bir işyeri açmaksızın ortaya çıkan faaliyetler olarak tanımlanmaktadır.30

Yukarıda sayılan kişilerin faaliyetlerinin tespit edilmesinin güçlüğü ve küçük çaplı olması marjinal sektör olarak nitelendirilmesine neden olmakta ve bu kişilerin yapmış oldukları faaliyetlerin toplamı gerçekte kayıt dışı ekonominin önemli bir boyutunu oluşturmaktadır.31

Dikkat edilecek olursa sayılan faaliyetler genelde küçük çaplı ticaret ya da hizmete dayanmaktadır. Ekonomi içerisinde bir simitçinin kazancı önemsenmeyebilir ama özellikle sigortasız olarak kayda alınmadan inşaat sektöründe ve de tarım sektöründe

30 Şinasi Aydemir, “Kayıt Dışı Ekonomi Üzerine ( I )”, Vergi Dünyası Dergisi,. Sayı:161, 1995, s.80

31 Sarılı, s.35

çalışan işçilerin ekonomi içerisindeki payı azımsanamaz. Çünkü Türk ekonomisinin gelişimine bakıldığında hizmetler sektörünün lehine olan bu süreç ve köylerden kente doğru önemli göç olduğu düşünülürse tarım ve hizmetler sektöründeki bu kayıtsızlığın önemi daha iyi anlaşılacaktır.32 Kayıt dışı istihdam eden işletmelerin çokluğu, haksız rekabete yol açmakta dürüst işletmeleri zor duruma sokmaktadır. Ayrıca belge düzeninin bozulması ve vergi kayıplarına neden olmaktadır. İşin niteliği ve işsizliğin, kişileri sosyal güvenlik sisteminin dışında çalışmaya zorladığı bir ortamın varlığı, kayıt dışı istihdamın oluşturulmasında önemli bir rol oynar.

Kayıt dışı istihdamla mücadele çalışmaları gelişmiş ülkelerde, istihdam üzerindeki mali yönlerin azaltılması, kamu kurum ve kuruluşları arasındaki koordinasyon ve işbirliğinin artırılması, kayıt dışılığı teşvik eden bürokratik işlemlerin azaltılması, bilgilendirme ve bilinçlendirme kampanyaları, davranış değişiklikleri sağlama ve cezaların artırılması politikaları şeklindedir. Söz konusu politikalardan herhangi birinin tek başına uygulanması kayıt dışı istihdamı önlemeye yetmemektedir. Bu nedenle gelişmiş ülkeler kayıt dışı istihdamla mücadele ederken söz konusu politikaları aynı anda yada hep birlikte işleme koymaktadırlar.33