• Sonuç bulunamadı

Kayıtdı ş ı Ekonominin Olumsuz Etkiler

İstatistiki anlamda kayıtdışılığın olumsuz etkileri, kaynağından eksik ve hatalı olarak gelen verilere göre hazırlanan göstergeleri temel alarak oluşturulacak politikaların ve alınacak önlemlerin uygulamada başarısız olması ve istenmeyen sonuçlara yol açması şeklinde dolaylı bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Yapılan düzenlemelere uyulmamasından kaynaklanan kayıtdışılığın etkileri ise daha çok doğrudan olumsuz sonuçlar ortaya çıkarmaktadır. Kayıtdışılık, planlama örgütleri ve araştırma kurumları ile iktisatçıların ve diğer akademisyenlerin, ekonominin mevcut ve geçmiş

durumuna ilişkin açıklamalarını ve ileriye yönelik tahmin konusundaki saptamalarını da olumsuz etkileyebilecektir (DPT, Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı 2001:6).

Kayıtdışı ekonominin tanımında ki gibi etkilerinde de tam olarak fikir birliğine varılamamıştır. Kayıtdışı ekonominin olumlu yanlarının olduğunu savunanlarının tam tersine tüm ekonomi üzerinde olumsuz etkilerinin de varlığını savunanlar bulunmaktadır. Bu olumsuz etkileri; ekonomik göstergeler üzerindeki etkiler, rekabet ve gelir dağılımı üzerindeki etkileri olmak üzere belirleyebiliriz (Özçelik, Özcan, 2006:165,196).

2.4.2.1. Ekonomik Göstergeler Üzerine Etkileri

Kayıtdışı ekonominin varlığı istatistiki verilerin tam olarak sağlıksız olmasına neden olmaktadır. İstatistiki bilgilerin sağlıksız olması nedeniyle tedbir alınacak ekonomik önlemlerin ayarı tam olarak ayarlanamaz. Dolayısıyla ekonomik sorunların teşhis ve tedavisinde sağlıklı olarak karar vermek güçtür (Aydın, 2006).

Ülkelerde kayıtdışı ekonominin büyümesi kayıt içi ekonomiyi küçültecektir. Bu durumda devlet fonksiyonlarını yerine getirmek için ya borçlanma yoluna ya da para basma yoluna giderek finansman ihtiyacını karşılamak isteyecektir. Gerek borçlanma ve gerekse para basma, piyasada faiz oranlarını ve enflasyon oranını artıracak ve ekonomik dengeyi sarsacaktır. Artan faiz oranları, özel sektörde kayıtdışı ekonomi nedeniyle oluşan tasarrufların yatırım yerine faiz gelirlerine aktarılmasına, yatırımlardan uzaklaşmasına ve sonuç itibariyle kısır döngüye neden olacaktır (Denge İzmir Bağımsız Denetim, 2011:3).

Kayıtdışı ekonominin en önemli etkilerinden biriside ekonominin olumsuz etkilenmesidir. Kayıtdışı ekonomi, devletin temel gelir kaynağı olan vergi gelirlerini azaltmaktadır. Bazı ekonomik faaliyetlerin kayıtdışında kalması, vergilerin eksik ya da hiç alınmamasına neden olmakta ve bununla birlikte devletin vergi gelirlerini de azaltmaktadır. Devletin vergi gelirlerinin azalması ile birlikte devletin doğan bütçe açıkları ya borçlanma ya da para

basma yoluyla karşılanmaktadır. Bütçe açıkları, ekonomide borçlanma yoluyla karşılandığı takdirde faiz oranları artmakta ve bununla birlikte özel sektörün yatırım maliyetlerini artırarak yatırımları azaltmaktadır. Yatırımların azalması, işsizliği arttırarak işsiz insanların kayıtdışı ekonomide istihdam bulmasına neden olmaktadır. Bütçe açıklarının borçlanma yoluyla karşılanması sonucu artan faiz oranları ile birlikte kamu borçlanma maliyeti ve harcaması da artmakta dolayısıyla bütçe açıkları daha da artmaktadır. Bütçe açıklarının merkez bankası aracılığıyla emisyon ile karşılanması, enflasyonun yükselmesine dolayısıyla gelir dağılımının bozulmasına neden olmaktadır (Sarılı, 2011).

Açıkların kendisi enflasyonist beklentileri artırmakta, para basma ve/veya iç ve dış borçlanma yöntemleriyle açıkların kapatılmaya çalışılması da enflasyonist baskıların ortaya çıkmasına yol açabilmektedir.

Kayıtdışılık enflasyona ve yüksek enflasyondan kaynaklanan gelir dağılımında bozulmalara, istikrarsızlığın yol açacağı üretim ve yatırımlarda düşüşe ve işsizliğe, durgunluk gibi krizlere ve diğer sosyal maliyetlere yol açabilmekte, kamu kesimi açıkları, hükümetlerin ekonomiyi yönlendirmede kullanacakları para ve maliye politikalarının etkinliğini de azaltmaktadır (DPT, Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı 2001:7).

Kayıtdışı ekonominin etkilerinden diğer bir etkiside gelir azaltıcı etkide bulunmasıdır. Dolayısıyla, kayıtdışı kesim olarak bilinen sektör, aynı zamanda esas itibarıyla kayıtdışıdır. Başka bir anlatımla, kayıtdışı ekonominin varlığı, kamu kesimi açısından, aynı boyutta olmasa bile vergi açısından vergi kaybı ve azalması anlamına geldiği bilinmektedir (Özdemir, 2006:207).

2.4.2.2. Rekabet Etkileri

Kayıtdışı ekonominin olumsuz etkilerinden biriside ekonomide oluşturduğu rekabet eşitsizliğidir. Kayıtdışı ekonomi ile birlikte kayıtlı sektörlerde ve firmalarda çalışanları cezalandırmaktadır. Ayrıca, kayıtdışı

ekonomideki firmaların kar oranları diğerlerine göre fazla olacağı için haksız bir rekabet ortamını oluşturmaktadır.

Kayıtdışı ekonomi ile birlikte kayıtlı çalışan işletmeler yüksek maliyetlere katlanmak zorunda kalmakta, bu firmalar aleyhine üretim ve ticareti saptırıcı etkiler doğurmakta ve kaynakların rasyonel olarak dağılımı bozulmaktadır. Bununla birlikte özellikle küçük ve orta boy işletmeler vergi kaçakçılığı yolu ile vergiden kurtulurken, diğer taraftan kaçakçılık yapmayan bir kısım teşebbüsler üzerindeki vergi yükünün ağırlığını artmaktadır (Kazıcı, 1993).

Kayıtdışı ekonomide rekabet etkisinin olması ile birlikte mal ve hizmetler kayıtlı ekonomiye göre daha düşük maliyetler ile üretilmesine neden olmaktadır. Bununla birlikte vergi ve diğer yasal yükümlülükler olmadığından kayıtlı ekonomiye göre mal ve hizmetler piyasaya daha düşük fiyatla sunulmaktadır. Sonuç olarak kayıtdışı ekonominin etkisi ile birlikte devlet istatistik kurumunun açıkladığı enflasyonist oranlar kayıtlı ekonomiye ait olduğu için enflasyon oranları daha farklı olabilmektedir.

2.4.2.3. Gelir Dağılımına Etkileri

Gelirlerin bir kısmının veya tamamının otoritelerden gizlenmesi dolayısıyla, kayıtdışı ekonomiden en fazla kimlerin pay aldığına bağlı olarak gelir dağılımı rakamları, düşük veya yüksek gelirli kesim lehine sapmalı olarak belirlenebilecektir (DPT, Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı 2001:30).

Kayıtdışı ekonomiyle, dolaylı vergiler arasında ki ilişki birbirini etkilemektedir. Kayıtdışı ekonomi hangi oranlardaysa, dolaylı vergilerde bu seviyelerdedir. Bütçe verilerinden hareketle ekonomik göstergelere bakıldığında bu durum net bir şekilde görülmektedir. Bunun nedeni ise, ülke yöneticilerinin vergi toplama yöntemlerinde en kolayı olan kayıt altına alamadıkları kısım kadar dolaylı vergilere başvurmaları ve tahsil edemedikleri vergiyi dolaylı vergilerle toplama yoluna gitmeleridir. Böyle bir ortamda ise, dolaylı vergileri azaltmak için, önce kayıtdışı ekonominin büyüklüğünün azaltılması gerektiği açıkça ortaya çıkmaktadır. Kayıtdışı

ekonomi %70 seviyelerinde olduğu sürece, ülkede vergi adaletini ve vergi bilincini sağlamak son derece güçtür. Kayıtdışı ekonominin %70 seviyelerinde olduğu bir ekonomide siyasiler, kendilerine göre çözüm yolu üretmişler ve paranın bir türlü kayıt altına alınamadığı ülkemizde vergi verilsin ya da verilmesin piyasada likiditenin büyük oranlarda dolaştığı tüm ürün ve hizmetlere adaletsiz bir vergi türü olan KDV, Akaryakıt Vergisi, özel tüketim vergisi ve tiryakilerin bir türlü vazgeçemediği tekel ürünlerinden dolaylı vergiler alarak vergi tahsilatını garantiye almışlardır. Ülkede siyasiler oy kaybı düşüncesi ile dolaysız vergileri almak yerine dolaylı vergilere başvurarak böyle bir şekilde vergi adaletsizliği pahasına ülkenin ekonomik potansiyelinin tamamını vergilendirmişlerdir (Yayman, 2010:5).