2. ESERLERİ
1.2. Kavâ‘İdu’l-İ‘Râb’ın İsmi Ve Müellife Nisbeti
Nahivciler, söz konusu kitabın farklı isimlerini zikretmişlerdir. Bu kitap için genel olarak el-Kavâ‘idu’l-kübrâ,el-Kavâ‘idu’l-i‘râb ve el-Kavâ‘idu’s-suğrâ olmak üzere üç isim zikredilmiştir. İsmail Paşael-Bağdadî, Hediyyetu’l-‘ârifînadlı eserinde: el-Kavâ‘idu’l-kübrâ ve el-İ‘râb ‘an kavâ‘idi’l-i‘râb olmak üzere iki isimden söz etmektedir.269
İbn Hişâm’ın hayatını aktaran önemli biyografilerden biri olan İbn Hacer’in yazdığı biyografide İbn Hişâm’ın eserleri anlatılırken eserin ismi, Kavâ‘idu’l-i‘râb olarak aktarılmakadır.270el-Kavâ‘idu’l-kübrâ veya el-Kavâ’idu‘s-suğrâ isimlerinden
hiç bahsedilmemektedir. Biyografi eserlerinden birini yazan Suyûtî ise tam tersine el-
265 İbn Hişâm, Şerhu Kasîdeti Bânet Sü‘âd, s. 150; Abdulfettâh Fuâd el-Bedevî, Havâşî Celâluddîn el-
Mahallî ‘alâ Kavâ‘idi’l-i‘râb (dirâse ve tahkik),(Yüksek Lisans Tezi,İslam Üniversitesi
Edebiyat Fakültesi, Gazze,2008.) s. 12.
266 İbn Hişâm, Şerhu Kasîdeti Bânet Sü‘âd, s. 317; Nil,age., s. 3.
267 İbn Hişâm, Muğnî’l- lebîb, s. 6.
268 Nîl, age., s. 4.
269İsmail el-Bağdadî, Hediyyetü’l-‘ârifîn, I, 465; Nîl, age., s.17.
45
Kavâ‘idu’l-kübrâ ve el-Kavâ‘idu’s-suğrâ isimlerini zikretmekte,271el-İ‘râb ‘an
kavâ‘idi’l-i‘râb ismine hiç değinmemektedir. Suyûtî’nin tertip olarak her şeyi İbni Hacer’den(ö. 876/1471) almasına rağmen farklı isimleri zikretmesi oldukça ilginçtir. Çünkü Suyûtî’nin diğer isimlerden habersiz olması düşünülemez. Suyûtî, el- Kavâ‘idu’l-i‘râb adlı kitabı şerheden el-Kâfiyecî’nin (ö. 879/1474) hayatını ve eserlerini aktarırken el-Kavâ‘idu’l-i‘râb için şu sözleri sarf etmektedir. “Kâfiyeci’nin en güzel eserlerinden biri olan Kavâ‘idu’l-i‘râb’ın şerhidir.” Bu da gösteriyor ki Suyûtî her üç isimden de haberdardır. İbn Hacer, Suyûtî ve es-Sehâvî gibi âlimlerin eserlerinde aynı kitap için farklı isimlerin kullanılması, bunların farklı kitaplar olduğu şüphesini uyandırmaktadır. Hâlbuki bunların üçü de aynı kitaptır. el- Kavâ‘idu’l-i’râb’ayazılan şerhleri incelediğimizde bu şerhlerin çoğunda mezkur eser için Şerhu Kavâ‘idi’l-i‘râbismini kullanıldıklarını görmekteyiz. Çok az sayıdaki şerhte ise, Şerhu’l-Kavâ‘idi’l-kübrâ ismi kullanılmaktadır. Örneğin, es-Sehâvî’nin yazdığı şerh, Şerhu’l- Kavâ‘idi’l-kübrâ li İbn Hişâm olarak geçmektedir.272 Aynı
zamanda bu kitabın nüshaları da incelendiğinde el-Kavâ‘idu’s-suğrâ olarak yazılan az sayıda nüsha da mevcuttur. Örneğin Küveyt Üniversitesi elyazmaları bölümünde 25/885 nolu arşivde Abdulkerim el-Bermûnî tarafından Hicri dokuzuncu asırda yazılan ve 29 varaktan oluşan el-Kavâ‘idu’s-suğrâ adında bir nüshaya rastlanmaktadır.273 Öte yandan İbn Hişâm Muğni’l-lebîb adlı eserinin
mukaddimesinde “el-İ‘râb ‘an kavâ‘idi’l i‘râb olarak bilinen el-Mukaddimetu’s- suğrâ adlı kitabı yazdığım zaman hem öğrenciler arasında hem de ilim ehli arasında çok ilgi ve kabul gördü.”274diyerekel-İ‘râb ‘an kavâ‘idi’l i‘râb ileel-Kavâ‘idu’s-
suğrâ adlıkitapların aynı kitap olduğunu belirtmektedir.
Söz konusu eser hakkında farklı isimlerin kullanıldığı görülmektedir. Ancak doğru bir şekilde tahkik edildiğinde farklı isimler kullanılmasına rağmenbu kitap, Kavâ‘idu’l-i‘râb olarak meşhur olduğu sonucu ortaya çıkmıştır. Biz de çalışmamızda bu ismi kullanacağız.
271 Suyûtî, Buğyetu’l-vu‘ât, II, 69. 272 Nîl, age.,s. 18.
273 Fihrisu mektebeti’l-mahtutât, http://library.kuniv.edu.kw/manuscript/ Erişim: 05.01.2016 / 11:41
46
Kavâ‘idu’l-i‘râb’ın İbn Hişâm’a nisbeti konusunda ise kaynaklarda herhangi bir ihtilaf varid olmamıştır. Söz konusu kitabın İbn Hişâm’a ait olduğu kesindir. Aksini iddia eden bir görüşe rastlanılmamıştır.
1.2.1.Kavâ‘idu’l-i‘râb’ın Anlamı
el-İ‘râb an kavâ‘idi’l-i‘râb terkibi iki kelimeden oluşmaktadır. Bu kelimelerden birincisi olan i‘râbkelimesi
َب ِر َع
kökünden türemiş olup sözlük anlamı açıklamak, beyan etmek, ifşa etmek, hatalardan temizlemek anlamlarında kullanılır. Örneğinِلُج َّرلا ِنَع َب َرْعَا
“ Adamı ifşa etti.”275veُهَقوُطْنَم َب َّرَع
“Konuşmasını düzeltti” ya daاًبي ِرْعَت َم َلََكْلَا ُهَل ُتْب َرْعَا
“Ona güzel bir şekilde sözü açıkladım.”276cümlelerinde görüldüğü gibiبارعلْا
ın türediği kelime olanبرع
kelimesi sırasıyla ifşa etmek, düzeltmek ve açıklamak anlamında kullanılmıştır. برع kelimesinin yukarıdaki anlamların dışında “bozulmak” anlamında da kullanıldığına ilişkin örnekler vardır.
ُهُتَدِعَم ْتَب ِرَع
“Midesi bozuldu”277 cümlesindekiبارعلْا kelimesinin sözlük anlamı ise “bir şeyin künhünü, hakikatını açığa çıkartmak demektir. Genelikle i‘râb kelimesi, Arapçada hata yapmaksızın nahiv kaidelerini aktarmak manasında kullanılmıştır.278İ‘râb’ın ıstılahî anlamı ise başına dâhil olanfarklı amillerin etkisiyle kelimenin sonundaki durumların, lafzen veya takdîren değişmesidir.279 İbn Hişâm, Şerhu Katri’n-nedâ ve belli’s-sadâ adlı kitabında i‘râbı,
amilin kelimenin sonunda meydana getirdiği açık veya takdiri bir şekilde yaptığı değişiklik şeklinde tanımlamaktadır.280ez-Zemahşerî (ö. 538/1143), i‘râb için “amilin
değişmesiyle kelimenin sonunda meydana gelen değişikliktir.” demektedir.281
Örneğin
ٌدَّمَحُم َءاج
,اًدَّمَحُم ُتْيَأ َر
veدَّمَحُمِب ُت ْر َرَم
örneklerinde cümlenin başına gelen275 Cemâluddîn İbn Manzur el-Mısrî, Lisânu’l-‘Arab, Dâru Sadır, Beyrut, B.y.y., I, 588.
276 İbn Manzur, age., I, 589.
277 Mehmet Nuri Nas, Haşiyetü’l-îkdi’n-nâmî ‘alâ şerhi Halli’l-me‘âkıd, Nursabah Yay., Midyat, 2011,
s. 59.
278 Mütercim Asım Efendi, Kâmûsu’l-Muhît Tercümesi, “el-İ‘râb”, Türkiye Yazma Eserler Kurumu
Başkanlığı Yay., İstanbul, 2013, I,542; Vankulu Mehmet Efendi, Vankulu Lügati, “el-İ‘râb” Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı Yay., İstanbul, 2014.
279 Muhammed MuhyiddînAbdulhamîd, et-Tuhfetu’s-Seniyye bi şerhi’l- mukaddimeti’l-
Âcurrûmiyye,Thk: Abdulğani ed-Dakr, B.y.y., B.t.y., s.31.
280 İbn Hişâm, Şerhu Katri’n-nedâ, s. 45.
281Muhammed İbn Ya‘îş, Şerhu’l-Mufassal li Zemahşerî, Thk: Emîl Yakûb, Dâru’l-kutubi’l-ilmiyye,
Beyrut, 2001, I, 150; Muharrem Çelebi,” Muhtasar Nahiv Kitaplarına Bir Bakış,”
47
amile göre sondaki kelimenin son harekesi ref, nasb ve cer olmuştur.
ُتْيَأ َر ,ىَتَفلا َءاَج
ىَتَفلاِب ُت ْر َرَم , ىَتَفلا
cümleleri ise takdiri i‘râba örnektir. İbnu’l-Hâcib’in (ö. 646/1248) tanımı da hemen hemen yukarıdaki tanımlarla aynıdır.282İkinci kelime olan kavâ‘id kelimesine gelince ise
َدَعَق
filinden türemiş ve ismi failin cemi müennesininmükesser siğası olup müfrediُةَدِعاَق
dur. Kavâ’idin sözlük anlamı, bina temeli, kaide, esas, destek, kural, prensip ve ilke gibi manalara gelmektedir. Istılahî manası ise, bütün fertlerini kapsayan ve onların kendisiyle bilineceği külli kurallardır.283 Bu durumda el-İ‘râb ‘an kavâ‘idi’l-i‘râb ismi bukitaba uygun düşmektedir. Çünkü kitapta sadece genel kurallar açıklanmış ve ayrıntıya girilmemiştir.
Müellif, eserine el-İ‘râb ‘an kavâ‘idi’l-i‘râb ismini vermenin sebebini şu cümlelerle açıklamaktadır.