• Sonuç bulunamadı

5. TARTIŞMA

5.10. Katılımcıların SİMÖ Puanlarının Bilgi Düzeylerine Göre Tartışılması

Bireylerin sahip oldukları bilgi düzeyi durumu, risk faktörleri bilgi düzeyi durumu, belirtilerini bilme durumu ve önlenebilirlik durumunu bilgi düzeyi hakkında yapılmış çalışma sayısı oldukça kısıtlı olarak bulunmuştur. Yanıkkerem ve ark. (2018)’nın yapmış olduğu çalışmada bireylerin servikal kanser bilgi düzeyi durumu engeller ve sağlık motivasyonu alt boyutlarında anlamlı bulunmuştur. Bilgisi olmayan kadınlarda engel algısı puanı yüksekken; yarar motivasyon algısı bilgi sahibi kadınlarda daha yüksek bulunmuştur. Bizim yapmış olduğumuz çalışmadaysa Pap smear testi SİMÖ ve bireylerin ifadesine göre bilgi düzeyi durumu karşılaştırıldığında yarar motivasyon ve engel algısı alt boyutlarında anlamlılık olduğu bulunmuştur. Bu durum H1c (Serviks kanseri ve Pap smear testi SİMÖ yarar motivasyon algısı puanları ile serviks kanseri bilgi düzeyi arasında ilişki vardır.) / H1e (Serviks kanseri ve Pap smear testi SİMÖ engel algısı puanları ile serviks kanseri bilgi düzeyi arasında ilişki vardır.) hipotezlerini doğrulamaktadır. (Tablo 4.12). Bilgilerinin kötü düzeyde olduğunu ifade eden katılımcıların yarar motivasyon algısı puanları diğer kategorilerden düşükken engel algısı alt boyutu ise diğer kategorilerden yüksek olarak bulunmuştur. Nedeni bireylerin sağlıklarını sürdürmede Pap smear testinin önemini bilmemelerinden kaynaklanabilir. Bilgisi az olan kadınların kötü sonuç çıkacağı endişesiyle, utandıkları, ücret ödemek istemedikleri için test yaptırmaktan kaçındığı düşünülmektedir. Bireyler tarafından serviks kanseri risk faktörlerinin bilinme

durumu ve SİMÖ arasında yarar motivasyon, sağlık motivasyonu ve engel algısı alt

boyutları açısından anlamlı bulunmuştur. Bu durum H2c (Serviks kanseri ve Pap smear testi SİMÖ yarar motivasyon algısı puanları ile serviks kanseri risk faktörleri bilgi

düzeyleri arasında ilişki vardır.) /H2d (Serviks kanseri ve Pap smear testi SİMÖ sağlık

motivasyonu algısı puanları ile serviks kanseri risk faktörleri bilgi düzeyleri arasında ilişki vardır.) /H2e (Serviks kanseri ve Pap smear testi SİMÖ engel algısı puanları ile serviks kanseri risk faktörleri bilgi düzeyleri arasında ilişki vardır.) hipotezlerini

74

doğrulamaktadır (Tablo 4.12). Bireylerin risk faktörlerini bilme düzeyleri arttıkça yarar motivasyon ve sağlık motivasyonu ortalama değerleri artarken engel alt boyutu puanlarında azalma görülmektedir. Bu durum risk faktörlerini bilmeyen kadınların yeni sağlık davranışlarını öğrenmeye açık olmadıklarını ve Pap smear testi yaptırmaktan çeşitli nedenlerle (utanma, korku, maddi yetersizlikler… vb.) kaçındıklarını düşündürmektedir. Kadınların serviks kanseri belirtilerinin bilinme

durumu ve SİMÖ arasında yarar motivasyon ve engel algısı alt boyutları açısından

anlamlı bulunmuştur. Bu durum H3c (Serviks kanseri ve Pap smear testi SİMÖ yarar motivasyon puanları ile serviks kanseri belirtileri bilme düzeyleri arasında ilişki vardır.) / H3e (Serviks kanseri ve Pap smear testi SİMÖ engel algısı puanları ile serviks kanseri belirtileri bilme düzeyleri arasında ilişki vardır.) hipotezlerini doğrulamaktadır. Bireylerin belirtileri bilme düzeyi arttıkça yarar motivasyon boyutu ortalama puanları artarken engel alt boyutu puanlarında azalma görülmektedir (Tablo 4.12). Serviks kanseri belirtileri bilmeyen kadınların sağlıklarını geliştirmeye yönelik davranışlar sergilemede yetersiz olduklarını ve Pap smear testi yaptırmaktan çeşitli nedenlerle (utanma, korku, maddi yetersizlikler…vb.) kaçındıklarını düşündürmektedir. Çalışmamızda kadınların serviks kanseri önlenebilirlik durumunu

bilme düzeyi ve SİMÖ arasında yarar motivasyon, sağlık motivasyonu ve engel algısı

alt boyutları açısından anlamlı bulunmuştur. Serviks kanserinin önlenebileceğini ifade eden kadınların yarar motivasyon ve sağlık motivasyonu ortalama değerleri önlenemez yanıtını veren kadınlardan daha yüksek olarak bulunmuşken engel alt boyutu puanlarının daha düşük olduğu görülmektedir. Bu durum H4c (Serviks kanseri ve Pap smear testi SİMÖ yarar motivasyon puanları ile serviks kanseri önlenebilir olma bilgi

düzeyleri arasında ilişki vardır.) /H4d (Serviks kanseri ve Pap smear testi SİMÖ sağlık

motivasyonu puanları ile serviks kanseri önlenebilir olma bilgi düzeyleri arasında ilişki vardır.) H4e (Serviks kanseri ve Pap smear testi SİMÖ engel algısı puanları ile serviks kanseri önlenebilir olma bilgi düzeyleri arasında ilişki vardır.) hipotezlerini doğrulamaktadır. Serviks kanserinin önlenebileceğini düşünen bireylerin yeni sağlık davranışlarını öğrenmeye açık oldukları, sağlıkları için yeni bilgiler araştırdıkları, serviks kanserinin tanısı için Pap smear testini önemsedikleri ve Pap smear testi yaptırmaktan çekinmedikleri düşünülmektedir (Tablo 4.12). Yapılan çalışmalar serviks kanseri ve Pap testi hakkında bilgisi olmayan ve farkındalığı zayıf olan kadınların Pap testi yaptırmaktan kaçındıklarını göstermektedir (Oranratanaphan ve ark., 2010; Jia ve ark., 2013). Jia ve ark. (2013) serviks kanseri hakkında bilgisi olan

75

kadınların taramaya daha istekli olduğunu göstermiştir. Tarama düzeylerinin artırılması serviks kanseri insidansının azaltılması için bireylere verilecek serviks kanserine yönelik eğitimler oldukça önemlidir. Bu nedenle sağlık personelinin taramalarla kolaylıkla önlenebilen bir kanser olan serviks kanserine yönelik verilen eğitime ağırlık vermesi serviks kanseri insidansını düşürmekte oldukça etkili olacaktır.

Acar (2014)’ın yapmış olduğu çalışmada daha önce Pap smear testini duyan kadınların serviks kanseri ve Pap smear testi bilgi puanları, SİMÖ yarar ve sağlık motivasyonu algıları puan ortalamaları daha önce smear testini duymayan kadınlara göre yüksek, engel algısı ise daha düşük bulunmuştur. Bal (2014)’ın yapmış olduğu çalışmada Pap smear testinden haberdar olan bireylerin yarar motivasyon ve sağlık motivasyonu algıları yüksekken engel algısı puanları düşük olarak bulunmuştur. Yanikerem ve ark. (2018)’nın yapmış olduğu çalışmada Pap smear testini duyan kadınların yarar motivasyonu, engel, duyarlılık algıları anlamlı bulunmuş olup, yarar algısı ve duyarlılık algısı Pap smear testini duyan kadınlarda yüksek bulunmuşken engel algısı duymayan kadınlarda yüksektir. Egelioğlu Çetişli ve ark. (2016)’nın yapmış olduğu çalışmada bireylerin duyarlılık, sağlık motivasyonu, yarar motivasyonu algıları açısından doğru yönlü ilişki mevcutken ve engel algıları açısından ters yönlü ilişki olduğu ifade edilmiştir. Bizim çalışmamızda ise literatürle benzer olarak yarar motivasyon algısı neden yapıldığını bilen kişilerin yüksek bulunmuşken engel algısı neden yaptırıldığı bilen bireylerde daha düşük bulunmuştur (Tablo 4.12). Pap smear testini duymuş olan kadınların motive edici faktörlerin fazla olması bilginin davranışa dönüşümü sırasında kilit rol almaktadır. Pap smear testinin neden yapıldığını bilme düzeyi yüksek olan bireylerin sağlık sorunlarını tespit etmeyi istedikleri, buna yönelik olarak düzenli Pap smear testi yaptırmanın serviks kanserinden ölme riskini azaltacağı düşüncesine sahip oldukları söylenebilir.

Yapılan literatür taramasında bireylerin Pap smear tarama testini ne zaman yapılacağını bilme durumu ve sağlık inanç modelinin değerlendirilmesi hakkında çalışmaya ulaşılamamıştır. Pap smear testinin menstrual siklusa göre hangi dönemde yapılacağını doğru bilen kadınların önemseme ve engel algısı puanları yüksekken yarar motivasyon ve sağlık motivasyonu algıları hangi dönemde yapılacağını bilmeyen katılımcılardan düşük olarak bulunmuştur (Tablo 4.12). Pap smear tarama testinin ne zaman yapılacağını bilen kadınların sağlıklarını geliştirmeye yönelik davranışları araştırdıkları, sağlıklarını koruyucu aktivitelerde bulundukları ve düzenli Pap smear testinin servikal kanseri önleyip erken tespitini sağlayan davranışlar sergiledikleri

76

görülmektedir. Testin ne zaman yapılacağını bilmeyen kadınların utanma, korku, maddi yetersizlikler gibi durumlardan kaynaklı olarak Pap smear testi yaptırmaktan kaçındıkları düşünülmektedir.

Aldohaian ve ark. (2019)’nın yapmış olduğu çalışmada bilgi kaynağı ile SİMÖ karşılaştırılmasında engeller alt boyutu; medyadan bilgi edinen kadınların en yüksek olduğu, sonrasında ise sağlık profesyonellerinden bilgi alanlar olduğu, en düşük engel algısının ailesinden bilgi alanlar olduğu görülmektedir. Egelioğlu Çetişli ve ark. (2016)’nın yapmış olduğu çalışmada katılımcıların bilgi kaynakları ve SİMÖ sağlık motivasyonu yarar ve engel algıları arasında anlamlılık mevcuttur. Bilgi kaynağı sağlık personeli olan kadınların sağlık motivasyonu ve yarar motivasyonu algıları yüksekken, engel algısı puanı diğer bireylerden düşük olarak belirlenmiştir. Bizim yaptığımız çalışmada ise serviks kanseri bilgi kaynakları ve SİMÖ yarar motivasyon ve sağlık motivasyonu alt boyutlarında anlamlılık mevcuttur. Bilgi kaynağı aile ve arkadaş olan bireylerin yarar motivasyon ve sağlık motivasyonu algıları daha yüksek olarak bulunmuştur (Tablo 4.12). Kadınlar, bilgi kaynağı olarak büyük oranda (%55,4) sağlık personelini göstermelerine rağmen, bilgi kaynağını aile ve arkadaş çevresi olarak ifade etmektedir. Katılımcıların sağlık motivasyonu ve yarar motivasyonunun diğer parametrelerden yüksek olmasının nedeni olarak kadınların üreme sistemine ilişkin durumların yabancılarla paylaşmak istememesinden kendilerini yakın hissettikleri kişilerle paylaşmanın daha olumlu sonuçlar oluşturduğu düşünülmektedir. Ayrıca dini, kültürel ve sağlık çalışanının cinsiyet özelliğinin kadınların kendisini ifade etmelerini engelleyen bir durum oluşturabildiği sonucuna varılabilir.

Yapılmış yerli ve yabancı çalışmalar incelendiğinde bireylerin serviks kanseri belirtileri bilgi düzeyi durumu ve serviks kanseri bilgi düzeyi durumu hakkında yapılmış çalışmaya ulaşım kısıtlı kalmıştır. Yaptığımız çalışmada bireylerin serviks kanseri belirtileri bilgi düzeyi durumu ve serviks kanseri bilgi düzeyi durumu arasında istatistiksel olarak anlamlılığın olduğu bulunmuştur. Çalışmamıza katılan kadınların serviks kanseri bilgi düzeyi çok iyi olanların %50’sinin serviks kanseri belirtilerini bilme düzeyinin çok iyi olduğu bulunmuştur. Fakat bilgi düzeyi kötü olan olguların %82’sinin belirtiler hakkındaki bilgi düzeyi hiç olarak belirtilmiştir. Bilgi düzeyi arttıkça belirtileri bilme durumu da artma göstermektedir. Bu durum katılımcıların kendilerini doğru ifade ettiklerini ve serviks kanseri konusunda bilgi düzeyleri ile serviks kanseri belirtilerini bilmenin pozitif yönlü olduğunu göstermektedir (Tablo

77

4.13). Bu yüzden serviks kanserinden korunmak için kadınların bu konularda bilgilendirilmesine çok büyük ihtiyaç vardır.

Yapılan literatür taramasında menopoz durumu ve Pap smear tarama testi yaptırma durumu, yaptırma nedenleri, yapılma zamanı, test öncesi yapılacak hazırlıkları bilme durumu hakkında karşılaştırmaya ulaşılamamıştır. Bizim çalışmamızda da menopoza girmiş olma ya da olmama ile yukarıdaki parametreler arasında istatistiksel olarak ilişki saptanmamıştır (Tablo 4.14).