• Sonuç bulunamadı

Katılımcıların Çeşitli Özelliklerine Göre Fark Testler

5.3. Katılımcıların Çeşitli Özelliklerine ve Gruplarına Göre Standartların

5.3.1. Katılımcıların Çeşitli Özelliklerine Göre Fark Testler

Bu kısımda katılımcıların çeşitli özelliklerine (veli eğitim durumu, çocuğunu

gönderdiği okul türü, öğretmen/yöneticilerin mesleki kıdemi, görev türü ve çalıştığı kurum türü) göre fark testlerinin değerlendirmeleri yer almıştır.

5.3.1.1. Velilerin Özelliklerine Göre Değerlendirmeler

Bu bölümünde tezin dördüncü bölümü “Bulgular” kısmında Tablo:4.9 ile Tablo 4.22. arasında ayrıntılı bir şekilde yer alan fark testlerine ilişkin, istatistiksel bakımdan anlamlı olanlar içinden araştırmacının önemli gördüğü bazı bulgular değerlendirilmiştir.

Velilerin eğitim durumuna ve çocuklarını gönderdikleri okul türüne göre standartları her boyuta ilişkin genel anlamda değerlendirdiğimizde istatistiksel açıdan çoğu maddede anlamlı bir farklılık söz konusu değildir. Bunun nedeni; çoğu velilerin sosyo-kültürel veya sosyo-ekonomik durumlarının ne olursa olsun, okul öncesi eğitim kurumlarından beklentilerinin pek çok noktada ortak olmasından kaynaklanmaktadır. Yamamoto ve Li (2012)’nin ABD’de yaptığı çalışma da bu görüşü destekler niteliktedir. Bununla beraber istatistiksel bakımdan anlamlı olanlar içinden araştırmacının önemli gördüğü bazı bulgular aşağıda ele alınmıştır.

Velilerin eğitim durumuna göre (Bkz. Tablo: 4.9 - Tablo:4.15); özellikle hem

iç hem de dış mekân eğitim materyalleri ve dış mekân boyutlarında istatistiksel açıdan anlamlı bir faklılık söz konusu değildir. Diğer boyutların alt maddelerinde anlamlı farklılık gösterenler ise daha çok velinin eğitim seviyesi arttıkça daha fazla önemli gördüğü maddelerdir. Bu durum bize eğitim düzeyi arttıkça velilerin fiziksel çevreye ilişkin bilinç düzeyinde artış olduğunu göstermektedir. Bundan farklılık

gösteren maddeler içinde ise özellikle dikkati çeken; iç mekân boyutuna ilişkin

“Ailelerin etkinlikler ve çocukları hakkında bilgi edinebilmesi için belirlenmiş özel

bir alan olmalıdır” maddesi olup, aradaki fark istatistiksel açıdan anlamlıdır. Bu

sonuçlar dikkate alındığında eğitim düzeyi düşük olan velilerin, öğretmenlerden çocuklarının etkinlik ve gelişimleri ile ilgili daha fazla geri bildirim elde

edebilecekleri alan talebinde bulundukları görülmektedir. Nitekim bu, eğitim düzeyi düşük olan velilerin, istatistiksel olarak anlamlı olmasa da aynı boyutta yer alan “Özel alanlarda ailelerin çocukları ve yetişkinleri gözlemleme fırsatını sağlayan

düzenlemeler olmalıdır” maddesine yüksek öğretimli velilerden daha yüksek

derecede önem vermeleriyle (4,29) de örtüşmektedir.

Velilerin çocuklarını gönderdikleri okul türüne göre; (Bkz. Tablo:4.16-

Tablo:4.22) konum,yapı ve fiziksel çevre sağlığı boyutlarındaki bazı maddeler hariç, diğer tüm boyutlarda istatistiksel açıdan anlamlı bir farklılık söz konusu değildir.

Konum boyutunda farklılık gösteren “Mezarlık,cezaevi,vb. alanlara uzak olmalıdır” maddesidir. Özel anaokullarına çocuklarını gönderen velilerin bu

maddeye resmi anaokullarına gönderenlere göre daha fazla önem vermeleri, özel anaokullarının daha çok şehir merkezlerinde bu yapılara daha yakın konumlanmaktan dolayı, kendilerinin ve çocuklarına ilişkin psikolojik etkilenmelerden kaynaklı olabilir. Çünkü araştırma örnekleminde yer alan 4 özel anaokulu konum itibarı ile mezarlıklara çok yakın okullardı. Yapı boyutunda

farklılık gösteren maddelerden biri; “Çocuk sayısının gereksinimine ve sağlık koşullarına uygun; yiyecek hazırlama, bulaşık yıkama ve gıda koruma bölümlerinden oluşan bir mutfak olmalıdır” maddesidir. Daha öncede belirtildiği gibi; bazı

kurumların mutfak konusunda ki yetersizlikleri; mutfakların yemekhane ve çocukların faaliyet alanı olarak kullanımı, ya da daha bina tasarlanırken gerekli alan büyüklüğü ve düzenlemenin yetersiz olarak yapılmasından dolayı çocuklarını resmi anaokullarına gönderen veliler bu maddeyi diğerlerine göre daha önemli olarak değerlendirmiş olabilirler. Bu boyutta ki anlamlılık gösteren diğer madde ise;

“Personel ve ailelerin ihtiyacını karşılayacak kapasitede otopark alanı bulunmalıdır” maddesidir. Bu maddeyi daha önemli görenler özel anaokuluna

çocuklarını gönderen velilerdir. Özel anaokulları çoğunlukla farklı amaçla yapılmış binaların sonradan eğitim binasına dönüştürülmesi şeklinde yapılandıkları için, özellikle şehir merkezinde bulunanlarda mekân kısıtlamasından dolayı otopark sorunları yaşanabilmektedir. Dolayısıyla yaşanan bu problem, çocuklarını özel anaokullarına gönderen velilerin bu maddeye daha yüksek derecede önem vermelerine yol açmış olabilir.

5.3.1.2. Öğretmen/Yönetici Özelliklerine Göre Değerlendirmeler

Bu bölümde tezin dördüncü bölümü “Bulgular” kısmında Tablo:4.30 ile Tablo:4.50. arasında ayrıntılı bir şekilde yer alan fark testlerine ilişkin, istatistiksel bakımdan anlamlı olanlar içinden araştırmacının önemli gördüğü bazı bulgular değerlendirilmiştir.

Öğretmen/yöneticileri kıdeme göre, görev türüne göre ve çalıştıkları kurum türüne göre fiziksel çevre standartlarını her boyuta ilişkin genel anlamda değerlendirdiğimizde; istatistiksel açıdan çoğu boyutta anlamlı bir farklılık söz konusu değildir. Bunun nedeni, çoğu öğretmen ve yöneticilerin aldıkları eğitimden kaynaklı mesleki yeterlilikleri gereği olabilir. Oluşan bazı anlamlı farklılıklarda eğitmenlere yönetimin mevcut sınırlamalar dahilinde sunabildiği imkanlardan dolayı gerçekleşmiş olabilir. Bu farklılıklar arasında araştırmacının önemli gördüğü bazı bulgular aşağıda ele alınmıştır.

Kıdem durumu dikkate alındığında; (Bkz. Tablo:4.30-4.36), yalnızca iç mekân eğitim materyallerinde bir maddede anlamlı bir farklılık vardır. Bu; “Eğitim materyalleri mümkün olduğunca doğal, gerçek veya gerçeğe yakın özelliklerde olmalıdır” maddesidir. Meslekte kıdemi 1-5 yıl arasında olan yeni nesil öğretmenler

bu maddeye daha fazla önem vermişlerdir. Meslekte 21 yılın üstünde olan eğitmenlerde bu maddeyi çok önemli olarak değerlendirmiş olsalar da, genç öğretmenler açısından bu madde daha anlamlı görünmektedir. Bunun nedeni yenilenen eğitim programları çerçevesinde genç nesil öğretmenlerin farklı eğitim yaklaşımlarını sınıflarında daha fazla uygulama imkanı bulabilmelerinden, programda çocukların doğal materyallerle çalışmalara gittikçe daha fazla ağırlık verilmesinden ve sınıflarda gerçek ve gerçeğe yakın eğitim materyallerinin artık daha fazla bulundurulmasından kaynaklı olabilir (Okul Öncesi Eğitim Programı, 2006; 2012). Feyman (2006), yaptığı bir çalışmada mesleki kıdemi az olan, genç öğretmenlerin sınıf kalitesini kıdemli öğretmenlere göre daha fazla önemsediklerini belirtmiştir.

Görev türü dikkate alındığında; (Bkz. Tablo:4.37-4.43) yalnızca iki boyutta

boyutunda;“Etkinlik alanından uzakta, içinde lavabo bulunan bir hasta çocuk odası

olmalıdır”, iç mekânda ise; “Her grup için tam donanımlı ilk yardım kutuları hazır bulundurulmalıdır” maddeleridir. Her iki maddeye de öğretmenler yöneticilere

kıyasla daha fazla önem atfetmektedir. Çünkü iki maddede çocukların genel sağlıklarına ilişkin durumlarda öğretmenlerin kısa sürede çocuğa müdahale edebilmesi için en çok ihtiyaç hissettikleri hususlardır.

Çalışılan kurum türü dikkate alındığında; (Bkz. Tablo:4.44 - 4.50) bağımsız

resmi anaokulları ile özel anaokulları arasında her bir maddeye verilen önem derecesinde farklılıklar gözlenmekte olup, bunlardan bazıları istatistiksel açıdan anlamlıdır. Bunlar içinde öne çıkanları şu şekilde yorumlamak mümkündür:

Yapı boyutunda istatistiksel bakımdan farklı olan maddelerde özel anaokulu

eğitmenlerinin her bir maddeye daha yüksek derecede önem verdikleri görülmektedir. Bunun tek istisnası; “Duvar köşelerinin keskinliği ve sivriliği ortadan

kaldırılmalıdır (yumuşak dolgu maddesi ile kaplama, köşeleri yuvarlatma, bariyerleme vb.)” maddesi olup, bu maddeye resmi anaokullarının eğitmenleri daha

fazla önem vermektedir. Bu durum ya anaokullarının bina yapımı aşamasında duvarlarda bu şekilde bir yapılandırma olması gerekliliği konusunda uzman görüşlerine yeterince yer verilmemesinden; yapının yapıldığı dönemlerde ki teknolojik ve ekonomik imkansızlıklardan dolayı kurumda bu durumun mevcut olmamasına dayalı yaşanan problemler (çarpma,vurma,derinin kesilmesi sonucu, yaralanma, kanama,vb.durumlar) sonucu bu şekilde tespit edilmiş olabilir. Ya da duvarların bariyerlenmesi ve ya keskinliğinin ortadan kaldırılması çocuklara ortamda daha rahat hareket etme imkanı sağladığı için bunu gözlemleyen bağımsız resmi anaokulu eğitmenleri bu maddeye, özel anaokullarında çalışanlara göre daha fazla önem atfetmiş olabilirler. İç mekânda özel anaokullarında çalışan eğitmenler

“Çocuk ve yetişkinlere ait alanlarda yumuşak malzemeden yapılmış rahat döşeme ve

mobilyalar bulunmalıdır” maddesine daha fazla önem verirken, dış mekân boyutunda “Açık hava oyun alanı programın hizmet ettiği her yaş grubunun yetenek, ilgi alanları ve ihtiyaçları doğrultusunda düzenlenmelidir” maddesine resmi

anaokulları eğitmenleri daha fazla önem vermişlerdir. Son yıllarda yeni açılan bağımsız resmi anaokullarında, açık hava oyun alanlarını düzenlerken daha geniş

mekan düzenlemesi yapılmaktadır. Eğitmenlerin almış oldukları alan eğitimlerinin gereği çocukların yaş grubuna, ilgi ve ihtiyaçlarına göre alan düzenlemelerinin gerekliliğini bilmeleri ve bu alanlarda çocukların ihtiyacına cevap verebilecek düzenlemeler yapılmasıyla çocuğun gelişimine yaptığı katkıyı gözlemlemelerinden hareketle bu maddeyi oldukça önemli olarak değerlendirmiş olabilirler.

5.3.2. Cevaplayıcı Gruplara (Öğretmen,Yönetici ve Veli) Göre Fark Testlerinin Değerlendirilmesi

Dördüncü bölümdeki “Bulgular” kısmında (Bak: Tablo:4.51-4.57) cevaplayıcı üç grubun (öğretmenler, yöneticiler ve veliler) karşılaştırılmasına göre fiziksel çevre standartlarına ilişkin fark testleri analiz edildiğinde, iki temel hususun ön plana çıktığı görülmektedir. Bunlardan ilki; fiziksel çevre standartlarına ilişkin maddelere paydaşların çoğunlukla çok önemli ve oldukça önemli arasında değer verdikleri görülmüştür. Bu husus bize daha öncede belirtildiği gibi fiziksel çevre standartlarına yönelik maddelere ilişkin katılımcılar nezdinde bir fikir birliği olduğunu göstermektedir. Bununla birlikte ikinci husus; velilerle kıyaslayınca profesyonellerin, başka bir ifade ile öğretmen ve yöneticilerin sonuçları beraber değerlendirildiğinde her boyutta her bir maddeye verdikleri önem derecesinin velilere göre daha yüksek olmasıdır. Bu durum araştırmada öngörülen bir durumdur. Bunun nedenleri irdelenecek olursa; eğitmenlerin almış oldukları eğitimleri gereği fiziksel çevreye ilişkin bir kurumda bulunması gereken nitelikler konusunda bilgi ve deneyimlerinin velilere göre daha fazla olması; geliştirilen eğitim programları ve alınan hizmet-içi eğitimlerle bu konuda ki bilgilerinin sürekli güncellenmesi ve yine aldıkları eğitim ve çocuklar üzerinde yaptıkları gözlemlerle fiziksel çevreye ilişkin yapılan her iyileştirmenin ve düzenlemenin çocuğun gelişimine yapacağı katkının bilincinde olmalarındandır. İstatistiki açıdan anlamlı bir farklılık olmasa de 80 maddenin yalnızca 3 maddesi veliler açısından eğitmenlere göre daha yüksek olarak değerlendirilmiştir. Bu maddelerde çocuklarını gözlemleme ve engellilik durumu için gerekli düzenlemeler ve içme suyunun güvenirliği ile ilgili olan maddelerdir.

5.4. Öğretmen/Yöneticilerin Okullarındaki Mevcut Durum Hakkında