• Sonuç bulunamadı

Karolenj Devleti’nin Parçalanması: 840-843 İç Savaşı(Üç Kardeş Savaşı)

İmparator Louis, 814 yılından beri (iki defa tahttan indirilmesine rağmen) Karolenj Devleti’nin hükümdarı konumundadır. 840 yılına gelene kadar geçen süreç içerisinde Karolenj Devleti çeşitli sorunlar ile karşılaşmıştır. Tüm sorunların ortak noktası olan İmparator Louis ise artık yaşlanmış bir hükümdardır. İmparator Louis, yaklaşan ölümünün aynı zamanda yaklaşan bir fırtına olduğunun farkındadır. Çünkü hem Louis hem de Louis’in oğulları, yaşanan isyanların büyük bir iç savaş ile sonuçlanacağını bilmekteydiler. Bu iç savaşın başlangıcı ise İmparator Louis’in vefatı olacaktır. Nitekim İmparator Louis ölene kadar Frankia içindeki karışıklıklar devam etmiştir. 840 yılının başında ölümünden kısa bir süre önce bile Louis halen ülke içi sorunlar ile uğraşmaktadır. Batı’da Akitanya’da oğlu Charles’a karşı çıkan isyanı sonlandırmaya çalışırken Frankia’nın doğu sınırında isyankâr oğlu Alman Louis de ilaveten babasına sorun yaratmaktadır. Uğraştığı sorunlar ve ülkenin bir türlü tam bir merkezi yönetime

184 Coupland, Viator, 50-51. The Annals Of Fulda, Çev. Timothy Reuter, (Manchester & New York: Manchester University Press, 1992), 15-16. St.Bertin 36-48. Henri Pirenne, Economic and Social History of Medieval Europe, (New York: Mariner Books, 1956), 21. Pirenne de eserinde Karolenj Devleti’nin deniz gücüne sahip olmayışının kendini savunamamasına neden olduğuna değinmektedir.

62

kavuşamaması nedeniyle Frankia’nın farklı yerlerine seyahat eden Louis’in yolda hastalandığı haberi farklı kaynakların ortak noktasıdır. Bertin Yıllığı oğlunu takipten bıkan ve geri dönmekte olan İmparatorun hastalandığını söylemektedir. Fulda Yıllığı ise Meine nehrinde Frankfurt’a doğru yelken açılmışken İmparatorun hastalanmaya başladığını anlatır. Bilinen şey yolda hastalanan İmparator Louis’in Mainz’da bulunan İngelheim Sarayı’na götürüldüğüdür. Hastalığın zaman içinde şiddetlenmesi üzerine 840 yılının Haziran ayında Şarlman’ın oğlu Louis hayatını kaybeder. Naaşı Metz’e getirilir ve İtirafçı Aziz Arnulf Manastırı’na gömülmüştür.185

Elbet bir gün öleceğini bilen İmparator Louis, oğlu Charles’ın oluşacak iç savaşta elini güçlendirmek için Frankia’nın neredeyse yarısını oğluna bahşetmişti. Hatta soylulara bile bağlılık yemini ettirmişti. Nitekim Louis’in aldığı önlemlerin önemi o öldüğü gibi anlaşılmıştır. Babasının ölümü üzerine her yere haberciler yollayan Lothar, babası tarafından verilen toprakların aynı şekilde kalacağını hatta daha da genişleyeceğini tüm Frankia’ya bildirmiştir. İlaveten herkesin en kısa sürede ona katılmasını istediğini belirtmektedir. Görülmektedir ki Lothar kendisini desteleyenlerden bir ordu toplamaya başlamıştır. Lothar, en büyük evlat ve babası Louis tarafından sonraki İmparator ilan edilmiş olmasının avantajına sahiptir. Aslında Lothar’ın ordu toplama çabası çıkacak sorunlara bir işarettir.186

Yönetimi devralması iki kez engellenmiş olan Lothar’ı tahttan indirebilecek en büyük güç olan babası vefat etmiştir. Artık en büyük problem kardeşleridir. Beklendiği üzere kardeşler kısa süre içerisinde birbirine karşı harekete geçerler. Kardeşlerin her birinin isteği kendilerine göre mantıklıdır. Charles ve Louis veraset usulünde gelenek olduğu üzere kendilerine ait ve bağımsız bir krallık istemektedirler. Lothar ise kardeşlerinin kendisine bağlı olduğu bir İmparatorluk yönetimi istemektedir. Aslında Lothar’ın istediği İmparator Louis’in 817 yılında oluşturduğu veraset anlayışıdır. Ancak Charles’ın abisine karşı hareket etmesinin nedeni yine İmparator Louis’in 829 yılında oluşturduğu veraset anlayışıdır. Louis ise 817 yılında kendisine vaat edilen toprakları Charles gibi bağımsız yönetmek istemektedir. Tüm kardeşler kendileri açısından haklı gerekçelere sahiptirler. Bu gerekçeler, kardeşleri birbirine düşürenin İmparator Louis’in Karolenj Devleti’ni yönetmekte zorlanması olduğunu göstermektedir. Tahta çıktığından beri var olan veraset problemi, İmparator Louis tarafından çözülememiştir. Hatta

185 St.Bertin, 48-49. Agnellus, The Book Of Pontiffs, 300. “Nithard’s History”, Chronicles, 140. Rimbert, Anskar, 74.

186 Goldberg, Struggle for Empire, 93-94. The Annals Of Fulda, 18. St.Bertin, 49. “Nithard’s History”,

Chronicles, 141-142. Elina Screen, “The Importance of the Emperor: Lothar I and the Frankish Civil War, 840–

63

oğlu Charles’ın lehine izlediği yönetim ile ilişkiler daha kötü hale gelmiştir. İmparator Louis’in yaptığı paylaşımlar ve veraset sisteminin belirsizliği diğer hanedan üyelerini de iç savaşın bir parçası yapmıştır. 840 yılında iç savaşın başında taraflar yalnızca üç kardeşten oluşmamaktadır. Ayrıca Akitanya Kralı olduğunu babası I.Pepin’e dayanarak iddia eden II.Pepin de dördüncü bir taraf olarak zaten kaosa sürüklenen Frankia’nın siyasi yapısını darmadağın etmiştir.187

Aralarında bulunan sorunlara rağmen iç savaşın ilk safhası olarak değerlendirilebilecek ilk yıl içinde kardeşler birbirlerine karşı doğrudan savaştan kaçınmaktadırlar. Örneğin; orduları ile karşı karşıya gelen Lothar ve Louis anlaşarak savaştan vazgeçerler. Aslında Lothar diğer kardeşi Charles’ı daha büyük bir tehdit olarak görürken Louis’in ise Sakson isyanı ile uğraşması gerekmektedir. Charles ise Akitanya’nın yönetimi için Pepin ile mücadele etmektedir. Ayrıca baş etmesi gereken Eski Saray Nazırı Dük Bernard problemi vardır. Yani İç Savaşın başladığı dönemde her kardeşin taht rakipleri dışında çözmesi gereken bölgesel sorunları bulunmaktaydı.188 Bu durum, Frankia’nın iç savaş esnasında daha çok zarar görmesine sebebiyet verecekti.

Nithard eserinde kardeşler arasında görüşmeler olduğunu belirtmektedir. Fakat Nithard’ın verdiği bilgiler tutarsız gözükmektedir. Nithard, “Charles, Lothar’a eğer babasının ona(Charles’a) bahşettiği toprakları verirse ona(Lothar’a) ilk doğan olarak sadık ve bağlı olacağına yemin etti.” diye yazmaktadır. Lothar’ın bunu reddettiğini belirtirken Lothar’ın niyetinin ne olduğunu yazmamaktadır. Peki, kardeşi Charles’ın bağlılığını ve İmparatorluk unvanını istemiyorsa Lothar ne istemektedir? Nithard’ın anlatımındaki açıklık budur. İfadeler göstermektedir ki Nithard’ın eseri Charles’ı haklı göstermeye çalışmaktadır. Çünkü Lothar’ın Charles’ı öldürmek gibi bir niyeti olduğuna dair hiçbir kanıt veya kayıt bulunmamaktadır. İlaveten tahttan çekilmesi konusunda da herhangi bir bahis geçmemektedir. Aslında Lothar’ın aklında, tüm Frankia’da imparator olmak ve kardeşlerinin ona bağlı krallar olması düşüncesi vardı. Zaten ilk iki isyanda gerçekleştirmeye çalıştığı yönetim tarzı da bu şekilde işlemekteydi. Nithard’ın, Lothar’ın niyetini ve sebebini açıklamak konusundaki eksikleri, bilinçli olarak bilgileri manipüle ettiği algısını doğurmuştur. Lothar, kaynaklarda gösterilenin aksine İç Savaşın tek suçlusu değildir.189 Asıl suçlu İmparator Louis’in kötü yönetimidir.

187 The Annals of Hildesheim, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Çev. Bethany Hope Allen, (University Of New Hampshire, 2007), 58. St.Bertin, 48-49. The Annals Of Fulda, 15-18. Costambeys, World, 379. “Nithard’s History”, Chronicles, 141-142. Medieval History Volume 2, 118-119

188 Riché, The Carolingians, 157-161. The Annals Of Fulda, 18.

64

İç savaşın tarafları olan üç kardeş 841 Mayıs ayına kadar savaştan kaçınmışlardır. Her birinin odağı kendi bölgelerinde kontrolü sağlamak ve rakiplerini mağlup edebilmektir. Lakin her kardeşin bir arada savaşması sonucu İmparatorluk unvanını taşımanın da getirdiği güç sayesinde savaştan Lothar’ın galip çıkması içten bile değildir. Lothar’ın avantajı olarak nitelendirilebilecek bu durum Louis ve Charles’ın yakınlaşması sonucunu doğurur. İkisinin de en ciddi rakibi kesinlikle Lothar’dır. Mantıklı bir karar alarak Lothar’a karşı ittifak kuran Louis ve Charles üstün bir konum elde etmiştir. Ancak Lothar’ın, savaşı kazanacağına dair özgüveni barış yapmaya yanaşmamasına da neden olmuştur. 190

Orta Krallığı ve İtalya’yı elinde bulunduran Lothar’a karşı batı ve doğu Krallıklarını ellerinde bulunduran Louis ve Charles bu ittifak sayesinde ciddi bir avantaj sahibi olmuşlardır. Bu şekilde 841 yılının Haziran ayında iki tarafın orduları karşı karşıya gelir. Orduların kesin sayısı hakkında bilgi bulunmasa da Lothar’ın savaştan kaçınmaya çalıştığı dikkat çekmektedir. Louis ve Charles’ın yönettiği toprakların daha fazla olmasının destek aldıkları soylu sayısı ile ilişkili olduğu düşünüldüğünde az bir oranla sayı avantajına sahip olan taraf Louis ve Charles gibi gözükmektedir. Lothar ise yeğeni Pepin’den destek almaktadır. İki taraf savaş meydanında buluşana kadar geçen bir yıllık süreçte sürekli asker toplayarak gerçekleşecek savaş için güç toplamışlardır. Bu şekilde bir yıl hazırlanan ordular iki taraf içinde dönülmez ve telafisi olmaz bir noktaya ulaşılmasına neden olur. 25 Haziran 841 günü iki ordu karşı karşıya gelir. Açık bir meydan muharebesi olan savaşın aşırı kanlı olduğu her kaynağa yansımıştır. Öyle ki Fulda Yıllığı Frank tarihinin daha büyük bir kayıp hatırlamadığı gün olarak Fontenoy Muharebesini anlatır. Savaş Aziz John Günü’nün ertesi günü (bir sabat günü) başlar. Agnellus şöyle anlatır: “...herkes birbirine parlak mızraklar attılar. Birçok silahın sesi birbirine girerken müthiş kalkanlar omuzlarda ve sırtlardaydı, sağa ve sola sallanıyordu. Ruhlar ürküyor, korku dolu kalpler derin hislerin içine çekiliyordu. Birçok beden kılıç darbeleriyle yere yığılıyordu.” 191Agnellus’a göre savaşın ilerleyen safhalarında yenilen, kaçan ve öldürülen askerlerini görünce Lothar kendisini ileri atar. Düştüğü konumda kimse Lothar’a yardım edemez. Uzun çatışmaların sonunda Lothar ve ordusu geri çekilir. Agnellus burada ekler ve der ki: “Eğer 10

adamı daha olsaydı belki bugün imparatorluk hiç bölünmeyecek krallıklar olmayacaktı.”192

Agnellus’un, Fontenoy’da yaşananları epik bir dille anlattığı gözlerden kaçmamaktadır. Ancak tüm abartılarında ve örneklerinde aslında savaşın ne kadar zor geçtiğini anlatmaya çalışmaktadır. Örneğin; Lothar’ın düştüğü durumu anlatırken aslında savaşın dişe diş, kana kan

190 St.Bertin, 49-52. Nithard’s History”, Chronicles,146-157. 191 Agnellus, The Book Of Pontiffs, 301.

65

vahşi bir savaş olduğuna değinmektedir. Bu savaş daha önce meydana gelen ufak çatışmalar gibi değildir. Nitekim 40.000 kişinin yaşamını kaybettiği ifadesi yine Agnellus tarafından dile getirilmektedir. Agnellus tarafından verilen rakamın abartılmış olması kuvvetle muhtemeldir. Ayrıca Şarlman’ın ordusunun 40,000 kişiden oluştuğu düşünülürse Fontenoy meydanındaki savaş zayiatının böyle büyük bir rakam olması beklenemez. 193Ancak yalnızca dörtte birinin savaş meydanında yitip gidildiği kabul edilirse bile 10,000 kişinin savaş meydanında yitip gitmesi dahi gerçekten çok büyük bir rakamdır. Bu rakam savaşın iki taraf için de acı sonuçlar doğurduğunu göstermektedir. Frankia, kendi ordusunu ve gençlerini Fontenoy Muharebesi’nde tüketmiştir ve bu nedenle Frankia onlarca yıldır olmadığı kadar savunmasız bir duruma düşmüştür. Aslında savaşın ardından birbirlerine verdikleri zarar nedeniyle iki taraf da kendilerini kaybeden durumuna sokmuştur. “Üç kardeşin her biri bu savaşta kendi gücünü tüketir. Nitekim Frankların gelecekte kendi sınırlarını koruması bir yana ellerinde şuan

bulunanları bile koruyabilecekleri şüphelidir.”194 diye yazar Prümlü Regino. Frankia, hem

insanları hem de devletiyle günden güne erimektedir. Ülke sınırlarını koruması ve hatta genişletmesi gereken ordular birbirini yok etmektedir.

Bu kadar ölümün ardından iç savaşta dengeler açıkça kendini göstermiştir. Louis ve Charles gerçekleştirdiği ittifak meyvelerini vermiştir. Lothar’a karşı ciddi bir tehlike olduklarını ve savaşı kazanabileceklerini göstermişlerdir. Ancak bu savaşı kazandıkları anlamına gelmemektedir. Savaşın bitmesi için artık iki yol vardır. Ya barış yapılacaktır ya da Lothar kesin olarak mağlup edilip teslim alınacaktır. Hem Nithard hem de Agnellus savaşın aslında kesin bir galibinin olmadığını belirtmektedirler. Bu nedenle Lothar’ın kesin bir mağlubiyete uğratılması her ne kadar gücü ellerinde bulundursalar da Louis ve Charles için kolay değildir.

Ayrıca iç savaşın kardeşleri ilgilendiren tek problem olmadığı dikkat çekmektedir. Savaşın bitimini takiben Louis ve Charles, abileri Lothar’ı takip etmek yerine hemen kendi bölgelerine dönmüşlerdir. Charles’ın Akitanya ve Louis’in ise Slav kavimleri ile sorunu vardır. Lothar ise odağını tamamen iç savaşa vermiş durumdadır. Fontenoy savaşından sonraki aylarda Lothar’ın herhangi bir saldırı ya da girişimde bulunmadığı görülmektedir. Lothar kendisini pasif konuma sokarak bir toparlanma sürecine girmiştir. Fontenoy savaşının yarattığı büyük asker kaybı da bu duruma başlıca bir nedendir. Hatta Louis ve Charles’ın da Lothar’ı takip etmek yerine kendi bölgelerine dönmesi de asker kaybına bağlanabilir. Savaşın iki tarafı da

193 Şarlman’ın ordusunun boyutu hakkında ayrıntılı bilgi için; Bernard S. Bachrach, Charlemagne's Early

Campaigns (768-777),(Leiden & Boston: Brill,2013), 286-287.

194 Reginonis Abbatis Prumiensis, Chronicon, MGH, (Hannover: Hahn, 1890),75. The Annals of Hildesheim, 58.

66

kaybeden konumuna sokmasının sebebi de her iki tarafın savaş meydanın da verdiği zayiattır.195 Yaşanan karmaşa içinde Vikingler, ülke dışından gelen bir tehdit konumunda olduğu için ihmal edilmiş tehlike durumundadırlar.

Fontenoy’da yaşanan muharebenin iç savaşı sonlandırmaması Frankia’nın yıkımının devam etmesine sebep olmuştur. Söz konusu makamın Karolenj Devleti hükümdarlığı olması tüm taht varislerinin inatçı bir şekilde savaşı sürdürmelerini sağlamıştır. Bu duruma en iyi örnek Lothar’ın gücünü tekrar kazandığı gibi kardeşi Charles’ın üzerine yürümesidir. Lothar, Paris’i dahi kuşatırken Charles, Lothar ile direkt bir savaştan kaçmıştır. Bunun sonucunda Lothar, kış mevsimi boyunca Charles’a bağlı bölgelerde yağmalar düzenlemiştir. Yani iç savaş yalnızca ülkedeki yönetimin parçalanmasına değil sivil halka da doğrudan etki etmektedir. Fakat Lothar’ın düzenlediği seferin başka bir anlamı daha vardır. Charles tek başına Lothar’a karşı koyamayacağını anlamıştır. Louis de bu mevcut statükonun farkındadır.196 Lothar’ın elinde bulundurduğu kuvvet Louis ve Charles’ı yeniden ittifak yapmaya itmiştir. İki kardeşin oluşturduğu ittifakın ilk örneği Fontenoy Savaşı’nda görülmüştü. 842 yılının şubat ayında Louis ve Charles’ın yaptığı görüşme tarihe “Strasbourg Yemini” olarak geçerken Lothar’ın savaşı kazanma ihtimallerini düşüren bir olay olmuştur.