• Sonuç bulunamadı

2. GÜRÜLTÜNÜN SERBEST ALANDA YAYILMASI, KARAYOLU

2.4.2 Karayolu gürültüsü gece doz-etki ilişkileri

Şekil 2.21, Hollanda'da farklı gürültü kaynakları nedeniyle oluşan uyku rahatsızlıklarını göstermektedir. Bu veriler 1 ile 10 aralığında "... gürültü kaynağından uykunuz ne kadar etkilenmektedir?" sorusuna, 1998-2003 yıllarında rasgele seçilmiş, sırasıyla 4000 ve 2000 kişinin yaptığı bir anketin sonuçlarından elde edilmiştir. Uluslararası kabule uygun olarak en yüksek 3 puanı verenler "yüksek derecede etkilenmekte" kabul edilmişlerdir. Toplam değerlendirme ise 1 ya da daha fazla kaynaktan önemli derecede etkilenen insan sayısından hesaplanmıştır. Bu çalışma Hollanda'da yapıldığı için AB ülkelerinin genelini temsil edemez. Fakat diğer ülkelerde sadece gece gürültüsü ile ilgili yapılmış önemli bir çalışma bulunmamaktadır. END'de komşu ve askeri kaynaklı gürültüler tanımlanmadığı halde bunların da toplam uyku rahatsızlığına katkıda bulunduğu unutulmamalıdır.

Şekil 2.21 : Hollanda'da farklı gürültü kaynakları nedeniyle oluşan uyku rahatsızlıkları (WG-HSEA, 2004)

Lgece, cepheye gelen gürültünün ölçülmesi ya da hesaplanması ile elde edilen bir gürültü göstergesidir. Haritalama amacıyla, 4 metre yükseklikte değerlendirilmektedir. Daha ayrıntılı bir çalışma için değerlendirme yatak odası

Toplam Karayolu Komşu Havayolu Rekreasyon Demiryolu Şantiye Sanayi Yıl

cephelerinde yapılmalıdır. İç gürültü düzeyi, cephe yalıtım değeri ve pencere açıklık durumuna göre değişiklik göstereceği için END’de değerlendirme için seçilmemiştir. Araştırmalar insanların ortalama 7.5 saatlerini yatakta geçirdiğini, bunun daha kısa süresini ise uyku halinde geçirdiğini göstermektedir. Yaş ve genetik etkenler gibi kişisel nedenlerden dolayı uyku süresinde ve uykunun başlangıç-bitiş zamanlarında büyük farklılıklar bulunmaktadır. Bu nedenle gece zaman dilimi 8 saat olarak alınmıştır.

LAmax ve SEL gibi göstergeler, anlık gürültü olaylarını tanımlamak için uygundurlar. Fakat uzun dönemde gürültüden korunma ele alındığında, olayların niceliği de önemli olmaktadır. Uyuklama, tepki süresi, uyku hapı kullanımı ve sağlık sorunları gibi artçı etkileri tanımlamak, sadece LAmax veya SEL’in ortalaması alınarak değil, olayların sayısı ve onları gürültü düzeylerinin bilinmesi ile mümkün olabilir. Örneğin tek bir gecenin düzeyi, aşırı durumlar dışında bireyin sağlığını etkilemezken, olayın uzun bir süreye yayılması açıkça etkilemektedir.

Gürültünün uyku üzerindeki etkilerini anlık, kısa dönem ve uzun dönem etkiler olarak ayırmak yararlı olmaktadır. Fakat yol gürültüsünün uyku üzerinde sadece uzun dönem etkisi tanımlanmıştır. Uzun dönemde karayolu gürültüsü kronik rahatsızlıklara sebep olmaktadır. Bu rahatsızlıklar, bireysel bildirilmiş (kronik) uyku rahatsızlığı, hareketliliğin kronik artışı, uyku hapı kullanımı, hipertansiyon riski artışı ve kalp krizidir. Rahatsızlıklıkların çoğu (Bireysel bildirilmiş (kronik) uyku rahatsızlığı, hareketliliğin kronik artışı, hipertansiyon riski artışı) hakkında doz etki ilişkisi ya da bir sınır değer verilecek kadar kanıt bulunmaktadır. (WG-HSEA, 2004)

2.4.2.1 Tekil olaylara anlık tepkiler

END tarafından kapsanan çevresel gürültü kaynaklarında olay sayıları aşırı değişkenlik göstermektedir. Ana havaalanları ve demiryolları az olay sayısı ve olay başına daha yüksek düzeye sahipken ana karayolları daha çok olay sayısına ve daha düşük düzeye sahiptir. Karayollarının uyanma ve uykuda hareketlilik gibi anlık tepkilere sebep olduğu yönünde bir kanıt bulunamamıştır. (WG-HSEA, 2004)

2.4.2.2 Kronik etkiler

Uyku sırasındaki toplam hareketliliğin yaş ile güçlü bir bağı vardır ve uyku sırasında gürültüye maruz kalmanın bir fonksiyonudur. Uyku sırasında toplam hareketlilik 45

yaşında en düşük düzeydedir. Toplam hareketlilik ve Lgece,iç ve yaş arasındaki ilişki aşağıdaki denklemlerle ifade edilebilir:

Toplam hareketlilik = 0.0587 + 0.000192 Lgece,iç – 0.00133 Yaş –

0.0000148 Yaş2 2. 38

mgece = 0.000192 Lgece,iç 2. 39

Denklemde,

mgece: gürültü sebepli hareketliliğin artışı

Lgece,iç= Lgece – 21 olduğu varsayılırsa; mgece = 0.000192 Lgece – 0.004032

Şekil 2.22 : Uykuda hareketliliğin artışı (WG-HSEA, 2004)

Bireysel bildirilmiş uyku rahatsızlığı, uyku rahatsızlığı hakkında sorular içeren bir anket ile belirlenmektedir. Bireysel bildirilmiş uyku rahatsızlığı ilişkisi 12 araştırmanın 15 farklı veri setindeki 12000’den fazla etkileme-tepki ikilisini temel almıştır.

Şekil 2.23’te verilen eğriler 45-65 dBA aralığındaki Lgece (dış, en çok etkilenen cephe) verilerine dayanmaktadır. Fonksiyonlar ise bu eğrinin uzatılarak 40-45 dBA ve 65-70 dBA’lık etkilemenin de katılması ile oluşturulmuştur. Karayolu gürültüsü için formüller aşağıdadır:

Yüksek derecede uyku rahatsızlığı, % = 20.8 – 1.05 Lgece + 0.01486 (Lgece)2 Uyku rahatsızlığı, % = 13.8 – 0.85 Lgece + 0.01670 (Lgece)2

Düşük derecede uyku rahatsızlığı, % = -8.4 – 0.16 Lgece + 0.01081 (Lgece)2

2. 40 Bu formüller sabit bir hale göre hazırlanmıştır ve önemli bir değişimden hemen sonraki durumu değerlendirmek için kullanılamaz. Formüllerin verileri ortalama bir

nüfusa göre hazırlanmıştır. Hassas gruplar için tedbirler alınmalıdır. Yerel bilgi bulunuyorsa kullanımı teşvik edilmelidir. (WG-HSEA, 2004)

Şekil 2.23 : Gürültüden yüksek derecede rahatsız olan kişilerin yüzdesi (WG- HSEA, 2004)

2.4.2.3 Sağlığa uzun dönemde etkileri

Çeşitli çalışmalar, gürültüye maruz kalma ile hipertansiyon ve kalp-damar hastalıkları arasında bir ilişkiye işaret etmektedir. Bazı yakın zamanda yapılan çalışmalar, gece gürültü etkilemesinin, gündüz etkilemesine göre sağlık etkilerini belirlemekte daha önemli olduğunu göstermektedir. Buna göre, Lgece 50 dBA üzerine çıktığında, gece gürültüsü etkilemesi konusunda tedbir alınmalıdır, END’deki doz-etki ilişkisi yeterli olmamaktadır. (WG-HSEA, 2004)

2.4.2.4 İç / dış farkı

Gece gürültüsü insanları evlerinin içerisindeyken etkilemektedir. Konut sakinleri gece gürültüsünden korunmak için ses yayılım yolunda genellikle en zayıf noktalar olan pencerelere dikkat etmelidir. Pencere tipleri gürültü korunumu açısından büyük farklılıklar göstermektedir.

Genellikle en basit cephelerin ses azaltımı 24 dB'in altında, en etkili cephelerin ses azaltımı ise 45 dB'den fazladır. Orta Avrupa'da genellikle çift cam uygulaması vardır. Bu pencereler rijit ve iyi yalıtılmış çerçevelerin içerisinde bulunmaktadır. Kapalı olduklarında bu pencerelerin ses azaltımı 30-35 dB olmaktadır.

Gece gürültüsü arttığında, konut sakinleri pencerelerini kapatmaya yönelmektedir. Yakın zamandaki iki çalışma, gece karayolu gürültüsü 55 dB'i aştığında, %50'den fazla yatak odası penceresinin kapalı olduğunu göstermektedir. Fakat, kapalı pencereli konut sakinleri gürültüye bağlı uyku rahatsızlıklarında azalma bildirirken, kötü havalandırmaya bağlı uyku rahatsızlıklarında artış olduğunu bildirmişlerdir. Birçok Avrupalı yatak odası pencerelerini havalandırma sağlamak için hafif açık bırakmak istemekteyken, Dünya Sağlık Örgütü de "Toplum Gürültüsü Hakkında Bildiri"de kişilerin yatak odalarının camları açık uyuyabilmesi gerektiğini belirtmektedir. Farklı açıklıktaki pencerelerin ses yalıtımı konusunda yapılan araştırmalar sonucu, gece ortalama iç-dış ses farkının 21 dB olarak kullanılabileceği bulunmuştur. Gece ortalama iç-dış ses farkında tek cam- çift cam ayrımı yapılmak istendiği takdirde, tek camlı pencerelerde 21.3 dB, çift camlılarda ise 22.2 dB fark verisi kullanılabilir. (WG-HSEA, 2004)

2.4.2.5 Tedbirler ve kontrol yöntemleri

Uyku rahatsızlığını azaltmak için ilk düşünce etkiyi azaltmak olmalıdır, ki bu ya olay sayısını, ya ses düzeylerini, ya da her ikisini de azaltarak gerçekleştirilebilir. Karayolu gürültüsünün etkisi gürültüye duyarlı odaların konutun sessiz cephesine yerleştirilmesi ile azaltılabilir. Zonlama da sessiz kullanım alanlarını gürültülü alanlardan uzaklaştırmak için planlama yetkililerinin kullanabileceği etkili bir yoldur. Tedbirlerin etkinliğini kanıtlayacak çok az doz-etki çalışması bulunmaktadır. Genel kanı, toplum ile ilişkinin, gece sınırlamaları ve yalıtım gibi önlemlerin uygulanmasında önem kazandığı yönündedir. Eğer havalandırma şartları sağlanabilirse, binaların yalıtılması yararlı olmaktadır. (WG-HSEA, 2004)

Benzer Belgeler